Küresel ısınma kaplıcaları etkilemedi
Türkiye'deki kaplıcalar, son yıllarda yaşanan küresel ısınmanın neden olduğu kuraklıktan etkilenmedi. Kaplıca zengini Türkiye'nin her bölgesinde birbirinden değerli şifalı sular var.
Türkiye'deki kaplıcalar, son yıllarda yaşanan küresel ısınmanın neden olduğu kuraklıktan etkilenmedi. Kangal Balıklı Kaplıcası'nın yanı sıra Ortaköy, Alaman, Akçaağıl, Sıcak ve Soğuk Çermik kaplıcalarının bulunduğu Sivas, "Kaplıcalar Diyarı" olarak adlandırılıyor. Sivas'a 98, Kangal ilçe merkezine 13 kilometre uzaklıktaki Kangal Balıklı Kaplıcaları, özellikle sedef hastalığına ve diğer cilt hastalıklarına iyi geldiğine inanılan ve "doktor balıklar" olarak adlandırılan balıklarıyla, tedavi arayan yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri oluyor.
Suyunun sıcaklığı 36-37 derece olan kaplıcada, binlerce küçük balık, havuza girenlerin sivilce ve yara kabuklarını yiyerek, deriyle kaplıca suyunun temasını artırıyor. Romatizmal hastalıklara, sinir hastalıklarına, kırık, çıkık, ezik gibi durumlara, deri ve böbrek hastalıklarına da olumlu etkide bulunduğu düşünülen kaplıca, sedefli hastaların ümit kaynağı olma özelliğini taşıyor. Sivas-Ankara kara yolunda, il merkezine 31 kilometre uzaklıkta bulunan ve işletmesi Sivas Belediyesine ait olan Sıcak Çermik Kaplıcası'nın suyunun 50 santigrat derecenin üzerinde sıcaklığa sahip olduğu belirtiliyor. Suyunun kimyasal özelliği nedeniyle kaplıcanın romatizma, sinir sistemi, solunum yolu, sindirim sistemi, metabolizma bozuklukları, böbrek ve idrar yolları, kan dolaşımı, adale ağrıları, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklara iyi geldiği düşünülüyor.
SOĞUK ÇERMİK VE ORTAKÖY ÇERMİĞİ
İl merkezine 20 kilometre uzaklıktaki Soğuk Çermik Kaplıcası'nın suyunun, içildiğinde mide, bağırsak ve safra kesesi hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Kaplıcanın suyunun romatizma ve sinir hastalıkları tedavisinde de yararlı olduğu belirtiliyor. Şarkışla ilçesine bağlı, ilçeye 30 kilometre uzaklıktaki Ortabuçak köyü sınırları içerisinde bulunan Ortaköy Çermiği'nde ise büyük bir havuzun yanı sıra 14 odalı bir motel ve gazino bulunuyor.
AKÇAAĞIL ÇERMİĞİ VE ALAMAN ÇERMİĞİ
Suşehri ilçesinin Akçaağıl köyü yakınlarında, Erzincan-Tokat yolunda Kelkit Çayı'nın güney yakasında yer alan Akçaağıl Çermiği'nin ise 40 derece sıcaklığa ulaşan suyunun birçok hastalığa iyi geldiği düşünülüyor. Şarkışla ilçesine bağlı Alaman köyü sınırlarında yer alan Alaman Çermiği'nin ise kükürtlü suyuyla çeşitli hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. -
KONYA, AKSARAY
Çok sayıda tarihi hamamın bulunduğu Konya'da, sağlık turizmi açısından Ilgın ve İsmil kaplıcaları tanınıyor. Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat tarafından "ilk Türk hamamı" olarak yaptırılan Ilgın Kaplıcaları, romatizma ve siyatikten şikayet edenlerin tercihi. İsmil Kaplıca ve Termal Tatil Köyü de Konya'ya 50 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Termal basınçlı duşlar, halka açık bölümler, çamur terapi masajı, jimnastik salonları, su oyunlarının oynanabileceği termal havuzlar, yürüyüş parkurları, güneşlenme, eğlence mekanları, botanik bahçesi, tenis ve golf sahaları, seracılık ve tıbbi bitki üretim merkezleri şeklinde tasarlanan İsmil Kaplıcaları, geleceğin termal merkezi olmaya aday gösteriliyor.
Bu arada, yer altı su kuyularının seviyesinin küresel ısınmaya bağlı olarak her geçen gün düştüğü Konya'da, Ilgın ve İsmil kaplıcalarında su seviyesinde azalma olmadığı bildirildi. Yetkililer, yer altı ve yer üstü su kaynaklarıyla dünyada önemli konumda bulunan Konya Kapalı Havzası'nda su seviyesi son 20 yılda 22-40 metre düşmesine karşın kaplıcalardaki jeotermal su veriminde düşüş görülmediğini belirttiler. Aksaray'ın Güzelyurt ilçesine bağlı Yaprakhisar köyünde bulunan ve Bakanlar Kurulu kararıyla "özel çevre koruma bölgesi" ilan edilen Ziga Kaplıcaları da sağlık turizminde önemli yer tutuyor.
Ziga Kaplıcaları, 47 derece sıcaklığındaki, mineral bakımından oldukça zengin suyuyla başta romatizmal hastalıklar olmak üzere metabolizma bozuklukları, göz rahatsızlıkları ve kadın hastalıklarına iyi geliyor. Ziga Kaplıcaları'nda, kuraklığa bağlı herhangi bir su azalması olmadığı bildirildi. Aksaray'ın Güzelyurt ilçesine bağlı Ilısu beldesinde 25-30 derece sıcaklığında bulunan sıcak suyun, beldedeki hamamlarda kullanıldığı, kaynağında kuraklık yüzünden yüzde 35 oranında kayıp bulunduğu bildirildi.
YOZGAT KAPLICALARI
Türkiye'nin en zengin jeotermal kaynaklara sahip illerinden Yozgat'ta Valilik, ildeki jeotermal kaynaklarının kapasitelerini belirleyip yeni kaynakları ortaya çıkardı. Valiliğin verilerinden derlenen bilgilere göre, Boğazlıyan ilçesinin Cavlak bölgesinde, 32-44 derece sıcaklıkta, bikarbonatlı, klorürlü, sülfatlı sıcak su kaynağı bulunuyor. Sarıkaya'da, 48 derece sıcaklıkta çıkan su, Kaymakamlık ve Belediye tarafından hazırlanan projeyle ısıtmada kullanılmaya başlandı. Suyun büyük bir bölümü ise ilçe merkezindeki termal tesislerde kullanılıyor.
Sorgun'da, 50-60 derece sıcaklıkta, klorlu sülfatlı, sodyum klorür, sodyum sülfatlı suyun miktarı, sondajla artırıldı. 50-60 derece arasında değişen sıcaklıkta saniyede 200 litre debide yeni kaynaklar bulundu. Bu kaynaklardan yararlanılarak, konutların ısıtılmasına yönelik proje hayata geçirildi. Sıcak su kaynakları, ilçede bulunan termal tesislerde kullanılıyor. Yerköy'de, 44 derece sıcaklıkta, klorlu, sülfatlı su miktarı, yeni açılan kuyularla 60 derece sıcaklığa ulaştırıldı. Bu ilçedeki kaynaklarda termal tesislerde kullanılıyor. Kaynaklardan yararlanılarak ilçedeki konutların ısıtılmasına yönelik hazırlanan proje hayata geçirilmeye çalışılıyor. Saraykent ilçesinde, 70-74 derece sıcaklıkta, sodyum klorürlü, sodyum bikarbonatlı, kalsiyum sülfatlı su, termal tesiste kullanılıyor. Akdağmadeni ilçesine bağlı köylerde toplam saniyede 2 litre debide, 30-39 derece sıcaklıkta, sodyum sülfatlı, sodyum klorürlü su bulunuyor.
ESKİŞEHİR KAPLICALARI
İlk çağlardan beri sağlık ve kaplıca şehri olan Eskişehir'de çok sayıda hamam, kaplıca ve içme bulunuyor. Şehir merkezi dışında Hasırca, Kızılinler, Aşağı ve Yukarı Ilıca, İnönü, Çifteler, İhsaniye, Alpanos, Hamam Karahisar, Sakarıılıca, Mihalıççık, Sivrihisar'da da sıcak suların oluşturduğu hamam ve kaplıcalar bulunuyor.
Sakarıılıca Belediyesi Başkanı Hüseyin İlkin, küresel ısınmanın neden olduğu kuraklığın sıcak su debisini etkilemediğini belirterek, sıcak suda azalma görülmediğini kaydetti. Sakarıılıca bölgesinde iki yerde sondaj yapıldığını ifade eden İlkin, şöyle konuştu: "Birinci sondajda saniyede 5,5 litre, ikinci sondajda saniyede 2 litre su akıyor. Birinci sondajdaki su sıcaklığı 57 dereceyken, ikinci sondajdaki su sıcaklığı 45 derece. Söz konusu debi ve sıcaklık değerleri küresel ısınmanın etkilerini gösterdiğini günlerden de önce aynıydı. Herhangi bir değişme görmüyoruz. Sakarıılıca bölgesindeki turist sayısında artış yaşanıyor. Otel ve pansiyonlarda boş odamız kalmadı."
KAPLICA ZENGİNİ TÜRKİYE
Bursa, Yalova ve Balıkesir'deki kaplıca merkezleri, son yıllarda ziyaretçi sayılarını giderek artırıyor. İnegöl'e 27 kilometre uzaklıkta, iki tarafı yeşil vadilerle çevrili yamaç üzerine kurulu Oylat Kaplıcaları, deniz seviyesinden 840 metre yüksekliği, Uludağ eteklerindeki temiz havası, adeta bir kartpostalı andıran manzarası ve şifalı sularıyla ününü her geçen gün artırıyor.
YALOVA TERMAL KAPLICALARI
Türkiye'nin sağlık ve doğal güzellikler açısından en gözde yerlerinden birisi olan ve kaplıcalarıyla ünlü Yalova'nın Termal ilçesine yerli ve yabancı turistler büyük ilgi gösteriyor. Doğası, kaplıca suları, konaklama ve ulaşım rahatlığıyla adını duyuran Termal, özellikle Arap turistler tarafından ziyaret ediliyor. Yerli turistler ise Termal kaplıcalarına genellikle hafta sonları günübirlik geliyor.
SİMAV EYNAL KAPLICALARI
Ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin "Dünyada ve Anadolu'da birçok kaplıca gezdim, gördüm ama Eynal Kaplıcaları gibisini görmedim. Böylesi yeryüzünde yoktur" diye yazdığı Kütahya'nın Simav ilçesine 4 kilometre uzaklıktaki Eynal Kaplıcaları, geniş bir alana yayılıyor. Halk arasında, "şeytan kazanları" olarak adlandırılan kaplıcalar, çok eski zamanlardan beri kullanılıyor. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanan, 23 Mart 1989'da termal turizm merkezi ilan edilen Eynal, kaplıca sularının yanı sıra bölgenin rekreasyon ihtiyacını karşılıyor. Eynal'daki, sıcaklığı 70-90 derece arasında değişen, kalsiyum, sodyum, bikarbonat ve sülfat içeren kaplıca sularının çeşitli hastalıklara iyi geldiği biliniyor.
GÖNEN KAPLICALARI
Osmanlı döneminde önde gelen kaplıca merkezleri arasında bulunan Balıkesir'in Gönen ilçesi, bu özelliğini sürdürüyor. Tarihi MÖ 5. yüzyıla uzanan, Romalılar tarafından da kullanılan kaplıca suyunun romatizmal hastalıklar, kas ağrısı, kas ve sinir zayıflıkları, eklem sertlikleri, çeşitli felçler, kadın hastalıkları ve ürogenital rahatsızlıkların da etkili olduğu belirtiliyor.
KOCAELİ
Kocaeli'de sağlık turizmi açısından önemli merkezlerin başında Yazlık Ilıcası geliyor. Gölcük yolundan 15 kilometre güneyde bulunan Yazlık beldesi, denize 3 kilometre mesafede yer alıyor. Ilıcadaki Bizans dönemine ait ayazmadan çıkan su, cilt hastalıklarına iyi geliyor. Kocaeli Özel İdaresinin imkanlarıyla 2004 yılında Trakya ve Sakarya üniversiteleri öğretim üyelerinin danışmanlığında temizlik, tespit ve kurtarma kazısı yapılan ılıcada, Roma ve Bizans dönemlerine ait su kanalları temizlenerek çökeltme havuzlarının duvarları sağlamlaştırıldı, su künkü koruma altına alındı. Kültür ve Turizm Müdürü Adnan Zamburkan, Kocaeli'nin tek kaplıcası olan Yazlık Ilıcası'ndan alınan örneklerin tahlil edildiğini, olumsuz bir durumla karşılaşılmadığını belirtti. Kartepe eteklerindeki Maşukiye yakınlarında şifalı olduğu ileri sürülen su ise fundalıklar arasından çıkıyor. Suyun cilt ve mide hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Mide rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen bir diğer su kaynağı ise merkeze bağlı Bahçecik beldesindeki Soğuksu.
ÇANAKKALE
Kültür ve Turizm Bakanlığının "Termal Turizm Kentleri Projesi" kapsamında kaplıca turizm alanı seçilen ve 2 bin yıllık geçmişi bulunan Çanakkale'deki merkezler, yatırımcıların ilgisini bekliyor. Çanakkale'de Biga-Kırkgeçit, Ezine-Kestanbol, Çan-Bardakçılar ve Tepeköy, Ayvacık-Tuzla ve Küçükkuyu-Afrodit kaplıcaları ilgi görüyor. Turizm İşletme Belgesi bulunmayan, Belediye Belgeli Tesisler olarak hizmet veren Çanakkale kaplıcaları, ulusal ve uluslararası düzeyde nitelik ve nicelik yönünden yeterli olmadığı için sadece yöre insanının ihtiyacını karşılayabiliyor. Toplam 222 oda 352 yatak kapasitesine sahip Çanakkale kaplıcalarının tedavi amaçlı kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı personelince desteklenmesi gerekiyor. Deniz seviyesinde bulunan kaplıcalardaki şifalı sular, romatizma, kadın ve solunum yolu hastalıkları, sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel hastalıklar, eklem ve kireçlenme, ameliyat sonrası hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
2 bin yıllık geçmişe sahip olduğu bilinen kaplıcalar arasında bulunan Kestanbol Kaplıcaları'nın sularından Büyük İskender'in askerlerinin tedavi amaçlı yararlandığı iddia ediliyor.
RİZENİN SERİN YAYLALARINDA

Rize'nin Çamlıhemşin ilçesinde bulunan Ayder Yaylası, 3 bin metreyi aşan dorukları ve 2 bin metreye kadar yükselen ormanlarıyla göz kamaştırıyor. Ayder Kaplıcaları, yılın 12 ayı yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor. 1987 yılında turizm merkezi ilan edilen Ayder Kaplıcaları, erkek ve bayan banyoları ile özel banyolar olmak üzere üç bölümden oluşuyor.
Ayder Termal Kaplıca Sorumlusu Mehmet Yazıcı, kaplıca tesisine Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 2005 yılında işletme izni verildiğini belirterek, "Böylece kaplıca, sağlık merkezine dönüşmüştür. Buna bağlı olarak sağlık kurumlarından sevk alarak gelen hastalar tesiste tedavi görebilmekte ve tedavi masrafları kurumlarınca karşılanmaktadır" dedi. Tesisin yılda ortalama günlük kapasitesinin 300 kişi olduğunu ifade eden Yazıcı, şöyle konuştu: "Kaplıcanın 55 derece sıcaklıktaki renksiz ve kokusuz, berrak suyu, romatizmal hastalıkların kronik dönemlerinde, kronik bel ağrısı ve çeşitli eklem hastalıkları, yumuşak doku hastalıkları, ortopedik operasyonlar, beyin ve sinir cerrahi sonrası gibi uzun süreli hareketsiz kalma durumlarında, rehabilitasyon amacıyla stres bozukluklarında ve spor yaralanmalarında ayrıca kalp ve kan dolaşımı, solunum yolları rahatsızlıklarında tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabilir niteliktedir."
İkizdere kaplıcaları
Yazıcı, kaplıcada suyun akışında (debisinde) fazla kullanıma bağlı azalma olduğunu belirterek, "Kaplıca suyunun sıcaklığında ise herhangi bir azalma söz konusu değildir" diye konuştu. Öte yandan, Rize'nin İkizdere ilçesine 6 kilometre mesafede bulunan, 2004 yılında ihalesi yapılan İkizdere Termal Kaplıcası'nın yıl sonunda hizmete açılması planlanıyor. -
SAMSUN
Jeotermal enerji kaynaklarına sahip Samsun'un Havza ve Ladik ilçeleri ile Amasya'nın Hamamözü ilçesi kaplıcaları, turistlerin ilgisini çekiyor. Havza'da 7, Ladik'te bir tesis özel banyo ve havuzları ile Hamamözü Kaplıcası da kapalı 2 havuzu, kür havuzları ile termal su kaynaklarını müşterilerin kullanımına sunuyor. Ladik ve Havza'daki tesislerde günde ortama bin ton 875 litre, Hamamözü'nde ise 600 tonun üzerinde termal su tüketildiği belirtildi. Ordu'da ise en büyük kaplıca, Fatsa ilçesindeki Sarmaşık Kaplıcaları olarak gösteriliyor. Su sıcaklığı 47 derece olan kaplıcada, günde yaklaşık 300 ton su tüketiliyor. Bölgede yer yer jeotermal enerjinin kullanıldığı hamamların da hizmet verdiği, termal suyun tesislerin havuzları, özel banyo ve havuzlarında, hamamlarda kullanıldığı, suyun depolanmasına imkan olmadığı için ihtiyaç olmadığı zamanlarda su pompalarının kapatıldığı bildirildi.
HATAY VE OSMANİYE
Hatay'ın Kumlu ilçesindeki Hamamat Kaplıcaları Genel Müdürü Atilla Ulutaş, Kırıkhan Reyhanlı yolunda yer alan kaplıcaların su sıcaklığı ve kükürt oranının sağlık açısından istenilen seviyelerde bulunduğunu, tahliller sonucunda 72 hastalığa iyi geldiğinin tespit edildiğini söyledi. Hamamat'ın dünya kaplıcası olma yolunda ilerlediğini ifade eden Ulutaş, şöyle konuştu: "Hindistan'dakilerden sonra ortalama 40 derece su sıcaklığı ile kaplıcalar arasında dünyada ikinci olma özelliğine sahibiz.
Burada 310 yatak kapasiteli otel var. İki kapalı ve iki açık yüzme havuzu ile hizmet veriyoruz. Kaplıcamız yaz-kış yüzde 80 doluluk oranına sahip. Norveç, Almanya ve Hollanda başta olmak üzere yerli ve yabancı turistlerin ilgisini görüyor." Osmaniye'nin Düziçi ilçesinin Kuşçu köyü yakınlarındaki Haruniye Kaplıcaları da şifa dağıtıyor. Haruniye Kaplıcaları Genel Müdürü Erdal Gedik, kaplıca suyunun banyo kürü olarak kullanıldığında osteoartrit, fibromyalji, kronik bel ağrısı ve inmeye, içildiğinde de mide ve ince bağırsak fonksiyonel rahatsızlıkları, kronik ve tekrarlayan ülserler, gut hastalığı, böbrek ve idrar yolu rahatsızlıklarına iyi geldiğini belirtti.
KAHRAMANMARAŞ
Pek çok doğal güzellikleri barındıran Kahramanmaraş, özellikle şifalı Ilıca kaplıcası ve Ekinözü içmeleri ile yerli turistleri çekiyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü Seydi Küçükdağlı, sağlık turizmi ve termal turizm açısından büyük önem taşıyan Ilıca kaplıcası ve Ekinözü içmelerinin daha profesyonel hizmet verebilmesi amacıyla bölgenin "turizm merkezi" ilan edilmesi için çalışma yapıldığını belirtti. Küçükdağlı, "Turizm sezonunda Ilıca'ya 50 bin kişi, Ekinözü içmelerine 30-40 bin kişi geliyor" dedi. Ilıca Belediye Başkanı Aslan Kaçmaz da tarih boyunca çeşitli uygarlıklara hizmet eden Ilıca Kaplıcası'nın pek çok rahatsızlığa iyi geldiği ifade ederek, "Şu anda su seviyelerinde düşme yok. Ancak yer altı sularının beslenememesi durumunda kaplıcanın su seviyesinde düşme olacağı kanaatindeyiz" diye konuştu. Ekinözü Belediye Başkanı Erol Üstü ise küresel ısınma nedeniyle diğer tatlı su kaynaklarında azalma olmasına karşın içme sularında azalma görülmediğini kaydetti.
ADIYAMAN
Adıyaman'ın Besni ilçesindeki Çörmük Kaplıcası'nın suyunun bu yıl oldukça azaldığı ve kuruma tehlikesi bulunduğu belirtildi. Çelikhan ilçesindeki içmelerde de su seviyesinde sonbahar ve kış aylarında önemli oranda azalma olduğu, kaynak suyunun en bol olduğu dönemin mayıs-ağustos ayları arası olduğu bildirildi. Adıyaman Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yusuf Toprak, küresel ısınmanın dünyayı kuraklık tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını söyledi.
Yeryüzüne düşen yağış miktarının azalmasının kendini ilk olarak yüzey sularının kurumasıyla gösterdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Toprak, şöyle konuştu: "İncelemeler göstermiştir ki bu kuraklık sadece yüzey sularında değil yer altı sularının çekilmesiyle de kendini göstermektedir. Yer altı sularının seviyesi her geçen gün daha da düşmektedir. Türkiye'nin önemli büyük yer altı su havzalarından olan Konya Ovası'nda yer altı su seviyesi 27 metre düşmüştür. Mevsimsel değişimler sonucu bölgeye düşen yağış miktarının azalması nasıl göl ve akarsuların kurumasına neden oluyorsa yer altı sularının da beslenemeyerek kurumasına ve zamanla çölleşmeye neden olacaktır."
-
cebecettin katmertaş 18 yıl önce Şikayet EtErzurum Kaplıcaları. Erzurum\'un ılıca kaplıcaları, Hasankale (Pasinler Kaplıcaları, Köprüköy (Deli Çermik)kaplıcaları, Kevgürük Köyü İçmesi ve kaplıcası, Kızıl Çermik, Asboğa Çermiği, nerede kaplıca zengini Türkiyemizde Erzurum neden es geçiliyor. Kayak Merkezleri de sıralanırken ne hikmetse dünyanın 2. uzun pistine sahip kar kalitesi çok yüksek olan Erzurum unutuluyor. Erzurum hep olduğundan farklı gösterilmek isteniyor. Şunu Unutmayalım; Vatan borcu ödenmez bu bir hakikat amma Vatan borçlu kalmıştır Erzuruma daima.Beğen
-
ömer güner 18 yıl önce Şikayet Etafyonkarahisar. Termal başkent olma yolunda ilerleyen Afyonkarahisar dan bahsedilmemiş.Ama neyse önümüzdeki yıldan itibaren daha çok kişi görecek ,duyacak.Çünkü Türkiye\'nin en büyük SPA sı burada ve yenileri inşa halinde.Afyonkarahisar kaplıcalarında görüşmek üzere...Beğen