Diyarbakır Adliyesi'nde uyuşturucu skandalı

Diyarbakır Adliyesi'nde adli emanetten geçen yıl 328 kilogram eroin, 55 kilogram esrar, 97 kilogram hintkeneviri ile 11 bin 715 captagon hapın çalınmasını soruşturan savcı, güvenlik skandalını ortaya çıkardı.

Diyarbakır Adliyesi'nde uyuşturucu skandalı
Diyarbakır Adliyesi'nde uyuşturucu skandalı
GİRİŞ 02.10.2013 13:22 GÜNCELLEME 02.10.2013 16:56
Bu Habere 3 Yorum Yapılmış

 Soruşturmada, temizlik şirketi şefinin kardeşi olan Mücahit Okay adlı kişinin adliye binasında taşeron şirket adına kaçak olarak 4 ay çalıştırıldığı; nezarethaneler, güvenlik kamerası odası, özel yetkili hakim ve savcı katlarında adliye personeli gibi rahatlıkla gezdiği ve hırsızlığın bu kişi tarafından yapıldığı belirtildi.

Türkiye'nin en iyi korunan binalarından Diyarbakır Adliyesi'nin adli emanet deposundan, geçen yıl yapılan hırsızlığı soruşturan savcı, binada görevli temizlik işçisi, polis ve adli emanet memurlarının da bulunduğu çok sayıda kişinin ifadesine başvurdu. Soruşturmayı tamamlayan savcı, olayla ilgili hazırladığı iddianamede, adli emanette muhafaza altındaki uyuşturucunun eksik olduğunun görevlilerce fark edildiğini belirtti. Cumhuriyet Savcısı soruşturmasında Türkiye'nin en iyi korunan binalarından biri olan ve çok sayıda önemli davanın görüldüğü Diyarbakır Adliyesi'ndeki güvenlik açığını da ortaya çıkardı.

KAYITSIZ OLARAK ADLİYE'DE ÇALIŞTIRILDI

Yapılan soruşturmada, adli emanet deposundaki uyuşturucunun, temizlik şirketinin şefi Mehmet Okay'ın kardeşi olan ve personel olmadığı halde adliyede çalıştırılan Mücahit Okay tarafından çalındığı belirlendi. İddianamede, şüpheliler Mehmet Okay ve Mücahit Okay'ın kardeş oldukları, Burhan Okay'ın ise amca çocuğu olduğu belirtildi.

Savcı, Mehmet Okay'ın adliyede temizlik şefi olduğunu ve hakim, savcı ve diğer odaların temizliği için elemanları istediği gibi görevlendirdiğini vurgularken; Okay'ın olay öncesi Silvan İlçesi'nde yaşayan kardeşini şirkete haber vermeksizin adliyede temizlik görevlisi gibi bir süre çalıştırdığına belirtti. Mehmet Okay'ın kardeşi Mücahit Okay'ı adli emanet deposu ve kamera güvenlik odası dahil bir çok yere temizlikçiymiş gibi görevlendirdiği, bu şekilde şüphelinin kendisini adliyede temizlik görevlisi olarak tanıttığı vurgulandı.

12 DOSYAYA AİT UYUŞTURUCU ÇALINDI

Şüphelilerin Terörle Mücadele Kanunu 10'ncu Madde ile görevli mahkemelerin adli emanet deposundaki uyuşturucuyu çalmak için öncelikle güvenlik kameralarının kör noktalarını tespit ettikleri belirtildi. İddianamede Mehmet Okay'ın kamera açılarını ve kör noktayı tespit etmek için kamera güvenlik odasına girdiği, çöp bidonlarını izleme bahanesiyle kör noktaları tespit ettiği belirtildi.

İddianamede, şüphelilerin emanet eşya deposunun üst kısmından geçen havalandırma borularından sürtünerek depoya girdikleri, uyuşturucu maddelerin çalındığının ise yapılan sayımda tespit edildiği belirtildi. TMK 10'ncu Madde ile yetkili mahkemelerde görülen 12 dosyaya ait uyuşturucu maddenin çalındığı belirtilen iddianamede, olayın fark edilmesi üzerine şüphelilerin evlerine operasyon düzenlendiği, ancak uyuşturucunun bulunamadığı belirtildi.

TUTUKLANDILAR

Yapılan sayımda adli emanetten 328 kilogram eroin, 55 kilogram esrar, 97 kilogram hintkeneviri ile 11 bin 715 captagon hapın kaybolduğu belirlendi. Savcının talebi üzerine kaçak olarak çalışan Mücahit Okay ile kuzeni Burhan Okay tutuklanırken, temizlik şirketi şefi Mehmet Okay ise kaçtı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Mehmet Okay ile tutuklu sanıkların 'kamu kurum ve kuruluşlarındaki eşyaları çalmak, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma ve sağlama' suçlarından 20'şer yıl hapis cezasına çarptırılması istendi.

TELEFONUNUN BATARYA VE SİM KARTINI ÇIKARDI

Sanıklardan Mücahit Okay, Savcılık ve mahkeme aşamasında susma hakkını kullanarak ifade vermedi. İfadesi alınan ve daha sonra kayıplara kaçan Mehmet Okay ise, "Mücahit benim kardeşimdir. Kendisi bizim şirketin personeli değil. Burhan Okay ameliyat olunca Mücahit'i çalışması için adliyeye çağırdım. 10-15 gün burada temizlik işine baktı. Bazı temizlik işçileri gelmediği zaman da Mücahit'i çağırıyordum. Mücahit Adliye'de 4 katın temizliğine de bakmıştı" dedi.

Dosyada şüpheli olarak gözaltına alındıktan sonra hakkında takipsizlik kararı verilen temizlik işçisi H.O. ise ifadesinde şunları söyledi:

"Nezarethane katına temizliğe giderken Mücahit ile karşılaştık. Elinde poşetler vardı. Ne olduğunu sorunca ekmek kırıntılarını toplamaya geldiğini söyledi. Mücahitle polis noktasından geçerek idare mahkemesi binasından çıktık. Arka tarafa yürüyüp, tutuklu giriş kapısına geldik. Buradan olayın olduğu zemin kata girdik. Biz askerlerin attığı çöpleri toplarken, Mücahit yanımızda bulunuyordu. Ama çöp toplamıyordu. Nezarethanelere girdiğimizde orada bekledi. 15-20 dakika sonra döndüğümüzde elinde yarıya kadar dolu, siyah çöp poşeti gördüm. Ne olduğunu sorduğumda, ekmek kırıntısı olduğunu söyledi. Çöp poşeti, içinde un veya şeker varmış gibi görünüyordu. Sonra nezarethaneden tutuklu giriş kapısına doğru yürüdük."

Dosyada ifadeleri alınan diğer temizlikçiler de Mücahit Okay'ı adliyede sık sık gördüklerini belirterek, "Temizlik odasından çok sayıda çöp poşeti aldı. Asansörde telefonunun batarya ve sim kartını çıkardı. Bu durumdan dolayı şüphelendik. Sürekli Adliyede önlük giyerek çalışıyordu" dedi.

ADLİYE'DE HERKES KAÇAK TEMİZLİKÇİYİ TANIYOR

İfadesi alınan, adliyenin temizlik işlerini yapan taşeron şirketin yetkilisi İsmail Özşanlı, Mücahit Okay'ın şirket personeli olmadığını belirterek, kendileri tarafından asla görevlendirilmediğini söyledi.

Soruşturma kapsamında adliyenin güvenlik kamerası odasında çalışan tüm polislerin de ifadesine başvuruldu. Hırsızlık olayına ilişkin tanık olarak dinlenen polis memurlarından Y.T., "Ben güvenlik kamerası odasında görev yapıyorum. Fotoğrafı gösterilen Mücahit Okay'ı temizlikçi olarak tanıyorum. 2012 yılı Mayıs ve Ağustos ayına kadar Mücahit Okay'a defalarca temizlik yaptırdım. Bu kişi 5-6 kez kamera odasında temizlik yaptı. Temizliğe bazen iş elbisesi ile bazen sivil geliyordu" dedi.

Diyarbakır Adliyesi Adli Emanet Yazı İşleri Müdürü T.K. ise, "Giriş kapılarında kamera var. Ama çalışıp, çalışmadığını bilmiyorum. 2011 yılında adli emanette bir havalandırma boşluğu vardı. Kapatılması için resmi dilekçe yazdım. Ancak bir çalışma yapılmadı. Mücahit Okay bazen depoya geliyordu. En çok çalışan kişi de oydu. Mücahit ve diğer işçiler uyuşturucunun olduğu yeri biliyordu" dedi.

Hazırlanan iddianame, Diyarbakır 10'ncu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, sanıklar Burhan Okay ve Mücahit Okay'ın önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkması bekleniyor. Olay sonrası kaçan temizlik şefi Mehmet Okay hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı.

YORUMLAR 3
  • erdal 10 yıl önce Şikayet Et
    nereden bakar isen bak 15 20 tam cuval eder calinan seyler. ufak ufak tasimis ise minimum 80 defa kapidan yada kapilardan gecmis demektir bu da o binanin ne denli tirtt dan bi korumasi oldugunun kanitidir yada kapidakiler de olaya dahildir bana gore bu ise tek basina olucak bi is degil bu mallar oyle basit bi odada basit bi kilit sistemi ile korunmaz bence en azindan kasa sistemi vardir odanin sorumlulari giris cikis belidir illaki iceriden de birileri vardir bu arkadas sadece binadan cikartan kisidir bana gore
    Cevapla
  • Arif BİLGİN 10 yıl önce Şikayet Et
    EMANETTE NEDEN BEKLETİLİR Kİ. Bundan anlaşılıyor ki. gerekli tespiti yapıldıktan sonra uyuşturucu maddeler emanete değil asıl gideceği yere gönderilmeli. İmha edilecekse edilmeli, ilaç sanayiinde kullanılacaksa oraya teslim edilmeli...
    Cevapla
  • arif kale 10 yıl önce Şikayet Et
    Buyuk bir skandal - ama ulkemizde pek ses bulmayacak bir haber. diger adliyelerin guvenligi de arastirilsin. insanlarin adalete guven duymasi en temel devlet olabilme kuralidir. dusunsenize cinayet olayinin delilleri "kaybolsun!!!". butun sorusturma copte.
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Miçotakis'in kritik Türkiye ziyareti! Masada hangi başlıklar var?
İşgalci İsrail Gazze'de soykırıma devam ediyor: 23 Filistinli şehit oldu