İskilipli Atıf Hoca'nın defin görüntüleri ortaya çıktı
Şapka inkılabına muhalefet ettiği gerekçesiyle idam edilen İskilipli Mehmet Atıf Hoca’nın mezarının taşınmasına ilişkin görüntüler ortaya çıktı.
DNA testinden sonra Atıf Hoca’nın kemiklerini toplayan eski vekil, belediye başkanıyla birlikte cenaze namazını kılıp dualar eşliğinde kemikleri İskilip’teki kabre gömmüş.
1926 yılında ‘’Üç Aliler’’ olarak bilinen heyetin yönettiği İstiklal Mahkemesi kararıyla idamına karar verilen İskilipli Atıf Hoca, 4 Şubat 1926 tarihinde Ankara Ulucanlar’da kurulan idam sehpasında can verdi. Cenazesi ilk olarak Mamak kimsesizle’ mezarlığına defnedildi. Adnan Menderes’in başbakan olmasıyla kabri bulunarak 1954 yılında DP iktidarı döneminde Gülveren ile Çinçin arasındaki asri mezarlığa taşındı. Daha sonraki yıllarda mezarlığın o bölümü parka dönüşünce Atıf Hoca’nın kabri de kayboldu. Uzun yıllar kabrinin yeri ailesi tarafından dahi bilinemedi. Cebeci’deki Şafaktepe Parkı'na gelen sevenleri mezarın yerini dahi bilmeden dua etmek zorunda kaldı. Bu durum idam yıllarında mahkemede katip zabitliği yapan ve Atıf Hoca’nın yargılama ve idam hallerini yakından takip eden bir görevlinin vicdanını derinden yaraladı. Hayattayken Atıf Hoca’nın kabri konusunda harekete geçmekten çekinen katip zabiti, oğluna bir vasiyet bırakarak mezarın yeri konusunda ipuçları verdi. Vefat eden zabit katibinin oğluna bıraktığı vasiyet sonrası parka dönüşen yerde Atıf Hoca’nın mezarı bulundu. Atıf Hoca’nın kabrinin bulunması ve çıkartılması için merhumun yakınlarına Fazilet Partisi eski Hatay Milletvekili Mehmet Sılay yardımcı oldu. 2000 yılında bulunan mezarın İskilip’e taşınma sürece tam 8 yıl sürdü. Atıf Hoca'nın ailesinden geriye çok az kimse kaldığı için süreç uzadı.
Sılay, mezardan çıkartılan kemik örneklerini Atıf Hoca’nın yakınlarından alınan örneklerle birlikte DNA testi yaptırdı. DNA sonuçları kemiklerin Atıf Hoca’ya ait olduğunu doğrulayınca Atıf Hoca’nın cenazesinin memleketi Çorum’un İskilip ilçesine taşınmasına karar verildi. Mezarlık açıldığında daha önce tam üç kez yer değiştiren Atıf Hoca’nın cenazesinden geriye kalan kemiklerinin bir kısmının kayıp bir kısmının da parçalanmış olduğu görüldü. Eski vekil Sılay, dualar eşliğinde özenle çıkartılan kemikleri kendi özel aracıyla İskilip’e götürdü. Konudan haberdar edilen dönemin İskilip Belediye Başkanı Orhan Öztürk ile birlikte Sılay, 22 Nisan 2008 tarihinde ikindi namazı sonrasında cenazenin İskilip Gülbaba Mezarlığı’na defnini sağladı. Definde dualar okunda ve cenaze namazı da kılındı.
İSKİLİPLİ MEHMED ÂTIF HOCA’NIN HAYATI
Babası Akkoyunlu aşîretinin İmamoğulları ailesinden gelen Mehmed Ali Ağa, annesi Mekke'den göç etmiş, Ben-î Hattab aşîretinden Nazlı Hanım. Altı aylıkken öksüz kalan Mehmed Âtıf, dedesi Hasan Kethüdâ'nın himayesinde yetişti. Köy hocasından başladığı tahsiline 1891'de îtibâren iki sene İskilip’te devam etti. 1893 Nisan ayında medrese eğitimine devam etti. 1902’de medresedeki öğrenimini bitiren Atıf Hoca, ertesi sene Fatih Camiinde ders vermeye başladı. Bu sıralarda Dâr-ül Fünûn'un İlâhiyat Fakültesi'ne girdi ve 1905’te buradan mezun olarak Kabataş Lisesi Arapça öğretmenliğine başladı. Şapka inkılabına muhalefet ettiği gerekçesiyle dönemin Üç Aliler olarak bilinen mahkeme heyetinin başında olduğu İstiklal Mahkemesi’nde 26 Ocak 1926 Salı günü Ankara’da yargılandı. Savcı, İskilipli Atif Hoca için 3 yıl hapis cezası istedi. Mahkeme, müdafaa için bir gün sonraya bırakıldı. Mahkemeye savunma vermeyen Atıf Hoca bir süre sonra Ankara Ulucanlar'da idam edildi.
-
arif arı 13 yıl önce Şikayet Etmuhasebesini imanınıza, vicdanınıza yaptırın.... mesele sadece şapka işi değildir.sarık,sakal gibi sünnetlerin yasaklanmasıdır.ilk zamanlarda devlet adına birileri dinimizce yasaklanan alkol, zina, faiz vb gibi birçok zımbırtıyı kanuni sayarak tüm dini inançlarada saldırmıştır ve bu durum realitedir.Yasaklar ise tamamen Allah'ın cc serbest bıraktıklarıdır.yani haramlarla helallere yer değiştirtmek istenilmiştir.Beğen Toplam 1 beğeni
-
mete bilge 13 yıl önce Şikayet EtTEKRAR YAZAYIM.. İnsanlar şapka giymedi diye asılsaydı, 1930 sonrası Mustafa kemalle yaşlı bir amcanın sokakta konuşması var. yaşlı amcanın kafasında şapka değil, sarık var. Adam asmanın bu kadar basit nedeni olmaz. İstiklal mahkemeleri tabiki hatalı kararlar vermişler, sert uygulamalar yapmışlardır. Ama bu olay da konu çok çarpıtılıyor.Beğen Toplam 2 beğeni
-
Son Mohikan 13 yıl önce Şikayet Etşapka giymedi diye... okula giderken şapka giymedi diye kafalarına katran sürülen çocuklar var!!Beğen Toplam 4 beğeni
-
Son Mohikan 13 yıl önce Şikayet Etşapka takmadı diye adam asmak !!!. şapka takmadı diye adam asmak hangi demokrasiye hangi hukuk kurallarına hangi insan haklarına hangi adalete sığar söyleyin..tek partili dönem türkiyenin en karanlık dönemidir..!!!Şapka kanunu çıkmadan önce Frenk mukallidliği isimli bir kitap yazan rahmetli atıf efendi şapka kanunu çıkınca bu kitap yüzünden yargılandı..kitabın ana düşüncesi batıya özendirilme tehlikesi asimilasyon ve dini yozlaşmadır..kim bir kavme benziyorsa onlardandır..Bu ülke öldüğü halde,öldükten sonra davası sonuçlandığı için mezarından çıkartılarak tekrar asılan ibrahim hakkı efendiler gördü..Yazık yazık çok yazık..Beğen Toplam 3 beğeni
-
soner 13 yıl önce Şikayet Etben o bölgenin insanıyım. Şapka kanuna muhalefet edip öldürülen kişinin geçmişini iyi araştırmak gerekir...Bunun adı şapka kanununa muhalefet değildir herhalde...Beğen Toplam 2 beğeni