Küre Yayınları'ndan üç yeni kitap

Küre Yayınları’ndan İslam düşünce tarihine yön veren üç güçlü figürün hayatına, fikirlerine ve miraslarına ışık tutan üç önemli çalışma çıktı.

İbn Teymiyye

Yazar: Jon Hoover

Çeviri: Emrah Kaya

İbn Teymiyye (1263-1328) Ortaçağ İslam’ının en önde gelen ve tartışmalı din âlimlerinden biriydi. Suriye’yi istila eden Moğollara karşı cihat çağrısında bulunmuş, reform için İslam'ın temel kaynaklarına başvurmuş ve dini yeniliklere (bidat) karşı mücadele etmiştir. Bugünse İbn Teymiyye; Küresel Selefilik, İslami ihyacılık, modernizm ve şiddeti savunan cihatçılık gibi çeşitli hareketlere ilham vermektedir. Bu kitap en güncel araştırmaları sentezlemekte, İbn Teymiyye'nin düşüncesinin az bilinen birçok yönünü tartışmakta ve onun aktivizmine, ahlakına ve teolojisine nüfuz eden dinî faydacılığa dikkati çekmektedir.

Me’mûn

Yazar: Michael Cooperson

Çeviri: Mehmet Kerem

Michael Cooperson, Abbâsî halifesi Me’mûn’un (786-833) çok yönlü portresini ustalıkla çizerken, onu yalnızca siyasi bir lider olarak değil, aynı zamanda fıkhın ve kelâmın şekillendiği bir dönemin ürünü olarak ele alıyor. Bu kitapta Me’mûn; bilimi ve rasyonelliği teşvik eden bir düşünür, dinî doğruların bekçiliğini üstlenen bir sorgucu, iktidarı tartışmalı yollarla ele geçiren bir siyasetçi ve dönemin entelektüel hayatına yön veren bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor.

Yazar, farklı tutumlarla kaleme alınmış dönemin kaynaklarına dayanarak, Me’mûn’un karmaşık karakterine dair kapsamlı bir anlatı sunuyor.

Ahmed b. Hanbel  

Yazar: Christopher Melchert

Çeviri: Mehmet Kerem

Bu öncü biyografide Christopher Melchert, Hanbelî mezhebinin kurucusu Ahmed b. Hanbel’i (780-855) mercek altına alıyor. Kur’an’ın yaratılmadığını ve Allah’ın doğrudan sözü olduğu görüşünü kararlılıkla savunan Ahmed b. Hanbel, kutsal metnin lafzî olarak okunması gerektiğini ileri sürmüş; mecazî ya da revizyonist yaklaşımları kesin bir biçimde reddetmiştir. Melchert, daha Ahmed b. Hanbel hayattayken bile takipçilerinin onun görüşlerini daha uzlaşmacı bir İslam anlayışına doğru değiştirmeye başladıklarını ortaya koyarken, onun öğretilerinin tarihsel önemini değerlendirmekte ve bu fikirlerin günümüz İslam’ı içindeki etkisini çözümlemektedir.