Hoş geldin Mehmet Uzun

Şiddet yanlısı Kürt örgütlerin hedefi olan yazar Mehmet Uzun, tıbben hiç bir ümit kalmadığından dolayı yurduna döndü ve Diyarbakır'da ölümü görüp, ölümü yazdığı topraklarda ölümle randevusunu bekliyor. Bir Oral Çalışlar yazısı

Hoş geldin Mehmet Uzun
Hoş geldin Mehmet Uzun
GİRİŞ 18.07.2006 14:03 GÜNCELLEME 18.07.2006 14:03

Yazar Oral Çalışlar Mehmet Uzun'a 'hoşgeldin' diyerek bitirdiği yazısında yazarın hayatına, görüşlerine ve sanatına değindi.  



oralcalislar@cumhuriyet.com.tr



Mehmed Uzun ve Diyarbakır'da Yaşamak...


 Mehmet Uzun, Kürt dili ve edebiyatının dünya çapındaki önde gelen temsilcilerinden birisi. Mehmed Uzun, askeri darbelerin gölgesindeki Türkiye'den canını kurtarıp, yurtdışında yaşamak zorunda kalan aydınlarımızdan. Siverekli.


Onu çok genç yaşlarında tanıdım. 12 Eylül öncesi Urfa'nın Siverek ilçesi, ölümün kol gezdiği, PKK'nin ve devlet içindeki şiddet yanlısı güçlerin etkin olduğu bir yerdi. Ölümleri gördü, ölümleri yaşadı. Mehmed Uzun, siyasette şiddete her zaman karşı durdu. Bu nedenle şiddet yanlısı Kürt örgütleri, ondan hoşlanmadılar. Birkaç yıl önce Türkiye'ye kesin dönüş yaptı. Tehditler nedeniyle yeniden İsveç'e geri döndü.


****


Mehmed Uzun, bu toprakları 1977 yılında terk etmişti. Kendi deyimiyle sürgünde yaşarken Kürt edebiyatına ilişkin büyük eserler yarattı. Romanlar yazdı, araştırmalar yaptı. Yaşam serüvenini bir söyleşide şöyle anlattı: "Romanlarımı yazarken tahammülsüzlüğe karşı tahammülü; vicdansızlığa karşı vicdanı; merhametsizliğe karşı merhameti; birlikte yaşamanın erdem olduğunu işleyerek yoğurmaya çalıştım."


"Sürgün yazarıyım. Dünyaya ait olmak istiyorum. Kürtlerin sesine yer açmak istiyorum. Bazıları göç ettiğimi söylüyor, yazıyor. Göç etmek başka bir şey, sürgün başka bir şey. Babam kansere yakalandığında bir hafta, bir gün, bir saat hiç fark etmezdi. Ona sadece 'elveda' demek için, bir saatliğine geri dönüş için başvuru yaptım. Ricada bulundum. İzin vermediler. Ankara'daki bürokrasi 'Hayır' dedi. Sürgün budur."


****


Mehmed Uzun, bir sanatçı olarak hiçbir siyasi örgüte bağlı olmadığını açıkça belirtirken, her türden milliyetçiliğe, radikal dinciliğe de karşı durdu: "...Hiçbir politik harekete bağlı olmayan bir yazar olduğumun altını çizmekte ısrar ediyorum. Benim hareketim 'Kürt' dilidir. Kürt propagandası değil. Ancak edebiyat gerçeklerden kopuk olamaz. Benim yazılarım, 'Kürtçe' yazmak konusunda bir karşı duruş olarak kabul görmüştür. Ancak benim yazarlığım evrenseldir. Milliyetçilik, fundamentalizm gibi Ortadoğu'ya ait tüm hastalıklara karşı tavırlıyım."


Neden böyle davrandığını da şöyle açıklıyor: "Dil, din, kimlik ve kültür siyasetin dışında olmalıdır. Bunlar bireyin ve toplumların kutsal haklarıdır. Ama Kürtçe ile ilgili bu kutsal hak gözetilmedi. Kürtçe okulda, kamu hayatında ve medyada yasaklandı. Yasaklandığı için de Kürtçe konuşmak bile sanki siyasi bir davranışmış gibi gösterildi."


****


"Kürtçe çok zengindir. Mezopotamya'nın en zengin dillerindendir. Kürtçenin yok olması bizleri sadece fakirleştirir. Kürtlerin sadece dili değil, kimliği de hor görüldü. Köy ve şehir isimleri değiştirildi. MÖ 300 yıllarında kurulan ve Katine olan köyümün adı değiştirildi. Kürtçe değildi. Bu isim iki bin yıllık tarihi anlatıyordu. Ama otuz yıl önce ismi Narlıkaya yapıldı. Narlıkaya, anam ve nineme hiçbir şey anlatmıyor. Böylece iki bin yıllık tarih yok ediliyor. Bırakın bu isimler kalsın."


****


Mehmed Uzun, romanlarını üç dilden yazıyor: Kürtçe, Türkçe ve İsveççe. Neden Kürtçe yazdığını ise şöyle anlatmıştı: "Kürtçe benim anadilim. Yedi yaşındayken Türkçeyi okulda öğrendim. Diliniz hor görüldüğünde, yok olma tehlikesiyle karşılaşınca onu korumak durumundasınız. Bu ahlaki bir sorumluluk. Bunun siyasetle, ideolojiyle ilgisi yok. Bir dili yoktan var etmek durumunda olduğum için günümüz dünyasında belirleyici olan para, pul, şan, şöhret gibi şeyleri bir yana bırakmak zorundasınız. Bu benim gibi çılgınların yapacağı bir işti. Dünyaca ünlü Yaşar Kemal 'in Kürtçe öğretmeni benim kızım."


Türkiye'nin geleceğine ilişkin görüşlerini şöyle ifade ediyor: "Türkiye'deki gelişmeler bana umut veriyor. Rotasını çizdi ve geri dönüşü mümkün olmayan, doğru bir yola girdi. Bu, uygarlaşma ve demokratikleşme yoludur. Türkiye bu süreçte Kürt sorununu da çözecek. Kürt sorununun çözülmesi Türkiye'yi daha da güçlendirir."


****


Mehmed Uzun, kansere direnmek için doğduğu topraklara döndü. Onun Diyarbakır'a gelişi, yarattığı eserler gibi çok anlamlı. Bu acılı topraklarda, yine büyük acılar yaşanıyor. PKK'nin pusu kurup, bombalar patlattığı bölgede yeni kanlı sayfalar açılıyor. PKK şiddeti tırmandırarak bölge halkını ve Kürtleri yeni acıların pençesine atıyor.


Mehmed Uzun, aynı zamanda bölgede barışçı yaşama olan özlemi de simgeliyor. Bir arada farklılıklarımızla yaşamak için yazdı, çalıştı, didindi... Hoş geldin Mehmed...


(cumhuriyet)


Mehmet Uzun'un Eserleri


 


Ruhun Gökkuşağı


Bir Dil Yaratmak


Aşk Gibi Aydınlık Ölüm Gibi Karanlık


Abdalın Bir Günü


Dengbejlerim


Kader Kuyusu


Küllerinden Doğan Dil ve Roman


Kürt Edebiyatına Giriş


Nar Çiçekleri


Sen


Siya Evine


Tu


Yaşlı Rind'in Önemi

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Bakan Bayraktar'dan müjde! 'Birkaç ay içinde kazacağız'
Turistik Diyarbakır Ekspresi ilk seferini yaptı!