Kanal 7'deki skandal dizi ismi!

Vatan yazarı Memet Güler kutsal metinlerden dizi yapılıp yapılmayacağını sormuş ve Kanal 7'nin yeni yapımını eleştirmişti. Cevap Fikri Akyüz'den geldi.

Kanal 7'deki skandal dizi ismi!
Kanal 7'deki skandal dizi ismi!
GİRİŞ 25.06.2008 10:22 GÜNCELLEME 25.06.2008 10:22
Bu Habere 25 Yorum Yapılmış
Kanal 7 ekranları için hazırlanan ‘99’ isimli dizi henüz başlamadan tartışma yarattı. Süleyman Çobanoğlu’nun yapımcılığını üstlendiği dizinin her bölümünde Allah’ın 99 isminden birinin tecellisi işlenecek. İlk bölümünde Afganistanlı bir mültecinin hayatının anlatılacağı ‘99’un çekimlerine başlandı.

Dizinin kısa tanıtımları ekranda dönmeye başlayınca tartışmalar da alevlendi. Vatan gazetesinin TV eleştirmeni Memet Güler, dünkü köşesinde diziyi eleştirmişti.
Memet Güler kutsal metinlerden dizi yapılıp yapılmayacağı sorduğu köşesinde, bir belgesel ya da dini içerikli bir program olsa sorun olmayacağını dile getirmişti.
 
Memet Güler’in bu tavrını eleştiren Yeni Şafak yazarı Fikri Akyüz, “Neden “din” denilince birileri zıplamaktadır? Kalemlerin “ok” misali vicdanlara saplanması kanıksandı, bunun farkındayım; peki ayakların altında “yay” mı vardır da bu kadar seri bir şekilde zıplanabilmektedir?” diye sordu. Akyüz, medyanın bir bölümünün, başkalarının fikir özgürlüğüne önem vermeden, tutarsız eleştiriler yaptığını da örnekleriyle sergiledi.  
 
İşte Fikri Akyüz’ün Yeni Şafak’ta yayınlanan yazısı:
“ Kanal 7'deki skandal dizinin korkunç ismi!
Önce adını koyalım, sonra sıfatı yapıştırırız.. Türkiye'de beyni olan herkesin aklının başında olması gerekmiyor ve Türkiye'de kalbi olan herkesin vicdan sahibi olması da gerekmiyor..
Ama şu hale bakınız; Vatan gazetesinde televizyon eleştirmenliği yapan Memet Güler bakınız işi gücü bırakmış ne yazmış.. Demiş ki:
“Kanal 7'de bir dizi başlıyor. Adı 'Doksandokuz'.. Bir dizinin ismine nasıl olur da kutsal metinde adı geçen Doksandokuz ismini koyarsınız? Mesela, Kuran'da yazıldığı gibi bu diziyi izleyip Allah'ın isimlerini zikredenler sevap mı işleyecek? İzlemeyenler günah mı işleyecek? Dur bakalım daha neler göreceğiz?”
Evet Memet kardeşim, söylediğinize katılıyorum: “Dur bakalım daha neler göreceğiz?”!
Bu arada redaktöre bir not: Memet ismi yanlış yazılmadı; kendi köşesinde aynen böyle yazıyor..
Öyle ya, Memet'e 'h' harfi eklerse kutsal metin istismar edilmiş olur! Tabii çok şükür ki Güler'in ismi Mahmut değildi.. Zira 'h'siz Mahmut, on bin yıl önce nesli tükenen bir hayvanı çağrıştırdığı için uygun düşmezdi!
(Bir not daha: Bu 'h' harfinin, bir ismin içinden düşmesini anlarım da, ismin başındaki 'h' harfi niye düşürülür işte onu anlayamam.. Bir Trakyalı tanıdığımın nüfus cüzdanında Üseyin yazdığını bizzat görmüştüm!)
Evet Memet Güler aynen böyle yazdı.. Diyeceksiniz ki: “Yazmışsa yazmış, fikir hürriyeti var, sana ne oluyor?”
Doğru, fikir hürriyeti var hatta bir yazarın saçmalama hürriyeti de vardır..
Ama benim kaygım, bu yazıyı Başsavcının Ak Parti'yi kapatma davasına ek delil olarak sunma ihtimalinin kuvvetli oluşundan kaynaklanmaktadır!
Türkiye'de matbuatın geldiği nokta bu nokta ise, elbette bazı yargı mensuplarının geleceği nokta da başka bir nokta olmayacaktır.
Yani Allah'ın 99 isminin varlığına inanan bir insanın diziye bu ismi vermesinin sakıncası nedir?
“Bu filmi izleyenler sevap, izlemeyenler günah mı işlemiş olacak?” diye ciddi ciddi sormanın adı ne zamandan beri eleştirmenlik oldu?
Ya da şayet ciddi ciddi sorulmadıysa bunun espri olan tarafı nedir?
“Gülünür” olmak ile “gülünç” olmak arasında, ağlamak ile zırlamak arasındaki fark kadar da mı bir fark yoktur?
Örneğin, “Var mısın Yok musun?” isimli program bir yarışma mıdır yoksa Allah'ın varlığını ya da yokluğunu tartışmak suretiyle “agnostik takılmak” mıdır?
Neden “din” denilince birileri zıplamaktadır? Kalemlerin “ok” misali vicdanlara saplanması kanıksandı, bunun farkındayım; peki ayakların altında “yay” mı vardır da bu kadar seri bir şekilde zıplanabilmektedir?
Hürriyet'in zıplaması haydi anlaşılır bir şeydir hatta “zıplama hürriyeti” de anlaşılmayacak bir şey değildir ama hürriyet kavramını bu kadar zıplatmanın manası nedir?
Lütfen bu yazıyı sadece Memet Güler'in yazısına dayanılarak yazılmış bir yazı olarak değerlendirmeyin.
Güler, sadece bir örnektir; bu yazının konusu bazı medya mensuplarının toplumu lüzumsuz yere geren tutumunun bu memleketi ne hale getirdiğini tespit etmekten ibarettir.
Bu ülke, Kemalist ideolojinin eleştirisini yaptı diye mahkum edilen Atilla Yayla'nın yaşadığı bir ülkedir.
Bu ülke, “Harf inkılabı toplumda travma yaratmıştır” şeklinde sadece bir tespitte bulunan Mengir Mir Mehmet Fırat'ın linç edildiği bir ülkedir.
Bu ülke, Bugün gazetesinde Erhan Çelik'in dün köşesinde işaret ettiği üzere Kürtçeden başka bir dil bilmeyen bir annenin, mahkum oğluyla cezaevleri yönetmeliğindeki “Türkçe” şartı nedeniyle konuşamadığı bir ülkedir.
Yani bu ülke, evladına sarılırken gözyaşı döken bir annenin gözyaşının tercüme edilebileceğinin zannedildiği bir ülkedir.
Evet, böyle bir ülkede elbette “Doksandokuz diye bir dini isim olur mu?” diye bir soru sorulacaktır.
Ama Güler'e bir kez de ben sormak istiyorum:
Attila İlhan'ın İstanbul'daki sabah ezanlarından ilham alarak yazdığı “Dersaadet'te Sabah Ezanları” isimli romanını basan Türkiye İş Bankası yayınları şimdi din istismarcısı mı oldu?
Bu romanı filme çekmek isteyen bir yapımcı diyelim ki bu filmi Kanal D'de yayınlatmak istedi..
Vatan'ın bağlı bulunduğu grup olduğu için buna ses çıkarmayacak mısınız?
Ya da çıkaracak mısınız? Dilinizin altındaki baklayı da çıkardığınız gibi onu da çıkaracak mısınız?
O yüzden Kanal 7'nin yöneticilerine bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Bu roman film yapılırsa isminin “dinsel öğelerden” sıyrılmasına lütfen azami hassasiyet gösterin..
Örneğin “Metropolde Sabah Şekerlerinden Ezgiler” ismi iyi gider! “
 
99 nedir?
 
Dizide; her bölümde Allah’ın 99 isminden (Esma-ül Hüsna) birine atıfta bulunacak öyküler, sinema tadında bir görsellikle beyazcama yansıyacak. Doksan Dokuz, klasik ve didaktik olmayan modern şehir hikâyelerini yani günümüz insanının hikâyelerini anlatacak. Herkesi kuşatacak bir yapım olma iddiasındaki dizi, bu ülkenin kültürel kodlarına dayanarak modern bir yaklaşım ile oluşmuş hikayeleri ekrana getirecek.
 
Buğday Film’in Kanal 7 için hazırlayacağı Doksan Dokuz adlı dizinin proje sahibi Süleyman Çobanoğlu. Projenin hikâyeleri ve senaryoları da ona ait. Dizinin yönetmenliğini Gül Güzelkaya, müziklerini ise Alpay Ünyaylar yapıyor.
 
Doksan Dokuz dizisinin ilk bölümünün ismi “Kimse yoksa O var” Bu bölümde Allah’ın El-Hafiz ismine atıfta bulunacak bir hikaye anlatılıyor. Hikaye “İnsan Ticareti” üzerine. Bu bağlamda; ailesini kaybetmiş iki küçük Afgan çocuğun kaçak göçmen olarak bir kamyon kasasında başlayan yolculukları Türkiye’nin batısındaki bir sahil kasabasında son bulacak. Ve onların kurtuluş ve özgürlük umutları dizinin konusu olacak.

Haber 7
YORUMLAR 25
  • Uğur Dinç 16 yıl önce Şikayet Et
    Önceki yoruma devam. Yeni İslâmî TV yapımlarının andırdığı o filmler nasıldı? Allah'ın nimetlerini ve O'nun bahşettiği yaşama nimetinin güzelliğini değil de kötülükleri insanların gözünün içine sokan ve varoluşu, özellikle fakir fukara ve köylü için, bir karanlık, bir uçurummuş gibi sunan yapımlar. Ama alan satan razı bana ne. Ne yapayım orta yaşlı Türk halkı bu filmlerde insanların kederlerini seyretmekten zevk alıyor, genç Türkler de Hannibal'ın sapık katilliklerini ağızları sulana sulana hevesle seyrettikleri gibi.
    Cevapla
  • Uğur Dinç 16 yıl önce Şikayet Et
    Kahroluş ve Karanlıklar Evreninde Türk Filmleri. İnsanlar neden ne yazdığını düzgün okuyup anlamadan bana cevap veriyorlar? Ben Fatma Girik vs'nin oynadığı, Anadolu insanının ebedî kahroluşunu anlatan eski bazı Türk filmlerinden bahsediyordum. Şimdiki İslamî motifli dizileri lanetlemedim. Ama o dizilerinden bu ebedî kahroluş ve karanlık temalı kötü filmlere benzememeleri gerektiğini söylemek istedim. Ama maalesef benziyorlar.
    Cevapla
  • ekrem erdem 16 yıl önce Şikayet Et
    ya diğerleri. bu haberden sonra televizyonda bir kanalın dizi reklamı dikkatimi çekti. 'Elif' yakına başlıyor. Buna ne demeli. Hangi kanal olduğunu söyleyip söylememekte kararsızm baş harfi 'a' herkes bilebilir.
    Cevapla
  • milletin ferdi 16 yıl önce Şikayet Et
    Sayın Uğur Dinç, Üzülünecek şeye üzülebilmek de güzel! İyi niyetle sana mesaj vermeye çalışanları da lütfen lanetleme! Ayrıca seyretmek zorunda da değilsin.. Üzülecek yere sevinmek anormal olan. Gözlerin yaş akıtması güzel, kalplerin yumuşaması güzel! Hayatta hep neşeli şeyler olmuyor. Dünya hayatı bazen komedi, bazen trajedi, çoğunlukla da dram. Dizilerin ve Filmlerin belki de en güzel tarafı, gerçeklerin verdiği kalıcı veya uzun süreli acıyı yaşamadan, alınabilecek dersi ve mesajı alabilmektir. Film biter. Sanal dünya sona erer. Asıl o filmlerde gördüğün üzücü olayları ve o acıları yaşamadığın için Allah’a şükretmelisin!
    Cevapla
  • Uğur Dinç 16 yıl önce Şikayet Et
    The 99 (2). Ama yok, Allah'ın yüce isminin ticarî heveslerle popüler kültürde kullanımına karşı çıkmamalıyım, yoksa --baksanıza yorumcu kardeşlerimizin yazdıklarına-- kıldığım beş vakit namaz bile boşa gidecek Allah korusun!
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Eurovision'da İsrail skandalı! Hile iddiası! Avrupa ayaklandı
İspanya Meclisi'nden İsrail'e silah ambargosu kararı: Her türlü kaynağı yasaklama önerisi