Dünya üzerinden silinen ülkeler

Tarih boyunca dünya üzerinde binlerce imparatorluk ve ülkeler kuruldu fakat günümüze sadece bunlarım bir kısmı ulaşabildi. Kimi tamamen silindi kimi ise isim değişikliğine giderek günümüze kadar ulaşmayı başardı.

Dünya üzerinden silinen ülkeler
Dünya üzerinden silinen ülkeler
GİRİŞ 11.08.2021 15:27 GÜNCELLEME 11.08.2021 15:27 KAYNAK OBİLET

Dünya üzerinde pek çok ülkenin kimi yeryüzünden bir anda silinmiş kimi ise başka devletlere evrilerek günümüze kadar gelmiş. Her birinin farklı hikayeleri olsa da çoğu, dönemin dünya düzenine ayak uydurmak zorunda kalmış. Ya Britanya kolonisi haline gelmiş, ya sözde özgürlük elçisi Amerika tarafından onların topraklarına eklenmiş.

Eski dünya düzenini temsil eden faşist yönetimler ise parçalanarak birçok devletin doğmasına sebep olmuş. Gelin hep birlikte bir zamanlar dünya üzerinde var olsalar da günümüzde yok olmuş devletlere bir göz atalım!

Çekoslovakya

Yıllarca Türkçe’nin en uzun kelimesi olarak dillerde dolanan bir söz kalıbının yıldızı ile listemize başlıyoruz. Çocukken "Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?" sorusunu duymayan yoktur. Peki neresiydi bu Çekoslovakya? Evet, günümüzde haritalardan silinen bu ülke, aslında isminden dolayı pek de sürprize müsamaha etmiyor. Birinci Dünya Savaşı ile birlikte şekillenen ve İkinci Dünya Savaşı’nın ardından parçalanan Çekoslovakya, 1918 ve 1992 yılları arasında varlığını sürdürdü. Avusturya – Macaristan İmparatorluğu’nun parçaları olan Moravya, Slovakya ve Bohemya ismi verilen bölgelerin üzerine kurulmuştu.

İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi işgaline uğradı, ardından Sovyetler Birliği tarafından işgal edilerek doğu bloğuna katıldı. Var olduğu dönemde başkenti Prag olan Çekoslovakya, 1 Ocak 1993 yılında Slovakya ve Çek Cumhuriyeti olarak ikiye bölündü. Çek Cumhuriyeti ise 2016 yılında tekrar isim değiştirerek Çekya oldu. 

Doğu Berlin – Batı Berlin

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından zafer kazanan Sovyetler Birliği, Nazi güçlerinden kurtardığı Almanya’nın bir yarısını ele geçirmiş ve burada Almanya Demokratik Cumhuriyeti’ni kurmuştu. Fakat bu hamleyi 1949 yılında Amerika, İngiltere ve Fransa’nın birleşerek kurduğu Almanya Federal Cumhuriyeti’ne bir misilleme olarak yapmıştı.

Böylece Berlin’den geçen duvar, inşa edildiği 1961 yılından yıkıldığı 1989 yılına kadar ülkeyi iki ayrı bloğa bölmüş, Almanya üzerinde iki farklı devlet var olmuştu. Resmi olarak 1990 yılında tamamen kaldırıldığı ilan edilen duvar, Sovyetler Birliği’nin yıkılan gücünün bir sembolüydü. 

Newfoundland

Listemizdeki bu tarihin tozlu raflarında yer alan her ülke hemen hemen bir şeyleri ile meşhur. Dünyaya katkılarda bulunmuş ve ardından başka vücutlara bürünerek yaşamaya devam etmişler. Şimdi de Kanada’ya uzanıyoruz. Topraklarından iki köpek ırkının çıkmasına vesile olan Newfoundland ve Labrador’a.

Newfoundland tarihte insanların bir ülkeye koydukları en özensiz isim olabilir. Üzerine pek de düşünmeden ‘yeni bulunan toprak’ anlamına gelen bir söz öbeğinden oluşuyor. Kuzey Amerika’nın kuzeydoğu sahil şeridinde yer alan Newfoundland eski bir Britanya kolonisi. 1907 yılından 1934 yılına kadar hala İngiltere hakimiyeti altında kalsa da kısmi bir özerklik kazanıyor.

Büyük Depresyon Amerika’yı sert bir şekilde vurduğu zaman istemeye istemeye de olsa kendi ayaklarıyla İngiliz koloniliğine geri dönüyor. Ardından 1949 yılında ise günümüzdeki hali ile Kanada’nın bir eyaleti olarak yaşamını sürdürüyor.

Muhteşem doğası ve deniz kıyısındaki kayalıkların üzerine dağınık bir şekilde sıralanmış rengarenk evleriyle meşhur olan Newfoundland, yüz ölçümüne rağmen sahip olduğu küçük nüfusuyla kimileri için dünyadaki cennet olabilir.

Neurtal Moresnet

Listenin en bilinmeyen tarihi ülkelerinden biri Neutral Moresnet, yani Tarafsız Moresnet. Batı Avrupa’da 1816 – 1920 yılları arasında yer alıyordu. Hollanda Krallığı ve Prusya Krallığı (şimdiki Almanya) tarafından ortaklaşa yönetilen bir bölgeydi. Sadece 900 dönümlük bir alan üzerine kurulmuş Moresnet ilk olarak 1815 yılında Napolyon’un yenilmesi üzerine Avrupa’nın sınırlarının şekillenme ihtiyacı sonucu doğmuştu.

1920 yılına kadar paylaşılamayan bir bölge olan Moresnet, 1920 yılında Belçika sınırlarına dahil edildi. Günümüzde Kelmis şehri bu bölgede yer alıyor. 

Yugoslavya

Orta Avrupa’nın 1870-1920’ler arasındaki çehresini belirleyen devasa Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldıktan sonra irili ufaklı birçok ülkeye dönüştü. Bunların biri, kendisi de irili ufaklı yedi ülkeye dönüşen Yugoslavya idi. Birinci Dünya Savaşı’nın bitimi ile, 1918 yılında Sırbistan, Hırvat ve Slovenlerin diyarı olarak kurulan Yugoslavya, birçok etnik kökene sahip insan topluluklarının oluşturduğu bir devletti. Krallık olarak anılıyordu.

İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi ve Doğu bloğuna katılarak komünizmle yönetildi. 1946 yılından itibaren bağımsız Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti olarak anılmaya başlandı.

1990’da başlayan ve yaklaşık 20 yıl süren parçalanma sırasında geride bir hayli kanlı ve hüzünlü hikayeler bıraktı. Günümüzde Yugoslavya’nın ardından Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Sırbistan, Karadağ, Kosova ve Makedonya bağımsız devletler olarak yerini almıştır.

Zanzibar

Eskiden bir ülke iken günümüzde bir eyalet olan Zanzibar’da sıra. Afrika’nın doğusunda, Hint Okyanusu’nda yer alan Zanzibar takımadası, bir zamanlar krallıkla yönetilen bağımsız bir ülke idi. Hatta daha da eskilere gidersek ilk olarak İranlı göçmenler tarafından kurulmuştu.

1500’lerden 1700’lere kadar denizcilikleri ile ünlü Portekizlilerin hakimiyeti altına girmiş. 1840 yılında ise Umman Sultanı tarafından yönetilmeye başlanmıştı. 19. yüzyıl boyunca süren bu saltanat, İngilizlerin bölgeyi hakimiyeti altına almasıyla sona erse de Sultan, 1964 yılına kadar ülkeyi yönetmeye devam etti.

Derken 1970’lere doğru İngilizlerin hakimiyetinden kurtulup yeniden tam bağımsız olsa da ardından günümüzde Tanzanya olarak bilinen ülkenin sınırları içerisine dahil oldu.  Zanzibar günümüzde pembe gölleri, şiirsel kumsalları ve deniz resifleri ile meşhur.

Birleşik Arap Cumhuriyeti

1958 yılında Mısır ve Suriye’nin, İsrail’e karşı birleşerek kurdukları Birleşik Arap Cumhuriyeti, ne yazık ki pek uzun ömürlü olmamış. Birbirlerine sınırı dahi olmayan bu iki ülkenin aralarında yer alan ezeli düşmanlarına karşı tek yürek olma çabası ancak 3 yıl sürmüş.

1961 yılında iki ülkelik birliğinden ayrılan Suriye’nin ardından, Mısır, Birleşik Arap Cumhuriyeti’nin tek neferi olarak işi götürmeye çalışsa da uzun soluklu olmamış. 1971’de bu isimden vazgeçerek yoluna devam etmiş.

Seylan

Dünyanın dört bir yanında bu şekilde duyulmuş, çayları isimleri ile müsemma bir bölge var. Burası günümüzde Sri Lanka olarak anılan Seylan’ın ta kendisi. Hindistan’ın güneyindeki büyükada Sri Lanka, 1815 yılında Britanya Krallığı tarafından işgal edilmiş ve kolonileştirilmişti. Bu kolonileşme 1948 yılına kadar sürdü. Bu dönemde İngilizlerin taktığı isim olan Seylan ya da Ceylon, Sri Lanka’nın koloni günlerinden kalan bir isim.

O günlerden kalan bir ismi kabul etmeyen Sri Lanka bağımsızlıklarını ilan ettikleri 1972 yılından beri kendi seçtikleri isimlerini kullanıyor. 

Sovyetler Birliği

1900’lerde dünyayı şekillendiren süper güç Sovyetler Birliği idi. Kendi safına kattığı ülkeleri Doğu Bloğu altında topluyor ve komünizmle yönetiyordu. 1922 yılında ortaya çıkan SSCB, sınırlarını 22 milyon kilometreye ulaştırdıktan sonra 1991 yılında devrildi. 

Özellikle Orta ve Batı Avrupa ve Asya’yı hakimiyeti altına alan SSCB, tarihin en büyük askeri güçlerinden biriydi. Vladimir Lenin önderliğindeki Bolşevikler, Birinci Dünya Savaşı’nın ardından zayıflayan Rusya Krallığı’nı hakimiyeti altına almıştı. Böylece dengeler değişti. Amerika ile birlikte, Soğuk Savaş dönemi dünyanın iki kutup gücü haline geldiler. 

SSCB’nin 1990’larda gücünün azalması ile komünizm tarihe karıştı ve parçalanan Sovyetler Birliği’nin ardından 15 ülke özgürlüklerine kavuştu.

Tibet

Her ne kadar çok katmanlı ve uzun bir tarihe sahip olsa da Tibet, günümüzde bağımsız bir devlet değil. Binlerce yıllık bir tarihe sahip olan Tibet, 1912 yılında Dalai Lama önderliğinde bağımsızlığını ilan eden bir devlet haline gelmiştir. Tibet’in 1300’lerden bu yana ruhani liderleri olan Dalai Lama’lar ülkeyi huzur içinde yöneten kişiler.

Ne yazık ki 1951 yılında Tibet’in komşusu olan Çin bölgeyi işgal etmiştir. 1959 yılına kadar süren gösteri ve protestolar sonucunda Tibet özerk bir bölge olarak kabul edilse de halen özgürlük mücadelesini vermeye çalışır.

Ülkenin lideri 14. Dalai Lama Hindistan’da bir mülteci olarak yaşamaktadır. Halen Tibet’te, ‘Tibet Çin’in Bir Parçası Değildir!’ sloganı ile protestolar düzenlenmektedir.

Güney Vietnam

Vietnam tarihi ve savaşları oldukça karışık. Ben burada olabildiğinde basit ve hızlı şekilde Güney Vietnam devletinin tarihten nasıl silindiğini anlatacağım. Vietnam, 1954 yılına kadar bir Fransız kolonisiydi. Devrimci lider Ho Chi Minh önderliğindeki Vietnam ordusu, 1954 yılında bir bağımsızlık savaşı ateşlediler ve bunu başardılar.

Ho Chi komunist bir liderdi ve elbette Amerika bu durumdan hoşlanmadı. Demokratik bir Vietnam fikri öne sürerek lider olmak üzere Ngn Dinh Diem’in seçilmesine ön ayak oldu. Bu hamleden sonra Vietnam ikiye bölündü. Kuzeyde Çin ve Sovyetler tarafından desteklenen komünist devlet, güneyde Amerika’nın desteklediği demokratik Vietnam. 

Bu bölünmenin ardından hem kuzey hem güneyde bir seçim yapılacak ve ülkeyi kimin yönetmesi gerektiği sandıkta belli olacaktı. Halkın komünist lider Ho Chi’yi sevmesi ve oy çoğunluğunun komünizm olacağının öngörülmesi üzerine Amerika bu durumdan çok korktu. Bu kendi savaşları olmadığı için saldırıda bulunamazlardı, ama Vietnam askerlerinin saldırısına uğramışlar gibi bir kumpas kurdular. 1964 yılında iki Amerikan ajan gemisi ‘saldırıya uğradı.’ Bunun fırsat bilen Amerikalılar Vietnam’a savaş açtılar.

Yıllar süren savaş sonucu yüz binlerce insan öldü. 1976 yılında Kuzey ve Güney Vietnam birleşerek Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti adı altında devam ettiler.

Amerikalıların Asya’da komünizm yayılacak korkusu ile okyanus ötesinden politik tuzaklar kurup bambaşka topraklarda savaş çıkarsa da Vietnam halkı komünist liderleri Ho Chi’yi çok sevdi. Hatta şehirleri Saygon’un adını değiştirip onun ismini bile verdiler. 

Rodezya

Rodezya 1965 ve 1979 yılları arasında, Afrika’nın güneyinde, bugün Zimbabve’ye karşılık gelen bölgede var olmuş bir devlettir. İlginç bir şekilde Britanya’nın Afrika üzerindeki kolonizasyon eğilimine karşı olarak kurulmasına rağmen, azınlıkta olan beyazların yönetimde hak sahibi olması gerektiğini savunmuştur.

Hiçbir zaman tanınmamış olan bir ülkedir. Beyazların yönetim hakkını savunan kesim ve ZAPU ve ZANU adındaki devrimci gruplarla 1964 ve 1979 yılları arasında Rodezya İç Savaşı meydana gelmiştir. Savaş sonunda İç Uzlaşma imzalanmış, 1978 yılında yürürlüğe giren oy hakkı ile birlikte siyah çoğunluğun kurduğu Zimbabve Rodezya hükümeti oluşmuştur. Bu hükümet de uluslararası alanda tanınmayı başaramayınca İngiltere araya girmiş.

Londra’da yapılan Lancaster Antlaşması ile ülkede yeniden bir seçim yapılmıştır. Seçim sonucu ZANU partisi seçimi kazanır. Robert Mugabe, yeni adıyla Zimbabve Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk başbakanı olur. 

Havai Krallığı

Büyük Okyanus’un tam ortasında yer alan Havai, irili ufaklı bir sürü takım adadan oluşuyor. 1810 yılında Kral Kamehameha’nın bütün takım adaları birleştirip Havai Krallığı’nı kurması ile birlikte 1959 yılına kadar süregelen bir monarşi yönetimi başlamış oluyor. Yüzyıllar boyunca özellikle Amerika ile arasında gerilimlerin olduğu Havai Krallığı, Amerika’nın da ilgili olduğu bir darbe girişimi ile yıkılıyor ve bağımsız bir cumhuriyet ortaya çıkıyor.

Fakat dönemin Amerikan başkanı Grover Cleveland bu girişimi haksız ve yasadışı bularak Krallığı yeniden diriltme çabalarına giriyor.

Ardından 1898 yılında patlak veren Amerika-İspanya Savaşı’nda Havai konum olarak önemini kanıtlıyor. Böylece iştahı yeniden kabaran Birleşik Devletler, 1959 yılında Havai’yi resmi olarak eyaletlerinden biri haline getiriyor.

Salo Cumhuriyeti

Listemizin son sırasında İtalyan Sosyal Cumhuriyeti olarak da bilinen ve Mussolini tarafından kontrol edilen Salo Cumhuriyeti var. 1943 ve 1945 yılları arasında sadece 2 yıl süreyle ayakta kalmış olan bu ‘kumpas’ devlet aslında Nazilerin ön ayak olduğu bir uydu devlet. Bölgede Nazi ordusuna bilgi aktarımı yapmak için kurulmuş.

Ancak Almanya, Japonya gibi dönemin Mihver Devletleri’nin tanıdığı Salo Cumhuriyeti, 1945 yılında Almanların bozguna uğrayarak ülkeden atılmasıyla ortadan kalmış.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL