Son dakika... Erdoğan'dan net mesaj: Sokma akıl sekiz adım gider!
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP'deki adaylık karmaşası ile ilgili olarak "Anadolu'da bir söz var, 'Sokma akıl sekiz adım gider' diye. Bunların durumu da maalesef böyle" ifadelerini kullandı.
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC Cumhuriyet Yerleşkesi Açılış Töreni ile TEKNOFEST KKTC Ödül Töreni'ne katılmak üzere KKTC’ye gitmişti. KKTC'deki temasları ve ziyaretleri kapsamında Erdoğan önemli mesajlar vermişti.
KKTC temaslarının ardından yurda dönüş yolunda uçakta Haber 7 yazarları Ferhat Murat ve Nihat Nasır'ın da aralarında bulunduğu gazetecilere gündemi değerlendiren Başkan Erdoğan, önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in partisinin cumhurbaşkanı adayının kim olacağı ile ilgili her gün birbiriyle çelişen açıklamalar yapmasını yorumlayan Erdoğan, "Anadolu'da bir söz var, "Sokma akıl sekiz adım gider" diye. Bunların durumu da maalesef böyle. Devamlı bu tür şeyleri söylüyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, bu sekiz adım da gitmeyecek." dedi.
CHP parti otobüsünün polisin üzerine sürülmesi ile ilgili de konuşan başkan Erdoğan, "Bu menfur eylem, siyasetin sınırlarını aşmıştır. Bu konu artık siyasetin değil, yargının konusu haline gelmiştir. Nasıl bir zihniyet ve şahsiyet fukaralığı, otobüsü polisin üzerine sürme talimatını verdirebilir. Polisimizi kimler hedef alır, teröristler. Polislerimiz devletin ve milletimizin güvenliği için gecelerini gündüzlerine katarken, siz nasıl onların üzerlerine parti otobüsü sürdürürsünüz?" ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan'ın gündeme dair gazetecilere yaptığı açıklamalar şu şekilde;
"SOKMA AKIL SEKİZ ADIM GİDER"
Anadolu'da bir söz var, "Sokma akıl sekiz adım gider" diye. Bunların durumu da maalesef böyle. Devamlı bu tür şeyleri söylüyorlar. Öyle anlaşılıyor ki, bu sekiz adım da gitmeyecek. Buradaki çelişkiler yumağını doğuran ana unsur, CHP yönetiminin kendi akıllarıyla hareket etmemeleridir. Bir an kendi fikirlerini söylemeye kalktıklarında ise, nedense kendilerini hemen tekzip etme yoluna gidiyorlar. Sabah söylediklerini akşam yine kendilerini düzeltiyor. Komik desen artık komik bile değil, ortada acınası bir durum var.
"CHP'DE HERKESİN KENDİ HESABI VAR"
Bu kaosun, her kafadan bir ses çıkma halinin asıl nedeni, bunların samimiyetsizlikleridir. CHP'de herkesin kendi hesabı var. Herkes bir başkasının kuyusunu kazıyor. Bunların öyle ciddi manada kararlı bir yapıları da yok. Yani durumları hiç iyi değil. CHP içinde bu acınası halden kurtulmak gerektiğini söyleyenler ise hemen alaşağı ediliyor. "Sen mi konuştun? Defol!" diyorlar. Böyle bir durum var.
CHP'nin kafası öyle karışık ki, asıl göstermek istemedikleri bu çorba, bir garabet çorbasıdır. O çorbaya kimlerin kaşık salladığını milletten gizlemek için, milletin basiretine bant çekmeye çalışıyorlar. Yaptıkları iş bu. Neticede ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Konuştukça batıyorlar. Biz CHP'nin düştüğü bu bataklıkla ilgilenmiyor, işimize bakıyoruz, millete hizmete odaklanıyoruz.
"BU MENFUR EYLEM SİYASETİN SINIRLARINI AŞMIŞTIR"
Siyasi hırsları ve saplantıları, CHP’li yöneticileri esir almış durumda. Muvazene tamamen kayboldu. Utançla hatırlanacak işler yapıyorlar. Milleti sokağa dökmek, iç karışıklık çıkartmak, kaos oluşturmak, provokasyonlara ortam sağlamak bitti; işi şimdi doğrudan devletin polisinin üzerine otobüs sürmeye kadar vardırdılar. Bu menfur eylem, siyasetin sınırlarını aşmıştır. Bu konu artık siyasetin değil, yargının konusu haline gelmiştir. Nasıl bir zihniyet ve şahsiyet fukaralığı, otobüsü polisin üzerine sürme talimatını verdirebilir. Polisimizi kimler hedef alır, teröristler. Polislerimiz devletin ve milletimizin güvenliği için gecelerini gündüzlerine katarken, siz nasıl onların üzerlerine parti otobüsü sürdürürsünüz?
"YAŞANAN SIRADAN BİR OLAY DEĞİL"
Orada bir husus da dikkat çekiciydi. O kadın polisimiz başörtülüydü. O esnada otobüsün içinden de “sür, sür, sür” diye bağırıyorlar. Sonra şoför de itiraf ediyor. “Öyle dediler, ben de sürdüm” diye. Allah'tan, polisimiz kaçarak kurtuluyor. Ben Adalet Bakanımıza da hemen durumu aktardım. Bakanımız da işi takibe aldı. O şekilde konunun üzerine gittiler. Orada polisimiz kaçarak kurtuldu ama, Allah göstermesin otobüsün altında da kalabilirdi. Sonra şoförle ilgili bir adli süreç başladı. Bunlar, milleti sokağa dökmek için adeta tahrik ediyorlar. Bu tahrik nereye kadar gider, bunun bizler de siyasetçi olarak sonuna kadar takipçisi olacağız. Yaşanan sıradan bir olay değil. Provokatörlerin tahrikleri devam ediyor. Bunun üzerine üzerine gitmemiz lazım. Biz CHP'nin provokasyonlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Ama vatandaşımızı da bunlara asla kurban etmeyeceğiz.