Cumhurbaşkanı Erdoğan: BMGK'da Filistin'i tanıyan devletler olacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "23 Eylül Salı günü BM Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Konuşmamda Gazze’deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. BM Genel Kurulu'nda Filistin'i tanıyan bir kaç devleti daha göreceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu’na katılmak üzere gideceği ABD'ye hareket etmeden önce, Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin tamamının temsil edildiği Genel Kurul toplantılarına bu yıl 140'tan fazla ülkenin devlet ve hükümet başkanı düzeyinde katılım bekleniyor.
Özellikle insani krizlerin çözümünün güvenlik konseylerinin veto yetkisine hais ülkelerinin insafına bırakılmasının hiçbir açıklaması yok. Bu acı gerçeği bundan 12 yıl önce Birleşmiş Milletler kürsüsünden “Dünya beşten büyüktür” diyerek ilan etmiştik. Aradan geçen sürede tespitimizin haklılığı defalarca teyit edildi. Hatta genel sekreter düzeyinde Birleşmiş Milletlerin acil reform ihtiyacı açıkça dile getirilmeye başlandı. Birleşmiş Milletler reformu çabalarına hep destek olduk, olmaya da devam edeceğiz.
İnsanlığın vicdanını yansıtan, sorunları çözen, sorunların çözümüne katkı veren duruşumuzu Genel Kurul vesilesiyle bir kez daha vurgulayacağım. Bu bağlamda görüşmelerin ilk gününde, 23 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitap edeceğim. Konuşmamda Gazze’deki insani felaket ve mezalimi özellikle gündeme getireceğim. Ayrıca Türkiye’nin bölgesinde istikrarı sağlamaya dönük gayretlerinin yanı sıra uluslararası barışın korunmasına yaptığı katkılara değineceğim. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin hak ve hukuku yine gündemimizde olacak.
Komşumuz Suriye'nin yeni yönetiminin orada olması da bizim için sevindiricidir. Gazze konulu bölgesel toplantıda kardeş ülkelerin lideriyle beraber Gazze'deki kanı durdurmak için adımlar atacağız.
25 Eylül'de sayın Trump ile bir görüşme gerçekleştireceğiz. Görüşmemizde ticaret, savunma sanayi başta olmak üzere ikili ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Bölgemizde barışın korunması, istikrarın güçlendirilmesi için biz liderlere büyük bir sorumluluk düşüyor. İlk günden beri hep bu anlayışla çalıştık. Coğrafyamızda kan ve gözyaşı tamamen dinsin istiyoruz.
"BMGK'DA FİLİSTİN'İ TANIYAN BİR KAÇ DEVLETİ DAHA GÖRECEĞİZ"
2 gün önce Mahmud Abbas bizim ziyaretçimiz olmuştur. Filistin bugüne kadar bölgede her zaman çok çok ciddi sıkıntıları yaşadı, yaşamaya da devam ediyor. Bizler de her zaman Filistin'in yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz. Dünya maalesef Filistin'in yanında yer almadı ama son dönemde şuan itibariyle BM'de 140 gibi Filistin'i tanıyan ülke var. Bu tabi sevindirici. BM Genel Kurulu'nda Filistin'i tanıyan bir kaç devleti daha göreceğiz. Temennimiz odur ki bu sayı ne kadar artarsa Filistin'in tanınmışlığı da o kadar artar.
SURİYE İLE İLİŞKİLER
Uzun bir süre geçti ve bu uzun süreden sonra Suriye'nin kendi benliğine, bağımsızlığına kavuşmuş olması bizleri de huzurlu kılmıştır. Bizleri de bazı arkadaşlarımızın sürekli Suriye'ye gidiş gelişi ve oradaki dayanışmamızı artırması Suriye'de yeni bir sürecin başlamasına vesile olmuştur. En son Katar'da bizler de Sayın Şara ve Dışişleri Bakanı ile görüşmemiz oldu. Bu görüşmenin ardından MİT Başkanımızın Suriye ziyareti oldu. Yakın zaman içerisinde Şara ile Dışişleri Bakanını Ankara'da ağırlayacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu vesilesiyle de Amerika’da Türk Evi’nde onlarla bir araya gelme fırsatımız olacak. Suriye'yi yalnız bırakmayacağız ve Suriye'nin her geçen gün daha da güçlenmesi için elimizden gelen imkanı kullanacağız.
ÖZGÜR ÖZEL'E TEPKİ
(CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Erdoğan-Trump iddiası)
Özgür Özel pazarlık sırasında yanımızda mıydı? Sağır’a hakaret etmek istemem de, sağır duymaz, uydurur. Bu adam da durmadan böyle uydurup duruyor. Buna partimizin sözcüsü gereken cevabı en güzel şekliyle verdi. Ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz.
Bizler uçak alımlarını filan Özgür Özel sorarak bugüne kadar yapmadık, yapmayız da. Zaten bu işlerden ne anlar? Onun kıratı değil. Dolayısıyla biz, Sayın Trump’la herhangi bir alışverişi Türkiye–Amerika arasında yapacak olursak, bunu zaten oğluyla yapmamıza gerek yok. Trump’ın bizzat kendisiyle yaparız.