MHP'li Erkan Akçay'dan Başkent Kulisi'nde önemli açıklamalar

Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni ve Haber 7 Yazarı Mehmet Acet, bu hafta Başkent Kulisi programında MHP Meclis Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay'ı ağırladı. 

Erkan Akçay'ın açıklamalarından satır başları:

(Bahçeli'nin terörsüz Türkiye duruşu) Bir politika üretirken öncelikle samimi olmak gerekir. Samimiyet ve kararlılığın peşinden de cesur olmak gerekir. Cesaret noksanlığı bir sürecin yönetilmesinde başarısızlığa götürür. İnsanın inandığı şeyi cesur şekilde yönetmesi gerekir. Sayın Bahçeli'nin yaptığı da budur. Biz zaten kendilerini bilge lider olarak kabul ediyoruz. Bu bilge liderlik sıfatı boşu boşuna verilmez. Sayın Bahçeli dünya, Türkiye ve bölgemiz sorunlarına milli tarih şuuruna dayanan stratejik düşünce çerçevesi içerisinde mütalaa ediyor. Terörsüz Türkiye sadece terör faaliyetlerinin olmadığı kadar aynı zamanda Türkiye'yi çok daha güçlü ve müreffeh, iç cephesini güçlendirmiş bir Türkiye amacını taşıyor. En az bin yıllık bir şuurun ifadesidir. Bu şekilde mütalaa etmek lazım. 10 binlerce kaybımız oldu. Köyler basıldı, ağır bedeller ödedik. İşin sosyal ve ekonomik boyutu herkesin malumu. Terörün olduğu bir dönemi 40 yıl daha yaşamaya tahammülümüz yok. En az bin yıllık bir perspektife sahibiz. Türkiye'ye yönelik düşmanca tutumlar son bir kaç yılın şeyi değildir, son 200 yılımıza baktığımızda İngiltere'si Fransa'sı gibi ülkelerin de Türkiye'ye karşı düşmanca tavırları oldu. İsrail özünde eften püften devletimsi bir yapı. Bir aparat olduğu ortada. Bu çerçevede iç cephemizi kuvvetlendirme ihtiyacımız da çok belirgin şekilde ortaya çıkıyor. Atatürk'ün nutkundan örnek vermek isterim. Nutku okuduğumuzda yarıdan fazlası işgal edilmiş vatanımızda milletin birlik, beraberliğini temin edecek önce iç cephesini kuvvetlendirecek çalışmaların olduğunu görürüz. 

Balkan savaşları bizim için gerçekten çok ağır bedeller ödediğimiz milyonlarca Müslümanın sürgüne tabi tutulduğu ve büyük kayıplara yol açtığı savaşlar. Bu çok ağır bir travma. 1912'den sonra birinci cihan harbine katılıyoruz, o da ağır bir yenilgi. Hepimizin bu tarih şuuruna sahip olmamız ve günü bilerek, bunun şuuru ile geleceğe daha tedbirli davranma ihtiyacımız var. Bu bilgiyle, bu donanımla bakmak ve muhtemel tehditleri iyi tespit etmek gerekiyor. O 3,5 yıllık savaş döneminde Anadolu'da ayaklanmalar çıkıyor. Atatürk'ün etrafında toplanarak milli mücadele yapılıyor. Dolayısıyla bu yakın tehditlere karşı gecikmeden tedbir almamız gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Genel Başkanımızın da bu ifadeleri sık sık kullandığını görüyoruz. 

BAHÇELİ'NİN İMRALI SÖZLERİ

Biraz öncede konuşmamızın başında ifade ettiğimiz gibi bu sürecin başarıyla neticelenmesi için her konuyu ele almak gerekir. Artık oy yaydan çıktı, 1 Ekim tokalaşması, 22 Ekim açıklaması. Gerçek somut adımların atılması. 27 Şubat'ta Öcalan'ın yaptığı çağrı. Akabinde örgütün kendisini pes ettiğini açıklaması. 11 Temmuz'da o silahların yakılması. Mayıs ayında Genel Başkanımızın Meclis'te bir komisyon kurulması önerisi. Komisyonun faaliyetlerine başlaması, devlet kurumlarımızın örgütün silah bırakma sürecini takip etmesi. Genel başkanımız "Madem kurucu önder diyorsunuz, onun çağrısına uyun" diyor. Gereğini yapmıyorsa cesareti sorgulanır. Bunun muhatabı Öcalan olduğuna göre iletişim kanallarının da açık olması gerekir. Bundan doğal da bir şey olmaz. Kaldı ki tüm dünyada çatışmalı ortamlarda yürütülen iletişimlerde gerekli görüşmeler yapılmıştır. Terörsüz Türkiye süreci dünyadaki örneklerinden daha başarılı ilerliyor. Genel Başkanımızın 1 Ekim'den bu yana yaptığı tüm açıklamalar tutarlılık gösteriyor. Artık en kısa süre içerisinde bu sürecin tamamlanarak artık Türkiye olarak barışı iyice tahkim etmiş olması lazım. Bölgesel ölçekte de büyük kazanımları olacak. Bu süreçte şunu da görmeye başladık. Irak ve Suriye'de de Türkiye bir mıknatıs gibi çekim merkezi. Türkiye bölgeye örnek teşkil edecek. Dünya kaos halinde. Son 35 yılda etrafımızda 15 büyük savaş, iç savaş, vekalet savaşları yaşandı. Bu meseleye bu bakımdan da bakmak gerekir. Demokrasi oyununu kuralları ile oynayacağız. 

SÜREÇ NASIL DEVAM EDECEK?

Önce silahlar bırakılacak. Siyasete yönelmesi zaten aynı minvalde siyaset yapan da var. Silahı ve terör örgütünün aradan çıkması lazım. Bu olacak, zaten devletimizin ilgili kurumlar silah bırakma sürecini uygulaması takip edilecek. Süreci sabote edecek şekilde faaliyetlerde kaçınılması gerekir. Diyelim ki terör örgütünün eski elemanlarının yaptıkları bir takım açıklamaları referans göstererek ithamlardan kaçınması gerekir. Sen ne istiyorsun onu söyle? Bu terör devam mı etsin? 

Sadece seçim bölgem itibariyle değil, geçtiğimiz yaz döneminde MHP'nin 81 ilde toplantıları oldu. Ben de iştirak ettim, sahaya çıktık. Hem toplantılar bazında ondan ötesi 10 binlerce vatandaşlarımızla görüşme fırsatı da bulduk. Toplumun yüzde 80'inden fazlası bu süreci onayladığını biliyoruz. MHP olarak taban olarak ifade ettiğiniz mensuplarımız da bugüne kadar uyguladığımız değişik politikaların uygulanmasıyla mukayese ettiğimizde terörsüz Türkiye süreci daha çok benimsedi. Şimdi de derdiniz derdimizdir şekilde binlerce toplantı yapıldı. Tabandan MHP'ye yönelik bir tavır yok. 

İYİ PARTİ'NİN MHP'YE TEPKİSİ

Ne derlerse desinler, böyle yapıcı olmayan eleştirilerin kıymeti yoktur. Bir çözüm getirsinler. Terör örgütüne bu tempoda karşı çıktıklarına da tanık olmadık. Ne zaman MHP sorun çözen politikalar üretse bunlar tam karşısında durma refleksine sahipler. Geçmişte bu 6'lı masanın bir paydaşıydı bu İYİ Parti. Bunlar halktan milletten gizli anayasa görüşmeleri yaptı ve HDP'nin milletvekilleri de vardı. Meral hanım milletin gözünden kaçırmaya çalıştı ama bizim gözümüzden kaçmadı. TBMM'de kanunlar görüşülürken bu 6'lı masa beraber tutum aldılar. Birlikte ortak basın toplantıları yaptılar. MHP böyle bir politika yürütürken ne oldu da bu kadar heyheylenmeye başladınız? Boş havuza atlıyorlar. 

• (DEM Parti, Cumhur İttifakı'na katılır mı?) Bunu şimdiden öngöremeyiz. 

CHP'DEKİ YOLSUZLUK SORUŞTURMASI

CHP başta Özgür Özel olmak üzere Sayın Genel Başkanımızın bugüne kadar CHP ile ilgili çok vahim yolsuzluk, rüşvet iddiaları karşısındaki görüş, eleştiri ve önerileri dikkate alsaydı, bu kadar belaya batmazdı. Özgür Özel diyor ki mesela "İddianame bomboş", eğer sen bunu söylersen kendini kandırırsın. Biz de zaman zaman da uyarıyoruz, bir partinizin belediyesiyle ilgili hatta milletvekillerinizi de itham eden iddialar varsa, bir partinin yapması gereken ilk refleks bu iddialarla parti arasına bir set çekmek olmalıydı. CHP bunun tam aksini yaptı, bu iddiaları reddetmek için partiyi hadisenin bir tarafı haline getirdi. Kendi kendilerine Cumhurbaşkanı adayı ilan etmişler.

YOLSUZLUK İDDİANAMESİ

Yüzlerce suçlama varken iddianamenin bu sürede çıkması makuldür. Hukukta yargılamada masumiyet kademesi var. Bu nedir? Hiç kimse hüküm tesis edilene kadar hakimler karar verene kadar suçlu kabul edilemez. Bir bu ilkeye her zaman uyduk. Bu kuralı kabul etmeyen CHP'nin kendisi. Özgür Özel bu davaların hem avukatlığını hem de hakimliğini üstlenmiş. Savunmanızı mahkemede yapacaksınız. Neticede hakimler tarafsız şekilde karar verecektir, herkes de buna uymak zorundadır. Bir hukuk devletindeyiz. Bunu kabul etmeyerek nereye varacaksınız? CHP'liler de yoruldu, bıktı, usandı. Artık kalabalık kitleleri de toplayamıyorlar. Suni kalabalıklar, onlar da yorgun ve umutsuz. 

CHP'NİN ADAYI KİM OLUR?

İmamoğlu güzellemeleri yaparak aslında İmamoğlu'ndan ümitlerini kestiklerini görüyoruz. Özgür Özel aday olacaktır. Mansur Yavaş'ın aday yapılacağını zannetmiyorum. İmamoğlu'ndan vazgeçtiklerini söyleyemeyeceklerdir ama açtıkları kanal Özgür Özel'in aday olacağını gösteriyor.