TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş: 15 Temmuz'da destan yazıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM), 15 Temmuz darbe girişiminin 9'uncu yıl dönümünde anma etkinlikleri düzenlendi. Darbe girişiminde şehit olanlar için Meclis Camii'nde mevlit programı gerçekleştirildi. Programa, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra milletvekilleri, Meclis personeli ve vatandaşlar katıldı. Şehitler için Kur’an-ı Kerim tilaveti okunup, dualar edildi.

Ardından TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve siyasi partilerin temsilcileri darbe girişiminde ilk bombanın düştüğü alanda inşa edilen 15 Temmuz Anıtı'na ve Şeref Holü'ne karanfil bıraktı.

Kurtulmuş ve beraberindekiler daha sonra Meclis Başkanlığı tarafından hazırlanan, 'Türkiye Demokrasi Serüveni Sergisi'ni gezdi ve Meclis içerisinde bombalanan alana karanfil bıraktı.

"15 TEMMUZ'DA DESTAN YAZILDI"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 15 Temmuz darbe girişiminin 9'uncu yıl dönümü anma töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle;

• Öncelikle 15 Temmuz gecesini canlarına varmak, şehadet mertebesine ulaşmaktan, bir zafere dönüştürmekten bütün şehitlerimizi rahmetle, minnetle, şükranla yad ediyorum.
• 15 Temmuz bu milletin milli hafızasına kazanmış bir büyük kahramanlık destanıdır ve bu destanı hep birlikte sahip çıkmak da hepimizin vazifesidir.
• 15 Temmuz'dan önce bu devletin içerisinde gizlenmiş olan ve belli bir noktaya, belli bir merkeze bağlı olanların ortaya koyduğu ihanet, tesadüfen ortaya çıkmış bir ihanet değil, yıllar içerisinde hazırlanmış bir ihanetti. 15 Temmuz'dan sonra ehliyet, liyakat ve sadakat çerçevesinde devletin yeniden yapılanmasına tabir caizse şahit oluyoruz.
• 15 Temmuz bir de kurallara dayalı bir sistem ve hukuk bilinci yüksek bir topluluğun, demokrasi bilinci yüksek bir topluluğun ne kadar büyük bir güç olduğunu bir kere daha öğretmiştir.

"BİZE 15 TEMMUZ'U ÖĞRETTİ Kİ ASIL OLAN GİZLİLİK DEĞİL, ASIL OLAN ŞEFFAFLIKTIR"

Bize 15 Temmuz'u öğretti ki asıl olan gizlilik değil, asıl olan şeffaflıktır. Şeffaflık sadece hesap verebilirlik değil, demokrasinin de standardını yükseltmek demektir.

15 Temmuz'dan aldığımız bir büyük ders de şudur; Ne kadar büyük organizasyonları olursa olsun, dış güçlere dayanan, bu milletten başka sırtını dayayan, dayayacakları bazı mahvilleri bulanlarla artık bu milletin hiçbir şekilde işi olamaz, onlarla yan yana duramaz. Bu çıkardığımız dersler ve sonrasında Türkiye'de önemli bir mahalle aldığımızı, mesafe kat ettiğimizi görüyoruz.

"BARIŞIN VE KARDEŞLİĞİN EGEMEN OLDUĞU BİR TÜRKİYE'Yİ HEP BERABER İNŞA EDECEĞİZ"

Bu süreçte devletimizin güçlenmesine de şahit oluyoruz. Ayrıca, milli birlik ve dayanışma ruhunun da 15 Temmuz'dan sonra güçlü bir şekilde toplumda var olduğunu, yerleştiğini ve kökleştiğine şahit oluyoruz.

Şimdi inşallah milli birlik ve dayanışma ruhunu daha da ileriye götürerek, Türkiye'nin tam manasıyla bir Terörsüz Türkiye olmasını sağlayarak bütün terör örgütlerinin geride kaldığı, silahların geride kaldığı, tam manasıyla barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'yi inşallah hep beraber inşa edeceğiz.

Ayrıca 15 Temmuz'dan aldığımız bu derste, Türkiye'de demokrasinin standartlarının yükselmesi, barış ve kardeşliğin güçlenmesiyle birlikte hiç şüphesiz, özellikle Türkiye Büyük Millet Meclisi'mizi ilgilendiren bir başka mesele de, Türkiye'de yeni, çağdaş, kapsayıcı, demokrat, kuşatıcı bir anayasanın yapılması mecburiyetidir.

Öyle bir anayasa yapalım ki bir daha hiç kimse anayasadan almadığı bu güçle millete efendilik yapmaya kalkmasın.

Öyle bir anayasa yapalım ve öyle demokrasi standartlarını yükseltelim ki hiçbir kimse pozisyonu ne olursa olsun kime dayanırsa dayansın darbe yapmayı dahi aklının ucundan geçirmesin.

Çok şükür büyük bir mesafe aldığımızı gerçekten iftiharla görüyorum. Tekrar bu süre içerisinde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde Türkiye bütün kurumlarıyla birlikte daha ileriye gidecek, bu büyük mirasa sahip çıkmaya devam edecektir.

Kurtulmuş'tan İsrail'e dikkat çeken mesaj