Emral Avşar'ın kimseyle paylaşmadığı sırlar

Saadet Gürses'in haberi

O bir anne idi. Her anne gibi ailesini kızlarını torunlarını sever, onları korur ve onların mutlulukları için uğraşırdı. O gerçekten çok güçlü bir kadındı, hayat doluydu ve yapacağı çok şey vardı. Emral Hanım son röportajını bana Tarabya’daki evinde vermişti.

Röportaj sırasında kimi zaman onu kırmayarak teybimi kapattım. Bunlar aramızda sır olarak kaldı. Onu çok kıran, çok üzen ve çok mutlu eden şeyleri benimle bu röportaj sırasında paylaştı.

Emral Hanım’la bir röportaj daha yapacaktık.

Ama beni bir gazeteci olarak değil de, bir arkadaşı, kardeşi olarak çağırmıştı.

Ben bugüne kadar hiç kimse için gecenin ikisinde yatağımdan kalkarak yanına gitmemiştim. Ama ne yazık ki annemi de Emral hanımın hastalığından dolayı kaybettiğimden gecenin herhangi bir saatinde beni arayıp da ‘yanıma gel’ dediğinde koşa koşa gittim.

Hepimizin sevgilisi Aysel Gürel’in vefat ettiği gün beni yanına çağırıp “Acaba ben de mi öleceğim Saadet” demişti!

Ben de onun gözlerinin içine bakarak “Yıllarca siz neler atlattınız, bunu mu aşamayacaksınız” demiştim. En son gidişimde bana bu hastalıktan çok yorulduğunu, kendisini iyi hissetmediğini söyledi ve bazı ilgi çekici açıklamaları, kendisinin ölümünden sonra yazmamı benden rica etti.

Şimdi, onun benden son isteğini yerine getiriyorum.

“İbrahim Tatlıses’i Hülya Avşar’a çok yakıştırırdım.”

“Eski damadım Kaya Çilingiroğlu aslında herkesin bildiğinden daha eski Feraye ile birlikte olmaya başlamıştı ve ben bunu Hülya’ya söyleyememiştim.”

“Gülben Ergen ile Seren Serengil üzerinde çok emeğim vardır. Hele Seren Serengil evimde kaç ay yattı. Ona annelik yaptım, ikinci annesi sayılırdım, bir kez arayıp sormadı bu kötü günümde. Gülben’in de sadece annesi aradı. Ne diyeyim şimdi ikisi de evli barklı kadın. Fazla bir şey söylemek istemiyorum.”

“Hülya Avşar’ı kötülükten korumak için 20 sene peşinde koştum. Ailemi ihmal ettim, bu içimde uktedir.”

“Helin Avşar’ın çok iyi bir evlilik yapmasını isterim. İyi bir kısmetinin çıkıp da çoluk çocuk sahibi olmasını isterim. İş güç yapmasını değil de ablasının tersine onun evde oturmasını istiyorum.”

“Torunum Zehra’nın annesi ve babası ile büyümesini çok isterdim. Şimdi gözüm açık gitmeyecek çünkü canımdan çok sevdiğim Hülyam Saadettin Bey’le çok mutlu.”

Bu konuşmanın devamının aramızda sır olarak kalacağına söz verdim, sözümde duruyorum.

(Bugün)