Saddam'ın hücresine Bush resmi

Bir dönem ABD'nin Irak'taki tek sivil otoritesi olan Paul Bremer kitabında Saddam'ın yakalanışını anlattı.

Gece saat 01:30 dolayında telefonum çaldı. Yardımcım 'General Abizaid derhal sizinle konuşmak istiyor' dedi. Abizaid çok önemli olduğunu söyleyince güvenli telefondan konuşmak için Saddam'ın sarayındaki ofisimin yolunu tuttum. Telefonu açtığımda duyduğum ilk cümle, 'Sanırım Saddam'ı yakaladık' oldu. Telefondaki ses 'Tikrit'in dışında bir çukurda ona benzeyen sakallı birini bulduk' diye devam etti. 'Nereden biliyorsunuz' sorusuna ise, 'Çukurdan çıkarken 'Ben Devlet Başkanı'yım. Müzakere etmek istiyorum' demiş' yanıtını aldım. Saddam'la 750 bin dolar para ve iki kalaşnikof da ele geçirilmiş.

Canım istedi yaptım
Almanya'dan gelen DNA testlerinin ardından haberi Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'a vermek için telefona sarıldım. Saat geçti. Condi hemen Bush'u uyandırıp bu müjdeyi ileteceğini söyledi. Savunma Bakanlığı Saddam'ı hemen bir Amerikan gemisine bindirip göndermemizi istedi. Ama buna karşı çıktım. Çünkü Iraklılar'ı ikna edemezdik. Saddam'ı Irak Havaalanı'nda onun için hazırladığımız hücreye aldık. Onu getirmeden önce hücre duvarına Başkan Bush ve Savunma Bakanı Rumsfeld'in resimlerini astık. Sorgulamayı da Irak'tan sürdürdüğü siyasetçilere yaptırdık. Kuveyt işgalini, Kürt katliamını sordular. Çok sinirlendi, 'Canımın istediğini yaparım' dedi.

Dublörü diye korkudan 2 gün açıklayamadık
'Saddam'ı yakaladık' sözünü duyduğum anda aklıma dublörleri geldi. 'DNA testi ile doğrulamadan kesinlikle açıklayamayız. Eğer yakaladığımız kişi o çıkmazsa bütün dünyaya maskara oluruz' dedim. Önce rejimin eski en önemi isimlerinden Tarık Aziz'i ve Saddam'ı tanıyan 3 yetkiliyi çağırdık. 'Bu kişi Saddam mı?' diye sorduk. Aldığımız cevap olumluydu. Ama emin olamadık. Almanya'da DNA testinin sonuçlanması 2 gün sürdü.
Haber geldiğinde artık emindik ve Beyaz Saray'a bunu duyurma kararı aldık.