Deniz ürünlerindeki büyük tehlike: Cıva!

Günümüzde denizlerin kirlilik seviyesi arttıkça tüketilen deniz ürünleri için de risk oluşturmaya başladı. Özellikle dipte yaşayan kılıç, ton ve köpek balığı yüksek miktarda cıva içerdiğinden insan sağlığını tehdit ediyor. Ayrıca beraberinde ciddi nörolojik rahatsızlıklar da getirebiliyor. Uzmanlar bu konuda deneyimlerini anlatarak önemli noktalara değindi.

Deniz ürünlerindeki büyük tehlike: Cıva!
Deniz ürünlerindeki büyük tehlike: Cıva!
GİRİŞ 26.12.2020 11:36 GÜNCELLEME 26.12.2020 12:14
Bu Habere 7 Yorum Yapılmış

Omega-3 ve proteinden zengin, sofraları süsleyen deniz ürünlerinden bazıları vücuda verdiği yararın yanında zarar da veriyor. Denizlerdeki kirliliğin artması, ürünlerinde de ağır metal oluşumunu tetikliyor. Parkinson, Alzheimer, beyin ve omurilik tümörleri gibi birçok nörolojik hastalığı beraberinde getiren ağır metal cıvanın en fazla dip balıkları ve midye, istiridye gibi kabuklu ürünlerde görüldüğünü söyleyen Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “İstavrit, hamsi gibi daha küçük balıklarda problem çok az. Bizim günlük olarak 0, 05 miligram civarından fazla cıva aldığımız takdirde vücudumuzda karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor" dedi.  2007 yılında cıva zehirlenmesi geçiren Vedat Milor ise yaşadıklarını anlatarak, “Midye yemek, pil yemek gibidir. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırın" ifadelerini kullandı.

Denizdeki 1 birim cıva, balıkta 100 birime tekabül ediyor

Cıvanın inorganik bir madde olup deniz içindeki bakteriler ve mikroorganizmalar tarafından metil hale geldiğine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, “Asıl zehirli olan metil cıva. Balıklarda, diğer kabuklu canlılarda olan metil cıvadır. Denizde 1 birim cıva varsa 100 birime yakın cıva balıkta birikebiliyor" dedi.

Büyük balıklar ve midyeye dikkat!

Cıvadan uzun yaşayan büyük balıkların daha fazla etkilendiğini dile getiren Doğan, “Kılıç balığı 20 yıl, ton balığı da 5 yıla kadar yaşayabiliyor. Bunlarda biyokonsantrasyon dediğimiz bir sistem var. Balığın vücudunda bu cıva birikiyor. Dip balıklarında tehlike daha fazla ama yüzey balıkları ve hamsi, istavrit gibi küçük balıklarda tehlike daha az. Haftada 1 kere büyük balık tükettiğinizde problem yaşamayabilirsiniz. Yapmamız gereken haftada en fazla 1-2 kez balık tüketmektir. Biz kabuklu canlıları sindirim sistemiyle birlikte tükettiğimiz için onların iç organlarında cıva birikmesi daha fazla olabiliyor. İstiridye ve midye buna örnek verilebilir ama yengeçte çok fazla yok" diye konuştu.

Nörolojik rahatsızlıklara neden oluyor

Günlük olarak 0,05 miligramdan fazla cıva alındığında hastalıkların belirti vereceğini ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Murat Doğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Fazla tüketildiğinde, karaciğerimizde, böbreklerimizde, beynimizde birikmeye neden oluyor. Daha sonrasında bunun toksik etkilerini görmeye başlıyoruz. Sinir sisteminde problemler çıkmaya başlıyor. Böbrek ve karaciğerde hasarlara neden oluyor. Bunu engellemek adına yapılması gereken daha küçük balıklara yönelmektir. Hamile ve emziren kadınların da çok dikkat etmesi lazım. 3-6 yaş arasındaki çocuklarda da nörolojik problemlere neden olabiliyor"

Vedat Milör: Midye yiyeceğinize pil kemirin

Tenis oynarken kendinde yavaşlama, ayaklarında karıncalanma ve dengesizlik hissettiğini belirten yemek eleştirmeni Vedat Milor, 2007 yılında cıva zehirlenmesi yaşadı.

Ellerinin titremesinin cıva zehirlenmesinden kaynaklandığını tahmin ettiğini dile getiren Milor, yaşadığı süreci şu sözlerle anlattı:

“Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik söz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Kendi doktorum önce şeker hastalığından şüphelendi, onun testi yapıldı ama bir şey çıkmadı. Nörologa göründüm ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik çıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir. Cıva özellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği geçince beyni de etkiliyor. Napolyon’un cıva zehirlenmesinden öldüğü söylenir. Özellikle midyede çok oluyor. Bir Türk doktoru ‘midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi’ demişti. Bunu bilmiyordum. Vücuttan tamamen çıkmıyor, kalıcı hasarları olabiliyor. Bir süre deniz ürünü hiç yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurt dışında tarım bakanlıkları hangi deniz ürünlerinde ne kadar cıva olduğunu açıklıyor. Küçük balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırmakta fayda var"

Vatandaş cıva riskinden haberdar olduğu için küçük balık tercih ediyor

İçinde ağır metal riski olduğunu bildiği halde haftada 1-2 kez balık tükettiğini söyleyen Muhtesar Sander, “Balıkları seçerek tüketiyoruz. Balık alırken üst deniz balığı olmasına dikkat ediyorum. Balığı da mevsimine göre tüketiyoruz" dedi. Balığı bazen 2 defa bazen de hiç tüketmediğini belirten Aydın Cinbat ise, “Bazı balıklarda cıva olduğunu biliyorum ama balık tüketiyorum. Denizdeki balıkta bunun az olacağını hatta olmayacağını düşünüyorum. Hamsi, istavrit ve çinekop tüketiyorum. Küçük balıklar genelde daha lezzetli ve sağlıklı oluyor" ifadelerini kullandı. En çok hamsi sevdiğini söyleyen Sebile Özgün ise, “Haftada 2 kere balık tüketiyorum. En çok hamsiyi seviyorum. Balığı alırken taze olmasına dikkat ediyoruz ve yeşilliklerle tüketmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

KAYNAK: DHA
YORUMLAR 7
  • ali 3 yıl önce Şikayet Et
    somon u neden yazmadınız? en fazla cıva olan balık somondur.
    Cevapla
  • ... 3 yıl önce Şikayet Et
    Güzel haber nelere dikkat etmemiz gerektiği konusunda aydınlatıcı olmuş, özelikle midye ve kılıç-ton gibi dip balıklardan uzak durmak şart..
    Cevapla
  • ucrun 3 yıl önce Şikayet Et
    2000 yılında izmitte bir petro kimya fabrikasında çalışan biri anlatmıştı. bir gecede 600 ton civayı körfeze boşalttıklarından bahsetmişti.
    Cevapla
  • zafer gülten 3 yıl önce Şikayet Et
    onu yeme bunu yeme....bu gidişle ilerde astronotlar gibi apla beslenecez anlaşılan.devleti yönetenleri niçin seçiyor,başımıza getiriyoruz,bu gibi şeylere önlem alsın,çare bulsunlar diye.Avrupa nın sanayi çöplüğü olmaktan vazgeçelim artık-mesala-giydiğimiz kot kumaşların boyaması,yıkaması,taşlaması bizde yapılıyor,çoğu ülke çevre kirliliğine sebeb oluyor diye yapmıyor,biz yapıyoruz ,onlar sadece dikip marka basıyor. niye--biz enayimiyiz-
    Cevapla
  • Yozgat 3 yıl önce Şikayet Et
    bir tehlikede microplastic. belkide balik ciftlikleri hic de fena olmaz , tabi temiz su bulabilirsen. hayvancilik icin de gecerli , hayvanlarin saglikli beslenmeleri hepimizin yararina olur. cevreye zarar vermeyen koyunculugu tesvik edilmeli. buyuk ahirlarda yetistirilen sigir ve tavuklardan sakinmali.bunun yerine daha cok serbest dolasan tavuk ve buyuk bas hayvanciligi tercih edilmeli,insanlar her gun et yemege mecbur degildir
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Leverkusen yine kaybetmedi! Avrupa Ligi'nde finalin adı belli oldu
CHP'li Mustafa Bozbey'in 'akraba' atamalarında yeni perde! İlk vukuatı değilmiş!