Unakıtan'dan Al Baraka savunması

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Albaraka'nın dışarıda kanunsuz parası olmadığını, her şeyin kayıt altında olduğunu belirterek, ''Bankayı BDDK, Merkez Bankası her zaman inceliyor, hesapları açık ve nettir. (Albarakaya ilişkin) o davalarda yargılanan 8-9 kişi beraat etti. Eğer dokunulmazlığım olmasaydı, onlar gibi benim için de bitecekti'' diye konuştu.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun Tasarısı kabul edildi.

CHP Genel Saymanı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, ''Bu, aslında bir Mevlana tasarısıdır. 'Gel de nasıl olursan gel, ister banka aracılığıyla, ister aracı kurumla gel. İster kara ol, ister ak' deniliyor'' diye konuştu.

Hükümetin, sürekli af çıkardığını, en çok mali afları sevdiğini, şimdi de Meclise varlık affını getirdiğini ileri süren Özyürek, ''Bu tasarı, Deniz Feneri parasını veya bazı siyasilerin yakınlarının Türkiye'ye getireceği paraları aklamak için mi çıkarılıyor?'' diye sordu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ''tasarının, bavulla kara para getirmenin yolunu açtığını, vergi kaçakçılığını teşvik eder mahiyette olduğunu'' iddia etti. Yurt dışındaki taşınmazlara ilişkin düzenlemenin kapsamı hakkında açıklama isteyen Akçay, ''Yoksa yurt dışından gemicikler mi getirilecek?'' sorusunu yöneltti.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan ile MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da tasarıyı eleştirerek, geri çekilmesini istediler.

DSP İzmir Milletvekili Harun Öztürk ise ''hayali kurtarma paketi'' diye nitelediği tasarının, vergi affı içerdiğini söyledi. Öztürk, ''Hükümet, göle maya çalmaktadır. 'Ya tutarsa ya da ne gelirse Allah bereket versin' diye... Hükümet, krizi fırsat bilerek, göz yumduğu kayıt dışılığa af getirmek istemektedir' diye konuştu.

-''TASARI, GETİRECEĞİNDEN ÇOK DAHA FAZLASINI GÖTÜRECEK''-

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi de Unakıtan'ın ''Türkiye'nin güvenli bir liman olduğu'' tespitine katılmadığını, Türkiye'nin hala siyasi ve ekonomik istikrardan yoksun olduğunu söyledi. Türkiye'nin, kara parayla mücadele konusunda uluslararası anlaşmalara imza koyduğunu, ancak tasarıda bu konuda yeterli düzenleme bulunmadığını anlatan Hamzaçebi, ''Bu tasarı, getireceğinden çok daha fazlasını götürecektir'' dedi.

Tasarıdaki ''kanaat verici belgenin'' tanımının genişletilmesini eleştiren Hamzaçebi, ''Tanımdaki bu değişiklikle, vergi sistemi katledilmektedir'' diye konuştu.

Naylon faturalara ilişkin süren davalar olduğunu belirten Hamzaçebi, ''Bankaya yapılacak bir beyanla, bu konuya ilişkin ceza soruşturmaları ortadan kalkacak. Hakkında soruşturma olan şirket yöneticileri bankaya başvurunca, süren davaları ortadan kalkmayacak mı?'' diye sordu.

Hamzaçebi'nin eleştirisine yanıt veren Maliye Bakanlığı Müsteşarı Hasan Basri Aktan, akla gelmeyen birçok belge olabilir düşüncesiyle kanaat verici belge tanımının genişletildiğini söyledi.

CHP'li Hamzaçebi, salondan ayrıldıktan sonra, gazetecilere yaptığı açıklamada, ''Tasarının bu şekilde kabul edilmesiyle sadece süren soruşturmalar değil, eski soruşturmalar da ortadan kalkacak. Bu, Maliye Bakanının kendisini affeden bir tasarı'' dedi.

-''TÜRKİYE'YE YÖNELİK HAKSIZ REKABETİ ÖNLEYEBİLMEK İÇİN...''-

Milletvekillerinin eleştiri ve sorularını yanıtlayan Maliye Bakanı Unakıtan, birçok Avrupa ülkesi ile ABD'nin, banka mevduatlarına garanti vermeye başladığını kaydetti.

İngiltere, Almanya, İsveç, Danimarka, İzlanda, Yunanistan ve İspanya gibi birçok ülkenin mevduata garanti verdiğini belirten Unakıtan, Türkiye'deki İngilizlerin, ''Bizim memlekette garanti var'' diyerek ülkelerine gittiklerini kaydetti. Unakıtan, ''Türkiye'ye yönelik bu haksız rekabeti önleyebilmek için mevduata yönelik düzenleme yaparak, teklifi verdik'' dedi. Unakıtan, bankaların hükümetten bu yönde bir talepleri olmadığını da bildirdi.

Kemal Unakıtan, ''Dünyada ekonomide yaşanan olumsuz gelişmelerden etkilenmiyorsak, 'yandım Allah' demiyorsak, bu, olumlu ekonomi politikalarımız yüzünden olmuştur'' dedi.

 -''O DALA YAPIŞIP BİR ŞEYLER ÇIKARABİLİR MİYİZ ÜMİDİ...''-

Maliye Bakanı Unakıtan, tasarının kabul edilmesinden sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, ''CHP'li Hamzaçebi'nin, Albaraka'yı kastedederek, 'tasarının sadece süren soruşturmaları değil, devam eden soruşturmaları da etkileyeceği' yönünde bir eleştiride bulunduğunun hatırlatılması'' üzerine Unakıtan, şöyle konuştu:

''Böyle bir şey söz konusu değil. Albaraka'nın da dışarıda kanunsuz parası yoktur. Her şey kayıt altındadır. Bankayı her zaman BDDK, Merkez Bankası inceliyor, hesapları açık ve nettir. O davalarda yargılanan benden başka 8-9 kişi vardı. Hepsi beraat etti. Hiç birisi ne para cezası gördü ne de özgürlükleri bağlayıcı ceza gördü. Hiçbirisi böyle değilken, onlar da bunu gayet iyi biliyor... Söz konusu bile değil. Getirip getirip böyle bu noktalara bağlamak suretiyle... Kendileri o dala yapışıp bir şeyler çıkarabilir miyiz ümidi içerisindeler. Ama yok böyle bir şey.''

Bu davaların hiç birisinin devam etmediğini, tamamının sonuçlandığını belirten Unakıtan, ''Eğer dokunulmazlığım olmasaydı, onlar gibi benim için de bitecekti. Şu anda böyle bir dava söz konusu değil. Benim şimdi dokunulmazlığım var diye duruyor, yoksa onun dışında... O da bitip gidecekti'' diye konuştu.

Kemal Unakıtan, ''(Bir şirket hakkında hayali ihracat suçlaması var. Bununla ilgili inceleme devam ediyor. Fakat bu şirket bu işle ilgisi olmayan başka bir şirket aracılığıyla yurt dışından para getirdi, sisteme soktu. O şirket hakkındaki hayali ihracat soruşturması kapanacak) şeklinde bir yorum yapılıyor. Gerçekten böyle mi olacak? Eğer böyleyse haksız bir uygulama olmayacak mı?'' sorusunu yanıtlarken, bu yasanın ikinci mevzuatının da çıkacağını ve orada bazı düzenlemeler yapılacağını söyledi.

Bakan Unakıtan, ''Hayali ihracat soruşturması kapanacak mı yani?'' sorusuna ise ''Zannetmiyorum, hayali ihracat soruşturması niye kapansın'' yanıtını verdi.

-''TESPİT VARSA EYVALLAH...''-

Unakıtan, ''Bir adam dışarıdan para getirdi. Bu, naylon faturadan geldi, şuradan, buradan geldi diye tespit varsa eyvallah... Tespit yoksa, tespit olmadan bir adama 'senin adın Ahmet, sen hayat boyu ne getirsen...' Öyle mi diyeceğiz? Yoksa ispat edilmiş, suçu kanıtlanmış bir şey varsa... Haliyle ona göre hareket edilecek'' dedi.

''Soruşturmalar neden durduruluyor?'' sorusu üzerine de Unakıtan, ''Onun durdurulmaması lazım. Davası varsa onu niye durduralım. Hayali ihracatçılar ve naylon faturacılar için çıkarmıyoruz. Dava açılmışsa dava sonuna kadar gider'' karşılığını verdi.

-''KENDİ VATANDAŞIMIZIN PARASINI NİYE İSTEMEYELİM?''-

Unakıtan, şunları kaydetti:

''Vatandaşımın yurt dışında parası dururken, başkalarından, bilmem nesinden uğraşılmaması lazım. Önce kendi vatandaşımın parasını... 'Kardeşim bunları dışarıdan getirin'... Artık inceleme de yapmayacağız, şunu da bunu da sormayacağız' ama şunları getirin. Niye? Bunu vatan, millet için istiyoruz. O bakımdan bu gayet normaldir. Alınması gereken iyi bir tedbirdir.

Ne kadar geleceğini bilmiyoruz. Ama iyi bir şey de geldiği zaman Türkiye herhalde çok daha iyi bir duruma gelecek. Biz şimdiye kadar yabancı yatırımcı gelsin diye uğraştık. Yabancı yatırımcılara gittik, anlattık, buraya geldiler, onları ağırladık, gezdirdik. Kendi vatandaşımızın parasını niye istemeyelim?''

AA