Mahsun, 'ümmetçi' diye mi bu dışlama?
3. filmi New York’ta Beş Minare ile yeniden sinema dünyasının gündemi olan bir zamanların 'türkücü'sü Mahsun Kırmızıgül'ü dışlayan, beğenmeyen bir kitle var sinemada. Bunun sebebi ne, 'ümmetçi Kürt' olması mı?
Arzu Erdoğral'ın haberi
Boyut Film’den, yapımcılığını Murat Tokat’ın yaptığı büyük bütçeli ve büyük prodüksiyonlu, Mahsun Kırmızıgül'ün yönettiği, Amerikan filmleriyle eşit koşullarda yarışacak görkemli bir film vizyona girdi: New York’ta Beş Minare…
Yeni Şafak Gazetesi sinema yazarı Ali Murat Güven, Mahsun Kırmızıgül’ün, New York’ta Beş Minare filmini on5yirmi5’e değerlendirdi.
Ali Murat Güven (Yeni Şafak sinema yazarı):
“Mahsun Kırmızıgül’ün sinema sektörünün ağababaları tarafından neden sevilmediğini çok iyi biliyorum!”
Mahsun Kırmızıgül, 2007’den itibaren benzersiz bir coşkuyla yöneldiği yönetmenlik mesleğinde son derece istikrarlı bir ilerleme kaydederek, üçüncü çalışması “New York’ta Beş Minare” ile bana göre esaslı bir sıçrama daha yaptı. Bu film, ufak tefek senaryo aksamalarını millî felaket boyutunda değerlendirmezsek, genel anlamda “olmuş” bir filmdir. Fakat malum yapıtın gösterime girdiği ilk gün itibarıyla şunu lütfen peşinen bir kenara yazın lütfen: Sinema yazarlarının ve sektörün ezici bir çoğunluğu, Mahsun Kırmızıgül’ü üçüncü yönetmenlik denemesinde de desteklemeyecek; tam aksine alay edip yerden yere vuracaktır. Çünkü:
1-Mahsun Kırmızıgül, Zaza-Kürt asıllı bir sanatçı olmasına rağmen, gerek müzisyenlik yaptığı dönemlerde, gerekse yönetmenliğe geçtiği son yıllarda her vesileyle Türkiye’nin (bütün etnik unsurlarıyla birlikte) birliği ve bütünlüğünü savundu, savunuyor. Bu barışçıl ve kuşatıcı yaklaşımı da ondan tıpkı Yılmaz Güney gibi “ayrılıkçı bir Kürt sineması” üretmesini bekleyen çevrelerin tüylerini diken diken etmektedir.
2- Mahsun Kırmızıgül, bir Zaza-Kürt ve sistem içinde de etkili bir sinemacı; fakat her ne hikmetse türdeşleri gibi “ateist” değil… Gerek ses sanatçısı gerekse sinemacı olarak ortaya koyduğu hemen her yapıtını Allah inancına, İslâm’a yönelik güçlü göndermelerle donattı, donatıyor. O yüzden, kendisinden bir tür “yeni jenerasyon Yılmaz Güney” olmasını bekleyenler, hem yurtseverliği, hem de dindarlığı nedeniyle Mahsun’un adının üzerini çoktan çizmiş durumdalar…
3- Mahsun Kırmızıgül, gerek Marksist-Kürtçü bakışa prim vermeyen ılımlı siyasal görüşleri, gerekse gizlemeye gerek duymadığı dinsel inancı nedeniyle ilk filminden bu yana sinema sektöründe alerji kaynağı olurken, bu duruşundan hiç ödün vermemesi, sistemin yürütüp yönlendiricileri ve kanaat önderleri karşısında asla nedamet getirmemesi de ona yönelik alerjiyi her geçen gün biraz daha artırıyor. Sözgelimi, “New York’ta Beş Minare”nin galasını tek tek kendisi tarafından belirlenen 200 konukla sınırlı olarak düzenlemesi, bu konudaki öfke ve cinneti zirve noktaya çıkardı. Jakobenler, onun kendilerine yapıtlarıyla ruhsal mastürbasyon yapma fırsatı tanımamasına illet oluyorlar.
Bu adam, yukarıda da andığım üç temel niteliği, yani yurtseverliği, dindarlığı ve geri adım atmayan kişiliği nedeniyle ağzıyla kuş tutsa sinema çevrelerinin ekseriyeti tarafından daha uzunca bir süre sevilip benimsenmeyecektir. Çünkü sektörün köşe başları, Türkiye’den bazen açıkça bazen de içten içe nefret eden hainlerin, dönmelerin, Sabataycıların ve ateistlerin elinde… Torna makinesinin ürettiği kalıba hiç uymayan, üstüne üstlük derisi de esmer olan böyle bir “çıkıntı adam”a kanlarının son damlasına kadar karşı duracaklar. Fakat, elbette ki benim gibi öteden beri mazlumların, dışlananların yanında olan, olaylara deri rengi ya da cukkasının kalınlığına göre değil ortaya koyduğu ürünlere göre bakan az sayıdaki bazı sinema yazarları da aynı kararlılıkla Mahsun’un yanında olacak.
Kendisini Türk sineması adına 2000’lerin en önemli kazanımlarından biri olarak görüyorum, yolu her zaman açık ve aydınlık olsun. Son filmini de büyük ölçüde beğendim, görüşlerimi 7 Kasım Pazar günü Yeni Şafak’taki sinema sayfamda uzun uzadıya yazacağım. Daha iyisini yapabilecek olan birileri varsa, çıksın ortaya yapsın, onu da yüceltelim.
www.on5yirmi5.com
-
ORHAN ÇAKALOĞLU 15 yıl önce Şikayet EtHatırlanmak. Film gerçekten güzel kan davası+polisiye+12 eylül+Tasavvuf hepsi işlenmiş güzel eline sağlık emeği geçenlere kimse ile de kıyaslamak doğru olmaz fakat, medyanın şişirmesi ile izleyip çıktıktan sonra bile anlatılacak birşeyi olmayan filmlerden çok iyi olduğunu söyleyebilirim En azından konusu var bu ve benzeri filmker anlatılırsa daha çok izeleneceği kanısındayım, Herkese şimdiden HAYIRLI BAYRAMLARBeğen
-
Emre Çiçek 15 yıl önce Şikayet EtGercek Sanatci. Mahsun Kirmizigul Zaza diye biliyorum. Hangi Zaza arkadasima sorsam da, Zazalarin, Kurt olmadigini farkli bir etnik koken oldugunu soylerler. Bu arada Mahsun Kirmizigulun filmlerini oldukca basarili buluyorum. Hem muzik sanatinda hem de sinema sanatinda kendini kanitladigini dusunuyorum. Bu yuzden cekemeyeni cok fazla. Basarilarinin devamini dilerim.Beğen Toplam 1 beğeni
-
noter tasdikli yorumcu 15 yıl önce Şikayet Etali murat güveni. ilk kez bir televizyon programında görmüştüm. hiç kaçırmam. katıldığı programlarda konuşan kimseyi dinlemem bir tek onu dinlerim. tam bir fenomen. bizim kesimin yumuşak başlı duruşlarının aksine çok dik protest duruşu var. yakın bildiklerimize de aynı üst perdeden davranmıyorsa dört dörtlük bir adam. bu son cümleyi katıldığı bir programda arkadaşına hitabından şüphelendiğim için yazdım.Beğen
-
KADİRUZUNKÖK 15 yıl önce Şikayet Etümmetcilik diye bişey yok. 73 mlyonu kucaklama olayı var, BUNUN adı DA CUMHUR iyyet dir,yani tüm insanlığa ADALET VE KALKINMA, SUNMAK. MAHZUN , ATEİST yapımcıları korkutuyor, İSTİKBALİ PARLAK, büyük DÜŞÜNÜYOR.Beğen
-
suleyman d 15 yıl önce Şikayet Etpu haha! ÜMMETÇİ KÜRT MÜŞ.HİÇ GÜLESİM YOKTU! Ümmetçi diyo peşinde kürt diyo. Allahım sen bunlara akıl fikir ver.Peki şimdi ümmetçi Kürtler mi ümmetçi Türkler mi öne oturacak? zencilerle beyazların otobüste öne oturma kavgasından bunalan temel HEPİNİZ YEŞİLSİNİZ DİYE bağırıp indirir.Tekrar otobüse çağırdığı amrikalıların korkudan orta sırada bekleştiğini gören temel soruna şöyle bir çözüm bulur. AÇIK YEŞİLLER ÖNE OTURSUN ! Bırakın bu banal Kütçülüğü.Bir zamanların komik atatürkçülüğünü Köroğlundan bahsederken bile onun Atatürkçülüğünden dem vuran şaşkınları geçtiniz.Beğen