LDP'den hazine yardımı açıklaması
Liberal Demokrat Parti'nin, Anayasa'yı ihlal ettiği gerekçesi ile iptalini istediği 'Siyasi Partilere Hazine Yardımı Yasası' davası alt mahkemede sonuçlandı.

Alt mahkeme LDP'nin anayasaya aykırılık gerekçelerini haklı bularak dosyayı Anayasa Mahkemesine gönderme kararı aldı. LDP Genel Başkanı Cem Toker, konunun detayları ile ilgili bir basın toplantısı düzenleyerek aşağıda belirtilen açıklamayı yaptı:
Liberal Demokrat Parti’nin, Anayasa’nın 2., 5., 10. ve 68. maddelerini ihlal ettiği gerekcesiyle, iptali talebiyle açtığı “siyasi partilere hazine yardımı” davasında İdare Mahkemesi LDP’nin tüm itirazlarını haklı bularak, davayı yasanın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine iletti.
Konu ile ilgili olarak LDP Genel Başkanı Cem Toker şunları söyledi.
“Öncelikle şunu vurgulamalıyım. Biz LDP olarak hazineden, yani halkın alın terinden toplanan vergilerin, siyasi partilere yardım olarak verilmesine karşıyız. Ancak, eğer yasa partilere hazineden yardım edecekse, bunun seçim sonuçlarını etkilemeyecek ve partiler arasında haksız rekabet yaratmayacak bir şekilde verilmesi şarttır.
“2002-2007 yılları arasında hazineden yaklaşık 720 trilyon lira alan 5 siyasi parti, 22 Temmuz seçimlerinde ilk 5 siyasi parti olmuşlardır. İşin daha da vahim yönü, mevcut yasa iptal edilerek, daha adil bir yasa yapılmazsa, önümüzdeki seçimlerde sadece 3 parti, AKP, MHP ve CHP, yaklaşık 1 katrilyon lirayı yani yaklaşık 1 milyar doları hazine yardımı olarak alacaklardır. Bu şartlarda, LDP de dahil, yardım alamayan tüm siyasi partilerin seçimlerde oy değil yine nal toplamaları kaçınılmazdır.”
“Seçime giren bir partiye halkın vergilerinden 330 trilyon verirken diğer partilere 0 kuruş veren yasanın Anayasa’nın başta eşitlik ve adil seçimi garanti eden maddelerini ihlal ettiği son derece barizdi. İdare Mahkemesi de bu yönde karar vermiştir.”
İşin acı tarafı, ben bu konuyu yardım alamayan birkaç siyasi partinin, hem de kabinelerde bakanlık yapmış genel başkanlarına da götürdüm ve birlikte hareket etmeyi önerdim. Bana güldüler. “Çok haklısın ama burası Türkiye, bu davadan birşey çıkaramazsın” dediler. Parti Genel Başkanları bu şekilde düşünüyorlarsa, toplumumuzun yargıya duyacağı güveni güçlendirmemiz gerekmektedir. Kendi haklarını savunmaya çekinen ülkeyi yönetmeye talip siyasiler halkın hakkını nasıl koruyabilirler? ”
“İnceledikce görüyoruz. Ülkemizde daha çok sayıda yasa ve yönetmelik hem Anayasa’yı hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini ihlal etmektedir. Bunları da birbiri ardına gündeme taşıyacağız.”
MEVCUT HAZİNE YARDIMI YASASININ İHLAL ETTİĞİ ANAYASA MADDELERİ
MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
MADDE 5. – Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır.
MADDE 10. – Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
(Ek: 7.5.2004-5170/1 md.)Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz. Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
MADDE 68. Siyasî partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir.