Bayılmak orucu bozar mı? Bayılınca orucu kaza etmek gerekir mi?

Mübarek Ramazan ayının teşrifi ile birlikte vatandaşlar orucu bozan yahut bozmayan durumları araştırmaya başladı. Oruçlu iken bayılmanın hükmü de merak edilenler arasında yer aldı. Peki, 'oruçlu iken bayılmak' orucu bozar mı? İşte, konuya ilişkin verilen fetvanın detayları...

Bayılmak orucu bozar mı? Bayılınca orucu kaza etmek gerekir mi?
Bayılmak orucu bozar mı? Bayılınca orucu kaza etmek gerekir mi?
GİRİŞ 24.04.2020 10:53 GÜNCELLEME 24.04.2020 10:53

"Oruçluyken bayılmak orucu bozar mı? sorusu" en çok merak edilen fetvalardan biri olarak yer alıyor. Oruçlu iken baygınlık geçiren, bilincini kaybeden kişinin orucunun gününe gün tutması gerekir mi? Peki, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın oruçlu iken bayılmaya ilişkin fetvası ne yönde? Baygınlık geçiren ve sonrasında ilaç alan kişinin orucu bozulur mu? İşte yanıtlar...

ORUÇLU İKEN BAYILMAK ORUCU BOZAR MI?

 

Orucu bozan üç temel durum vardır; yemek, içmek ve cinsel ilişkiye girmek. Bu durumlar dışında kanalar orucu bozmaz. Neticede bayılmak, baygınlık geçirmek orucu bozmaz. Bayılan kişi kendine geldiği vakit orucuna devam eder. Ancak hasta olan, ilaç içme durumu olan ve mazeretinden dolayı oruç tutamayan kişi gününe gün tutarak kaza ile orucunu telafi eder. 

Öte taraftan Ramazan ayının başından sonuna kadar baygın halde (komada) kalan kimse kendine geldiğinde bu süre zarfındaki oruçlarını kaza etmesi gerekir. Bir hastalık hali olarak nitelendirilen bu durum nadir görülür. Nadir görülen şeylerdeki meşakkat ise ruhsata medâr olmaz; yani az görülen bir güçlük izne sebep olmaz; dolayısıyla kişi, tutamadığı oruçları kaza etmekle mükelleftir. 

ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN DURUMLAR

Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın verdiği bilgilere göre; 

"Âyetler ve hadîslere bakıldığında orucu bozan şeylerin "yemek, içmek ve cinsel ilişki"den ibaret olduğu görülmektedir. Bunların da unutarak değil, bilerek yapılmış olması orucu bozar. Unutmadan fakat kazarâ, istemeden boğazından içeriye bir şeyler giden kimsenin de orucunun bozulacağı konusunda görüş birliği yoktur. Yeme ve içmenin şekli bellidir, ilgili nasları (âyet ve hadîsleri) tabîi mânâ ve sınırları içinde ele alan ve değerlendiren âlimlere göre ancak normal deliklerden vücûdun içine giren şeyler yeme ve içme sayılır ve orucu bozar. Yaradan, deriden (emilme yoluyla), vücûda sokulan iğneden içeriye giren nesneler, yeme içme sayılamayacağı için orucu da bozmazlar. Yine bazı âlimlere göre lavman, içeriye gıda vermeyi değil, bağırsaklardakini dışarı çıkarmayı sağladığı için orucu bozmamaktadır. 

Hasta ve yolcu olanların orucu tutmayıp başka zamanlarda kazâ etmelerine izin verildiğini biliyoruz. Hiçbir zaman oruç tutamayacak durumda olanlar, güçleri varsa, her oruca karşılık bir fakire, bir günlük yiyecek veya bedelini verirler. Buna da gücü yetmeyenlerin bir şey yapmaları gerekmez. 

Belli zamanlarda enjeksiyon yoluyla insülin almaları gereken şeker hastaları gibi hastaların oruç tutmalarında tıp bakımından bir sakınca bulunmazsa, oruçlu iken iğnelerini yaptırabilirler, bu iğne orucu bozmaz. 

Müctehidler bir konuda farklı hükümleri benimsemiş olurlarsa, âlim olmayan müslümanlar bu hükümlerden herhangi birini alıp uygulayabilirler, "belli bir müctehidinki alınacak ve daima buna bağlı kalınacak" diye bir kural yoktur. İhtiyaçlar ve zarûretler kolaylık kapılarını açar."

YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Mavi Balina’dan sonra ‘SimSimi’ tehlikesi! Hedefinde çocuklar var…
Son dakika: Erdoğan 'harekete geçiyoruz' deyip mesajı verdi: Biz 'bitti' demeden bitmez!