Ecevit'ten hükümete istifa çağrısı

Eski Başbakan Bülent Ecevit, Danıştay saldırısı için çok sert bir açıklama yaptı. Saldırıdan Başbakan Erdoğan ve hükümetin sorumlu olduğunu savunan Ecevit, 'Hükümet derhal çekilmelidir' dedi.

Ecevit'ten hükümete istifa çağrısı
Ecevit'ten hükümete istifa çağrısı
GİRİŞ 18.05.2006 15:40 GÜNCELLEME 18.05.2006 15:40

Danıştay 2. Dairesi üyelerine yönelik saldırı tüm yurtta kınanıyor. Eski başbakanlardan Bülent Ecevit yaptığı yazılı açıklamada, saldırıyı, korkunç bir cinayet olarak nitelendirdi.


Ecevit, açıklamasında şunları kaydetti: "Laik, demokratik cumhuriyete karşı dün Ankara'da göz göre göre işlenen korkunç cinayetten, Başbakan da sorumludur ve başında bulunduğu hükümet de sorumludur. Bu hükümet artık görevde kalamaz. Halkın yüzüne bakamaz."


Türk Eczacılar Birliği Genel Başkanı Mehmet Domaç, yayımladığı
mesajda, olayı sadece yargı mensuplarına yapılmış bir saldırı olarak
değil, milletin birlik ve bütünlüğüne yapılmış hain bir saldırı olarak
değerlendirdiklerini belirtti.


Demokratik ve modern Türkiye'de fikirleri her türlü ortamda
savunmak mümkünken, zorbalık ve bağnazlık ile çözüm arayan kişiler
olmasını asla kabullenemediklerini ifade eden Domaç, "Gerekçesi ve
amacı ne olursa olsun, ulusumuzun bağımsız, özgür, çağdaş yaşamının
güvencesi olan demokratik cumhuriyet değerlerine ve kurumlarına
yönelik bu saldırı, Türk yargısının azmini ve direncini kıramayacaktır" dedi.


Türkiye Cumhuriyeti'nin, Atatürk ilkeleri ışığı altında hür, demokratik ve laik sistemini devam ettireceğini herkesin bilmesi gerektiğini vurgulayan Domaç, "Sahip olduğumuz çağdaş değerleri hiçbir gücün geriye döndüremeyeceği inancı ve kararlılığıyla olayı nefretle kınıyoruz" dedi.


DTP Eşbaşkanları Aysel Tuğluk ve Ahmet Türk de yaptıkları ortak
açıklamayla, saldırıdan derin üzüntü duyduklarını belirttiler.


Tuğluk ve Türk, Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik bombalı
saldırılarla benzerlik gösterdiğini kaydettikleri olayın, bireysel
tepki eyleminden çok Türkiye'yi laik-antilaik ekseninde
kutuplaştırmaya, gerginlik ve kaos ortamına sürüklemeye çalışan güç
odaklarınca planlanmış, örgütlü bir saldırı olmasından kaygı
duyduklarını ifade ettiler.
    Hükümete düşen görevin tetiği çektiren güçleri açığa çıkarmak
olduğunu kaydeden Tuğluk ve Türk, benzer provokatif saldırıların
yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını istediler.
    Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay da saldırıyı
nefretle kınadıklarını belirterek, olayın hukukun üstünlüğünü,
Anayasa'yı, hukuk devletini tanımayanların, laik cumhuriyeti
kendilerine ayak bağı görenlerin altyapısını  oluşturduğu tetiklediği
bir saldırı olarak tanımladı.
    Abakay, anayasaya bağlı, hukuka inanmış devlet adamlarına duyulan
ihtiyacın bir kez daha ortaya çıktığını ifade ederek, şunları
kaydetti:
    "Bu saldırı imam-cemaat olayıdır. Ülkeyi yönetenler kullandıkları
her kelimenin, harfin ne anlama geldiğini, sonunun nerelere varacağını
hesap etme yetenek ve birikimine, derinliğine erginliğine sahip
olmazlarsa acemi politikacı yada aciz yönetici durumuna düşerler."  
    Emekli Bir-Sen Genel Başkanı İsrafil Odabaş da saldırının
cumhuriyetin en önemli kurumlarından birine yapıldığını belirterek,
şiddet ve terörle hiçbir yere varılamayacağını vurguladı. Odabaş,
"Her kesimi karanlık oyunlara karşı uyarıyor, sağduyulu ve dikkatli
olmaya çağırıyorum" dedi.
    Bağımsız Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Gürkan Avcı ise
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'na gönderdiği mesajda, toplumsal
gerginliği artıracağını düşündükleri bu melun saldırıyı şiddetle
kınadıklarını, siyasiler başta olmak üzere, her kesimin kanaat
önderlerine büyük sorumluluklar düştüğünü kaydetti.
    Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı
(TOBAV) da yaptığı yazılı açıklama ile saldırıyı lanetledi.
    Saldırının, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı girişilen bir yıldırma
hareketi olduğunun vurgulandığı açıklamada "Bugün Türk ulusunun
geleceğinin karartılması noktasına adım adım varılmakta olunduğu
görülüyor. Ulusça buna hayır demenin tam zamanıdır. Türkiye
Cumhuriyeti'nin tüm kurumları ve Atatürkçü aydınlarının el birliği ile
ülkemizde demokrasi kültürünün yerleşmesi için kolları sıvamalarının
tam zamanıdır" denildi.
    Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ise bu saldırıyla sadece
yargı mensuplarına değil, ülkenin huzur ve istikrarına, birlik ve
beraberliğine kurşun sıkıldığını ifade etti. Gürgür, "Failin gerekli
şekilde sorgulanması, olayın arkasındaki esas faillerin ortaya
çıkarılması ve doğrudan Türkiye'ye kurulduğu aşikar bir komplonun
aydınlatılması gerekiyor" dedi.
    Toplumun bütün kesimlerinin her zamankinden daha fazla duyarlı ve
dikkatli olması gerektiğine işaret eden Gürgür, tuzaklardan
kurtulmanın sağduyulu ve basiretli davranmakla mümkün olacağını
kaydetti.
    Ulusal Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Derneği Başkanı İrfan
Çelik de Çörtoğlu'na gönderdiği mesajda, şöyle dedi:
    "Cumhuriyetimizin temel değerlerine yapılan bu saldırıyı nefretle
kınıyor, cumhuriyet şehidimize Allah'tan rahmet yaralılara acil
şifalar ve yakınlarına ve milletimize sabır diliyoruz.
    Laik, demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti
Devleti'ne yapılan saldırılar karşısında Atatürk ilke ve
inkılaplarının sahibi olan Türk milletinin ve Türk bürokrasisinin
çelikten kalesini bulacaktır."
    Kamu Bankacıları Derneği ile Kamu Müfettişleri Dayanışma
Derneği'nden yapılan ortak açıklamada ise sözde milliyetçi, gerici ve
dinci güçlerin arkalarındaki siyasal desteğin verdiği cesaretle
saldırılarını yoğunlaştırdığını ve adeta laik cumhuriyete ve onun
kurumlarına karşı savaş açtığının görüldüğü kaydedildi.
    Açıklamada, "Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla başlayan ve
Danıştay üyelerine yönelik saldırı ile giderek tırmanan gerici
kalkışmayı şiddet ve nefretle kınıyoruz" denildi.

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Akşener’in çıldırmasının arkasındaki 'zorbalık'
Anadolu Alimler Birliğinden seçim açıklaması! İstanbul'a dikkat çekti