Cumhur Hoca: Arapça şart son tahlilde!
Hayat Bilgisi dizisinin Cumhur Hocası Ulvi Alacakaptan, “Mizah ve Toplum” konulu bir seminer verdi. Alacakaptan, Türkiye'de Arapça bilmeden aydın olunamayacağını söyledi.

Demokrat Gençlik Derneği (DGD) geleneksel Cumartesi seminerlerinde bu hafta ünlü mizah ustası, tiyatrocu Ulvi Alacakaptan, “Mizah ve Toplum” konulu bir seminer verdi. Alacakaptan gerek mizahî üslubu gerekse yerinde tespitleriyle seminer katılımcılarına keyifli dakikalar yaşattı.
DGD’nin Sultanahmet Divan Center’deki Genel Merkez Seminer Salonu’nda düzenlenen seminerde konuşan Alacakaptan, mizah ve şakanın iki ayrı şey olduğunu ve bunun ayrımının yapılması gerektiğini ifade ederken, “Kimileri göbekten güldürür, kimileri ise akıldan” sözleriyle düşünmeden gülünemeyeceğini vurguladı.
Arapça bilmeden aydın olunmaz
Türkiye şartlarında Arapça bilmeden münevver, yani aydın olunamayacağını söyleyen Alacakaptan, toplum olarak mizahî unsurları fazlasıyla barındırdığımızı savundu. Buna delil olarak da “Sosyologun biri Türkiye için bilimsel bir eser yazdım ama mizah eseri çıktı, bunda benim suçum yok” dediğini belirten Alacakaptan, “Bu sebeple Türkiye’de mizah için malzeme toplamaya gerek yok” dedi.
Demokratikleşemedik
Seminerin devamında demokrasi konusuna da değinen Ulvi Alacakaptan, “Atina’da bir düşünür ‘Demokrasi artık yetişkin olduğu için dış ülkelere gezmeye gidiyor’ demiş. Ama bize bir türlü uğramadı” sözleriyle demokratikleşme eksiğimizden yakındı.
Mizahta sınırım hadis ve ayetlerdir
İnsanların sınırsız özgürlük kavramını yanlış yorumladığını söyleyen ünlü tiyatrocu, “Mizah yaparken bazı hadlerimiz var. Üst sınırımız: “Siz onların taptıklarına küfretmeyin, yoksa onlar da sizin taptıklarınıza küfreder” ayeti. Alt sınırımız ise Peygamberimiz’in (asm) bir hadisi şerifi: ‘(Peygamberimiz bir sahabiye söylemiş) Kimi malı ile, kimi canı ile cenk eder, senin de hicvin kuvvetli, kâfirleri hicvet.’ Bizim de sınırlarımız bunlardır” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında ise hicvin mizahtan daha da keskin ve politik bir sanat olduğunu ifade eden Alacakaptan, “Her şeyi söylemenin bir yolu, her dönemde vardır. Bunu bulmak için sanat yönü güçlü olmalı” dedi.
Mizah dergileri cinsellikle doldu
Günümüz Türkiye’sinde mizah dergilerinin cinsellikle dolu olduğundan yakınan mizah ustası, “Ancak bunu biraz da hedef kitle istedi” sözleriyle acı bir realiteyi ifade etti.
Son zamanlarda moda olan stand-up mizah tarzına da değinen Ulvi Alacakaptan, “Stand-up Amerikan eğlence tarzıdır. Barlarda insanlar sahneye çıkar, içip kafayı bulunca, içip kafa nasıl bulunuyorsa asıl kaybedilir, 15 dakika konuşur, gevezelik eder, insanlar da dinler. Bir gecede 15-20 insanın sahneye çıktığı olur” dedi.
Alacakaptan ayrıca “Cem Yılmaz’ın yaptığı çok ayrı bir şey, farklı bir şey o. Diğerlerinin yaptıkları meddahlık ama meddah deyince eski bir tabir diye kimse itibar etmez. Onun için stand-up deniyor” sözlerini kullandı.
Popüler olan genelde seviyesiz olur
Seminerin sonlarına doğru popüler kültürden de bahseden ünlü mizahçı, “Pop sadece müzikte olmaz. Popüler halkın tuttuğu demek. Pop müzik olur, pop siyaset olur. Halkın tuttuğu genelde seviyesizdir çünkü halk bir yığındır, tuttuğu ise gelip geçicidir. Malın çok satması için pop olması lazım. Kapitalizmin gereği, bir şey satış değeriyle ölçülür” dedi.
Geleneksel tiyatro kadınsızdır
Seminerin ardından soru cevap bölümünde ise “Kültürdeki yozlaşmadan siz sorumluluk hissediyor musunuz?” sorusuna karşılık olarak “Ben elimden geleni yaptım. Bunları bir sürü yerde yazdım. O yüzden de artık çalışamıyorum. Bana yer vermiyorlar. Parasıyla yer istiyorum onu bile vermiyorlar. Ben bir Müslüman olarak mesleğimin fıkhını biliyorum ve bunu uygulamaya çalışıyorum. Gelenekselin yanlış düşmanları, yanlış dostları var. Yanlış düşmanları direk, toptan eskiyi reddetmiş. Yanlış dostları ise, olduğu gibi bugüne getirmek istiyor. Olması gereken ise, gelenekselin yaklaşım biçimini ve bugünü almak, ortaya yeni bir sentez çıkarmaktır” dedi ve “Geleneksel tiyatro kadınsız tiyatrodur. Ben o sebeple kendi oyunlarımda kadınlara fazla yer vermem” sözlerini ekledi.
Televizyonlara tepkinizi bildirin
Son olarak kültürel yozlaşmanın en fazla televizyonlarda yaşandığını da hatırlatan Ulvi Alacakaptan, “Televizyonda bir şeyden rahatsız olduysanız fax, mail yoluyla iletin. Bunları ciddiye alıyor ve bunun için toplanıyorlar. Sonuçta onlar için reyting önemli ve sizin tepkiniz onları ilgilendiriyor” sözleriyle tepkileri dile getirmenin önemini vurguladı.
Seminerin sonunda Demokrat Gençlik Derneği yetkilileri her Cumartesi yeni konu ve konuklarla geleneksel seminerlerine devam edileceğini ve bütün halkın bu seminerlere dâvetli olduğunu söylediler.
(Yeni Asya)