Aile Fıkhı (Evlilik ve Boşanmayla ilgili Hükümler) kitabı çıktı!
Dr. M. Şerafeddin Kalay'ın kaleme aldığı Aile Fıkhı (Evlilik ve Boşanmayla ilgili Hükümler) kitabı Safa Yayın Dağıtım'dan çıktı.

Dr. M. Şerafeddin Kalay'ın Aile Fıkhı (Evlilik ve Boşanmayla ilgili Hükümler) kitabı, okuyucuyla buluştu.
Kitabın tanıtımı şu şekilde;
"Bizi yaratan Rabbimiz, çevremizi sayısız nimetlerle donatmıştır. Hayatımızı devam ettirmemiz, beslenmemiz, gelişmemiz, korunmamız, güzellikleri hissetmemiz, huzur ve güven duymamız için binlerce nimetle...
Bu nimetlerden bir bölümü hemen fark edilemeyen, ancak üzerinde düşünüldüğünde kıymeti, büyüklüğü, mânevî değeri idrak edilen, yokluğunda anlaşılan ve aranılan, kaybedildiğinde derin boşluğun ve burukluğun hissedildiği nimetlerdir.
Âile de bir nimettir. Farklı açılardan üzerinde düşünüldüğünde kıymeti daha da iyi anlaşılan bir nimettir. İçinde feyz ve bereketin, hayr ve güzelliklerin yaşandığı bir yuva, anne için bir nimet, baba için nimet, dede, nine için nimet, çocuklar için gerçekten büyük bir nimettir... Ülke için nimettir. İnsanlık için nimettir, insanlık vakarı ve haysiyeti için nimettir.
Bir milletin sağlıklı ailelere olan ihtiyacı, her ferdin gıdaya olan ihtiyacı kadar büyük ve kıymetlidir. Çünkü çürük aileler üzerine kurulan bir milletin hayatını devam ettirmesi huzur duyması, izzet ve şeref duygularına sahip olması, gelecek yıllara, asırlara güvenle bakması mümkün değildir.
Bir milletin geleceği çocuklara bağlı ise, o çocukların sağlam yetişmesi de sağlam ailelere bağlıdır. Bir çocuk için en büyük nimet şüphesiz içinde sevgi ve hürmetin bulunduğu, İslâm nuruyla aydınlanmış, ahlâkî güzelliklerle dolu, edeb ve terbiye ile zînetlendirilmiş bir yuvada dünyaya gelmesi, filizlenip yetişmesidir.
Çocuğun varlığına, dünyaya gelişine sebep olan anne ve babanın da yavrusuna sunacağı en büyük hediye de budur. Allah’ın adını anarak ahidleşmeleri, yuvalarının temellerini onun rızasına uygun olarak atmaları, âile ocaklarını onun emrettiği, Rasûlü’nün(sav) irşad ettiği gibi güzel hasletlerle donatmaları, yuvalarının temellerini iffet, kanaat, şefkat, karşılıklı hukuka riayet üzerine kurmalarıdır...
Düğünlerin vazgeçilmezi haline gelen altınlar, binilen lüks arabalar hayret edilecek derecede eşya ile donatılan evler, sahip olunan diğer mallar insanın kendi vasfı olan iffet duygularından, dürüstlük, mertlik, cesaret, cömertlikten, sevgi, merhamet, ilim, irfan sevgisinden, güzel ahlâktan, helal lokma şuurundan, hak yolda Rabbinin istediği gibi yürüme azminden, hak yolda yürürken İblisin temsilciliğini yapıp dil uzatanların söz ve davranışlarına aldırmadan dik durma ve dik yürüme şuuruna sahip olmaktan elbette ki daha kıymetli olamaz... O halde dünyalığa verdiğimiz ehemmiyetin çok daha fazlasını o hasletlere vermemiz, onları kazanmayı gerçek kazanç saymamız çok daha doğru değil midir? Güzel hasletleri ihmallerin puslu dünyasında kaybeder hale geldiğimiz şu günlerde yeniden kendimize gelmeye, ihmalin sislerini dağıtmaya, hayaller dünyasından gerçek dünyaya dönmeye, gerçek dünyamızı hayalini kurduğumuz dünya haline getirmek için bütün gücümüzle çalışmaya ihtiyacımız vardır.
İnsanların ferdîleştirilmeye çalışıldığı, aile bütünlüğünün sarsıldığı günleri yaşadığımız bir gerçek... Evlenerek yuva kuran bir kadın ve bir erkeğin hayat boyu birbirlerine ihtiyacı vardır. Onlar birbirlerini bütünleyicidirler. Birlikte kemal ve huzur bulacaklarının şuuruna ermeli ve bu şuurla hareket etmelidirler. Hayat merdiveninin basamaklarının geri kalanlarını birlikte, karşılıklı saygı ve sevgiyle tırmanacaklardır. Bu azim ve şuurla yola çıkmalıdırlar. Kendilerini birlikte emniyette, huzurda ve saadet yolunda hissederler. Bu olgunluğu yakalamalıdırlar. Böyle olunca kendileri ve çocuklarının geleceği için birlikte hayal kurar, fedakârlıklara hazırlanır, gönüllerinde yeni ümitler filizlendirir, yuvaya doğacak güzel güneşlerin hayaliyle gülümserler. Birbirlerine ve yuvalarına sahip çıkarlar. Bu şuurla davranırlarsa cemiyetin sağlam ve kolay kolay sarsılmaz bir çekirdeğini oluştururlar.
Elinizdeki bu kitap, yuvaların daha şuurlu bir şekilde kurulması, atılan adımların daha şuurlu olarak atılması, temellerinin güçlü olması, Rabbimizin; “Kaynaşıp huzur duymanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet geliştirmesi onun varlığı ve yüceliğinin delillerindendir. Doğrusu bunda düşünen, tefekkür eden bir topluluk için gerçekten ibret vardır.” (Rum, 30/21) emrine ve irşadına uygun yuvalar korunması ve kurulan yuvaların dünya ve ahiret saadetine vesile olması arzusuyla kaleme alınmıştır.
Bizlerin birbirimize hakkı, sabrı ve sebatı tavsiyeye ihtiyacı vardır. Mü’min gönüller tavsiyeleşmekten, hatırlatışlardan, istişarelerden haz duymalı, ibret almalı, her bilgide, her tecrübede olgunlaşma şuuru hissetmelidir...
Her fert kendisiyle ilgili hükümleri bilmek zorundadır. Yıllardır kendi kültüründen, hatta inançlarından, değerlerinden uzaklaştırılmaya çalışılan bir millet olarak açıklarımızı kapatmak, bilgi dağarcığımızı doldurmak, bilgi kirliliği meydana getirmeye çalışan bilgi hainlerinin hıyanet tuzaklarından uzak durmak, onlara karşı dirençli olmak ve denize doğru akan sular gibi hakka giden asıl yolu bulmak ve doğru mecrada akmak zorundayız.
Hayırlara, iki cihan saadetine vesile olması niyazıyla..."