Bir gün Mahsuni Şerif dinledi, hayatı değişti

Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak Nişantaşı'nda büyüyen Mişa, bir gün Mahsuni Şerif dinledi ve o günden sonra hayatı tamamen değişti...

Bir gün Mahsuni Şerif dinledi, hayatı değişti
Bir gün Mahsuni Şerif dinledi, hayatı değişti
GİRİŞ 28.10.2006 14:46 GÜNCELLEME 28.10.2006 14:46

Mişa Sidi Sarfati, 1969'da, Orhan Pamuk'un 'Cevdet Bey ve Oğulları'nda tasvir ettiğine benzer Nişantaşılı varlıklı bir ailenin çocuğu olarak doğduğunda muhtemelen çevresindeki kimse onun ileride halk müziğiyle haşır neşir olacağını tahmin etmiyordu. Mişa'nin müzikle ilk teşriki mesaisi çok küçük yaşlarda başladı. Babaanne, kendi annesi de bestekar olan, İsviçre'de konservatuvar okumuş bir piyanist olunca Mişa için küçük yaşlarda piyano dersi almak farz oldu. Bugün 'Çok faydasını gördüm' dediği bu derslere nefret ederek devam etti. Neyse ki lise yılları geldi çattı ve bu çile bitti.

Mişa, liseyi okumak üzere Nişantaşı'ndan kalkıp İngiltere yolunun tuttu. Ama gitmeden hemen önce 'Bütün hayatımı etkiledi, bir dönüm noktasıydı' dediği bir olay geldi başına. Okumayı çok seven Mişa'nın gözü birgün, kitapçı rafında gördüğü 'Sakıncalı Piyade' adlı kitaba takıldı. Kitabı alıp bir çırpıda okudu ve çok etkilendi. Yazarı Uğur Mumcu'nun diğer kitaplarını da okudu. Ve aynı günlerde annesiyle gittiği Tüyap Kitap Fuarı'nda Mumcu'nun yanına yanaşıp kitabını imzalamasını istedi. Mumcu, dönüp onun boyuna bakıp şaşırdı ve kitapların okumuş olmasına şaşırarak ondan anladıklarını anlatmasını istedi. Mişa'nın anlattıkları karşısında Mumcu'nun tepkisi 'Yahu sen benim anlattıklarımı herkesten daha iyi anlamışsın' oldu. Annesini çağırıp çocuğuyla ilişkisini kopartmak istemediğini söyledi. Mişa, katledildiği güne kadar Mumcu'yla defalarca görüştü. Yazarın kitapları Mişa'nın düşünce dünyasında yepyeni kapılar açtı. Bu arada Mumcu'nun tavsiye ettiği kitapları da okudu.

Dönelim İngiltere'ye. İngiltere yıllarıyla birlikte rock müzik bir daha hiç çıkmamacasına Mişa'nın hayatına girdi. Üniversiteye girdiğinde artık rock, bir grup kurup icra edecek kadar önemliydi yaşamında. Edinburg Üniversitesi'nde diş hekimliği ve cerrahisi okuduğu üniversite yıllarında progresif ve senfonik rock yaptıkları bir grup kurdu. Grup, Mişa'nın hayranı olduğu Marillon grubunun alt grubu olarak birçok konser verdi. Mişa, bir yandan eğitimine devam edip bir yandan grup çalışmalarını yürütürken bir yandan da sekiz sene boyunca konservatuvarda şan eğitimi aldı.

Eşitsizliğe karşı müzik

Bir dönüm noktasını da 19 yaşında yaşadı Mişa. Tesadüfen eline bir Aşık Mahzuni Şerif albümü geçti: 'O zamana kadar Türk halk müziği kültürüm yoktu maalesef. Çok etkilendim. 'Neden?' diye düşündüm ve anladım ki iyi kullanılmış bir bağlama sesi beni çok cezbediyor.'


(Radikal)

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Son dakika... İsrail'de yine sirenler çalıyor! Tahran'dan füze saldırısı!
Türk nüfusun en fazla olduğu ülke belli oldu!