İmamoğlu'nun telefonu evinden çıktı! 'Şoka girdim' dedi! Kadriye Kasapoğlu'nu işaret etti
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında Ekrem İmamoğlu'nun el konulan cep telefonu İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner'in evinden çıktı. İşte soruşturmaya ilişkin yeni ifadeler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yolsuzluk iddiasıyla başlatılan soruşturma sürüyor.
Soruşturma kapsamında İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda yapılan incelemelerde bazı usulsüzlüklerin tespit edilmesi üzerine İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerince düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 45 şüphelinin Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlandı.
Şüpheliler, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilmesinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edildi.
14 SAVCI ŞÜPHELİLERİN İFADELERİNİ ALIYOR
45 şüphelinin ifadeleri 14 savcı tarafından alınıyor. Aralarında KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt, İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay, İBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Seyfullah Demirel, İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, Ekrem İmamoğlu'nun Koruma Müdürü Mustafa Akın, İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık, Yapı Merkez İnşaat sahipleri Mustafa Başar Arıoğlu, Erdem Arıoğlu ile Özge Arıoğlu'nun da bulunduğu 45 zanlının ifade işlemlerine Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nda başlandı.
İMAMOĞLU'NUN KORUMA MÜDÜRÜNÜN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Ekrem İmamoğlu'nun Koruma Müdürü Mustafa Akın'ın, emniyette verdiği ifade ortaya çıktı. Akın, herhangi bir suç işlediğini düşünmediği için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemediğini, bildiklerini samimiyetle anlatacağını ifade etti.
Mustafa Akın'a, İmamoğlu'nun resmi konutundaki kameraları söken şüpheli Davut Bildik'in "21 Mart 2025 tarihinde İmamoğlu'nun koruma müdürü Mustafa Akın, bana başkanlık konutunun kamera kayıt cihazını sökmemi ve gelip alacak kişilere teslim etmemi söyledi." şeklindeki ifadesi okunarak, kayıt cihazlarının neden söküldüğü, talimatı kendisinin mi verdiği ve cihazların neden kullanılamaz halde olduğu soruldu.
SÖKÜLEN KAMERALAR İÇİN MAHREMİYET SAVUNMASI
Akın, 21 Mart akşamı başkanlık resmi konutunun taşınması kararı alındığını, buradaki demirbaş eşyaların belirlenerek ilgili birimlere teslim edilmek üzere kayıtlarının araştırıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Konuştuğumuz arkadaşların biri de Davut Bildik'tir. Davut Bildik isimli şahıs, kamera kayıt ve cihazlarının kontrol ve arızalarının giderilmesinde yetkilidir. Davut Bey ile uygun zamanda artık konutta bir kayıt cihazına taşınma dolayısıyla ihtiyaç kalmayacağından dolayı ilgili birime teslim edilmesi konusunda konuştuk. Burada hiçbir arkadaşımıza kesinlikle hiçbir talimat yoktur. Bu tamamen standart lojistik taşınmanın gerektirdiği bir uygulamadır. Nitekim sayın başkanın özel eşyaları ve ailenin özel eşyaları taşınacağı için aile mahremiyetinin korunması adı altında cihazın uygun şekilde sökülüp ilgili birime teslim edilmesi konuşulmuştur. Burada herhangi bir bilgi belge saklama ve yok etme gibi bir gaye kesinlikle yoktur ve kabul edilemez."
Mustafa Akın, ifadesinde şunları anlattı:
"Zaten mahalli karakoldan 19 Mart sabahı ile ilgili kamera kayıt ve bilgileri, İBB Güvenlik Müdürlüğümüz aracılığıyla ilgili karakol amirliğine tutanak ile teslim edilmişti. Kaldı ki Davut Bey ile konuşmamızdan sonra cihazı ne zaman söktüğünü ve ne zaman İSBAK'tan gelen görevlilere teslim ettiğini sormadım bile çünkü arkadaşlarımız görevlerini layıkıyla yapan kişiler olduğundan dolayı sormadım. Cihazların İSBAK'a teslim edilmesi sürecinde, sonrası ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değilim. Ayrıca teknik konulardan da çok fazla anlamam. Cihazların neden kullanılamaz halde olduğu hakkında ve içerisinden cihazın çalışmasını sağlayan parçaların tahrip edildiği hakkında hiçbir bilgim yoktur. Bu kısımlara ben dahil değilim benim görev tanımına girmiyor ayrıca sayın başkanım ikametinde bir kayıt cihazının bulundurulması ve kayıt altına alınması da zorunlu değildir."
Akın'a sorgusunda, tutuklu şüpheli İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner'in ifadesi okundu. Buna göre Özgüner ifadesinde, 26 Nisan'da Özel Güvenlik Amiri Mustafa Akın'ın kendisini arayarak başkanlık konutundan sökülmüş bir kamera kayıt cihazı olduğunu ve bunu nereye teslim etmeleri gerektiğini sorduğunu söyledi.
Özgüner, Kasımpaşa'daki Elektronik Sistem Müdürlüğü'ne veya İSBAK'a bırakılması gerektiğini söylemesi üzerine Akın'ın kendisine, "Kasımpaşa'da polis var şu anda. Orası olmaz. Sen bu cihazı aldır İSBAK'a teslim etsinler." şeklinde yönlendirmede bulunduğunu belirtti. Bu beyanlar doğrultusunda Akın'a, "Konuttaki kamera kayıtlarının sökülmesinin sebebi nedir?", "'Kasımpaşa'da polis var şu anda. Orası olmaz.' demenizin sebebi nedir?", "Kamera kayıt cihazının boş olmasının sebebi nedir?" ve "Bu talimatı size kim verdi?" soruları yöneltildi.
Bunun üzerine Akın, "Ben, 'Kasımpaşa'da polis var şu anda. Orası olmaz.' şeklinde bir cümle kurmadım. Sadece Erol beye daha evvelden teslim edilen cihazın, gelen polis arkadaşlara yardımcı olabilmek amacıyla nerede olabileceğini sordum. Cihazın teslim edildikten sonra boş olup olmadığına dair herhangi bir bilgim yoktur." cevabını verdi.
Akın, Ekrem İmamoğlu'nun toplantı yaptığı otele 12 Ekim 2024'te gelen aracı ve elinde valizle otele giren erkeği tanıyıp tanımadığının sorulması üzerine şunları kaydetti:
"Bahse konu aracın İBB'de görev yapan, sayın başkanın öncü görevini yapmakta olan koruma arkadaşların kullandıkları araçlardan olduğunu tahmin ediyorum. Valizi taşıyan koruma arkadaşın Çağlar Türkmen (tutuklu şüpheli) olduğunu tahmin ediyorum çünkü görüntüden net olarak anlaşılamamaktadır. Bu valizlerin içerisinde Terörle Mücadele Kanunu'na göre özel koruma kararı bulunan Sayın Ekrem İmamoğlu'nun toplantı yapacağı mekanlarda herhangi bir saldırıya karşı önlem almak suretiyle kullanılan jammer cihazı mevcuttur."
İmamoğlu'nun konvoyunun 12 Ekim 2024'te mal kabul girişinden otele giriş yapmasıyla ilgili soruya Akın, "Sayın başkan otelde asma kattaki toplantı salonlarından birini ya da giriş katındaki toplantı salonlarını kullanmaktadır. Bizim görevimiz sayın başkanın korumasını sağlamaktır. Toplantıların içeriği ya da toplantılara katılan kişilerle ilgili çok fazla bilgi sahibi de olamayız. Görüntünün net olmaması nedeniyle yanındakilerin kim olduğunu tanıyamadım." yanıtını verdi.
Akın, otele ait güvenlik kamera kayıtları gösterilerek, valizlerin, İmamoğlu'nun toplantılarının ve güvenlik kameralarının bantlanmasının sorulmasıyla ilgili, "Bu soruların hepsine yukarıdaki sorularda detaylı cevap vermiştim." dedi.
KASAPOĞLU'NA SIM KARTSIZ BULUNAN CEP TELEFONU SORULDU
İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu ise emniyetteki ifadesinde, devlet memuru olduğunu ve aylık gelirinin 220 bin lira olduğunu söyledi, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini kaydetti.
Kendisine fotoğrafları gösterilen şüphelilerden Arif Gürkan Alpay, Ali Kurt, İbrahim Bülbüllü, Yavuz Saltık, Ziya Gökmen, Ceyhun Avşar'ı İBB'deki görevleri nedeniyle tanıdığını, onlarla hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, Seza Büyükçulha'yı ise Ekrem İmamoğlu'nun arkadaşı olarak tanıdığını savunan Kasapoğlu'na aramalarda ele geçirilen telefonun kime ait olduğu da soruldu.
Kadriye Kasapoğlu, bahse konu telefonun belirtilen bilgilerle kime ait olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını savundu.
İMAMOĞLU'NUN EL KONULAN CEP TELEFONU İBB BİLGİ İŞLEM DAİRE BAŞKANI ÖZGÜNER'İN EVİNDEN ÇIKTI
İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner'in kendi talebi üzerine avukatıyla evinde arama yapılmasını istediği, burada bulunan bir telefonun 19 Mart'ta Saraçhane Belediye Binası'nda Özel Kalem çalışanı Burcu adında kişinin yanında Melih G. ile Özgüner'in odasına getirdiğine ilişkin savcılık ifadesine yer verildi.
ÖZGÜNER "OLAYIN ŞOKUYLA TELEFONU SAKLADIM" DEYİP KASAPOĞLU'NU İŞARET ETTİ
Özgüner ifadesinde şunları söyledi:
"Kendi rızamla aratmak üzere avukatım aracılığıyla evimde arama talep ettim. Bu talep doğrultusunda yapılan aramada evimde ele geçirilen iPhone marka cep telefonu için 19 Mart günü Saraçhane Belediye Binası'nda Özel Kalem çalışanı B. hanım odama geldi. Yanında M.G. de bulunur vaziyetteyken, 'Bu Başkan'ın telefonu, bunu ne yapacağız?' demesi üzerine, M.G. 'Ben bilmiyorum.' demek suretiyle odadan ayrıldı. Odada tek kalmam nedeniyle B. Hanım telefonu bana bırakarak odadan çıktı. Olayın şokuyla ne yapacağımı bilememem dolayısıyla ben de bu telefonu arama neticesinde ele geçirilen yere sakladım. Bildiğim kadarıyla bu telefon B. hanıma Özel Kalem Müdürü olan Kadriye Kasapoğlu tarafından verilmiştir. Kadriye hanıma bu telefonun kim tarafından verildiği hakkında bilgim yoktur. Bu telefon bana verildiğinde içerisinde SIM kartı yoktu. Telefon şifresini de bilmemekteyim. Cumhuriyet Başsavcılığınıza yardımcı olmak maksadıyla ifade öncesinde bu telefonun yerini bildirmiş bulunmaktayım."
Naim Erol Özgüner'in bu ifadeleri Kasapoğlu'na aktarıldı. Kadriye Kasapoğlu, İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı Özgüner'in ifadesinde bahsettiği telefon hakkında bilgisinin sorulması üzerine şu savunmayı yaptı:
"Ekrem İmamoğlu'nun çok uzun yıllar kartvizitinde yer alan bir telefon numarasının kullandığı telefon olarak hatırlamaktayım. Ancak bu telefon numarasının çok sayıda kişide olması ve bir zaman sonra İBB'nin ilgili kurumlarının ilgilenmesi gereken sorunlar için bile aranır hale gelmesi hatta İBB'nin çözüm masası gibi konumlanan ve yoğun bir hale gelen telefon olması sebebiyle yaklaşık 2 yıl önce bahse konu telefon numarasını Özel Kalem Müdürlüğü sekretaryasına yönlendirdik."
"SIM KARTIN NEREDE OLDUĞU HAKKINDA BİR FİKRİM YOK"
Yapılacak inceleme sonrasında hattın yönlendirme yapıldığı ve kapatıldığı tarihlerin belirlenebileceğini aktaran Kasapoğlu, "Ben bahse konu telefonun İBB Başkanımızın kullandığını hatırlamıyorum ve kendisinde bu cihazı görmedim. Bahse konu telefona takılı vaziyette olan hattı uzun bir süre önce kullanıma kapatıldığını biliyorum. Şu anda SIM kartın nerede olduğu hakkında bir fikrim yoktur. Bahse konu telefonun birçok çalışan tarafından kullanıldığından, şifresiz olarak kullanıldığını hatırlıyorum. Dolayısıyla şifresi hakkında bilgim yoktur." beyanında bulundu.
İBB operasyonunda dördüncü dalga: 45 kişi adliyeye sevk edildi - 3Özgüner'in evinde bulunan Ekrem İmamoğlu'na ait olduğu belirlenen telefonunun ekranında İmamoğlu ve bir kız çocuğunun fotoğrafının yer aldığı görülüyor.
Kasapoğlu, İBB'de kullanım süresi dolan cihazların Bilgi İşlem Daire Müdürlüğü'ne teslim edilmesi yönünde genel bir uygulama olduğunu, çalışma arkadaşlarının bu refleksle telefonu birime bıraktığını düşündüğünü kaydetti.
19 Mart'ta bu telefonla ilgili bir talimat vermediğini iddia eden Kasapoğlu, ilgili kurumun telefon hakkında nasıl işlem uyguladığını görev alanı dışında olduğunu için bilmediğini savundu.
FİRARİ 4 ŞÜPHELİ ARANIYOR
Soruşturma kapsamında İSTAÇ, KİPTAŞ ve Yol Bakım Daire Başkanlığı'nda yapılan incelemelerde bazı usulsüzlükler tespit edilmesi üzerine harekete geçilmişti.
Haklarında gözaltı kararı verilen KİPTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kurt, İSTAÇ Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Gökmen Togay, İBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanı Seyfullah Demirel, İBB Özel Kalem Müdürü Kadriye Kasapoğlu, Ekrem İmamoğlu'nun koruma müdürü Mustafa Akın, İBB Muhtarlık İşleri Daire Başkanı Yavuz Saltık, Yapı Merkez İnşaat sahipleri Mustafa Başar Arıoğlu, Erdem Arıoğlu ile Özge Arıoğlu'nun da aralarında bulunduğu 45 zanlı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce İstanbul, İzmir, Trabzon, Antalya, Tunceli ve Kocaeli'nde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda gözaltına alınmıştı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'ndeki yerleşkesine götürülen şüphelilerin ifadeleri alınmıştı.
Ekiplerin, firari 4 şüpheliyi yakalamaya yönelik çalışmaları sürüyor.
Öte yandan, aynı soruşturma kapsamında daha önce gözaltına alınan şüphelilerden Kadriye Kasapoğlu adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Soruşturma kapsamında yöneltilen suçlamalar "yolsuzluk", "nitelikli dolandırıcılık", "rüşvet" ve "ihaleye fesat karıştırmak."
-
son_misafir 16 saat önce Şikayet Etkim o kadar eski tlf u evinde bekletir ki birde milyarlık biriyse, tabi ki eskiyse ve kullanmıyorsa, kim eski tlf şifresini vermekten kaçınıp saklar kiBeğen Toplam 1 beğeni
-
Bandırmalı 17 saat önce Şikayet EtYalanı bile beceremiyorlar....Baş hırsız dahil bunların IQ' leri benim torundan aşağı....İşin garibi, herkesi de öyle sanıyorlar...Beğen Toplam 2 beğeni
-
Ülkeci 20 saat önce Şikayet EtAhtapotun kolları hangi ülkede? Diplomatik mi? Hangi büyükelçinin dahli var? Dış güçlere yeni nesil vergi mi veriyorlardı? Kendilerini dış güçlerin korumasınımı istediler? Dış güçlerden hainlik ile ilgili danışmanlıkmı aldılar?Beğen Toplam 1 beğeni
-
hırsızlar 20 saat önce Şikayet Ethırsız sahtekarlardan her halt beklenir. ben olsam vatandaşlıktan çıkarırımBeğen Toplam 1 beğeni
-
yavuz 20 saat önce Şikayet Etyalancı özgür özel telefon 5 yıldır kullanılmıyor diyordu. Telefon kullanılıyormuş ve son iki yıldır da özel kaleme yönlendirdik diyor. Bunların alayı sahtekar. İfadeleri bile tutmuyor.Beğen Toplam 2 beğeni