Hasan Sağındık, 'Adım Yeşil' dedi

Ülkücü kesimin ünlü protest sanatçısı Hasan Sağındık, 'Adım Yeşil' adlı çalışması ile bir kez daha hayranlarına merhaba dedi. Adım Yeşil, 'Ülkü şehitler' için bir ağıt niteliğinde. Albüm'de Abdullah Çatlı için de bir parça yer alıyor.

Hasan Sağındık, 'Adım Yeşil' dedi
Hasan Sağındık, 'Adım Yeşil' dedi
GİRİŞ 25.10.2005 08:25 GÜNCELLEME 25.10.2005 08:25

Özgün müzik sanatçısı Hasan Sağındık, 4 yıl aradan sonra 9. albümüyle döndü. Remzi Çayır'ın 'Adım Yeşil' adlı romanından kasete uyarlanan albüm, yine romanla aynı adı taşıyor. Hasan Sağındık'ın yeni albümünün tanıtım gecesi 17 Ekim 2005 Pazartesi günü Altınpark Anfa B salonunda yapıldı.

Remzi Çayır'ın 'Bir yakın dönem romanı' olarak tanımladığı 'Adım Yeşil' isimli romanından uyarlanan sözler, Hasan Sağındık tarafından kasete okundu.

'Geçmişini unutan büyük bir hareketin dramı' olarak tanıtılan albüm, geçtiğimiz hafta HB Production etiketiyle piyasaya çıktı.

Sanatçı Hasan Sağındık, albümdeki sözlerin Adım Yeşil romanından alındığını belirterek, 'Bu sözlerde, geçmişini unutan büyük bir hareketin ibret, hüzün, hayal kırıklığı ve heyecanı vardı. Bu geçmişi hatırlatmak istedik' dedi ve Adım Yeşil albümünün ikincisini de yapmayı düşündüklerini söyledi.

Albüme adını veren 'Adım Yeşil' isimli romanda, 12 Eylül'den önce öldürülen Ülkücüler'in isimleri yer alırken, Susurluk'ta meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden Abdullah Çatlı'dan da şu ifadelerle bahsediliyor:

'Reis öldü,

trafik kazasında tuhaf ölümlere tutuldu.
derinlerin adamıydı dediler,
derinlerde değildi, olmamalıydı.
O, derinlerde yüzmüşse,
biz kendimizi nereye koyacaktık?'


Sözleri Remzi Çayır'a ait olan ve sanatçının son albümüne adını veren çalışmanın sözleri ise şu şekilde:

'Dünlerim yok anne. Ninem yok, Mustafa yok, Ömer yok,
Reis yok, Ercüment yok... Ramazan Turhan öldü.
Remzi Kütükçü öbür tarafta. Hasan Hüseyin Sanlı'nın Nişanlısı
,şimdi başkasının yavuklusu, Mustafa Pehlivanoğlu'nun
mektubunu okuduğu nişanlısı yitik... Nerede olduğunu
bilemiyorum. Dursun Önkuzu'yu unuttu ülküdaşları. Mamak
Mahpushanesi'nde dayaktan ölen Bekir Baş on yedisindeydi anne...
On yedi yaşında, coplanarak öldürüldü. Duydun mu? Gece
yarısı yatağından kaldırılıp Ankara Ulucanlar Kapalı
Cezaevi'ne götürülen Fikri'yi, A. Bülent'i ben unutmasam
da , hep birlikte unutuverdik anne... Unutmak iyidir, diyen
psikiyatrın sözü doğru mu?

Anne ne olur, elini alnımdan çekme. Yüreğini yüreğime
yasla, bırakma beni kahramanların yalnızlığında.'

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Arka arkaya sallandı! İşte olası Marmara depreminin zemin karnesi...
Yolsuzluk soruşturması Tunç Soyer’in eşine kadar uzandı: Belediye arazisini devretti