Ünsaldı'nın tezi OYAK'ı kızdıracak
Dr. Levent Ünsaldı'nın Fransa'da ödül alan tezine göre OYAK orduyu kullandı ve hâlâ da kullanıyor. Ünsaldı hükümete 'gücünüz varsa askerin payını düşürün' diyor.

TSK en çok merak edilen ve akademik alanda en az araştırılan konuların başında. Oysa Dr. Ünsaldı'nın Sorbonne Üniversitesi'nde yazdığı 'Çağdaş Türk Politikasında Ordunun Ayrıcalıklı Konumu' başlıklı doktora tezi Fransa'da kitaplaştı ve ödül aldı. Yeni Aktüel'e konuşan Ünsaldı'ya göre AB, Mehmetçik'i kullanmak istediği için orduyu kızdırmak istemiyor.
Paris Sorbonne Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde “Çağdaş Türk Politikasında Ordunun Ayrıcalıklı Konumu” başlıklı bir doktora tezi hazırlayan Dr. Levent Ünsaldı, Türkiye’de ideal askersivil ilişkisinin kurulması için 35. maddenin kalkması, Genelkurmay’ın Millî Savunma Bakanlığına bağlanması, askerî harcamaların sivil denetime açılması, askerî mahkemelerin kaldırılması ve asker için ayrı hukuk uygulamasına son verilmesi gerektiğini söyledi.
OYAK orduyu kullandı, hâlâ kullanıyor
OYAK'tan orduya direkt kar aktarımı olmadığını belirten Ünsaldı, 'Türkiye'de 'ekonominin yüzde 50'si OYAK'ın kontrolünde. Ekonomiye asker yön veriyor, Türkiye AB'ye giremez', diyorlar. Oysa Türkiye’de ordu da OYAK’ı sevmez' diyerek bununu nedenlerini şöyle izah ediyor: 'Çünkü OYAK'ın askere sunduğu hizmet maaşlardan zorunlu olarak kesilen yüzde 10'un çok gerisindedir. Bu kesintiler OYAK'a sıcak para girişi sağlıyor. OYAK 1960’larda askerin maddî ve sosyal seviyesini yükseltmek için kurulmuş, ama zamanla kendi çıkarlarını maksimize etmeye çalışan bir hal almış. Bunun için orduyu kullanmış ve hâlâ kullanıyor” dedi.
Ünsaldı, hükümete “Gücünüz varsa askerlerin bütçesini yüzde beşten ikiye düşürün” önerisinde bulundu.
TSK Saydam olmalı
Türk Ordusu son günlerde sık sık gündemde; OYAK araştırılıyor, astsubaylar şikâyetlerini dile getiriyor, bir erin dayak sonucu öldüğü iddiaları üzerine subaylara dava açılıyor, 'TSK saydam olmalı' deniyor, 'Kara Kuvvetleri Ankara'dan taşınsın' gibi tartışmalı öneriler dile getiriliyor. 'Türkiye'de Asker ve Siyaset' adlı kitabıyla Fransa'da ses getiren Dr. Levent Ünsaldı'ya göre sorunların nedeni askersivil ilişkilerinde güç dengesinin her alanda bozulmuş olması.
Kilidi 35. madde çözecek
'Türkiye'de asker' teziyle Fransa'da ödül alan Dr. Levent Ünsaldı'ya göre, kilidi '35. Madde' çözecek.
Yeni Aktüel'in röportajından bir bölüm
> Neden ordu üzerinde çalışıyorsunuz?
> Ben asker çocuğuyum, ordu beni müthişbüyülemiş, bir ortamdı. Gerek sosyologlar gerek siyaset bilimciler ordu üzerine pek çalışma yapmadık. Çekindik mi, korktuk mu bilmiyorum. Türkiye'de son dönümle yazılan makaleler, kitaplar var, fakat bir çoğu bilimsel içerik taşımıyor. Ya 'tu kaka' demek ya da savunmak için yapılıyor.
> TSK çalışmanızdan haberdar mı?
Haberdar diye tahmin ediyorum, Çünkü çalışmanı Fransa'da başbakanlığa bağlı Ulusal Savunma Yüksek Hailler Enstitüsü'nûn yarışmasında, doktora dalında ikinciliğe layık görüldü. Fransa'daki askeri ateşenin bundan haberi var. Ama herhangi bir yorum gelmedi.
> Çalışmanızın amacı neydi?
> 'Bu memleketle neden askerlerini kadar önemlidir' sorusundan yola çıktım. Niye yoldan geçen her insan genelkurmay başkanının, kara kuvvetleri komutanının ismini bilir. Bu bilgiler yurtdışında İnsanların urarunda bile olmaz. Üniformaya karşı olan hassasiyetimizi anlamaya çalıştım. Tarihsel, siyasal, sosyolojik tezleri tek tek inceleyerek kendi yorumumu çıkarttım. Olayın tarihsel boyutu var, evet. Türkiye Cumhurİyeti'nin kurulmasında askerin kurucu rolü var. O kuruculuk şu andaki etkisini açıklar mı? Hayır! Tarihte ordunun oynadığı rol bir subayın kendisinde bir farklılık hissetmesini açıklayabilir. İkincisi anayasal anlamda, askerlerin iç hizmet kanunu olan 35. madde şöyle der: 'Silahlı Kuvvetler'in (SK) vazifesi; Türk yurdunu ve anaya¬sayla tayin edilmiş olan Türkiye Cum-huriyeti'ni kollamak ve korumaktır.' Bu madde çok açık bir şekilde, koruyucu ve bekçi rolünü orduya yüklüyor.
> Yabancı ülkelerde bu yetki veriliyor mu orduya?
> Genelde AB ülkelerinde şu ifade kullanılır: 'SK ülkeyi herhangi bir dış saldırıya karşı korumak içindir.' Yani ordu sınırları korur. îç güvenliğe ilişkin herhangi bir İfade yoktur. Fransa'da ya da başka bir yerde ordunun görevleri arasında anayasal düzeni korumak yoktur. Fakat ilginçtir ki, bizimkine benzer bir kavram ispanya'da var. îspanya'daki askerler de İktidarı ele aldıklarında kendi 35. maddelerine atıfta bulunuyor. İspanya ve Türkiye'de müdahalecilerin yasal dayanakları var.
> Kitabınızda medyanın bu yönde çığırtkanlık yaptığını söylemenizin sebebi nedir?
> Bu boşluğu doldurmaya çağıran kesimler her zaman oldu: l%0 CHP, 1970 Demirel, 1980 TÜSİAD (Türkiye Sanayici ve İşadamları Derneği), 28 Subat'taysa medya ve TÜSİAD. Zira MÜSIAD (Müslüman Sanayici ve İşadamları Derneği) Refah Partisi sayesinde bir yerlere gelmişti, bunun için TÜSİAD da laikliğe vurgu yapıp orduya çağrıda bulunarak 'Gel bizi kurtar' dedi. Ancak AB sürecinde ordunun faaliyetlerine dair sorgulama daha da artacak. İnsanlar dışarıdakî örnekleri görünce geçmişe daha farklı yaklaşacak. Birileri bir gün 'Ben bu ülkenin vatandaşıyım, askerlik görevim sırasında bana bu muameleyi hangi yasal dayanakla yapıyorlar,' diyebilir.
Röportajın tamamını Yeni Aktüel dergisininin 27 Aralık 2005 - 02 Ocak 2006 tarihli 24. sayısında bulabilirsiniz..