Nazım Hikmet'in Salkım Sögüt'ü intihal mi?
Nazım Hikmet'in meşhur, 'Salkım Söğüt' şiirinin İdris Sabih'in 1918 yılında yayınlanan Öksüz Akşam'ındaki şiirinden intihal olduğu öne sürüldü. İddiayı gündeme Türk Edebiyatı dergisinden Nâzım H. Polat getirdi.

Nâzım H. Polat’ın “Suyun aynasındaki salkımsöğüt” başlıklı yazısından bir bölüm:
(..) Salkımsöğüt, Nazım'ın önünü geniş bir edebi çevreye yayan ilk şiirlerindendir. 1928'de yayımlanmış, 1930'da Bahri Hazer ile birlikte şairin kendi sesiyle Columbia firmasınca plağa alınmıştır.
Bu şiirde belirgin üç obje var ve üçü de ilk beş mısrada söyleniyor. Su, salkımsöğüt ve atlılar.
Akıyordu su
Gösterip aynasında söğüt ağaçlarını!
Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını!
Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere
Koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere!
Salkımsöğüt su bir aynaya, Salkımsöğüt o aynaya bakarak suda saçlarını yıkayan bir güzele benzetilmiştir. Vurulmuş bir kuş gibi atından yuvarlanan yaralı atlı, 'yanan yalın kılıçlarla' anılınca, kanlı vücuduyla şiiri nasıl objesi olarak beliriyor. Bu tabloyu daha etkili kılan ise tabiatın bir akşam atmosferi yaşamasıdır. Güneş batarken ufku bürüyen kızıl renk, suyu da ufku da aynı renge büründürür.
Atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde!
Atlılar atlılar kızıl atlılar!
Şiirin sonuna doğru, akşam iyice bastırınca, bu atmosfer de koyulaşır:
Gölgeler gölgelendi,
Renkler silindi,
Siyah örtüler indi
Mavi gözlerine
Şiirin sonunda Salkımsöğüt tekrar obje olur; bu sefer kara suyun aynası da el bağlayarak, ölen atlıya ağlayan bir yaslı güzel hayalini canlandırmaktadır. Söğüt ağacının ağlaması, estetik heyecan ve değeri yüksek bir hayaldir. Şiiri güzelleştiren asıl unsur da işte bu, suyu ayna yapıp saçlarını yıkayan ve ağlayan güzel hayalidir.
- Ama acaba bu hayalin ne kadarı Nazım Hikmet'e aittir?
- Biz bu orijinal hayalin daha önce, İdris Sabih Gezmen tarafından kullanıldığını söyleyeceğiz.
Nazım'ın şiirinden 10 yıl önce Nüzhet Haşim Sinanoğlu'nun, Milli Edebiyata Doğru (Cemiyet Kütüphanesi, Nefaset Mat., İstanbul 1918, s. 153) adıyla yayımladığı kitapta yer alan Öksüz Akşam başlıklı şiir (ilk yayımlanışı belki bir-iki yıl kadar daha önce) şöyle bitiyor:
Suyun gümüş aynasında bakan yosma bir söğüt,
Nemli kumral saçlarını dağıtarak kurutur;
Ayın dolgun memesinden akan süt,
Ölen günden öksüz kalan şu akşamı uyutur!
Nazım'ın Salkımsöğüt'ündeki suyu ayna yaparak saçlarını yıkayan güzelin bize tanıdık gelmesi, onun aslında İdris Sabih'in Öksüz Akşam'ındaki suyun gümüş aynasına bakarak (yıkadığı) nemli kumral saçlarını, kurutan 'yosma' oluşundan!.. Nazım, bu güzele, dili varıp da 'yosma' diyemiyor, sadece resmini çiziyor. Çünkü Türkçenin 'yosma'sı yıldan yıla yaşlanarak artık herkesin içinde anılamayacak kadar sevimsizleşmiştir.
İdris Sabih'in şiirindeki 'ölen günden kalan akşamı uyutan süt, ayın dolgun memesiden' aktığına göre, akşamdan biraz sonraki vakittir. Nazım'ın şiirindeki akşam ve biraz daha sonraki vakit tam olarak bu atmosferi vermektedir.
Her iki şiirin de sonunda 'ölüm' ve 'ağlama'nın bulunması, bahsettiğimiz hayalleri aynileştiriyor.
Salkımsöğüt için 'ağlama' imajının kullanılması ise daha genel bir sebebe bağlanabilir. İngilizce'de salkımsöğüt, 'wveeping willow' yani 'ağlayan söğüt'tür.
Peki Nazım'ın İdris Sabih'e ait bu şiiri ve hayali okumuş olma ihtimali ne kadar kuvvetli?
İdris Sabih'in şiiri söz konusu kitapta yer aldığında, Nazım, şiir denemeleri bulunan, 16 yaşında bir çocuktu. Ama Öksüz Akşam'ı okumuş olması, 'muhakkak' denecek ölçüde kuvvetle muhtemeldir. Öncelikle kitabın yazarı Nüzhet Haşim, Nazım'ın bir yıl okuduğu Galatasaray Sultanisi'nden hocasıdır.
Diğer bir işaret ise hikayemsi bir olay; Nazım'ın ilk şiirlerini Bahriye Mektebi'nden hocası olan Yahya Kemal gözden geçiriyor, birtakım düzeltmeler yapıyordu.
Hatta Yahya Kemal, Nazım'ın yayımlanan ilk şiiri 'Hâlâ Serviliklerde Ağlıyorlar mı?' için, 'O kadar tashih ettim ki adeta aslından uzaklaştı' diyecektir. 'Serviliklerde' şiirinin tashihi konusunu hem Yahya Kemal'in anlattıklarında öğreniyoruz hem de Nazım'ın kendisi (Ekber Babayev'e) söylüyor!..
(Türk Edebiyatı Dergisi)