Fikriye Hanım’ın ölüm sırrı
Atatürk ile bir dönem birlikte yaşayan Fikriye Hanım’ın nasıl öldüğü konusundaki iddialara bir yenisi eklendi. Fikriye Hanım’ın öz yeğeni Abbas Hayri Özdinçer ‘Halam intihar etmedi öldürüldü’ dedi.

Mustafa Kemal Atatürk ile bir dönem birlikte yaşayan Fikriye Hanım’ın ağabeyi Enver Bey’in oğlu Abbas Hayri Özdinçer, Fikriye Hanım’ın intihar etmediğini, öldürüldüğünü iddia etti. Özdinçer Türkiye’de denizaltılarda ikmal astsubayı olarak çalıştı. 44 yıldır ABD’nin Philadelphia eyaletinde yaşayan Özdinçer ticaretle uğraşıyor. Özdinçer, halasıyla ilgili bilgileri 1949’da yaşamını yitiren babası yani Fikriye Hanım’ın ağabeyi Ali Enver Bey ve Atatürk’ün yaverlerinden Muzaffer Kılıç’tan öğrendiğini belirterek şunları anlattı:
EVLENMEYE ZORLANDI
ATATÜRK ile Fikriye imam nikáhıyla evlendi. Evlilikleri 1.5 yıl sürdü. Ankara Garı’nda Direksiyon Binası’nda yaşadılar.
- Atatürk, Latife Hanım ile evlenmeye zorlandı. Atatürk, halamı Ankara’dan uzaklaştırmak için Avrupa’ya gitmesini istedi. Halam İsviçre’deyken Atatürk’ün evlendiğini öğrendi. Bunun üzerine Ankara’ya döndü.
- Halam Çankaya’ya gittiğinde Latife Hanım, Muzaffer Kılıç’a ‘Fikriye Hanım’a söyleyin gitsin’ demiş. Kılıç ‘Böyle bir şey söyleyemem, bize çok emeği geçen bir kadın’ demiş. Muzaffer Bey’den daha kıdemli yaver olan Resuhi Bey’e bu görev verilmiş.
- Resuhi Bey, halama söyleneni iletmiş. Halamın öldürülme olayı Köşk’e 400-500 metre uzaklıkta olmuş. Bir tek kurşun sesi duyulmuş. Fayton sürücüsü ‘Bir tek kurşun sesi duydum ve Fikriye Hanım faytondan dışarı düştü’ demiş. Halamın elinde tabanca görüp görmediğini söylememiş.
KURŞUN SIRTINDAYMIŞ
- BABAM halamın ölümünden sonra Kadıköy’deki evinden alınarak Ankara’ya getirilmiş. Mahkemeye çıkarılarak kardeşi Fikriye’nin intihar ettiği söylenmiş. Babama Browning marka bir tabanca ile halamın olay sırasında üzerindeki giysisi gösterilmiş. Halamın kalbine kurşun sıkarak intihar ettiği iddiasına karşın kurşun deliği halamın giysisinin sırtındaymış. Babam olayın intihar olduğuna inanmamış ve araştırılmasını istemiş. Mahkeme ise kabul etmemiş.
- Memleket Hastanesi’nin başhekimi Prof. Dr. Ömer Vasfi Aybar, 1960’larda Hayat Dergisi’ne yazdığı yazıda halamın hastanede
sekiz gün yaşadığını söylemiş. Hatta Atatürk, doktora ‘Fikriye’yi ancak sen iyileştirirsin’ demiş. Kurşun halamın kalbini teğet geçmiş ancak zatürreye yakalandığı için ölmüş.
- Ne halamın otopsi raporu verilmiş ne de cenazesi. Şimdi Etnografya Müzesi’nin olduğu yerde eskiden mezarlık varmış. Muzaffer Bey halamın orada toprağa verildiğini söylemişti.
‘CEZALARI VERİLDİ’
ATATÜRK olaydan bir süre sonra babama şifai olarak ‘Enver müsterih olsun, bunu yapanların cezası verildi’ haberini göndermiş.
- Babam bunların neden yaşandığını anlayamamıştı. Bunları babamın huzura kavuşması için anlattım. Halamın başına bunların neden geldiğini bilmemesi babamın içinde bir ukdeydi.
FİKRİYE KİMDİR?
ZEYNEB Fikriye Hanım 1897’de Selanik’te doğdu. Fikriye Hanım, Atatürk’ün üvey babası Ragıp Bey’in yeğeni. Genç yaşta bir Mısırlı ile evlenen Fikriye Hanım, bu evliliği yürütemeyerek ailesinin yanına döndü. 1923’e kadar Çankaya Köşkü’nde Mustafa Kemal’e yardımlarda bulundu.
İSVİÇRE’YE giden Fikriye Hanım, Atatürk’ün Latife Hanım ile evlendiğini öğrenince Ankara’ya döndü. Çankaya’ya Mustafa Kemal’i görmeye gelen Fikriye’nin Latife Hanım tarafından içeri alınmayınca köşkün önünde intihar ettiği iddia ediliyor.
ÇOCUKLARI YOKTU
AKTÜEL Dergisi’nin 25-31 Mayıs 2006 tarihinli sayısında, Chronicle Dergisi’nin Atatürk’ün manevi oğlu Abdürrahim Tuncak ile Mete Akyol’un 1981’deki yazı dizisinden aldığı bilgileri ‘İnanılmaz Benzerlik’ başlıklı haberiyle duyurmuştu. Sekiz yıl önce yaşamını yitiren Abdürrahim Tuncak’ın biyolojik anne ve babasının Atatürk ve Fikriye olduğu yönündeki iddialara Özdinçer, şu yanıtı verdi: Tuncak, Atatürk’ün Şam’a gittiğinde evlat edindiği bir çocuk. Fikriye, çocuğa Ankara’da bakmış, eğitimiyle ilgilenmiş.