Baykal'ın 'CHP niye kaybetti' cevabı
CHP lideri Baykal, partisinin grup toplantısında konuştu. Baykal, 22 Temmuz'da seçimi niye kaybettikleri ile ilgili çok ilginç bir iddiada bulundu, yine 'korku siyaseti'ni tercih etti.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'nda milletvekillerine seslendi. Baykal , Türkiye'nin seçimlerden sonra tek partili bir iktidar tablosu ortaya koyduğunu, ancak bu tek parti iktidarının kaygı verici noktalara Türkiye'yi götürdüğünü savundu.
Baykal'ın açıklamaları şöyle; 'Ortaya çıkan bu tablo, kaygıların artmasına neden olmuştur. Bu seçimden sonra Türkiye böyle olumsuz bir kamuoyu ortamına girmeye başlamıştır. Biz muhalefet olarak seçimde istediğimiz sonucu alamadık. Biz bunun üzüntüsünü yaşıyoruz. Ancak iktidar partisine oy verenlerde bu verdikleri oylardan iftihar edemez duruma gelmiştir.'
'22 Temmuz'da paranın hükümranlığı hüküm sürmüştür. Bunda sadece kamu kaynaklarının kullanılmasından szö etmiyorum. Ciddi şekilde ekonomik kaynaklar kullanılmıştır. Bu seçimi izlemiş bütün insanların söyleyebileceği çok şey vardır. Şimdiye kadar hiç bir seçimde kamu kaynakları bu kadar hunharca ve gaddarca seferber edilmemiştir.'
Baykal 22 Temmuz seçimlerinde ekonomik kaynaklarla seçmenin iradesinin iğfal edildiğini öne sürerek; 'Çok para demokrasiyi yozlaştırır. Kaynağı şeffaf olmayan para demokrasiyi yozlaştırır.'
'Hiç bir seçimde din bu kadar istismar edilmemiştir. Demokrasimiz yozlaştırılmaktadır. Türkiye yeni bir istikamete girmiştir.'
Anayasamız'ın 152. maddesi seçimlerde kamu kaynaklarının nasıl kullanılacağını açıklıyor. 'Bana oy ver sana yol yapayım demeyi bile yasaklıyor. Bu demokrasinin bir kuralıdır. Bana göre demokrasi sana göre demokrasi olmaz'
YEŞİL KART İPTALLERİ
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçim döneminde 'Yeşil Kart'lı sayısının 14 milyonun üzerine çıktığını, ancak seçimlerden sonra bunların 5 milyondan fazlasının iptal edildiğini belirterek; 'Hükümet 5 milyon 347 bin vatandaşa hak etmediği halde dağıttığını kabul etmiştir. Yoksa bu vatandaşların gelir durumu seçimlerden sonra mı yükseldi bir anda. Bu vatandaşlarımızın çoğu daha kartlarının iptal edildiğinden habersizdir.'
Baykal bu tablonun demokrasi ve hukuk dışı bir seçim kampanyası yürütüldüğünün kanıtı olduğunu söyledi.
"ANAYASA TASLAĞI, İYİNİYETTEN UZAK,
Seçimlerden sonra Türkiye'ye karşı uluslararası ortamda sergilenen tavrın herkesi rencide ettiğini belirten Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD'de katıldığı bir toplantıda, Türkiye'nin partneri olarak, demokrasiye yeni geçmeye çalışan ülkelerin yer aldığını söyledi. Baykal, bu durumun, "Bunlar Türkiye'ye nasıl bakıyorlar?" sorusunun gündeme gelmesine neden olduğunu belirtti. Avrodaki haritadan Türkiye'nin çıkarıldığını anımsatan Baykal, bunların, "küçük simgesel olaylar" şeklinde açıklanamayacağını kaydetti. Baykal, Türkiye'ye yönelik bakış açısının, rahatsız verici bir duruma dönüşmeye başladığını ifade etti.
"NİYE ÇÖPE ATACAĞIZ?"
Baykal, bu tablonun, anayasa tartışmalarıyla daha da ağırlaşacak gibi göründüğünü savundu. "Bir ülke, sürekli olarak anayasa tartışmaları içinde yaşıyorsa, biliniz ki o ülkede istikrarın altyapısı ve şartları oluşmamıştır" diyen Baykal, anayasa konusunda kafasını, duygularını netleştirememiş bir ülkenin, durmuş, oturmuş ve istikrarlı bir ülke olduğunun söylenemeyeceğini belirtti. Türkiye'nin sürekli olarak, ısrarla bir anayasa tartışması içine çekildiğini kaydeden Baykal, Hükümetin, seçimden sonra anayasa tartışmasını hızlandırarak gündeme taşıdığını söyledi.
"Bu arayışın altında ne vardır? Hangi temel ihtiyaçtan dolayı bu kadar belirsiz bir anayasa tartışması içine Türkiye çekilmiştir?" diye soran Baykal, "Anayasa tartışmasını gerektiren somut bir ihtiyaç varsa, o ihtiyaç ortaya konulur ve onun etrafında bir çalışma yapılır, anayasa sorunu en iyi şekilde çözülmek istenir" diye konuştu. Baykal, Anayasanın 75 maddesinin 96 kez değiştirildiğine işaret ederek, bunların arasında devlet güvenlik mahkemelerinin ve idamın kaldırılması, kadın-erkek eşitliğinin pekiştirilmesi gibi memnuniyet verici değişiklikler yer aldığını söyledi. Baykal, "Hiçbir şikayet olmadığı ve bir kısmının değiştirilmesine hiç gerek bulunmadığı halde, Anayasa'nın tümünü niye çöpe atacağız, niye yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır? Bunun gerçek nedeni nedir? Hangi ihtiyaçtan kaynaklanıyor?" sorularını yöneltti.
"(ESKİDİ, ATALIM) ANLAYIŞI YANLIŞ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Anayasa'nın üçte biri değişti, bütünlüğü kayboldu" dediğini ifade eden Baykal, ABD'de anayasanın defalarca değişmesine rağmen 250 yıldır yürürlükte olduğunu söyledi. Baykal, hiçbir ABD'li siyasetçinin, "Anayasamız çok değişti, yenisini yapalım" ihtiyacı hissetmediğini belirterek, "Anayasalar eskidikçe, süreklilik kazandıkça etkinlik, önem ve değer kazanır. 'Eskidi, atalım' anlayışı, fevkalade yanlış bir anlayıştır, eğer başka hesap yoksa... Eğer başka hesap varsa, o hesabı açıkça ortaya koymak lazım. Maalesef bu hesabın bulunduğu anlaşılıyor" diye konuştu.
Baykal, anayasa tartışmaları olmasına rağmen anayasa çalışmalarının sahibinin olmadığını öne sürerek, "Erdoğan, bir profesörü çağırarak anayasa siparişi verdi. Kapalı devre, Başbakanın doğrudan siparişiyle, bir profesör ve onun uygun gördüğü, AK Parti anlayışında dar bir kadro, çalışma yapmaya başladı" diye konuştu. Sapanca'da yapılan çalışma sonunda AK Parti Genel Başkan Yardımcısının, "İşte bu bizim taslağımızdır" dediğini belirten Baykal, bunun üzerine herkesin eleştiri ve değerlendirmelerini söylediğini, bir süre sonra da Erdoğan'ın, "Bu bizim taslağımız değildir" açıklamasını yaptığını söyledi. Baykal, Erdoğan'ın bu sözünü memnuniyetle karşıladığını dile getirerek, "Toplumun tepkisinin ne kadar haklı, önemli olduğunu Başbakan görmüş olmalı ki kendi elleriyle hazırlattığı bu taslağı bir kenara bırakma ihtiyacını haklı olarak hissetmiştir" dedi.
"(44. MADDE) MAYINDIR, C-4'TÜR"-
Anayasa taslağında ilk olarak Atatürk'ü tasfiyenin yer aldığını ve tasfiyenin tamamlanmadığını savunan Baykal, laikliğin içini boşaltan, laikliği güvence altına alan maddeleri değiştiren bir taslak da olduğunu ileri sürdü. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasamızın değişmez olduğu söylenen maddelerine, dolaylı olarak müdahale eden bir taslak. İyiniyetten uzak, kurnazlıkların yer aldığı bir çalışma. Amaç, Anayasadaki laikliğin içini boşaltmak. Üçüncü temel amaç, Türkiye'nin ulusal bütünlüğünü sarsabilecek çok tehlikeli bir girişimi, bu anayasada gerçekleştirmek; eğitim birliğini Türkçe olmaktan çıkarmak. AKP Genel Başkan Yardımcısı başkanlığında hazırlanan, bilim ve siyasetçi komisyonundan çıkan taslağın 44. maddesi, Türkçeyi eğitim dili olmaktan çıkarıyor, etnik dillerle eğitime imkan tanıyan bir düzenlemeyi getiriyor. Bu, Türkiye'nin ulusal bütünlüğünün temeline yerleştirilmiş, bir mayındır, C-4'tür. Derhal kaldırılması lazım. Milletin özü kültür, kültürün özü dildir. Başbakan frene bastı, 'bu şekliyle aman ha...' diyerek, isabet etti. Umarız bütün bu yanlışlıkları ortadan kaldırır. Taslağın ortaya koyacağı dördüncü sonuç, yargıyı siyasetin denetimi altına almasıdır."
"DEVLET BASKISI"
Baykal, artık yabancıların, Türkiye'ye, "laik cumhuriyet" demekten vazgeçtiklerini, Türkiye'nin "ılımlı din devleti" olarak algılanmaya başlandığını ifade etti. Açıktan bu gidişe net bir şekilde karşı çıkamayan çevrelerin, "Acaba Malezyalaşma süreci mi var, mahalle baskısı mı var?" diye sormaya başladığını kaydeden Baykal, "Mahalle baskısı var mı yok mu tartışılıyor. Bunu söyleyenler, 'Devlet baskısı var' demekten çekinenlerdir. Olayın özü, devlet baskısıdır. Bugünkü iktidar olmasa, Türkiye'de böyle bir mahalle baskısı mı olur? Mahalle baskısı olayı, gücünü devletten, iktidardan, siyasetten alan, arkasını oraya dayayan bir baskıdır" diye konuştu.
"SIKINTI, BAŞBAKAN'IN ZİHNİNİN İÇİNDEDİR"
Avrupa Konseyinin, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığı için aday gösterdiği 3 kişilik listeyi geri çevirmesinin ilk kez yaşandığını ifade eden Baykal, "Bunların bir önemi yok" diye kendilerini aldatmanın, mümkün olmaktan çıktığını vurguladı. Baykal, "Bir yanlışlık, sıkıntı, olumsuzluk var. Bu sıkıntı işin özündedir, iktidarın özündedir. Bu sıkıntı bizzat, Başbakan'ın zihninin içindedir" dedi.
"SOMUT BİLGİLERE GÖRE KARAR ALIYORDU"
Kadrolaşmanın tam hızla devam ettiğini ileri süren Baykal, Abdullah Gül'ün, cumhurbaşkanı olmasından sonra önüne gelen her kararnameyi imzaladığını iddia etti. Baykal, şunları kaydetti: "Kararnamelerin önemli bir kısmı, daha önceki cumhurbaşkanının, devletin yetkili organlarından aldığı bilgilerle, sakıncalı bularak imzalamaktan uzak durduğu kararnamelerdir. Devletin yetkili organları, şimdi farklı değerlendirmeler mi yapmaya başlamıştır? Daha önceki cumhurbaşkanı, kişisel duygularıyla atama kararnameleri hakkında karar vermiyordu, eldeki somut bilgilere göre karar alıyordu. Ne yazık ki Sayın Gül, cumhurbaşkanlığı makamının, yanlışlıkları frenleyen, denetleyen, dengeleyen bir işlev yapma şansını ortadan kaldırmaya başlamıştır. Ne yazık ki Çankaya, AKP iktidarının noterliği konumuna dönüşmeye başlamıştır. Bu, kaygı verici bir tablodur."
-
Ahmet Kaya 17 yıl önce Şikayet EtAslında konuştukça batıyorsunuz... Yıllarca halka 1 gr. verip 5 gr. burnundan getirdiniz. İftira sizde diz boyu.. İşte örnek; CHP SEÇİMLERDE TATİL BÖLGELERİNE OTOBÜS TUTUP EDİP OY KULLANMASI İÇİN VATANDAŞLARI GETİRDİ.(CaHilParti bedava taşıdı ya).. AMA; NE YAZIKKİ OTOBÜSTEN OY KULLANMAK İÇİN GELENLERİN %70\'İ AK PARTİ\'YE OY VERDİ. :-) Bindirilmiş kıtaları şehirden şehire bedava taşımışlar. Yok canım otobüs firmaları babalarının hayrına taşımışlar.. \"Türk vatandaşı para ile satın alınmaz bilmiyormusun C a H illerin P artisinin başkanı..Beğen
-
h.hüseyin çetin 17 yıl önce Şikayet Etsn baykal!. sen t.özkan\'ı aday göstermemekle büyük hata yaptın. sen çirkef o çirkef hiç olmazsa iyice tiksindirirdiniz milleti.Beğen
-
nedim göven 17 yıl önce Şikayet Etdin-istismar. \"Hiç bir seçimde din bu kadar istismar edilmemiş.\" Gülesim geldi,bu istismarı seçimlerde duyan var mı?Baykal\'ın birkaç sözcüğü var,onları tekrarla,parti başında kal!Ne ala memleket!CHP\'li seçmenlere gerçekten acıyorum bu yüzden.Beğen
-
tolga can 17 yıl önce Şikayet Etbaykal. bu adam insanı çıldırtır yahu devlet seçimlerde çok para harcamış evet doğru sn baykal çok harcadık hemde çok başta sen kıytırık bir kanala seçim reklamını yapman için sözde tabii 3 tirilyon para saymıştın ve üstünü kapattın gittin demi ya sen milleti ahmak mı zannediyon bu millet doğru karar veremez deyip halkın cumhurbaşkanı seçmesine karşı çıktın, anayasa yapalım diyorlar onu halk oylayacak eğer halk pişmansa bu anayasaya oy vermez canını sıkma sen kendi derdine yan en yakın adamlarınBeğen
-
özgür yazıcı 17 yıl önce Şikayet Etmagazinsel. syn deniz baykal ın durumunu britney spears ınkine benzetmiyorum desem yalan.. daha ne kadar düşülebilir ki?Beğen