Zübeyde Hanımın hayatı aslında nedir

Zübeyde Hanım filminin başmimarlarından Fatih Bayhan, nasıl bir film yapılacağını, filmin konusunun ve filme imza atacak isim ve oyuncuların özellikleri ve önemini anlattı.

Zübeyde Hanımın hayatı aslında nedir
Zübeyde Hanımın hayatı aslında nedir
GİRİŞ 09.06.2009 15:52 GÜNCELLEME 09.06.2009 15:52
Atatürk’ün annesi “Zübeyde Hanım”ın gizemli yaşam öyküsü sinema filmi olarak çekilecek. “Zübeyde Hanım” adlı kitabıyla ses getiren Gazeteci-Yazar Fatih Bayhan, film için yapılan tüm hazırlıkları  Yeni Asır okurlarıyla paylaştı.
 
 Sayın Bayhan, önce kitabınızdan başlayalım. Zübeyde Hanım, Gölgesinde Mustafa kemal Büyüten kadın” adını taşıyor. Bize kitabın hikâyesini anlatır mısınız?
 
Efendim, kitabın hikayesi en az Zübeyde Hanım’ın hikayesi kadar ilgi çeker. Çünkü her fırsatta önem verildiği söylenen, ilkelerinden, yaşamından pasajlar aktarılan, ulusal kurtuluş savaşının Başkumandanı Mustafa Kemal Atatürk’ün annesi vefatının üzerinden geçen neredeyse 86 yıla rağmen kendisiyle ilgili tek bir biyografik çalışma yapılmamış bir kadındır. Gösterilen ilgi, sadakat bu mudur? Ama hakkında en az oğlu kadar spekülasyon yapılmış bir kadındır da. Çalışmanın hikâyesi 2004’de başladı. Pegasus yayıneviyle bir seri projesi olarak 3 kitap çalışmasına başlayacaktık. “Zübeyde Hanım, Latife Hanım’ın Kâğıtları ve Fikriye Hanım”.  Yani Atatürk’ün hayatından geçmiş en etkili üç kadının biyografik hayat öyküsü.
 
Neden Üç Kadın?
 
Adımızı ”kadın yazarına” çıkartacak bu çalışmayla amacımız Atatürk’ün hayatına dokunmuş ve etki bırakmış kadınları yazmaktı. Ama daha derinlemesine bakarsanız asıl Atatürk’ün “insan yanı”nı öne çıkartmaktı diye de adlandırabilirsiniz.
 
Nasıl İnsan Yanı? Üç Kadın ve İnsan Atatürk?
 
Evet, bir kadın; Zübeyde Hanım. Atatürk’ün annesidir. Oğlu Atatürk olan, Mustafa kemal olan bir anne. Dolayısıyla çocukluğu, bebekliği, gençliği yani onu Atatürk yapan özelliklerin temelinde Zübeyde Hanım’ın etkisi vardır. “Oğul Mustafa” portresidir ortaya çıkan.
Fikriye Hanım’da “Genç Mustafa” portresi vardır. Deli doludur, aşıktır. Aşkı için göze aldığı bir çok şey vardır. Latife Hanımdaysa “Aile Reisi ve devlet Reisi Mustafa” vardır.
Her üç kadının ortak noktasıdır Mustafa… Birine anne der, birine sevgilim, birine latif…
İşte bu insani yanı, sevebilen, ağlayabilen, kızabilen yanı önemlidir.  
 
Peki Özelde Zübeyde Hanım’ı soralım. Nasıl bir öyküsü var Zübeyde Hanım’ın? İzmir’de son bulan bir öykü…
 
Evet, Selanik’te başlayan, İstanbul ve Ankara’ya dokunan ama İzmir’de son bulan bir öykü… YENİ ASIR okurları için Zübeyde Hanım’ın özel bir anlamı olmalı. Çünkü onlar Karşıyaka’ya her uğradıklarında mezarına gidip Fatiha okuyabilecek kadar yakınlardır. Selanik’e yakın mesafede Lanzaka adlı bir bölgede doğar Zübeyde Hanım. Ama ailesine bakmak lazım. Ailesi Fatih Sultan Mehmet döneminde Makedonya’nın fethinin ardından bölgenin Türkleştirilmesi projesi kapsamında Konya-Karaman bölgesinden alınıp Selanik bölgesine yerleştirilmiştir. Soy kütüklerinde “Evladı Fatihan” yazar. Yani Fatih’in evlatları olarak kaydedilmiştir. Çocuk yaşta okuması nedeniyle “Molla Zübeyde” lakabı takılır. Annesi Ayşe Hanım’ın biricik kızıdır. Ailesi dindar ve muhafazakar bir ailedir. Çocukluğu hep bu bölgede geçer. Selanik’e yerleşmesi Ali Rıza Bey’le evliliğinden sonra olmuştur.
 
Ali Rıza Bey’le Nasıl tanışıyorlar? Lirik bir hikayeleri var mı?
Oldukça lirik bir hikayeleri var aslında. Ali Rıza Bey yaşı otuzlara gelmiş, kendisine gösterilen gelin adaylarını beğenmeyen bir kişiliğe sahip. Ama ortada bir rüya var.
 
Nasıl bir Rüya bu?
 
Evet, bir rüya görüyor Ali Rıza Bey. Bu rüya hikayesini Makbule Atadan bizzat kendi hatıratında anlatıyor. Ali Rıza Bey bir gün rüyasında ak saçlı, ak sakallı yaşlı bir zatı görüyor. Bu zat kendisine iri gözlü, beyaz tenli bir kadın gösteriyor ve “işte bu senin kısmetindir” diyor. Ali Rıza bey rüyanın şokuyla uyanıyor. Haftalarca kimseye anlatamıyor rüyasını. Sonuna kız kardeşine açıyor derdini. Kız kardeşi de şaşkındır.
 
Peki Nasıl buluyor, tanışıyorlar Zübeyde Hanım’la?
 
İşin o tarafı da gariptir. Zübeyde Hanım annesiyle birlikte bir terzilik işi nedeniyle Selanik’e geliyor. Terzi dükkânında otururlarken Ali Rıza Bey’in kız kardeşi Zübeyde Hanım’ı görüyor. Abisinin tarifine de uyan güzel bir kız. Tabi Ali Rıza Bey kızı o gün görüyor. Kimdir? Diye araştırınca Selanik’te bir çiftlikte çalışan abisine ulaşıyorlar. Sonra da hikaye başlıyor… Ama en büyük engel Annesi Ayşe hanım. Çünkü kızım daha çok genç, yaşı küçük evlendirmem diyor. Annesini ikna etmekte Selanik’teki kardeşine düşüyor. Zaten bu evliliğe kefil olunca Ayşe Hanım müsaade ediyor.
Gerçekten oldukça ilginç bir hikayesi var?
 
Ama ben tüm hikayeyi burada anlatmayayım. Bu hikaye Zübeyde Hanım adlı kitabımızda daha geniş ve roman tadında kaleme alındı. Zübeyde Hanım’ın asıl hikayesi evlendikten sonra başlıyor. Ali Rıza Bey’in iş ve memuriyet hayatı, doğan çocukları, genç yaşta ölen çocukları… Bu hazin öyküyü mutlaka okumalarını öneriyorum.
 
Peki Sinema Filmi Nasıl olacak?
 
Bakın, Zübeyde Hanım’ın hayat öyküsü aslında bizim Balkanlara “Elveda” öykümüzdür. Dolayısıyla onun hayatını bu yanıyla ele almak gerekiyor. Ama bir de işin Kurtuluş Savaşı kısmı vardır. Zübeyde Hanım’ın hayatı aynı zamanda Kurtuluş Savaşı’nın da tarihidir. Ve Modern Türkiye Cumhuriyeti’nin de başlangıç tarihi… Gölgesinde bir halkın liderini yetiştiren kadının sinemaya uyarlanmamış olması bugüne kadar eksiklik değil midir? İşte bunu gidereceğiz… Güzel bir film olarak beyaz perdeye uyarlayacağız.
 
Ne durumda şu an çalışmanız ? Film’in Bütçesini ne kadar düşünüyorsunuz?
 
Çalışmamız şuan senaryo aşamasında. Senaryonun ardından sinema filmi olarak çekilmesi için hazırlıklar başlayacak. Sanıyorum 2010’da ya da 2011 başında izleyiciyle buluşmuş olur. Henüz kesin bir tarih için çok ergen. Takdir edersiniz ki basit bir film işi değil. Ciddi bir prodüksiyon işinden bahsediyoruz.
 
Projemizin destekleme kurulu dosyası şuan Kültür ve Turizm bakanlığında. Ancak biz sadece oradan alacağımız destekle yapmayacağız. Ciddi destekleyen kuruluşlar var. Bütçesi yaklaşık 2-2,5 trilyon civarında olacak. Şuan hazırlıklarını tamamladığımız “Fikriye Hanım” Filmimiz var. Fikriye Hanım’ın hemen ardından bunun çekimlerini başlatacağız. Yapım ve yönetmeni konusunda şimdilik bilgi vermeyeyim. Ama Türkiye’nin en ciddi prodüksiyon şirketiyle ve en başarılı yönetmenleriyle çalışacağız. Ayrıca Filmin Konsept danışmanı da çok tanıdık bir sinema sanatçımız olacak.
 
Sayın Bayhan inanın bizde çok heyecanlandık. Acaba kimler oynayacak? Yönetmeni kim olacak bu filmin? En çokta Zübeyde Hanım’ı kimin oynayacağını merak ediyoruz?
 
Bu üç kitabın filmleri de çekilecek. Dolayısıyla her filmde ayrı kişilerin Zübeyde Hanım’ı canlandırmasını istemiyoruz. Öyle biriyle anlaştık ki kamuoyuna açıkladığımızda herkesi başka bir heyecan saracaktır. Ve Atatürk’ü kimin oynayacağı meselesi… Asıl bu konudaki tercihimiz çok beğenilecektir.
 
 
Peki Film’de İzmir sahnesi de olacak mı? Zübeyde Hanım İzmir’de defnedildi?
 
Evet, İzmir bizim için bir film sahnesinden daha fazla önem taşıyor. İzmir’de belki başka sahneleri de çekebiliriz. Ama Zübeyde Hanım ve latife Hanım Filmlerinde İzmir kesinlikle olacak.
(Yeni Asır)
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
31 Mart sonrası son anket! Haritanın rengi yine değişiyor
Mevduatta parası olanlar dikkat: Süresi 30 Nisan'da bitiyor!