Gerekçenin ayrıntıları basına sızdı

Başkan Kılıç’ın ‘Spekülasyon olmasın diye oy sayısı ve rengini açıklamıyoruz’ dediği ‘gizli oturumun ayrıntıları basına sızdı. Bazı üye-lerin ‘ret’ gerekçesi ‘bu kadar da olmaz’ dedirtti.

Gerekçenin ayrıntıları basına sızdı
Gerekçenin ayrıntıları basına sızdı
GİRİŞ 08.06.2008 12:40 GÜNCELLEME 08.06.2008 12:40
Bu Habere 61 Yorum Yapılmış

ÜNİVERSİTELERDE başörtüsü serbestisini kesinleştiren Anayasa değişikliğinin görüşüldüğü Anayasa Mahkemesi’ndeki gizli duruşmanın tüm konuşmaları medyaya sızdırıldı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, karar toplantısının ardından ‘Kararda detay açıklamadık. Spekülasyon olmasın diye oy sayısı ve rengini açıklamıyoruz’ dedi. Ancak Kılıç’ın bu duyarlılığına rağmen, ‘retçi’ üyeler toplantıda konuşulan tüm ayrıntıları ve hangi üyenin ne karar verdiğini medyaya sızdırdı.

HAYALİ SENARYO ÜZERİNE KARAR

ANAYASA Mahkemesi’nin ‘iptal’ kararının, 9 üyenin gerçekleşmemiş olaylar üzerine kurduğu senaryoları üzerine alındığı ortaya çıktı. Milliyet, Vatan, Akşam ve Sabah gazetelerinde ‘gizli oturumun’ tüm ayrıntıları tutanak şeklinde yer aldı. Milliyet gazetesi, üyelerin türban kararını verirken, ‘şekil denetimini, Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin uygunluğuna göre yapılması yönünde genişletildiğini’ ve böylece Anayasa’ya aykırı olmasına rağmen ‘dolaylı olarak’ dosyanın ‘esasına’ girdiğini yazdı.

PARONOYA GİBİ GEREKÇE ARAYIŞI

GAZETE, isim vermeden, ‘gizli oturumda söz alan üyeler’in, ‘Seçim sonunda bir parti TBMM’ye Anayasayı tek başına değiştirecek çoğunlukla girer ve devletin kuruluş felsefesine aykırı Anayasa değişiklikleri yaparsa ne olur?’ ve ‘Bu tip bir Anayasa değişikliği, denetim yoluyla engellenebilir mi?’ sorularına cevap aradı. Milliyet, bazı üyelerin daha ileri giderek, ‘Bu çoğunlukta bir parti Anayasa değişikliğiyle iktidar süresini 20 yıla çıkarırsa; kuvvetler ayrılığı ilkesini kaldırırsa nasıl bir önlem alınabilir’ sorularını da sorduğunu yazdı.

DOKUZ ÜYE ‘İPTAL’ OYU VERMİŞ

VATAN gazetesi ise Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın ‘söze nasıl başladığını’ da yazarak, esastan inceleme yapılırsa Meclis’in yetkisine müdahale edilmiş olacağını söylediğini belirtti. Gazete, bu görüşe Sacit Adalı’nın katıldığını, diğerlerinin ‘sessiz kaldığını’ da yazdı. Gazete, 7 saatlik tartışma sonunda 9 üyenin başörtüsüne üniversite kapılarını kapatan ‘iptal’ yönünde oy kullandığını yazdı.

‘KIYAFET’ SÖZÜ ŞEKLİ İNCELEME GETİRİR

SABAH’TAKİ haberde ise ‘iptal’ yönünde oy kullananların, değişikliğin gerekçesindeki ‘bazı öğrenciler kılık kıyafetleri nedeniyle eğitim hakkından mahrum kalıyor’ ifadesinin ‘şekil’ denetimine girdiğini, bu nedenle ‘esastan inceleme’ sayılmaması gerektiğini vurguladıkları anlatıldı.

Kime karşı ‘silah’

ANAYASA Mahkemesi’nin son dönemde aldığı tartışmalı kararlarda adeta teorisyenlik yapan eski Başsavcılar Vural Savaş ve Sabih Kanadoğlu’na da hukukçular tepki gösterdi. Kanadoğlu’nun ‘Elimizdeki bir tek yargı silahı kaldı’ sözünü eleştiren Mustafa Kamalak ‘Kanadoğlu’nun, ‘Elimizde bir tek yargı silahı kaldı’ cümlesi yanlış ama maalesef doğrudur. Çünkü Anayasa Mahkemesi, 1961 anayasası ile darbeci generallerin getirdiği bir kurumdur ve o dönemde getirilenlerden geriye bir tek o kalmıştır’ dedi. Prof. Dr. Hasan Tunç ise Kanadoğlu’nun sözleri, çok vahimdir. Bu cümle husumet anlayışını ifade eder. Elinizdeki yargı silahını kime karşı kullanacaksınız diye sormak lazım’ dedi.

Sokakta isyan var

ANAYASA Mahkemesi’nin iptal kararının ardından başlayan tepkiler sürüyor. Kararın hukuk dışı olduğunu belirten sivil toplum kuruluşu örgütleri, yurt genelinde çeşitli protesto eylemleri yaptı.

Ankara Kızılay’da bulunan Abdi İpekçi Parkı’nda toplanan Mazlumder ve İlmi ve Kültürel Araştırmalar Vakfı üyesi grup, kararın hukuki değil siyasi olduğunu ve yapılanın bir ‘cübbeli darbe’ olduğunu vurguladı.

İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül de ‘Yargının hangi ideolojik ya da siyasi tercih olursa olsun, ideolojik ve siyasi tercih anlamına gelecek girişimlerin aracı olarak görülmesi kabul edilemez’ dedi.

Kahramanmaraş’ta 38 sivil toplum örgütü ortak bir basın açıklaması yaptı ve ‘Yargıçlar devleti istemiyoruz’ ve ‘Yeni bir Anayasa istiyoruz’ şeklinde slogan attı.

Sakarya ve Kocaeli’nde yapılan protestolarda, ‘Yargı eliyle gerçekleştirilen bir darbe ile karşı karşıyayız’ denilerek karar protesto edildi.

Yüce Divan suçu işlendi

Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden başkasının bilmediği gizli oturumun ‘tutanak’ şeklinde basına sızdırılması ‘Yüce Divanlık suç’ olarak gösterildi.

YORUMLAR 61
  • hacı atik 17 yıl önce Şikayet Et
    MAHKEMEMİ MALİK HANEMİ NE OLDUĞU BELLİDEYİL. KESİN olarak kime verdiklerini söyleyeyimmi aydın doğanın adamlarına vermişlerdir nede olsa AYINI KAFA EEH MÜKAFATIDA VARDIR HERALDE HEE
    Cevapla
  • YÜCELERDEN HAYKIRIRI 17 yıl önce Şikayet Et
    MECLİSİN KARARLARINI aym DÜZELTİYOR VAHİM OLAN İSE . Haydi Anayasa mahkemesi üyeleri şöyle dese ne olacak \"Anayasa mahkemesiüyeleri ömür boyu hakim olarak kalcak hatta isterlerse içlerinden biri Cumhurbaşkanı öbürü Başbakan olacak...\"deseler. Bu kararı kim düzeltebilecek.AYM nin üstünde hiç bir merci yok çünkü....
    Cevapla
  • abdusselam cicek 17 yıl önce Şikayet Et
    ???...!!!...(Özür ve tesbih). Tunus yerine zuhulen fas yazmişim özür dilerim, Hiç bir şey unutmayan ve hiç hata etmeyen rabbimizi hamd ile tesbih edrim.
    Cevapla
  • Önder Ayaz 17 yıl önce Şikayet Et
    Yargılansınlar. Hukuk dışı kendilerine verilen yetkiyi kötüye kullanmak ve yetki sınırlarını aşmak,devleti halkı çıkmaza sürüklemek ve en önemliside Vatan Hayinliği. bu sebeplerden dolayı ordaki Vatan Hayinlerinin yargılanmasını istiyoruz. Ben Türk Milletiyim.Ben kimi istersem o beni yönetir. Ben Anayasa mahkemesi üyelerinin beni yönetmesini istemedim.Türkiye Büyük Millet Meclisinin beni yönetmesini istedim.Nerdesin Atatürk gör bu Vatan Hayinlerini...Yargılayın şu Vatan Hayinlerini ve tasmasını elinde tutan kafirleri
    Cevapla
  • Jul Sezar 17 yıl önce Şikayet Et
    Sorun kimsenin dini değil. Kimse özgürlük palavrası atmasın.Bu ülkede müslüman olmak ,olmamaktan daima daha avantajlı olmuştur.Hiç kimse müslüman olduğu için linç edilmemiştir.Ama tersi olmuştur.Türkiye\'de de İslamfobia vardır.Çünkü dinsizliğe ve dinsizlere küfretseniz başınıza birşey gelmez ama İslam\'ı eleştirirseniz vay halinize.Linçler ve ölüm fetvaları.Samimi müslümanların önce bu konulardaki duruşlarını açıklığa kavuşturmaları gerekir.Türbanın eğitime sokulmamasının altında bu korkular yatmaktadır.İğne ve çuvaldız ilişkisi...
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
Son dakika: Süveyda'da sıcak saatler! Bölge ele geçirildi! Çatışmalar şiddetlendi
Kızı dava açmıştı! İnan Kıraç'ın evliliği iptal edildi