İndependent yazarı Yasmin Ahmed konuştu

University of Hull’da hukuk okuyan Yasmin Ahmed, 21 yaşında. İngiltere doğumlu Ahmed’in ailesi Somali’den göçmüş. Ahmed’in İndependent’teki yazısına Başbakan Davutoğlu, "Bunu soran vicdanlı Batılı aydınlara, gazetecilere teşekkür ediyorum" demişti.

İşte Yasmin Ahmed'in Yeniyüzıl Gazetesi'ne yaptığı açıklamalar;

Brüksel'deki saldırıların ardından, Türkiye’deki saldırıları haber yapma konusunda gösterilen eşitsizliği ve acınızın yeterince paylaşılmadığını tüm dünyaya duyurma ihtiyacı hissettim. Independent gazetesinde yayınlanan yazımın dünya çapında dikkat çekmesi beni mutlu etti. Yazı, 48 saat içinde 500 binin üzerinde kişi tarafından paylaşıldı ve 3’ten fazla dile çevrildi. Umuyorum ki bu yazı insanların teröre karşı birleşmemiz gerektiğini anlamasını sağlayacak. 

Zamanla duyarsızlaşırız 

Halkı bu tür konularda bilgilendirmek gazetecilerin görevidir. Bu bizim sorumluluğumuz ve görevimiz olduğu için haber yaparken son derece dikkatli olmalıyız aksi takdirde kamu yanlış bilgilendirilmiş olur ve aynı zamanda Ankara veya İstanbul gibi başka yerlerde gerçekleşen terör saldırılarına karşı duyarsızlaşır. Sayın Başbakan, Brüksel'deki saldırıdan sonra Independent'a yazdığım yazı hakkında övgüyle bahsetmenizden onur duydum ve makalenin dünya çapında ilgi görmesinden memnunum çünkü paylaştığım mesajın dünyayı terörizme karşı birleştireceğini umuyorum. Haklısınız Sayın Başbakan Ahmet Davutoğlu, bunun gibi durumlar karşısında kamuoyunu bilgilendirmek gazetecilerin görevidir. 

Türkiye’ye empati kurulmuyor 

Bizim görevimiz ve sorumluluğumuz olan haber yapmak konusunda çok dikkatli olmalıyız yoksa kamuoyu yanlış bilgilendirilmiş ve Ankara ya da İstanbul'daki gibi başka yerlerdeki saldırılar karşısında hassasiyetini yitirmiş olur. Batı'da yasayan bizler için Türkiye sıklıkla tatile gittiğimiz bir yer ve bu yüzden bu empatinin gösterilmiyor oluşu beni şaşırttı. Güzel ülkenizi hiç görmemiş olsam da milletinize sempati besliyorum ve hepinizin yaşadığı acıları paylaşıyorum. 

Talihsiz bir durum 

Batı Avrupa ülkelerinin kent sembollerini Türk renkleriyle donatmamaları ya da Downing Caddesi'nde Türk bayrağının göndere çekilmemesi ya da insanların sosyal medyada ‘Ben Türkiye’yim’ diye tweet atmaması talihsiz bir durumdu. Dayanışma ve hüzün sınırlarının Türkiye’yi kapsayacak şekilde genişletilmemesi utanç verici.