Türkeş; iddianameyi savcının yüzüne niye fırlattı

12 Eylül darbesinde dava arkadaşları ile idamla yargılanan Türkeş, duruşma esnasında bin sayfalık iddianameyi savcı Soyer’in yüzüne niye fırlattı? AKP’nin iddianamesi ile MHP iddianamesindeki benzerlik ne? İşte tarihi gerçekler...

Türkeş; iddianameyi savcının yüzüne niye fırlattı
Türkeş; iddianameyi savcının yüzüne niye fırlattı
GİRİŞ 27.03.2008 11:47 GÜNCELLEME 27.03.2008 11:47
Bu Habere 8 Yorum Yapılmış
Göktürk Tunçtürk'ün yazısı

 

Yıl 12 Eylül 1980. Gece Askeri darbe yapıldı.
Gerekçe: Siyasi otorite varlığının bitmesi, devletin üniter yapısının ağır şekilde zaafa uğraması ve milletin can güvenliğinin kalmaması.

Tabi aynı gece zamanın tüm siyasi liderleri ve zamanın kabine üyeleri derdest edilmek için harekete geçiliyor.
Birçok liderler gözaltına alındı ama esas peşine düşülen lider ortada yoktu.
Bu lider MHP Genel Başkanı ve Ülkücü Hareketin babası Alpaslan Türkeş’ti.

Diğer aranan ikinci önemli lider ise Ülkü Ocaklarının efsanevi lideri Muhsin Yazıcıoğlu idi.
Polis ve askeri güçler gözaltına aldığı her ülkücüye, Türkeş ve Yazıcıoğlu’nun nerede olabileceğini soruyordu.
Tabiî ki kibarca değil ağır işkencelerle.

TÜRKEŞ KALORİFER KAZAN DAİRESİNDE

Herkes Türkeş’in bazı düzenlemeler yaptıktan sonra teslim olacağını yorumluyordu.
Ve nihayetinde öyle oldu. Türkeş teslim oldu ama bulunduğu yerden çıkıp teslim olmadı ve bu uzun yıllar bir sır olarak kaldı.
Türkeş o zaman rahmetli Mustafa Taşar’ın dünürü de olan Halil Şıvgın’ın evinde, kalorifer kazan dairesinde çalışma karargâhı kurup saklanmıştı.
Türkeş ve arkadaşları, vatan ve milletin kaderine kast etmek isteyenlere karşı mücadele verdikleri için, konseyin ve mahkemelerin kendilerini fazla üzmeyeceklerini düşünmekteydi.

VE İDDİANAME BOMBASI PATLIYOR

Ülkücüler emniyette ve C5 denilen işkence hanelerde sorgulanırken, Türkeş’te, Askeri dil okulunda tutuluyordu.
Kimse ne ile suçlandığını tam anlamı ile bilmiyordu.
Ama 3-5 ay sonra Askeri Savcı Nurettin Soyer imzalı tam 2 bin sanıklı bin sayfalık iddianame ortaya çıktı. Herkes tam anlamı ile şoktaydı.
Çükü; İddianamede hemen hemen herkesin çete üyesi olarak idamı isteniliyordu.
İddianamedeki en önemli noktalar ise birçok konuşmalardan kesik-kesik alınan pasajlar ve gizlice çekilmiş bazı fotoğraflar delil olarak gösteriliyordu. Yani sözlerdeki asıl amaç tamamen tersine göre anlam çıkacak şekilde saptırılmıştı.
Çaresiz duruşma günü beklenildi.

TÜRKEŞ’İN ÇILDIRDIĞI ve İDDİANEMEYİ SAVCIYA FIRLATTIĞI AN

Ve gün gelip çattı. Duruşma başladı ama yine herkes şoktaydı.
Çükü; sanıkların sadece kimlik tespitleri yapılıyor, hiçbir savunma alınmadan tekrar cezaevlerine gönderiliyordu.
Derken savunma dönemleri başladı ama duruşmalar sırasında görüldü ki savcı Soyer, altına imza attığı iddianameden bihaberdi.
Durumdan şüphelenen Türkeş, bir araştırma yatırdı.
Yapılan araştırmada bazılarının iddianameyi bir evde hazırlayıp, savcıya getirip teslim ettikleri belirtilmekteydi.
İddianameyi, söylentilere göre Evren’in bilgisi dâhilinde işkenceci bir komiserin evinde, avukat olan ve sonraları suikasta kurban giden ünlü bir solcu yazar tarafından hazırlandığı belirtiliyordu.
Tabi Türkeş bu bilgileri ünlü avukatları ile birlikte değerlendirdi.
Türkeş duruşmalarda gelen istihbarı bilgilere göre savcıya bazı sorular sormaya başladı.
Ve savcı Türkeş’in sorularına cevaplar vermekte güçlükler çekiyordu.
Çünkü; Türkeş’in, iddianamede olmasına rağmen sorduğu bazı iddiaları savcı bilmiyordu.
Bir duruşmada kendisine ulaştırılan iddialara tam inanan Türkeş, ayağı kalkarak elinde tuttuğu bin sayfalık iddianameyi karşısında duran heyette yerini alan savcı Nurettin Soyer’in yüzüne doğru hızla fırlatıp, “Al bunu. Bu düzmeceleri hazırlayıp sana getirenler buraya gelip bizi yargılasınlar” diye çıkıştı. Salonda bulunan herkes put kesilmişti.

AKP İDDİANAMESİ İLE MHP İDDİANEMESİNDE BENZERLİK VARMI?

Türkeş’in bu sert çıkışından sonra da iyice sıkışan savcının o ünlü solcu yazara, “İddianameyi getirip attınız başıma. İçinden çıkamıyorum” diye sitem ettiği de ileri sürüldü.
Şimdilerde ise AKP’nin kapatılmasını isteyen ortada bir iddianame var.
Bugün çıkan haberlere göre iddianame kamuoyuna açıklanmadan önce Doğu Perinçek’in eline geçmiş.
Yine, tek başına iktidar olan partiye ait bir 162 sayfalık iddianame birden bire ortaya çıkıyor. Dinlenen telefon kayıtlarında hazırlan davadan bahsediliyor.
Ayrıca; anayasaya göre bu iddianamede hiçbir zaman adı geçmemesi gereken Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adının geçmesi.
Çünkü, tüm hukukçuların birleştiği tek noktaya göre Cumhurbaşkanı seçildikten sonra hakkında sadece ‘Vatana ihanetten’ dava açılabilir.

YORUMLAR 8
  • InTeGRaL06 17 yıl önce Şikayet Et
    solcuların sınsı planları . o gunlerden bugunlere bısey degıstırememısız bakın hala nelerle ugrasıyor turk halkı ogun rahmetlı turkes e yapılanlar sımdı aynı tarzda tayyıp erdogana yapılıyor ıns tayyıb den sonra gelecek kısılere yapılmaz bunlar son bulur
    Cevapla
  • hasan tellal 17 yıl önce Şikayet Et
    ah ölmeden önce anlaşılsa bazı insanların kıymeti. başbuğ gibi bir lider daha gelir mi acaba.
    Cevapla
  • TrabzonsporLu Suha 17 yıl önce Şikayet Et
    Allah rahmet eylesin. mekanın cennet olur inşallah. Dualarımız seninle başbuğ.
    Cevapla
  • Cihan Kaleli 17 yıl önce Şikayet Et
    UNUTMAYIN. Menderese Ihtilal yapildiginda Türkesin imzasida vardi. ne ekersen onu bicersin
    Cevapla
  • ozturk ozturk 17 yıl önce Şikayet Et
    hey gidi başbugum... ergenekoncular).. mhpyede sızmıştılar ve ülkücüler devlet biziz diye övünürken onlar ülkeyi yuttu gerçek devletin sahipleri onlarmış diye hayıflanan nice insan bilirm..ecevitin önüne bunu yap diyen bir dosya koyan albaylardan..(çevik bir adamı) romanyada burnu kırılan mesut yılmaza..(çakıcının adamı kırdı) eşref bitlistene son dönem türkeş ve kendine kurşun sıkan kartal demirali affeden turgut ozala kadar hepsi derin devleti ögrendi ya sus ya öl deindi bazıları öldürüldü bazıları boyun egdi..
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Gazze'de acı bilanço: Bir günde 140 kişi şehit düştü
İsrail medyası o mesajı aktardı: Trump Netanyahu'nun kalemini kırmış!