Diyarbakır'da parmak izi kubbeli kiliseye ziyaretçi akını
Diyarbakır'daki 1800 yıllık Saint George Kilisesi, "parmak izi" görünümlü kubbeyi görmek isteyen 35 bin kişiyi ağırladı.

Merkez Sur ilçesindeki tarihi İçkale Müze Kompleksi'nde sanat galerisi olarak da hizmet veren 1800 yıllık Saint George Kilisesi, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli depremlerde hasar gördü.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünce yapılan restorasyon çalışmasının ardından bu yıl 10 Ağustos'ta kilise yeniden ziyarete açıldı.
Restorasyon çalışmasında kilisenin ön kısımdaki kubbesine cam tavan yapıldı, iç kısımdaki tuğla örülü tavan güçlendirilerek belirgin hale getirildi.
Mimarının eserine imzasını atmak için tuğla örgüyle parmak izini nakşettiği düşünülen kubbeyi görmek için 10 Ağustos'tan bu yana 35 bin kişi ziyaret etti.
"RESTORASYONLA KUBBESİNDEKİ PARMAK İZİ GÖRÜNÜMÜ DAHA BELİRGİN HALE GELDİ"
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, 1934 yılında kurulan Diyarbakır Müzesi'nin Türkiye'nin en eski ve köklü müzelerinden biri olduğunu söyledi.
İçkale Müze Kompleksi koleksiyonunda taşınır ve taşınmaz 36 bin 352 eserin olduğunu bildiren Gizligöl, alanda 14 tarihi yapının bulunduğunu, bu yapılardan birinin de Saint George Kilisesi olduğunu belirtti.
Kilisede, 6 Şubat'taki depremlerde hasar gördüğü için restorasyon çalışması yürütüldüğünü anlatan Gizligöl, çalışmanın ardından kilisenin 10 Ağustos'ta yeniden ziyaretçilere kapılarını açtığını dile getirdi.
Kilisenin milattan sonra 4. yüzyılda Hristiyanlık'ta önemli bir yere sahip Saint George adına yapıldığını belirten Gizligöl, şunları kaydetti:
"Sasaniler döneminde burası saraya dönüştürülmüş. 12. yüzyılda ise bir dönem medrese olarak kullanıldığını biliyoruz. Depremde hasar gördüğü için restorasyon çalışması yaklaşık iki yıl devam etti. Restorasyonla kubbesindeki parmak izi görünümü daha belirgin hale geldi."
Ziyarete açıldığı 10 Ağustos'tan bu yana sosyal medyada yapılan paylaşımların da etkisiyle ziyaretçi yoğunluğu yaşandığını ifade eden Gizligöl, kilisenin iki kubbesinin bulunduğunu, en önemlisinin de iç kısımdaki kubbe olduğunu anlattı.
"Burası bir baş parmağın izini andırdığı için ziyaretçilerimiz özellikle bu parmak izini görmeye kilisemize geliyorlar. Dünyanın en büyük parmak izi olarak belirtiliyor. Kendi mimarının parmak izini yansıttığı düşünülüyor. 10 Ağustos'tan bu yana 35 bin ziyaretçimiz özellikle parmak izini görmek için kilisemize geldi." ifadelerini kullanan Gizligöl, sanat galerisi olarak da kullanılan kilisede Diyarbakır Kültür Yolu Festivali etkinlikleri kapsamında Pablo Picasso'nun eserlerinin sergileneceğini sözlerine ekledi.
"PARMAK İZİNİN KUBBEYE YAPILMASI MİMARİ OLARAK İNANILIR GİBİ DEĞİL"
Mardin'den tarihi mekanları fotoğraflamak için gelen Osman Haşlamacıer, kilisenin kubbesindeki parmak izinin diğer yapılarda görülmeyen bir özellik olduğunu söyledi.
Haşlamacıer, "Gerçekten çok garip, mimarı bilerek ve tasarlayarak parmak izini yapmış. Böyle bir detay şaşırtıcı." dedi.
İstanbul'dan eşiyle Diyarbakır'ı gezmek için gelen Esra Aslantepe, kilise ve kubbesinin herkesin görmesi gereken mükemmel bir yapı olduğunu dile getirdi.
Yapının çok güzel korunduğunu anlatan Aslantepe, "Kubbede burayı yapan mimarın parmak izi varmış, bundan çok etkilendik." dedi.
İstanbul'dan ilk defa Diyarbakır'ı gezmeye gelen Seda Budak da kilisenin mimari olarak çok çarpıcı olduğunu kaydederek, kubbedeki parmak izinin net bir şekilde göründüğünü söyledi.
Budak, "Çok şaşırtıcı, parmak izinin kubbeye yapılması mimari olarak inanılır gibi değil. Herkesin gelip görmesini tavsiye ederim." ifadelerini kullandı.
-
diyarbakırlı 2 saat önce Şikayet EtYok daha ne efsaneler ne efsaneler. Eskiden fotokopi makinası mı vardı ki adam parmağını büyütsün. Daha önceleri bu tür hikayeleri Divriği ulu camii için de ifade etmişlerdi. Yok efendim Mimar Sinan'ın parmak izi varmış diye. Ya böyle bir iddiaya Sanat Tarihçileri, Arkeologlar gülüp geçerler.Beğen