Sosyal medyanın televizyonlara rağmen önlenemez yükselişi
Kanal 7 Medya Gurubu Planlama ve Teknik Daire Başkanı Muzaffer Şafak, sosyal medyanın televizyonlara rağmen önlenemez yükselişi ile ilgili bir yazı kaleme aldı.

Muzaffer Şafak "Her ne kadar eleştirsek, yok saysak, ötelesek bile insanlar onsuz duramıyor. Bireyler arada bir olsa da sosyal medyayı okumaya en azından pasif izleyici olarak takip etmeye devam ediyor" dedi.
İşte Muzaffer Şafak'ın o yazısı;
Bunun sebeplerinden bir de kuşkusuz bireylerin sosyal ihtiyaçların karşılanması,dolayısıyla iletişime olan ihtiyaç. Teknolojinin sunduğu farklı ve çok sayıdaki benzer platformlar ve uygulamalar bu ihtiyacı ziyadesiyle karşılamaktadır.
Dahası, bu etkileşim diğer tek yönlü mecralardan farlı olarak anında gruplara bireylere erişimi sağlaması yanı gerçek interaktiviteyi sağlaması, bireyler bu yöntemi çok seviyorlar çünkü anında talepleri diğerleri tarafından olumlu ya da olumsuz karşılık bulabilmektedir. Sosyolojide karşılığı önemsenmek olarak açıklanabileceği söylenebilir. Bu özellik ise bireyler tarafından talep edilen bir olgu.
TV VE RADYOLARIN TAHTI SALLANIYOR MU?
Peki bu mecra böylesine etkinse bunun sonuçları diğer etkileşim aracı vasfını hala sürdüren TV ve Radyoların tahtını acaba yakın gelecekte ırgalaması mümkün olabilir mi?
Evet dünyayı kasıp kavuran Corona 19 virüsü nedeniyle küresel salgının bizlere ve dünyaya her şeyi, her değeri tekrar düşünmeye, incelemeye, analiz etmeye ve değerlendirmeyi tekrar sağladığını söyleyebiliriz.
Elbette bu kolay olmayacak ancak karşı gelmenin faturası ise çok ağır. Bunu kimse göze alamıyor ve almalıdır da.
Bu küresel Pandemi felaketi sonucunda bireylerin tek iletişim kaynağı Televizyonlar ve sosyal medya olduğunu görmekteyiz. Toplum katmanlarının bir kısmı haberlere ağırlık vererek gelişmeleri takip ederken diğer bir kısım ise Film ve benzeri ürünleri izlemeyi tercih ediyor. Fakat bir mecra ise hayli dinamik, orası sosyal mecra.. Orada etkileşim en yüksey düzeyde, soru soruyor, eleştiriyor, itiraz ediyor, kabul ediyor, yada etmiyor, kısaca etkiliyor ve etkileniyor. Bu yöntem insanlarda olumlu karşılık buluyor.
TELEVİZYONLARDA DURUM NASIL?
Bunlar olurken klasik ana mecra Televizyonlardaki durum nasıl? Karşılıklı etkileşimin sadece mesaj okuyarak gerçekleştiği bu mecrada, herkesin soru sorması itiraz etmesi yada yermesi eleştirmesi mümkün değil
Bu durum izleyiciyi az da olsa ekran başında durmaktan soğutmaya başlıyor. Bu etkiyi gören hisseden anlayan bazı programcı ve yapımcıların sosyal medyadaki bu yüksek etkileşimi burada nasıl sağlayabilirizi düşünerek az sayıda da olsa gelen mesajları okuyarak bu olumsuzluğu gidermeyi düşünmüş olacaklar ki, yayın sırasında kısıtlı zaman nedeniyle az da olsa izleyiciden gelen bu mesajlara yer vermeye başlamıştır.
Peki bu yöntem izleyicide karşılığı ne kadar olacaktır. Tahminimiz hayli az olacağı yönündedir. Gelen yüzlerce mesaja yer vermek elbettemümkün olmayacaktır. Ancak izleyici mesajlarını ekranda görmesi onları cevap alamasalar da mutlu edecektir.
O halde, sosyal mecranın bu konforunu Televizyon alıcılarına nasıl taşıyabilirizin cevabı önem kazanmaktadır.
Bildiğimiz yöntemlerle bunu sağlamak ise hayli zor. Gelen mesajları gruplamak olumlu, olumsuz eleştiri, soru v.s sınıflandırmak ilk adım olabilir.
Ancak asıl sorun tek yönlü yayının sosyal medyada olduğu gibi yapılamayacak olmasıdır. Ancak sınırlı interaktivite ile kısman çözülebileceği varsayılabilir.
Televizyon kuruluşlarının klasik yayıncılıkla yapabileceği çok şey maalesef kalmadı. Yeni kuşakların bu konuda taviz vermediğini görüyoruz. Onlar biz ekran karşısında oturup , ‘sizin hazırladıklarınızı izleriz’ düşüncesini ve davranış modelini artık çok geride bıraktılar.
HANGİ MECRALAR KAZANÇLI ÇIKACAK?
Her şeye en kısa sürede ulaşan, çabuk tüketen, kül yutmayan ,eğitimi sürekli artan, rekabetçi ve çok soru soran,kazandıkları dillerle birlikte dünyayı takip eden , talep eden yeni ve sağlıklı bir nesil oluşmaya başladı. Onların bu taleplerine yer veren medya kuruluşları ve mecralar kazançlı çıkacaktır.
Günümüzde bu konudaki arzın yurt içinde ve dışındaki örneklerinin çok sayıda olması izleyicinin izleme kararlarını ve ilgili mecraya olan bağlılığını azaltmaktadır.
Bunu destekler nitelikte yayıncıların günümüzde programları nasıl yaptıklarına bakarsak bu kitleyi ekran başında yada kendi kanallarında tutmak için eksik interaktiviteye rağmen Twitter ve diğer popüler uygulamaları kullanmak için çırpındıklarını görebilmekteyiz.
Bu çaba yeterli olabilecek midir ?Elbette olmayacaktır. Bunu gerçekleştirmenin yolu Televizyon program içeriklerinin haber ve diğer konularda interaktif olması tek yol olarak karşımızdadır.
İzleyici, bahsedilen bu mecraya hızla yönelmektedir. Örnek olabileceğini düşündüğümüz uygulamalar ise ekranlarda denenebilmesinin önünde engel olmayacağını düşünüyoruz. Scope ve diğer benzer uygulamalarda olduğu gibi ekranın bir köşesi buna ayrılabilir.
Gelen mesajların okunması ve iletilmesi program yapımcısı veya yöneticinin inisiyatifine bırakılmadan ve genel kurallar ihlal edilmeden gerekirse filtre edilip yayına verilmesi ilginç bir program iletimi olarak kabul göreceğini düşünebiliriz.
Bu belki de sosyal medyanın küçük smart ekranlardan, 40 inc ve daha büyük ekranlara taşınmasının bir denemesi olabilecektir.
İzleyiciler günümüzde haber yada programları ait oldukları gruplardan anında haber alarak takip edebilmektedir.
Tek sorun ellerindeki küçük akıllı tablet yada cihazlar. Kısa süre sonra tabana yayılacak şekilde izleyiciler gelen bu öneri ve tavsiyeleri evlerindeki büyük ekranlardan smart cihazlarında olduğu gibi sordukları sorularına cevap alamasalar da, görüntüde yer alması onları ekranda tutmaya yetecektir.
Evet corona virüsü ve pandemisi sosyal alanları düzenlediği gibi bu alanı da regüle edecek gibi gözüküyor. Bu durum majör kanalların izlenme sorunlarını belki de aza indirecektir.