AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten Avrupa Birliği ve vize serbestisi açıklaması

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin uluslararası alanda önemli rol oynadığı belirterek Türkiye - Avrupa Birliği ilişkilerinin pozitif bir hal aldığını söyleyen Çelik, "Vize serbestisi üzerinde çalışılıyor" dedi.

Çelik'in konuşmalarından satır başları şu şekilde;

'VİZE SERBESTİSİ ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR'

"Seçim sonrasında  Türkiye - AB ilişkileri son dönemde pozitif bir seyir aldı. Vize serbestisi üzerinde çalışılıyor. Bu konuda vize serbestisi ve gümrük birliği öne çıkmaktadır. Dünya bu kadar istikrarsızlaşırken dünya üzerinde bu kadar kaotik gelişmeler oluşurken Türkiye-Avrupa Birliği yakınlaşması oldukça önemli olacaktır."

TAHIL KORİDORU İÇİN ÇÖZÜM ARAYIŞI

"Dünyanın karşı karşıya kaldığı bu savaş durumunun bütün dünya sistemini etkilediği görüldü. Herkesin savaşla ilgili senaryoları var ama barış konusunda ısrar edenin Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Türkiye olduğu görülüyor.

17 Temmuz'da sona eren Tahıl koridoru anlaşmasının yenilenmesi nedeniyle Sayın Cumhurbaşkanımızın girişimleri devam ediyor. Rusya ve Ukrayna'nın alternatif sunumları oldu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Karadeniz’in herhangi bir şekilde çatışma ortamı olmasını istemiyoruz. Rusya ve Ukrayna’yla birlikte iki ülkeyi de dışlamadan bu sürecin yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. İki tarafın da masaya dönmek için Batı'dan beklentileri var.

Sayın Cumhurbaşkanımızın yürüttüğü bu diplomasinin bu krizi çözmek için önemli olduğunu bir kere daha görüyoruz. 1 milyon ton Rus tahılının Afrika ülkelerine gönderilecek olması insanlık için oldukça önemli. Burada Rusya-Türkiye-Katar iş birliği de oldukça önemli. Birleşmiş Milletler'in girişimiyle oluşan tahıl koridoru anlaşmasının yeniden devreye girmesi gerekiyor. BM aracılığıyla müzakere Türkiye'nin esas pozisyonunu oluşturuyor.

HİNDİSTAN'DAKİ G-20 ZİRVESİ

"Afrika Birliği'nin G-20 zirvesine kabul edilmesi oldukça önemlidir. Ukrayna savaşının son bulması için bir girişimin bildiriye girmesi de umut vericidir. Türkiye'nin öncülük ettiği pek çok şey zirve bildirgesine girdi. Bakanlar Zirvesi'nde bir sonuç çıkmamıştı ama Liderler Zirvesi'nde bildirge çıkarılması bu bakımdan önemli. İstanbul Anlaşması'nın sonuç bildirgesine girmesi önemli olmuştur."

KUR'AN-I KERİM'E SALDIRILAR

"Kutsal kitaplara yönelik saldırılar dünyada bir faşist dalga haline gelmiştir. Buna karşı gelişmiş ülkeler tedbir geliştirememektedir. Nefret suçlarının oldukça yaygınlaştığı bir tablo ortaya çıkıyor. Biz buna karşı gerekli bütün tepkileri ortaya koyuyoruz."

'CHP'NİN TERÖR KARŞISINDAKİ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ÇÖKMÜŞTÜR'

"CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun terörü destekleyen açıklamasının, seçim sürecinde CHP'nin terörle iş birliği yapmasının bir sonucu olarak görüyorum. Bu seçim döneminden beri geliyor. Bu tekil bir olay değil. Seçim döneminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylığına bütün terör örgütleri destek verdi. Meşru siyasete, gayri meşru alandan yapılan bu müdahaleleri reddedin diye meydanlarda bağırdık. Dolayısıyla genel başkanları böyle bir tutum içerisindeyken milletvekillerinin söylemleri tekillikten çıkıyor.

CHP'nin terör karşısındaki bağışıklık sistemi çökmüştür. Şunu düşünmeleri gerekir. Niçin terör örgütleriyle yan yana düşme konusunda CHP önde geliyor. TSK'ya yönelik olarak birtakım kara propaganda odaklarının ürettiği faaliyetlerin arkasında rahatsız olmaları var. Vatandaşlarımızın CHP'de bu kurumsal bağışıklık sisteminin çökmüş olduğunu iyi değerlendirmeleri gerekmektedir. Biz bir kere daha bu açıklamaları kınıyoruz."

'TÜRKİYE, AZERBAYCAN'I TÜMÜYLE DESTEKLEMEKTEDİR'

"Dağlık Karabağ'da Ermeniler tarafından yapılan sözde seçimin hiçbir meşruiyeti yoktur. Azerbaycan'ın reddettiği şekilde Türkiye Cumhuriyeti'de aynı şekilde reddetmiştir. Gürcistan'ın da bir reddetme açıklaması vardı, bugün ABD'den de benzer bir açıklama geldi. Bunların son derece kıymetli olduğunu ifade etmek isterim. Orada oldu bitti ile hiçbir meşruiyeti olmayan bir seçim yapıp kendi kendilerine Cumhurbaşkanı seçiyorlar.

Aslında şunun görülmesi gerekir bütün bunlar bir bakıma Ermenistan hükümetine karşı da yapılmış oluyor. Çünkü son zamanlardaki bütün bölgenin güvenliğini sağlayacak şekilde bir mekanizma önerilmişti. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Aliyev'le dayanışma içerisinde bu saldırgan emirlerinden vazgeçerse Ermenistan'ın da dahil olacağını söylemişti. Bu Ermenistan'ın bütün bu çatışmaların arasında daha barışçıl bir geleceği kurulması demek. Ama bir yandan orada gerilimi arttırmak üzere bu korsan seçimin diyebileceğimiz sözde seçimin yapılmış olması aslında bütün yürüyen istikrar süreçlerine darbe vuran bir şey.

Şunu unutmamak gerekir ki sonuçta bütün bölge barışı düşünülerek bir proje yapılıyor. Şimdi bu korsan seçim ve sınıra silah yığarak bu gerginliği yükseltmek başkalarının işine belki yarayabilir ama Ermenistan'ın işine yaramayacağı bir gerçektir. O nedenle Ermenistan'ın o bölgede gerilimi artıracak girişimlerden uzak durması gerekmektedir. Burada Türkiye, tıpkı Dağlık Karabağ savaşında olduğu gibi kardeş Azerbaycan'ı tümüyle desteklemektedir."