'Suriye'ye müdahale ederiz!' diyen Bakan Fidan'dan son dakika açıklamalar
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bogota bildirisine Türkiye'nin neden imza atmadığını açıkladı. Bakan Fidan, Suveyda'daki olayları ve Gazze'deki son durum hakkında da önemli mesajlar verdi.

SON DAKİKA HABERİ: Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Fidan, SDG'ye uyarı ve çağrıda bulunarak, "Bizim gündemimiz kaymıyor. SDG'nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli." dedi.
Türkiye'nin Gazze'de soykırım yapan İsrail'e yönelik Bogota'da atılan bildireye neden imza atmadığını da açıklayan Bakan Fidan, Yunanistan ile yaşanan su krizini vurgulayarak, "Arkadaşlar bakıyor, bir husus görüyorlar. BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne atıf var. Su rejimi sorunu... Buradaki sorunu biz ne zaman Yunanistan ile çözersek o zaman imzalarız. Devlet işi hafife gelmez. Bu anlaşma çözülmeden bildireye imza atamazdık." açıklamasında bulundu.
Bakan Fidan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"SURİYE'YE MÜDAHALE EDERİZ" SÖZÜ
Suriye'nin Türkiye'nin milli güvenliği için olan önemi tartışılmaz. Komşularımız bizim için hayati yaşam alanları. Buradaki problemlerle meşgul olmak istemiyoruz. Bu topraklarımıza göç, ekonomik durgunluk vb olarak geri dönüyor. Bir numaralı hedefimiz bölgede istikrarı,. suküneti ve güvenliği sağlamak. Bizde hegemonik bir yaklaşım yok.
Suriye'nin bölünmesinden, istikrarsızlığından faydalanacak aktörlerin Suriye'nin içinde bulunduğu çaresizlik ve ümitsizlik çukurunda debelenmesini görüyorduk. Başta İsrail'in böyle bir amacı olduğunu düşünüyoruz. Netanyahu bunu açıkça ifade etti.
SURİYE'NİN GÜNEYİNDEKİ ÇATIŞMALAR
Süveyda'da Dürziler ile Bedeviler arasında ortaya çıkan çatışmaları lanetlediklerini, doğru bulmadıklarını ve sorumluların bir an önce cezalandırılması gerektiğini belirten Fidan, şunları kaydetti:
"Ama bunu fırsat bilen bazı diğer gruplar, bunlar ülkenin kuzeyinde, güneyinde, doğusunda, batısında hareketlenme emareleri gördük. Birtakım beyanatlar, demeçler. Ve biz orada Türkiye olarak ihtarımızı, uyarımızı vermek zorundaydık. Çünkü biz ülkenin birliğini, bütünlüğünü istiyoruz. Şuna da karşıyız: Ülkede birlik, bütünlük sağlanacak diye ülkedeki etnik kimlikleri, dini kimlikleri ezmek ne kadar yanlışsa, etnik ve dini kimlikler kendilerini iyi hissetsinler diye ülkenin geri kalanını ateşe atmak o kadar yanlış. Bunun altın dengesini bulup o formülle gitmek gerekiyor."
Fidan, Türkiye ve birçok ülkenin, merkezi hükümetin herkesin kimliğine, hukukuna, yerel yönetimlerdeki etkisine saygı duyacağının altını çizdiğini aktararak, "Ama kimsenin elinde, devlet gücü dışında silah olmayacak. Devlet de sadece benim elimde devlet var diye bu grupları tabii ki ezmeyecek." dedi.
İsrail'e istihbarat kanalları ve diğer muhataplarla yapılan konuşmalar üzerinden aynı mesajları gönderdiklerini anlatan Fidan, "Biz diyoruz ki Suriye'yle ilgili, Suriye'nin toprak bütünlüğüne kimse dokunmasın. Suriye, bölgesindeki hiçbir ülkeye tehdit oluşturmasın, hiçbir ülke de Suriye'ye tehdit oluşturmasın. Buna mümkün kılacak bir anlayış birliği ve eylem birliği içerisinde olalım. Bizim derdimiz bu." ifadelerini kullandı.
ABD SURİYE'DE NE İSTİYOR?
ABD'nin Suriye'ye yönelik tutumuna dair Fidan, ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın bölgede dengeleri anlayan ve belli bir tarafsızlığı yansıtma gayretinde olan bir temsilci olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin bunu takdir ettiğini ve yıllardır beklenen özgün bir vizyon olduğunu dile getirdi.
ABD ile İsrail arasındaki ilişkilere dair Fidan, "Amerikan iç politikasının şekillenmesinde İsrail'in, İsrail lobilerinin ve siyonist düşüncenin çok yapısal bir etkisi var." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de bu mekanizmanın dışında hareket eden ve özgün yaklaşımlı liderlerin ve siyasetçilerin ortaya çıktığına işaret eden Fidan, ilk önce İsrail'i değil, ABD'yi düşünen insanlar da olduğunu ifade etti.
Fidan, Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'nin merkezi sisteme entegrasyon konusunda görüşmelere ve terör örgütü DEAŞ'le mücadeleye ilişkin, ABD ve bölge ülkeleriyle yürüttükleri bir süreç olduğunu hatırlatarak, Süveyda'daki olaylarla gündem kaymasının ister istemez olduğunu ancak Türkiye'nin gündeminin değişmediğini vurguladı.
SDG'YE UYARI VE ÇAĞRI
Süreç devam ederken şimdi Süvelde'deki durum ortaya çıkınca bir gündem kayması ister istemez ortaya çıkıyor. Ancak bizim gündemimiz kaymıyor. SDG'nin vakit kaybetmeden, gönüllük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, bu anlaşmanın harekete geçmesi için sahici ve aması olmayan adımlar atması, güvenlik için Türkiye'nin şahit tutulması önemli. Belli şeyleri bahane ederek bu ülkede silahlı yapıların varlığını devam etmesi kabul edilebilir değil.
Tom Barrack'ın SDG'ye yönelik açıklaması yerinde bir çağrıdır.
SDG SURİYE'YE ENTEGRE OLACAK MI?
Fidan, terör örgütü PKK/YPG'ye çağrıda bulunarak, "SDG'nin vakit kaybetmeden gönüllülük içerisinde merkezi hükümetle bir anlaşmaya varması, vardığı anlaşmanın hayata geçmesi için sahici, kalıcı, aması olmayan adımlar atması önemli. Burada güvence arıyorsa, temel hak, özgürlük ve can mal güvenliğiyle ilgili burada Türkiye gibi ülkelerin şahit tutulması önemli. Onun dışında belli şeyleri bahane ederek ülkede farklı farklı silahlı yapıların varlığının devam ettirilmesi meselesi kabul edilebilir bir konu değil." diye konuştu.
ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın "PKK/YPG'ye devlet sözü vermedikleri ve entegrasyona yönelttikleri" sözlerini "yerinde bir açıklama" olarak nitelendiren Fidan, olayları yakından değerlendirdiklerinin, Suriye'deki yönetimin meşruiyetini tanıdıklarının ve desteklediklerinin altını çizdi.
Fidan, Suriye'de bir sorun çıktığında ilk önce bu yönetimin müdahil olmasının beklentileri olduğunu ve gerekirse bir miktar Türkiye'nin de destek vereceğini kaydederek, "Nihayetinde her türlü senaryoya da hazır olmamız lazım. Çünkü biz Irak'taki PKK senaryosunu, Suriye'deki PKK senaryosunu tekrar tekrar yaşayıp, ülkemizdeki halkımızın gelecek 40 yılını da bir önceki 40 yılı gibi bir daha bunu yaşatma niyetimiz yok." ifadelerini kullandı.
PKK'NIN SİLAH BIRAKMA
"Terörsüz Türkiye" sürecinde devlet olarak belli hassasiyetlerin gerçeklikle takip edilmesi gerektiğinin altını çizen Fidan, "Süreç devam ederken vatandaşımızın endişelenmemesi lazım. Burada devlet bir oyuna gelmiyor veya karşı tarafı oyuna getirmiyor. Biz niyetimizde de açığız. Kendimize de dürüstüz, karşı tarafa da dürüstüz. Ne konuşuyorsak onu yapmaya çalışıyoruz." dedi.
Beklentilerinin Türkiye'yle ilgili "hiçbir tehdidin kalmaması" olduğunu belirten Fidan, 11 Temmuz'da X hesabından paylaştığı "Terörsüz Türkiye" mesajına ilişkin "Yani KCK'nın belli bir grubu kendini tehdit olmaktan çıkartıyor olması diğer unsurların bize tehdit olmayacağı manasına gelmiyor. Onun da belli bir şekilde Türkiye'nin onay vereceği şekilde bir tehdit unsuru olmadığını bizim görmemiz lazım. O, ona ilişkin bir ifadeydi." değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, yeni dönemde, silah ve çatışma dilini kullanmadan daha modern bir anlayışla, daha medeni bir anlayışla dönüşümün mümkün olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin, bunun olabilmesi için de her türlü alternatife hem idrak olarak, hem kafa olarak, hem de güç olarak hazır olması gerektiğini vurguladı.
Batı başkentlerinde terör örgütü PKK'nın siyasal varlığına izin veren bir anlayış olduğunu ifade eden Hakan Fidan, "Kendi iç hukuklarındaki açık maddeleri ihlal etmedikleri sürece orada onların faaliyet gösteriyor olmasını şey yapmıyorlar. Ben Milli İstihbarat Teşkilatını bıraktığımda Alman İç İstihbarat Teşkilatının her yıl kamuya açık verdiği raporda ülkesinde deklare ettiği PKK'lı sayısı 14 bindi." şeklinde konuştu.
PKK'NIN AVRUPA AYAĞI NE OLACAK?
Batı başkentleri yıllardır yakından takip ediyorlar. PKK'nın siyasal varlığına açık bir kapı bırakılıyor. Ben istihbarat savaşı
GAZZE SOYKIRIMI NASIL ÖNLENECEK?
Bu azgınlık bir yerde ve zamanda son bulacak. Bu sadece israil'in başına mı bela açacak yoksa dünyanın geneline mi sıkıntı açacak. Göreceğiz. Ama dünyanın geneline sıkıntı olduğu artık görülüyor. Son zamanlarda birçok ülke tepki göstermeye başladı.
- Tıkanmış olan üç alan var. Ateşkes olduğu zaman insani yardımlar kim tarafından dağıtılacak. Taraflar bu konuda anlaşamıyor. Hamas BM dağıtsın, İsrail kabul etmiyor.
- Şu anda Gazze içindeki İsrail kara unsurları ne kadar geri çekilecek taraflar anlaşamıyor.
- Bu iki madde kabul edilirse ateşkesin devamlılığı konusunda Hamas tarafı rehineler sonrası güvence istiyor. Buna ilişkin güvenceler, garantiler istiyor.
Tıkanmalar olduğu görülüyor. İsrail Gazze'yi aç bırakarak bir taraftan da ülke ülke gezerek Gazzelileri alın diyor. Şuandaki bir taraftan devam eden proje Gazze'yi insansızlaştırmak. Bunun için önlem almaya devam ediyoruz. İsrail Gazzelileri bir başka ülkeye göndermek istiyor.
BOGOTO BİLDİRİSİ NEDEN İMZALANMADI?
Şimdi orada çok yanlış bilgilendirme ve yorumlama var. Bilgiyi kim verdiyse büyük bir yanlışa düşürmüşler. 12 ülke imzalıyor. Arkadaşlar bakıyor, bir husus görüyorlar. BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne atıf var. Su rejimi sorunu... Buradaki sorunu biz ne zaman Yunanistan ile çözersek o zaman imzalarız. Devlet işi hafife gelmez. Bu anlaşma çözülmeden bildireye imza atamazdık.
Ben şimdi kötü niyetli olmak istemem. O konuyu bilmiyor. (Özgür Özel'in açıklamalarına cevap)
RUSYA-UKRAYNA BARIŞI MÜMKÜN MÜ?
Her görüşmede esir sayılarını arttırma yönünde görüş var. Taraflar liderlerin hangi koşullarda görüşeceğini tartıştı.
Bu hafta bizi meşgul eden bir konuydu. Cumhurbaşkanımızın çok ilkeli bir tutum izlediği, kurumların çok iyi koordine olduğu bir süreç yürütülüyor. Bu savaşın bölgesel küresel çok ciddi etkileri var. İnsani trajedisi bir tarafa, koca koca şehirler mahvolmuş, bunlar bir tarafa, uluslararası arenada daha büyük bir savaşı ve bölünmeyi mümkün kılacak bir durumla karşı karşıyayız. Bu karmaşık ve maliyetli bir savaş. Nükleer silah hariç her şeyin kullanıldığı bir savaş. Toplantıda liderler hangi şartlar altında nasıl bir araya gelmesi konusu tartışıldı. Türkiye'de bir liderler zirvesi düzenlenmesi konusunda prensipte anlaşılmıştı. Burada müzakere heyetlerine büyük iş düşüyor. Şimdi ağır ağır konuşuldukça ortada buluşulmaya yönelik bir irade görüyorum. Bu şekilde devam edilirse bir ara çözümün çıkacağına inanıyorum. Herkesin açmadığı bir el var. Biz ortam oluşturmaya çalışıyoruz.
EUROFIGHTER GÖRÜŞMELERİ
Çok katmanlı bir süreç var. Belli uçakların gözden geçirilmesi, yerli üretimler vs. Eurofighter'ı envanterinde bulunduran ülkeler var. İki üç yıldır görüşmeler sürdürüyoruz. Aldığınız uçak sadece uçurmayla ilgili değil. Personel, mühimmat, yazılımları, bakım onarımları gibi birçok husus var. Basit bir karar değil. Bir sistemi değiştiriyorsunuz. Cumhurbaşkanımızın hem kendi düzeyinde hem de bizlar aracılğıyla görüşmeleri ile belli bir düzeye getirildi. İnşallah bundan sonra teknik heyetler bu konuda kendi muhataplarıyla yapacakları görüşmelerde bir noktaya gidecekler. Karşınıza beklenmedik şartlar çıkabiliyor. Siyasi olarak tıkandıkları bir konu olursa, tıkandıkları noktada bize gelebilirler.
SCHENGEN VİZESİ KOLAYLAŞACAK MI?
Birkaç ülkenin aldıkları muhalefet kararları var. Bu konuda yoğun bir diplomasi sürdürüldü. Çok ciddi bir çalışma oldu. Neticesinde böyle bir karar alındı. Avrupa ile vize serbestisi ile atılacak atımlar önemli. Bu konu Türkiye'nin AB perfspektifinin canlı tutulması için önemli.
İRAN-İSRAİL SAVAŞI
Yeni bir çatışma olasılığı her zaman mümkün. Taraflar 12 günlük savaştan çıkardıkları dersleri şu anda hayata geçiriyorlar. Özellikle İsrail bir durup bunlara bakabilir. Ben İran'ın kendisine saldırılmadan, saldırmayacağına inanıyorum. Nükleer müzakerelerde bir uzlaşmaya ulaşılırsa ben bir savaş görmeyeceğimiz düşünüyorum.
-
Misafir 3 saat önce Şikayet Etsuriyeye hava savunma sistemleri kuralım ve koral sistemleri kuralımBeğen Toplam 1 beğeni
-
okur 10 saat önce Şikayet EtSuriye, bölgesindeki hiçbir ülkeye tehdit oluşturmasın, hiçbir ülke de Suriye'ye tehdit oluşturmasın... bu israilin planı mı abd nin planı mı bizim olanımız mı.kobaniyi şimdiye kadar vuramayan yüzbinlik yapan bundan sonra da zaten vurmaz. coni muhafızlara bile ihtiyacı yok. sen şarayı korumaya bakBeğen
-
Mehter 10 saat önce Şikayet EtTürkiye'nin DEVLET politikası HEDEFİNE Kilitlenmiş YÜCE ALLAHIM Güç kuvvet VERSİN Azim KARARLILIK nasip eylesin inşaAllahBeğen Toplam 4 beğeni
-
Kadirhan 11 saat önce Şikayet Etİsrail önünde sonunda bizi taciz edecek. Hazır İran şamarını yemişken saldıralım. Toparlanmasına izin verirsek şamarı biz yiyecezBeğen Toplam 6 beğeni
-
Zafer 4 saat önce Şikayet EtSaldıralım derken, pazara alışverişemi çıkıyon. Az ağır.Beğen Toplam 1 beğeni
-
Selim 11 saat önce Şikayet EtBence birlesık Türk devleti ilan edilmeli Suriye ırak turkıyenın vilayetı olmalı suanki yonetımım basındalılerde vali başka türlü ne İsrail ne ABD emellerinden vazgecmıcekBeğen Toplam 3 beğeni
-
Selami 4 saat önce Şikayet EtAt martini Debreli Hasan, kim tutar seni.Beğen