Burada ölmek bedava, yaşamak borçla

Ersin ÇELİK'in röportajı

Ölmenin bedava olduğu şehir, İstanbul’un kapı komşusu Kocaeli… Zengin, fakir, işçi, emekli, fabrikatör, Müslüman, Hıristiyan, Yahudi ayrımı yapılmadan Kocaeli’nde ölen her kim olursa evinden ya da morgdan alınıyor, yıkama, kefenleme, nakliye, mezar kazımı ve gömme işlemi belediye tarafından bir kuruş para alınmadan yapılıyor. Kocaeli, aynı zamanda da Türkiye’nin en borçlu belediyesi ününe sahip. Hem de öyle böyle değil bu borç. Kocaeli’nin hazineye olan borcu tam tamına 5 milyar 87.6 milyon TL. Bu paranın 1 milyar 862,2 milyon TL’si anapara, 3 milyar 225,3 milyon TL’si ise gecikme faizi. İşte bu borç batağında yaşanan şehirde ölmek bedava.

Türkiye sanayisinin kalbi, başkenti Kocaeli… Otomotiv sektörünün devleri üretimi buradan yapıyor. Marmara'nın son noktasında Batı Karadeniz'in başlangıcında iki denize de sahili olan körfez şehri... Sanayinin dumanlı, yorucu, sıkıcı, hasta edici havasını alt edecek kadar da yeşil. Yüz ölçüm olarak en küçük yedinci il.

DOĞDUĞUM ŞEHRİ BİLDİĞİMİ ZANNEDİYORMUŞUM!

Yerel seçimler öncesi Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu röportaj yapmak için gittiğim kenti çok ama çok değişmiş buldum. Doğup büyüdüğüm ve 15 yıl yaşadığım Kocaeli, 1999 depreminde yaşadığı yıkımdan sonra müthiş bir gelişim ve değişim yaşamış, yaşıyor. Anadolu’dan İstanbul’a gelişte “son mola yeri” olma hüviyetinden arınan koca sanayi kentinde yapılanlar, şehri iyi bilen –bildiğimi zannediyormuşum- birisi olarak beni hayretler içerisinde bıraktı.

Başbakan Erdoğan’ın yerel seçim mitingleri için “Bismillah” dediği kentin 5 yıllık belediye başkanı ve adayı olan İbrahim Karaosmanoğlu yazılı basına çok röportaj vermeyen bir isim. Benim de doğup büyüdüğüm belde olan barajı ile ünlü(!) Yuvacık’tan belediye başkanım aynı zamanda. Röportaj için 3 aya yakındır beklemedeyim. Danışmanları hep yoğunluktan dem vursalar da eski belde başkanı kontenjanından bir saat koparabildim…

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Ersin Çelik'in sorularını yanıtladı...

İbrahim Karaosmanoğlu eski bir öğretmen. 1989’da Yuvacık’tan seçildiği belde belediye başkanlığı görevini 1999’ a kadar yürüten Karaosmanoğlu bu süreçte atıldığı ticaret hayatından yaşadığı şehir için vazgeçmiş. CHP’nin birkaç kalesinden biri olma özelliğini taşıyan İzmit Büyükşehir Belediyesi (2004’de yasa ile Kocaeli Büyükşehir Belediyesi oldu) AK Parti’ye Karaosmanoğlu ile geçti. Osman Pepe ve Necati Çelik’in Refah Partisi saflarından girdiği seçimlerden kıl payı zaferlerle çıkan Sefa Sirmen, aradan geçen zamanda yeniden adaylığını koydu ve yaptığı “Kuran kursu açılımı” ile Kocaeli’ni bir anda CHP saflarından Türkiye’nin gündemine soktu. 

SİRMEN'İ SEÇİMLERDEN SONRA DA DESTEKLEYECEK

Sirmen’in “Her mahalleye Kuran kursu” açma vaadi gündemi bir hayli meşgul ederken, bu açılım şehrin belediye başkanı ve rakibi Karaosmanoğlu’ndan da destek görüyor. CHP kendi içinde açılım krizi yaşarken İbrahim Karaosmanoğlu CHP’nin halka yanaşmasını çok olumlu karşılayanlardan: “Cumhuriyetin en eski partisinin bu denli halktan kopuk politika yürütmesi Türkiye siyaseti için hiç de iyi bir gidişat değildi. Bu açılımlar her ne kadar seçim öncesi “oy avcılığı” olarak değerlendirilse de çok önemli. Eğer CHP seçimlerden sonra bu açılımlarını sürdürür ve proje sunarsa ben her konuda desteklemeye hazırım. Fakat ilimizde Kuran eğitimi konusunda bir açıklık, eksiklik yok. Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı kurslarımız ve camiler bu vazifeyi yerine getiriyorlar”

BAŞSAVCI KENDİSİNİ HEDEF GÖSTERDİ Mİ?

AK Parti'ye açılan kapatma davasında Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'nın siyasi yasak istediği 71 kişinin içinde olan Karaosmanoğlu'nu ile o dönemde bri görüşme yapmış ve bunu haberleştirmiştik. Müftülüğün talebi doğrultusunda 450 adet Kuran'ı Kerim bastırıp Kuran kursu öğrencilerine hediye ettikleri gerekçesi ile hakkında siyasi yasak istenen Karaosmanoğlu'na o dönem hedef gösteriliyorum kaygısını yaşayıp yaşamadığını sordum: "Başsavcı değil birkaç CHP zihniyeti taşıyan onların tetikçiliğini yapan bir gazete tarafından ihbar edildi. Partinin kapatılma davası için malzeme lazımdı dosya lazımdı bu şekilde temin etmeye çalıştılar."

İbrahim Karaosmanoğlu ile geniş bir röportaj yaptık. Kocaeli’nde yapılanları ve yapılacakları konuştuk. Yapılanlar şehre çok ayrı bir hava katmış. Kocaeli’ni önceden bilenler dışarıdan bakınca bunu hemen anlayabiliyor. Yapılacaklar ise kentte yaşayanları heyecanlandıracak kadar önemli. Mesela Monoray… Türkiye toplu ulaşım alanında müthiş bir yenilik ve teknolojiyi Kocaeli’de yaşayacak. Test edecek. Bana göre metrobüse duyulan hayranlığın da üstüne çıkacak. Yarın sayfalarımızda yayınlanacak olan demo görüntüleri sizi de hayran bırakacaktır. Bir SEKA Park projesi var ki çöplükten geçilmeyen devasa alan şimdi ne hale getirilmiş gidip yerinde görmek lazım.  Tüm bunları ve daha fazlasını Perşembe, Cuma günleri iki bölüm halinde yayınlayacağımız röportajlarda okuyacaksınız…

İŞTE RÖPORTAJDAN NOTLAR...

Deniz Baykal’ın 40 vekille eylem yaptığı SEKA arazisi şimdi ne halde?
Parka neden “Lütfen çimlere basınız!” tabelası asıldı?
Kocaeli, şehir içi toplu ulaşımında devrim yapacak olan Monoray ile ne zaman tanışacak?
Türkiye’nin en borçlu şehri bu kadar yatırımı nasıl yaptı?
Bedava ölüm projesi ortaya nasıl çıktı?
Bebek bekleyen anneler Kocaeli’de neden çok mutlu?
Karaosmanoğlu hiç vaat etmediği halde neleri yaptı?
Önümüzdeki 5 yıl için hangi projeler var?
Kocaeli’nin borçları ne zaman biter?
Yuvacık Barajı’ndan sadece Sefa Sirmen mi sorumlu?
Recai Kutan’ın Yuvacık Barajı’nın projesiyle bir alakası var mı?
Karaosmanoğlu en çok hangi icraatını beğeniyor?
Kocaelispor neden başarısız, başarı için neler yapılmalı?
CHP’liler partilerinde neyden rahatsız?
Kocaeli neden Başbakan Erdoğan’ın üçüncü memleketi?
Erdoğan'ın kentte hangi akrabaları var?
Krizden en fazla etkilenen şehir olan Kocaeli bu durumu nasıl atlatır?
Bazı adayların ailelere aylık bağlayacağı vaatleri ne kadar doğru?
Karaosmanoğlu’nun böyle bir vaadi var mı?
Belediyeler işsizlik sorununu çözebilir mi? ve daha fazlası...
AK Parti'ye açılan kapatma davasında umutsuzluğa düştü mü?