Dikkat: Sakat bırakabilir! 2 yanlış kalça çıkığı riskini artırıyor
Halk arasında doğuştan kalça çıkığı olarak bilinen gelişimsel kalça problemleri, Türkiye’de her bin bebekten 20’sinde görülüyor. Medipol Sağlık Grubu’ndan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bulut, “Eski usul kundaklama sakat bırakabilir” diyerek aileleri uyardı ve ilk 6 ayda yapılan ultrason taramasının altın standart olduğunu belirtti.
Erken fark edilmediğinde çocukların yürüme yetisini ve yaşam kalitesini ömür boyu etkileyebilen gelişimsel kalça displazisi, basit bir gelişim geriliğinden tam çıkığa kadar geniş bir yelpazede seyrediyor.
Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Bulut, erken tanı ve müdahale ile bu sorunun basit yöntemlerle çözülebileceğini söyledi. Uzman, ultrason taramaları sayesinde kalça gelişimindeki geriliklerin erken dönemde tespit edilebildiğini ve ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek topallama, kalça ağrısı, hareket kısıtlılığı, kısalık gibi ciddi problemlerin önüne geçilebildiğini belirtti.
GELİŞİMSEL KALÇA DİSPLAZİSİ VE RİSK FAKTÖRLERİ
Gelişimsel kalça displazisinin erken tanısının önemini vurgulayan Prof. Dr. Bulut, “Doğum sonrası eski alışkanlıklar, bebeklerin baş aşağı sallandırılması veya kundaklanması, kalça çıkığı açısından risk oluşturuyor. Bu nedenle hem ailelerin hem de sağlık profesyonellerinin dikkatli olması gerekiyor” dedi.
Prof. Dr. Bulut, kalçanın klinik muayene bulguları ile incelenebileceğini, Ortolani ve Barlow testleri gibi yöntemlerle kalçanın yerine girip çıkıp çıkmadığının anlaşılabildiğini belirtti.

Ayrıca çıkık tarafın kısa olması, kalça ve uyluk katlantılarının asimetrik olması, kalçanın yana açılmasında kısıtlılık, yürüyüşte ördekvari adımlar ve bel eğiminin artması gibi belirtilerle tanının konulabileceğini aktardı.
Risk faktörleri olarak genetik yatkınlıktan ve bazı ırklarda daha fazla görüldüğünden de bahsetmek gerekir. Aile fertlerinde veya yakın akrabalarda kalça çıkığı olmasının da önemli bir risk faktörü olduğunu dile getirdi.
ULTRASONUN ROLÜ BÜYÜK
Kalça çıkığı henüz ortaya çıkmadan tespit edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Bulut, “Yeni doğan döneminde klinik bulgular her zaman görünmeyebilir. Bu nedenle ilk 6 ayda yapılan ultrason taramaları altın standarttır.
Ultrason, kalça yerinde olsa bile gelişim geriliği var mı yok mu bunu ortaya koyuyor ve erken dönemde müdahale imkânı sağlıyor. Erken tanı sayesinde basit tedbirlerle kalçanın normal gelişimi sağlanabiliyor, ilerleyen dönemde ortaya çıkacak topallama, kalça ağrısı veya ekstremite uzunluk farkı gibi sorunların önüne geçiliyor” dedi.
Prof. Dr. Bulut, geç kalınan vakalarda ise durumun çok daha ciddi olabileceğini ve büyük cerrahi müdahalelere gerek duyulabileceğini belirterek, “Erken teşhis ve tedavi, daha basit müdahalelerle daha başarılı sonuçlar elde edilmesine olanak sağlıyor. Basit önlemlerle elde edilen başarı, ileri dönem ameliyatları ile kıyaslanamayacak kadar yüksek” ifadelerini kullandı.
TARAMA TESTLERİ VE BAŞARI ORANI
2011 yılında Ortopedi Derneği ve Sağlık Bakanlığı iş birliğiyle başlatılan kalça tarama programları sayesinde ileri vakaların büyük ölçüde önlendiğini aktaran Prof. Dr. Bulut, “Bu testler sayesinde erken tespit edilip basit yöntemlerle tedavi edebiliyoruz. İhmal edilen vakalarda ise topallama, kalça ağrısı, iş gücü kaybı ve ekonomik kayıp gibi sorunlar kaçınılmaz olabiliyor.
Erken dönemde yapılan müdahaleler, hem tedavi süresini kısaltıyor hem de başarı şansını artırıyor” dedi. Prof. Dr. Bulut, aileleri uyararak, “Her bebeğin kalça gelişimi yakından takip edilmeli.
Özellikle risk faktörleri taşıyan bebeklerde ultrason taramaları ihmal edilmemeli. Erken müdahale hem basit tedavi imkânı sunuyor hem de çocukların sağlıklı bir yaşam sürmesini sağlıyor” diyerek sözlerini tamamladı.