Darbe bildirisini okuyan spikerin büyük pişmanlığı

12 Eylül 1980 darbesini Ankara Radyosu'nda duyuran bir dönemin ünlü TRT Haber Spikeri Mesut Mertcan, darbeyle anılmanın kendisini rencide ettiğini söyledi.

Darbe bildirisini okuyan spikerin büyük pişmanlığı
Darbe bildirisini okuyan spikerin büyük pişmanlığı
GİRİŞ 29.03.2013 14:37 GÜNCELLEME 29.03.2013 14:59
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

12 Eylül 1980 darbesini Ankara Radyosu'nda duyuran bir dönemin ünlü TRT Haber Spikeri Mesut Mertcan, kamuoyunda bu özelliğiyle hatırlanmış olmaktan üzüntü duyuyor. 12 Eylül darbesiyle özdeşleştirilmekten hiç keyif almadığının altını çizen Mertcan, meslek hayatında böyle bir anonsu yapmayı 'sırtındaki kambur' olarak, değerlendiriyor. Mertcan, "İşkencelere, idamlara karşı; insanları seven birisiyim. Darbeyle anılmak beni rencide ediyor."diyor.

67 yaşındaki tecrübeli spiker Mesut Mertcan, doğma, büyüme Adanalı. Gençlik yıllarından itibaren mikrofona tutkunluğu olan ve Adana'da sunuculuk yapmaya başlayan Mertcan, 1974'de girdiği sınavı kazanarak TRT Erzurum Radyosu'nda başlayıp,  Ankara Radyosu'nda  'sabahtan sabaha' programıyla devam eder.  Üç ay sonra TRT Haber Merkezi'ne 'redaktör spiker' olarak, geçiş yapar. Türkiye'de televizyonların siyah-beyaz yayın yaptığı günlerden itibaren yaklaşık 15 yıl TRT'de spikerlik yapan Mertcan, daha çok Kenan Evren'in 12 Eylül darbe anonsunu yapan kişi olarak bilinir.

O sıralar Mümtaz Soysal'ın başkanlığını yaptığı Uluslararası Af Örgütü Denetim Kurulu Üyesi olan Mertcan, 12 Eylül gecesini şu şekilde aktarıyor: "Türkiye Radyoları 23.00 bültenini okudum. 15 dakika kadar sürdü. 23.30 gibi evdeydim. TRT Genel Müdürü Doğan Kasaroğlu, telefon etti.  'Bir kadro konusu' dedi. Askeri araç geldi, gece evden alındım. Nereye gittiğimi, daha bilmiyordum. Basında çok çıktı 'alkollüydü' diye... Kesinlikle öyle bir şey yok. O durumda olsam, bildiriyi okutmazlardı bana... Bu bir spekülasyon." Darbe bildirisini Ankara Radyosu'nda okuduğunu hatırlatan Mertcan, arada geçen 33 yıla rağmen bu şekilde tanınmış olmaktan duyduğu rahatsızlığı, "Böyle bir anons sırtımdaki kambur gibidir." sözleriyle dışa vuruyor.

Darbelere karşı olduğunun altını çizen Mertcan, kimi zaman arkadaşlarının kendisini '12 Eylül'ü okuyan spiker' diye, bir başkasına tanıtılmış olmasına tepki gösteriyor. Böyle bir sıfatla anılmaktan hoşlanmadığını vurgulayan Mertcan, "Devlet memuruydum. Demek ki böyle bir şey kaderde varmış. Darbe yanlısı olsaydım, 1983 seçimlerinde bir partide adaylığımı koyar, gider askerlerin desteğini isterdim. Adımın militarist olarak çıkmasını arzu etmedim. İhtilallar ülkeyi 50 sene geriye götürür. Oysaki ben ileriyi görmekten yanayım.

Türkiye demokratik bir ülke. Halkın oyları ile iş başına gelen partiler olmuştur. Bunları neden kan akıtarak, indiriyoruz. 1960 ihtilalı neyi çözdü. Ben darbeyi sevmiyorum."şeklinde konuşuyor. 1980'de sağ-sol kavgasından bir çok kişinin işkence görüp, idam edildiğine işaret eden Mertcan, hiçbir caydırıcılığı olmayan idamları devlet eliyle işlenmiş cinayetler olarak, tanımlıyor.

Mertcan, şöyle devam ediyor: "Türkiye'de demokrasi kalmadı diye darbe yapıldı. Peki, 12 Eylül den sonra demokrasi işledi mi? Darbeleri aklıma bile getirmek istemiyorum. Neden darbe olsun ki? Darbe kanın akması, uçağın uçması, tankın yürümesidir. Bunlara ne gerek var. Böyle bir ihtimal var mı dersen, keramet sahibi değilim, bilemiyorum. Türkiye ne zaman çıkmaza girse; bazı bölücü kesimler hükümetten rahatsız olsa bu tür iddiaları yayar. Halkın beynine işlemeye çalışırlar. Böyle bir ihtimali düşünmek istemiyorum. Kardeş kardeşe yaşamak çok güzel. Memnun değilseniz, seçim var. Ülke artık bunları aşmalı. Allah bir daha o günleri göstermezin."

Adana'da Büyükşehir Belediye Meclisi kararıyla adı bir caddeye verilen Mertcan, hükümetin Kürt sorununu çözmek için attığı adımları olumlu buluyor. Türk ile Kürt'ün kardeş olduğunu dile getiren Mertcan, "Hükümet kan akmasını önlemek istiyor. Biz kardeşiz; Çanakkale Savaşı'na, Sarıkamış'ta kaybettiğimiz 90 bin şehide bakalım. Türk Kürt yan yana yatıyor. Ben barışın gelmesinden yanayım. Artık kanın durması gerekiyor." diye konuşuyor. Kenan Evren ile bir kez uçakta karşılaştığına dikkat çeken Mertcan, Evren'in evliliğiyle ilgili haberi gazetede okuduğunu ve kendisine, "Allah mutlu etsin. TRT ölüm haberini veriyor da çok sevilen spikerinin evlenme haberini neden vermiyor." diye sorduğunu belirtiyor. Mercan, kendisinin Evren'e "Sanıyorum benimde ölmemi bekliyor." gibi bir espri yaptığını, sözlerine ekliyor.

 

KAYNAK: CİHAN
YORUMLAR 7
  • metin akdağ 12 yıl önce Şikayet Et
    Mesut bey o konuda yalnız değilsiniz..... Serdar ortaç da Ahmet kaya ya karşı yaptığı çirkinlikten dolayı pişman... Pişman olanlar çok. Asıl pişmanlığı 12 eylül 2010 referandumunda hayır oyu veren bazı ülkücüler yaşıyor. Ah ellerim kırılsaydı da bahçeliye inanıp pkk lılar ile aynı safta yer alarak hayır oyu vermeseydim diyen binlerce ülkücü şu an utancından dışarı çıkamıyor. Fakat evet oyu veren ülkücü kardeşlerim, 80 ihtilali ile ve 28 şubat zulmünü yaşatanların yargılandığını gördükçe göğsünü gere gere dolaşıyorlar. Ve onlar işkence sonucu öldürülen ülkücü kardeşlerinin intikamını aldığı için her gün ak partiye dua ediyorlar....
    Cevapla
  • mehmet akif 12 yıl önce Şikayet Et
    MESUT ABİM SENİ ÖZLEMİŞİZ.... o yılları sanki yeniden hatırladım...
    Cevapla
  • Yassı Kaya 12 yıl önce Şikayet Et
    Takma Kafana MesutAbi. Sen emir kuluydun nihayetinde...Asıl darbe yapanlar rencide olsunlar.Tabi vicdanları varsa.
    Cevapla
  • karaduvar 12 yıl önce Şikayet Et
    amma yaptın. Mesut abi. o haberleri okurken üzülerek! okuduğuna eminim. memleket elden gidiyor diye üzülürken, sahip çıkanları gördükçe eminim çok sevinmişsindir. hele hele o güzel sesinle bildiriyi ne güzel de okumuşsun. tabii ameller niyetlere göredir. bu bildiriyi görevim diye yaptıysan başka. ben eve ekmek götürüyorum, rızkım bundan diye okumakta var... değil mi? ya...
    Cevapla
  • sarı derebeyi 12 yıl önce Şikayet Et
    ÜZÜLME MESUT ABİ.... Niceleri darbecilerin karşısında selam durdu bu memlekette. 28 Şubat darbesinde rektörler, yüksek yargı mensupları, eğitimciler, sendikacılar,siyasiler ve birçok anlı şanlı gazeteciler.... Daha neler neler darbecilerden brifing almadı mı? Bu ülkede 12 Eylül paşasına istanbul üniversitesi fahri hukuk doktoru ünvanı vermedi mi....Sen o bildiriyi okumamakta direnseydin belki de kimbilir suçsuz yere kaç yıl yatacaktın içerde....
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Trump: İsrail ve İran ateşkes konusunda anlaştı
Umman'da 'Beni Tel Aviv'e götür' şarkısını söyleyen şarkıcı sahneden dövülerek atıldı