Peres'ten TBMM'de barış çağrısı

Şimon Peres, Abbas liderliğindeki Filistin yönetimine saygı duyduklarını ifade ederek, 'Annapolis Toplantısı tarihi fırsat. İki devletli çözüme ulaşmakta kararlıyız' dedi.

Peres'ten TBMM'de barış çağrısı
Peres'ten TBMM'de barış çağrısı
GİRİŞ 13.11.2007 15:07 GÜNCELLEME 13.11.2007 15:07
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, TBMM Genel Kuruluna geldiler. Gül, Peres ve Abbas'a, TBMM Başkanı Köksal Toptan eşlik etti. Cumhurbaşkanı Gül, konuk cumhurbaşkanlarıyla Genel Kurul Salonuna geçmeden önce TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın makamında bir süre görüştü.


Görüşmede, TBMM Başkanı Toptan, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile Türkiye'nin İsrail Büyükelçisi Namık Tan da hazır bulundu. Daha sonra Toptan'ın eşlik ettiği heyet 1 nolu kapıdan geçerek Şeref Holüne geçtiler. Genel Kurul Şeref Kapısı önünde Cumhurbaşkanı Gül, İsrail Cumhurbaşkanı Peres, Filistin Devlet Başkanı Abbas ve TBMM Başkanı Toptan fotoğraf çektirdi.


Fotoğraf çekiminden sonra Gül, konuk devlet başkanları ve Toptan, muhalefet kulisinden Genel Kurul Salonuna girdiler. Filistin Devlet Başkanı Abbas Genel Kurula girerken ayağı halıya takıldı. Cumhurbaşkanı Gül, Abbas'ın kolundan tutarak düşmesini önledi. Cumhurbaşkanlarının Genel Kurul Salonuna geçişi sırasında yoğun güvenlik önlemleri alınırken, gazetecilerin Şeref Holü ve koridoru kullanmalarına izin verilmedi.


Cumhurbaşkanlarının Genel Kurulda yerlerini alıp Komisyon sıralarına oturduktan sonra, Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu, konuk cumhurbaşkanı Peres ve Filistin Devlet Başkanı Abbas'ın biraraya gelmesinin barışa vesile olması dileğinde bulundu. Mumcu, önce Peres'i kürsüye davet etti.


'AVRUPA TÜRKİYE'YE MUHTAÇ'


Konuşmasına, "Sayın Filistin Yönetim Kurulu Başkanı, Sayın Meclis Başkanı, saygıdeğer Meclis üyeleri" diyerek başlayan Peres, Parlamentoda bulunmaktan büyük kıvanç ve huzur duyduğunu söyledi.


TBMM'nin geçmişte bir tarih yazdığını bildiren Peres, Kemal Atatürk'ün, "Kendi hayatlarımızda mutluluğa ulaşmanın tek yolu, kendimizin değil, bizden sonra geleceklerin çıkarlarını gözetmektir" sözünü anımsattı. Peres, "Türkiye, son yüzyılda büyük devrim yaşadı. Eski bir imparatorluktan, güçlü bir cumhuriyete dönüştü. Geçmişe gömülen bir varlıktan, kendisi, bölge ülkeleri, onların dinleri ve başka dinlerden halklar için, İsrail'in tanrısı ile İsmail'in tanrısının yıkım değil, hayat tanrısı olduğunun kanıtlandığı yeni bir gelecek yaratan bir varlığa dönüştü" diye konuştu. -


"BENİM MİLLETİM, TIPKI SİZİNKİ GİBİ..."


 "Yahudi halkının; sizlerin ülkesi, insanları ve kültürüyle ilişkileri çok eski ve köklüdür" diyen Peres, şöyle devam etti: "Benim milletim, tıpkı sizinki gibi, binlerce yıla yayılan bir tarih hafızasına sahiptir. İnanç, hafıza ve umut, Yahudi halkının varoluşunun temelleridir. Büyük acılar çekerek, yaklaşık 2 bin yıl oradan oraya savrulduktan sonra anavatana dönüşümüz, bunun delilidir. Biz, hatırlayan bir milletiz. Biz, halkımızın başına büyük bir felaket geldiğinde, atalarınızın atalarımıza nasıl el uzattığını hatırlıyoruz.


İspanya kralları, İspanya'da yerleşik Yahudi toplumunu, Hristiyan inancını benimsemek ya da İber Yarımadasından kovulmak arasında imkansız bir tercih yapmaya zorlayan bir karar yayınladığında, Yahudilerin çoğu sürgünü seçti. Fakat Avrupa ülkelerinin çoğu, onları, kolları açık beklemiyorlardı. Sadece İstanbul'daki 'Yüce Kapı', toplu olarak göç etmelerine ve Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yerleşmelerine geçit verdi." Yahudilerin, İstanbul'da kendi manevi hayatlarını sürdürebilecekleri ve inançlarına göre dinlerini uygulayabilecekleri hoşgörülü bir yuva bulduklarını ifade eden Peres, İspanya'dan gelen Yahudilerin, Türkiye'de ilk matbaayı kurduklarında, bilge sultan II. Beyazıd'dan, "Ferdinand'ın akıllı bir kral olduğu nasıl söylenebilir? Kendi ülkesini daha fakir, bizimkini ise daha zengin yaptı" övgüsünü aldıklarını söyledi.


-"TÜRKİYE, HEM ORTADOĞU HEM DE AVRUPA İÇİN GEREKLİDİR"-


"Ben buraya, şiddet içeren dini aşırılık dalgalarının kendi modern kıyılarını yalamasına izin vermeyen, dost ve aydınlık İslam kültürü Türkiye'ye takdirlerimizi ifade etmeye geldim" diyerek sözlerini sürdüren Peres, Türkiye'nin, felsefe, sanat, bilim, mimari ve insan yaratıcılığının tüm alanlarına büyük katkısı olan İslam medeniyetinin görkemini temsil ettiğini vurguladı.


Peres, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Türkiye, bugün de İslam kültürünün onurunu, tahrik, nefret ve terör vasıtasıyla onun gerçek imajını bozmaya çalışanlara karşı en ön sırada korumaya devam etmektedir. Türkiye'nin takip ettiği yolu, çepeçevre bir uyum yaratma vasıtası olarak görüyoruz. Diğer taraftan -saklamayacağım- İran, diğerleri üzerinde kendi hegemonyasını kurmayı amaçlamaktadır. Türkiye inanca, İran endişeye yol açmaktadır. Bu nedenle Türkiye hem Ortadoğu hem de Avrupa için gereklidir. Benim görüşüme göre, Avrupa'nın Türkiye'ye ihtiyacı, Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacından daha az değildir. İsrail halkı adına, sizlerin ve halkınızın rolünü ve görevini selamlıyorum. Buraya Filistinliler ile aramızda bir barış anlaşması yapma çabalarına katkıda bulunmak ve Suriye'den Yemen'e kadar tüm bölgede barış imkanlarının araştırılması için fikir alışverişinde bulunmak; sadece dinlenilmek değil dinlemek için geldik. Terörü kınamak konusunda birleştik. Terörün ahlaki bir temeli yoktur. Terör bir yıkım ve kan mesajıdır. Biz hep birlikte, terör tehlikesinden kurtulmak ve bölgemize yeni bir ufuk açmak istiyoruz; çünkü bilim ve teknoloji vasıtasıyla da bölgemizi yoksulluk ve düşmanlıktan kurtarabiliriz."


"FARKLI DUALAR OKUSAK BİLE GÖZLERİMİZ AYNI SEMAYA, AYNI ORTADOĞU VİZYONUNA ÇEVRİLİDİR"


Peres, Türkiye'nin Gazze Şeridi'nin terör dehşetinden ve ateşlenen füzelerden kurtarılmasına, kaçırılan İsrail askerlerinin iadesine ve 1.5 milyon Filistinli'nin normal hayatlarına dönmesine de katkıda bulunabileceğini söyledi. Peres, "Füzeler sökülür, askerler geri döner ve Gazze ve komşuları sükunet ile tanışırlar" diye konuştu.


Peres, Türkiye'nin, mevcut liderliği altında siyasi barışın tesisi ve ekonomik, yerel ve bölgesel barışın inşası için en iyi imkanlarını kullanmaya hazır olmasının çok önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "İsrail Devleti'nin bu anlaşmazlığa son vermeye kararlı olduğunu beyan etmek istiyorum. Barış, İsrail Devleti'nin çıkarlarının başında gelmektedir. Filistin halkına ve kendisiyle Başbakanımız arasında güvene dayalı bir ilişki oluşturmuş, etkileyici bir lider olan Mahmud Abbas başkanlığındaki seçilmiş liderliğine saygı duymaktayız. Bu güven ilişkisi, Türkiye'nin saygıdeğer Cumhurbaşkanı ve Başbakanı ile İsrail liderliği arasında mevcut karşılıklı güven ve saygı ile aynı şekilde siyasi sürece büyük katkıda bulunacaktır."


-TÜRKİYE, ANNAPOLİS'E ORTAK OLACAK"


 Türkiye'nin Annapolis Konferansı'nda ortak olacağını belirten Peres, Annapolis'in bir açılış ve gösteri toplantısı olmadığını bildirdi. Peres, tarafların barış anlaşmasının derinliğine ineceklerini ve ona bir yön, çerçeve ve ivme verecekleri üzerinde uzlaşılmış bir nirengi noktası olduğunu kaydetti. Peres, "Bu, tarihi bir başarısızlık haline dönüşmemesi gereken tarihi bir fırsattır. Farklı dualar okusak bile gözlerimiz aynı semaya, aynı Ortadoğu vizyonuna çevrilidir" dedi.


Türkiye'nin eşsiz katkı sunabileceğini anlatan Peres, şöyle devam etti: "Bu siyasi ufuk, İsrail Devleti'nin yanı sıra bir Filistin Devleti'nin kurulmasına yol açacaktır. Demokratik İsrail Devleti'nin yanı başındaki demokratik, bağımsız, refah içinde bir Filistin Devleti, hepimize zarar veren düşmanlık ve terörün son bulmasını mümkün kılacak ve gereksiz savaşlarda toprağın mahvolmasını, suyun zehirlenmesini, havanın kirlenmesini ve kaynakların ziyan edilmesini önlemiş olacağız. Barış geçici bir menfaat değil, kalıcı bir amaçtır. Savaş gibi tek taraflı olamaz, umut gibi çok taraflı olmalıdır. Yeni bir yola giden üç ortaklı bu toplantının bir eşi daha yoktur. Bu yeni bir umut birleşimidir."


"ANKARA FORUMU, BARIŞ İÇİN KALICI RÜZGAR ESTİRECEK"-


Ankara Forumu ve programının, barış için kalıcı bir rüzgar estireceğini bildiren Şimon Peres, şöyle konuştu: "Ve bu rüzgarı sadece zirve toplantılarında değil halklar arasında hissedilecek bir barışa dönüştürmek için ekonomik bir enerji yaratacaktır; terör yerine kalkınma, bilim ve teknolojinin manevi mirasımıza zarar vermeyecek büyük bir potansiyel yarattığı yeni bir çağa açılan bir kapı olacaktır. Bu platformu Filistin halkının lideri Abu Mazen ile paylaşmaktan mutluyum. Kendisi barışa doğru yönelen büyük bir kişiliktir."


-İKİ HALK İÇİN İKİ DEVLET-


Peres, Oslo Anlaşmasını Washington'da Filistin Devlet Başkanı Abbas ile beraber imzaladıklarını anımsatarak, şöyle devam etti: "Bu anlaşma Ortadoğu'daki rutini değiştirdi, çünkü ilk defa halkların barışa doğru ilerleyeceği bir yol yarattı. Bu yol zor ve engellerle dolu olmakla beraber, bugün de iki halk için iki devlet çözümüne ulaşmak için kararlıyız. Filistin halkı için Filistin Devleti, Yahudi halkı için Yahudi Devleti. Burada bu yol üzerinde yeni bir safhayı yaşıyoruz. Bu eşi görülmemiş tabloda, Türkiye, kendi sistemini yaratmış olan bu büyük ülke, bu tarihi süreçte, siyasi barışla ekonomik barışın, gelenek ve bilimin birleştirilmesine eşsiz bir katkıda bulunarak aktif bir manivela görevini üstlenmektedir. Türkiye artık hem ortak hem de yapımcıdır; hem global bir mimar hem de yerel bir mühendistir."


-TÜRKİYE-İSRAİL İLİŞKİLERİ-


Peres, Türkiye ile İsrail arasındaki çok gelişmiş stratejik ve ekonomik çıkarların, yılda milyarlarca dolara ulaşan karşılıklı ticaret hacminin, siyasi ve stratejik ilişkilerin, iki ülke arasında cesur, gelişen ve yararlı işbirliği için mükemmel ve istikrarlı bir temel teşkil ettiğini belirtti. Daha az önemli olamayan bir diğer boyutun ise iki halk arasındaki vatandaş, halk, insan seviyelerindeki ilişkiler olduğunu bildiren Peres, "Ülkenizin güzel insanları, kültürü, doğası ve geniş sahilleri İsrail halkının kalbini kazanmıştır. Bunun en açık ifadesi yüz binlerce İsrailli turistin her sene ve her mevsimde tekrar tekrar Türkiye'ye gelmesidir" diye konuştu.


Türk vatandaşlarının 8 yıl önce yaşanan deprem felaketinde İsrail'in yardımlarını takdirle kabul ettiklerini ifade eden Peres, Türk halkının da İstanbul'da sinagoglara 4 yıl önce yapılan kanlı saldırıları derinden kınadıklarını bildiğini kaydetti. Peres, teröre karşı mücadelede bazı nüanslar olsa da ortak bir kaderin paylaşıldığına dikkati çekerek, şunları söyledi: "Ülkenizin şanlı geçmişinin, büyük geleceği için sadece bir önsöz teşkil ettiğini düşünüyorum. Yahudi halkı ile Filistin halkının tarihlerinin de barış içindeki İsrail Devleti, Filistin Devleti ve tüm bölge için parlak bir geleceğe işaret ettiğine inanıyorum. Gerçek dostluk, azim ve kararlılık ile Doğu Akdeniz havzasındaki halklar, dinler ve toplumlar arasında uzlaşma, kardeşlik ve ortaklık için çalışacağız."



-TARANCI'NIN ŞİİRİNİ OKUDU-


İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, şair Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket isterim/Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun/ Kuşların çiçeklerin diyarı olsun/Memleket isterim/Ne başta dert ne gönülde hasret olsun/ Kardeş kavgasına bir nihayet olsun/Memleket isterim/Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun/ Kış günü herkesin evi barkı olsun/Memleket isterim/ Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun/Olursa bir şikayet ölümden olsun" şiirini okuduktan sonra, sözlerini, "Türkiye, İsrail ve bütün bölge halkları arasındaki dostluk anlaşması çok yaşasın. Tanrı dostluğumuzu daim etsin" diye tamamladı.


PERES VE ABBAS, TBMM'DEN AYRILDI


İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Genel Kuruluna hitap ettikten sonra Meclisten ayrıldı. Peres, Abbas, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Köksal Toptan, Genel Kurul Salonundan birlikte çıktı. Konuk liderler, dış kuliste karşılaştıkları AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva ile ayak üstü sohbet etti. Liderler, daha sonra Meclisten ayrıldı.


TBMM'den, önce İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres uğurlandı. Peres'i, Köksal Toptan, makam aracına kadar refakat ederek uğurladı. Daha sonra Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Cumhurbaşkanı Gül ile tören kıtasını selamladı ve aynı araca binerek TBMM'den ayrıldı. Toptan, Abbas'a da makam aracına kadar eşlik etti.


Abbas, TBMM'den ayrılmadan önce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile kısa süre sohbet etti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da liderlerin ardından Meclis'ten ayrıldı.

YORUMLAR 3
  • erol erols 17 yıl önce Şikayet Et
    Yahudiye bak!. Barış ve İsrail, birbirine ne kadar uzak iki kelime. Tıpkı Amerika-Irak ve Demokrası kelimeleri gibi hayali... Milletimin topraklarımızda görmek isteyeceği en son milletin devlet başkanı...
    Cevapla
  • HÜDA NUR 17 yıl önce Şikayet Et
    ABBAS\'IN KÖKLERİ ARAŞTIRILSIN . çok da uzak olduğunu sanmıyorum bir kaç kuşak ötesi eminim yahudidir.kendi ülkesini satan adam olarak baroşa katk mı yapacak?ben açıkcası haber7\'ye de teessüf ederim.bu buluşmanın bir senaryo olduğu kesin ülkemiz kullanılmıştır.bunun çok önemli bir gelişme gibi sunulmaması lazım.buda filistinli kardeşlerimiz için barış getirmeyecek.4 şehit haberinin üzerine bunlar haber yapılmasın.orda gidenler adına türk milleti olarak canımız yanıyor.katillerin yanında yahudilerinde girdiği meclisimizin itibarı gitmiştir.
    Cevapla
  • HAKAN CAN 17 yıl önce Şikayet Et
    ÇOK MU LAZIM YAHUDİ PERES MECLİSE. Devletimiz bu yahudilerle ilişkilerini kessin bunlardan her zaman zarar gelmiştir herkese benim meclisimde yahudi istemiyorum
    Cevapla
DİĞER HABERLER
İçişleri Bakanlığı'ndan 19 ilimize peş peşe uyarı! Çok şiddetli geliyor
Göktepe-3 Kuyusu'ndaki sondaj çalışmalarında sona yaklaşıldı