Nazan Bekiroğlu'nun 'Yol hali'

Yol Hali'nde Nazan Bekiroğlu'nun yazı izleğinin arka planını okumak mümkün. Sanki öykülerine bir altlık ya da arka bahçe vazifesi görüyor bu denemeler. Ama daha çok yazarın iç dünyasına yapılan samimi yolculukları andırıyor bu yazılar.

Nazan Bekiroğlu'nun 'Yol hali'
Nazan Bekiroğlu'nun 'Yol hali'
GİRİŞ 15.12.2010 13:16 GÜNCELLEME 15.12.2010 13:16

Yunus Tosun'un haberi

Nazan Bekiroğlu'nun "Yol Hali" adlı kitabı yazarın değişik zamanlarda yazdığı denemelerden oluşuyor. Yazar "be" ile daha doğrusu "be"nin noktası ile içimize unutulmaz bir yolculukta bulunuyor. "Yol Hali"nde Nazan Bekiroğlu'nun yazı izleğinin arka planını okumak mümkün. Sanki öykülerine bir altlık ya da arka bahçe vazifesi görüyor bu denemeler. Ama daha çok yazarın iç dünyasına yapılan samimi yolculukları andırıyor bu yazılar.

Uzun süredir şiir, öykü tadında; okununca kendisini okuyucuda hissettiren denemeler okumadım. Sonbaharın da artık giderayak son gösterişlerini yaptığı bir Kasım ayında sevenleriyle buluştu Nazan Bekiroğlu'nun "Yol Hali" adlı kitabı. Timaş yayınlarından görücüye çıkan ve yazarın değişik zamanlarda yazdığı denemelerden oluşan eser; "be" ile daha doğrusu "be"nin noktası ile içimize unutulmaz bir yolculukta bulunuyor:

"Biçimlerin en kıdemlisidir nokta, en yetkini. Hemen bütün disiplinlerde her şey noktayla başlayıp noktayla biterken, geleneğin noktaya gösterdiği itibarda bir özetler silsilesine gelip dayanır: Evrenin özeti Kur' an da, onun da özeti başındaki Fatiha'da, onun özeti başındaki besmelede, onun özeti başındaki be'de, onun da özeti altındaki noktadadır."

İşte böyle bir girizgâhta bulunuyor Bekiroğlu, Yol Hali'nin ilk denemesinin ilk paragrafına. Be'nin noktasına bir parantez açıyor böylece. Aslında bu denemelerden daha çok "öykü" tadını aldığımı da itiraf etmeliyim. Belki de bu durum Nazan Bekiroğlu'nun öyküyle özdeşleşen bir yönünün olmasından kaynaklanıyor bu "Yol Hali" üslubu.

Yol HaliSonra sufi geleneğin aşk hadisinde "Ben gizli bir hazine idim bilinmek istedim" yol alırken, "aşk mı güzellik mi" istifhamıyla karşılaşıyoruz. Güzelliği aşktan , aşkı güzellikten ayırt etmek zor dünya lisanında. O nedenle "Güzellik olmasa aşk olmaz. Ama güzellik de ancak aşkla olur." diyor yazar. Yaşadıklarından, seyrettiklerinden, dinlediklerinden, okuduklarından kısacası ruh dili ile gözlemlediklerinden yola çıkarak kaleme aldığı hasbi, içten, yüreğinden taşan yazılarından oluşuyor bu çalışma."Yol Hali" ni sadece deneme olarak nitelemek eksik olur zannımca. Yer yer deneme ama daha çok öykü dili hakim gibi.

"Aşk ve trajik" başlığı altında yazılan Cemil Meriç tespitlerinin bir Meriç. Hayranı olarak beni fazlasıyla etkilediğini belirtmeliyim. Cemil Meriç'in Jurnal'lerinden yola çıkarak yapılan tahlil ve tespitler Meriç'i tanımlamak isteyenlere yeni bir pencere açıyor. Sarıkamış'ta donan isimsiz kahramanların eşsiz destanına ise o kendine has üslubuyla kapı aralıyor ikinci bölüm Şeb-i Yelda'da. Yazar tüm çıplaklığıyla ruh halini okuyucularıyla paylaşıyor. Hele kitabın son bölümüne yerleştirilen mezuniyet tören yazıları ve öğrencileriyle olan hasbıhalleri kekre bir tat bırakıyor okuyucunun damağında.

Sanırım kalemine dirilik katan da bu yazarın bu samimi üslubu olsa gerek. "annem hakkını helal et" derken her okuyucunun kendi annesiyle hemhal olmasını sağlıyor aslında. Öğrencileriyle vedalaşırken de her hoca ve öğrencinin kendini orda bulmasını sağlıyor.

Aslında "Her yazar farkında olmadan kendini yazar?" kanımca. Bir okuyucu olarak okuduğum kitaplarda yazdıklarından yola çıkarak yazarın ruh halini ve nerede yaşadığını yakalamaya çalışırım. Bekiroğlu'nun Yol Hali'nde de bu ipuçlarına yeterince rastlamak mümkün. Aslında kitabın altı bölümünden biri olan "Yol Hali" nin ilk durağı çöl... Yazarın dediği gibi çöl ile başlayan hikayelere ya da kitaplara aldanmamak gerekir. Çünkü ancak deyip bir hikayesi olanlara geçit verebilir çöl. Mısır'dan, Nil'den, Ümmü Gülsüm' den, İran'dan izlenimler o kendine has üslubu ve betimlemeleriyle yüreğimize sunuluyor " Yol Hali" faslında.

"Yol Hali"nde Bekiroğlu'nun yazı izleğinin arka planını da okumak mümkün. Sanki öykülerine bir altlık ya da arka bahçe vazifesi görüyor bu denemeler. Ama daha çok yazarın iç dünyasına yapılan samimi yolculukları andırıyor bu yazılar.

Yazmak dürtüsü bazen insanın çileden çıkarır. Yazmak zorunda kalmak o kadar ağır gelir ki insana, ölüm bile bir hiç olur o zaman insanın gözünde. O an elinde kalem varsa... Aklına ne gelirse yazarsın. Birilerinin o yazıyı okuyacağı hiç de umurunuzda değildir. Yok, edebi imiş, yok imla kuralları, yazı kendini okuyucuda buluyormuş bunların hiçbiri umurunuzda değil. Öylesine yazadurursunuz umutsuzluk durağında. işte o satırlar küçük bir kesit; "Uçak ve müze biletlerimi saklamıyorum. Arkasına tarih atmıyorum hiçbirinin, bir cümle yazmıyorum. Kuru bir yaprak iliştirmiyorum takvimlere. Nerde kaç gün, kaç gece kalmışım. Sağa sola bıraktığım harfleri sökemiyorum. Birleştirip heceye geçemiyorum. Çok sıkıldım artık ben. Kalem değiştiriyorum" (S:127)

Her yazar bu hali çok yaşar ama yazmaz. Ya da çoğu kere farkında olmadan içine yazar. Yazar maskesini çıkarınca ve tüm çıplaklığıyla yüreğini ortaya koyunca... İşte yazarın iç dünyasına bu ruh haliyle uzanan başka cümleler:

"Emniyet kemerim takılı değil. Karşıdan karşıya da dikkatli geçmiyorum. Kısa sürmeyecek bilirim, anlık değil bu. Yol hali bu, gidip de dönmüyorum. Ben çok mutsuzum da farkında değilim galiba. Siz kalın ben gidiyorum." Her ne kadar yazının sonunda yazının başlangıç cümleleri iptal edilse de bir defa hafızalara kazınıyor, silinse de izi kalıyor:

"Gittim de geri geliyorum. Yazının başlangıç cümlelerini iptal ediyorum. Yazdım da bozuyorum."

İşte böyle koskoca bir bayram tatilinde ruhum bu "yol hali" ile bir başka bayram yaşadı. Not alabildiklerimi kitap dostlarıyla paylaşmak istedim. 2010 yılının en önemli deneme kitaplarından biri olan Nazan Bekiroğlu'nun "yol hali" adlı kitabının okuyucuda yankısını bulması ve hak ettiği sofralarda yerini alması bir okuyucu olarak en büyük temennim.

(Milli Gazete)

Kitapla ilgili teknik bilgiler ve internet üzerinden sipariş şartlarını görmek için bu linki kullanabilirsiniz

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Türkiye ve ABD'den Suriye adımı! Bakan Fidan son dakika duyurdu! "İsrail'e mesajımız net"
Kanal7’nin yeni Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Acet