TBMM'den son dakika Enis Berberoğlu kararı

TBMM Başkanlığı, Anayasa Mahkemesi tarafından gönderilen Enis Berberoğlu gerekçeli kararını iade etti.

TBMM'den son dakika Enis Berberoğlu kararı
TBMM'den son dakika Enis Berberoğlu kararı
GİRİŞ 03.02.2021 14:47 GÜNCELLEME 04.02.2021 18:06
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış

Berberoğlu'nun avukatları, Yüksek Mahkemenin ihlal kararının yerel mahkemelerce yerine getirilmemesi nedeniyle ikinci kez bireysel başvuruda bulunmuştu. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 21 Ocak'ta Berberoğlu'nun, Anayasanın 67. maddesinde güvence altına alınan "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı" ile Anayasanın 19. maddesinde düzenlenen "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı"nın ihlal edildiğine karar vermişti.

Yüksek Mahkeme'nin kararının gerekçesi, Resmi Gazete'de yer aldı.

Gerekçede, Anayasa Mahkemesinin 17 Eylül 2020'de Enis Berberoğlu'yla ilgili ihlal kararı verdiği hatırlatılan gerekçede, bu kararda, ihlalin giderilmesi için ilk derece mahkemesinin yeniden yargılama yapmakla yükümlü olduğunun aktarıldığı kaydedildi.

Anayasa Mahkemesinin ihlal kararının gereği derece mahkemelerince yerine getirilmediği anımsatılan gerekçede, Anayasanın 153. maddesinde yer alan Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğuna dair hükmün herhangi bir istisnasının bulunmadığına işaret edildi. Gerekçede, "Böyle bir istisna hükmü olmadığına ve olamayacağına göre mahkemeler ve kamu gücünü kullanan diğer organlar, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamaktan ve gereğini yerine getirmekten kaçınamaz." denildi. 

"ANAYASA'NIN 2. MADDESİNDE ANLAMINI BULAN HUKUK DEVLETİ RETORİKTEN İBARET DEĞİLDİR"

Anayasa'nın, Anayasa Mahkemesi kararını yerine getirme yükümlülüğü altında olan kamu makamlarına ve somut olayda, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine Anayasa Mahkemesi kararlarına direnme veya bağlayıcılığını tartışma yetkisi vermediği vurgulanan gerekçede, şu tespitler yapıldı: 

"Anayasa'nın 2. maddesinde anlamını bulan hukuk devleti retorikten ibaret değildir. Kamu gücünü kullanan organların, mahkemelerin ve bireylerin hukuka uygun davranmadıkları bir ülkede hukuk devletinin varlığından söz edilemez.

Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olduğu yönündeki Anayasa'nın 153. maddesinin açık hükmüne rağmen her ne sebep ve mülahaza ile olursa olsun yerine getirilmemesi hukukun üstünlüğü ilkesinin ve bu ilkenin temel alındığı anayasal düzenin ağır bir biçimde ihlali anlamına gelmektedir.

Bu kapsamda, türlü bahaneler ve hukuk tanımaz tutum ve davranışlarla bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine ve mevcut ihlallerin sürdürülmesine neden olacak şekilde, Anayasa'nın öngördüğü hukuk düzenine karşı koyma anlamına gelen keyfi kararlara hiçbir hukuk sisteminde müsaade edilemez. 

Bir hukuk devletinde anayasal hükümlere uymamanın ilgililer açısından cezai, idari ve hukuki sorumluluklar doğuracağı açıktır."

Anayasal düzenin korunmasının, yalnızca Anayasa Mahkemesine ait bir görev olmadığına işaret edilen gerekçede, Anayasal kurumların, kamu gücünü kullanan organların, gerçek veya tüzel kişilerin Anayasa'yı koruma ve anayasal kurallara sadakat gösterme yükümlülüğü bulunduğu vurgulandı. 

KARAR BİLGİ İÇİN TBMM'YE, HSK'YE, ADALET BAKANLIĞINA GÖNDERİLDİ

Gerekçede, "Başvurucu hakkındaki ihlalin ortadan kaldırılması için, yeniden yargılama işlemlerine başlanması, mahkumiyet hükmünün infazının durdurulması, başvurucunun hükümlü statüsünün sona erdirilmesi, yeniden yapılacak yargılamada durma kararı verilmesi işlemlerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu amaçla kararın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerekir." ifadesi kullanıldı.

Başvurucu hakkındaki hak ihlallerinin ortadan kaldırılması ve ihlal kararının yerine getirilmesinin yalnızca ilgili derece mahkemelerinin değil, ilgilileri olduğu ölçüde başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) olmak üzere kamu gücünü kullanan diğer organların da görevi olduğu belirtilen gerekçede, kararın bilgi için TBMM'ye, HSK'ye, Adalet Bakanlığına gönderilmesine de karar verildiği aktarıldı.

YORUMLAR 20
  • Namik 3 yıl önce Şikayet Et
    Yeni anayasa da secim konusunda Valiyi de halk secmeli ..
    Cevapla
  • mustafa 3 yıl önce Şikayet Et
    Egemenlik kayıtsız şartsız milletin ise, milletin meclisinin üzerindeki hiçbir kurum demokratik ve hukuki değildir. Yeni anayasada anayasa mahkemesi asla olmamalıdır. TBMM ni denetleyecek yegane güç milletin kendisidir ve bunu seçimler yoluyla yapar.
    Cevapla
  • Av. Erkan Dönmez 3 yıl önce Şikayet Et
    Millet egemenliğini yasama yürütme ve yargı erkleriyle kullanır. Doğrudan temsil Roma hukukunun uygulandığı tarihlerde ancak mümkündü. Yegane güç TBMM değildir yani. Yegane güç sadece millettir. Çoğulcu (çoğunlukçu değil )demokrasi anlayışı içinde milletin tamamının (tamamı derken %1 bile olsa) egemenliği esas olmalıdır. Tabş benim fikrim bunlar.
    Cevapla
  • bozo 3 yıl önce Şikayet Et
    AYM teröistlweri hainleri aklama yeri değildir. AYM dağıtılmalıdır. MEnderesi şehit eden zihniyetin etkisi altındaki AYM terör hain aklama merkezi olmasın amusaade edilmemeli. lağvedilmelidir.
    Cevapla
  • 0007 3 yıl önce Şikayet Et
    Kara kara cahil aklınla konuşma.
    Cevapla
  • Kara 3 yıl önce Şikayet Et
    Menderes iyi ki asilmisti asilmaliydi bunu herkez bilirdi o donemi arastir da konus
    Cevapla
  • Lütfi 3 yıl önce Şikayet Et
    TÜM DEMOKRASİ DÜŞÜNCELİ OLANLAR.ANAYASA MAHKEMESİ Mİ MÜYÜK TBMM mi büyük.Kanunları yapan niye denetimde yok ki.Meclis üzerinde bir kurum varsa o ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi.Geçmişte çok hukuksuzluklar gördük halk adına.
    Cevapla
  • Erdal 3 yıl önce Şikayet Et
    Vatana ihanet eden çapsızların yeri kodestir.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Fitch'ten Türkiye değerlendirmesi: Enflasyonda ciddi düşüş yaşanacak
Nedim Şener kulis bilgisini verdi! Yargıtay DEM Parti için harekete geçti