KKTC seçimlerini uzmanlar değerlendirdi: Beklenen Mısır etkisi

KKTC'de gerçekleştirilen ve Ersin Tatar'ın ülkenin beşinci Cumhurbaşkanı olarak tercih edildiği seçimler, ülke siyaseti açısından da önemli mesajlar verdi. Türkiye ile ilişkilerin yanı sıra, adada iki devletli çözümün de mesajlarının kuvvetli olarak verildiği seçimleri uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi.

KKTC seçimlerini uzmanlar değerlendirdi: Beklenen Mısır etkisi
KKTC seçimlerini uzmanlar değerlendirdi: Beklenen Mısır etkisi
GİRİŞ 20.10.2020 10:14 GÜNCELLEME 20.10.2020 14:49
Bu Habere 20 Yorum Yapılmış

Haber7- Enes Taha Ersen

KKTC'de gerçekleştirilen seçimler, Türkiye ile ilişkilerin tartışıldığı dönem içerisinde çok net bir mesaj ortaya koydu. Yunanistan'ın başını çektiği ülkeler, Türkiye'yi adadaki garantörlük konusundan uzaklaştırmaya çalışırken, bu noktada Kıbrıs halkı Ana Vatan'dan kopmayacağının mesajını dünyaya net bir şekilde duyurdu, yönünün Türkiye ile bir olmaktan yana olduğunu ilan etti.

Seçimlerin sonuçlarının alt metnini ve dünyaya verdiği mesajlarını, uzmanlar Haber7.com'a değerlendirdi. Prof. Dr. Ata Atun, Asst.Prof.Dr. Emete Gözügüzelli ve KKTC'nin Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarlarından Osman Ertuğ seçimlerin sonuçlarını yorumladı.

 

 

ATA ATUN: KKTC'NİN YÖNÜ BELİRLENDİ

"Kıbrıs halkı daha geçtiğimiz sene aslında yönünü belirlemişti. Yapılan kamuoyu yoklamalarında yüzde 92 oranında Türk garantörlüğünün devamı, yüzde 96 oranında da Türk askerinin adada kalması sonucu çıkmıştı. Ersin Bey'in kazanması bu doğrultuda çok da sürpriz olmadı, zira KKTC halkının görüşü de bu doğrultudaydı. Bu iş sadece halka da bırakılmadı. ABD'nin, Avrupa Birliği'nin bizim içimizde yaşayan ajanlarının provokasyon çalışmaları, çığırtkanlık yapmaları bazı mazlum insanları çok etkiliyor. Bu noktada onların oyları aslında yüzde 20 seviyelerinde bile değil, ancak maalesef bu zihniyet insanları etkiliyor." 

SEÇİMLERİN ETKİLERİ

Seçim sonucunun iki tane etkisi var. Bunlardan biri KKTC'deki Türklerin, Türkiye'ye yönelik olmanın, bir olmanın önemini kavradıklarını gösteriyor. Bu noktada yeni kuşak Rumlar hakkında hiçbir şey bilmiyor. Daha çok "Rumlarla beraber yaşayalım, birlikte yaşarsak AB üyesi oluruz." gibi pembe hikayelerle çocuklarımızı kandırdılar. Bütün bunları bir kenara bırakan Kıbrıslı Türklerin, Türkiye ile el ele, kol kola gitme vaktidir. Bu nitekim bundan sonra böyle olacak. Bu görüş daha da taraf kazanacak. Eğitim sistemimizde yakın geçmişi çocuklarımıza öğretmemiz zorunludur. 

"MAVİ VATAN'IN BÜTÜNLÜĞÜ KESİNLİK KAZANDI"

Dış etkilerine gelecek olursak Mavi Vatan'ın bütünlüğü bu seçimle kazanılmış oldu. Mavi Vatan'ın darbe yemesi için faaliyetler 2007'de başladı. AB içinde Yunanistan ve Rum tarafının komitelerdeki bürokratlar çalışmaktadır. İspanya'nın Seville Üniversitesi'nde Prof. Juan Luis Suarez de Vivero'ya Yunanistan tarafı kendi ülküleri doğrultusunda, adaların 82'de kabul edilen "Adaların MEB alanı" olması anlayışının arkasına saklanarak, kimseye haber vermeden bu haritayı çizdirdiler. Rüşvet, hediyelerle 5 yıl içerisinde, 2012'ye kadar bu haritayı Avrupa komitelerinin içerisinde kullandılar. Kullana kullana sanki AB'nin yasal bir haritasıymış gibi duyurdular. Seville haritası bu şekilde konuşulmaya başlandı. Rodos'tan Meis'e, Meis'ten Kıbrıs'a kadar gelen bir çizgiyle Türkiye'yi Ege ve Doğu Akdeniz'den izole etmek istediler.

Buradaki hedef için 2015 yılında Akıncıyı seçtirmekti. Akıncı'yı seçtirdikten sonra Kıbrıs'ta ortak bir devlet kurup bu devleti AB'ye kabul ettirip Seville haritasının yürürlüğe sokulması amaçlanmıştı. Yunanistan ile Kıbrıs MEB'inin birleşimiyle Türkiye'yi buradan uzaklaştırmak istediler. Aslında büyük oyun buydu. Bugünkü seçimle bu oyun bozuldu, ters yüz edildi. Şimdi artık Mavi Vatan çizgileri kesinlik kazandı.

"SEÇİMİN SONUÇLARI DALGA DALGA BÜYÜYOR"

Resme büyük baktığımızda Seville haritasının geçersiz olduğu AB ve ABD tarafından duyurulmuştu. Şimdi bu sonuçlarla kesinlik kazandı. Macron, Charles de Gaulle gemisini göndererek Türkiye'ye dayatma uygulamaya çalıştı ancak Türkiye'nin teknolojik olarak bu gemiye uyguladığı sağır ve kör etme girişimleri sonucunda bu gemi "Bakıma girecek" bahanesiyle geri gitmek zorunda kaldı. Tehditler sökmedi. Cuma günü AB liderler toplantısı vardı. Burada Yunanistan ve Rum tarafı ile Fransa el birliğiyle yoğun bir çalışma yaptı. Türkiye'ye yaptırım kararı için çok uğraştılar, ancak bu toplantı bırakınız dağın fare doğurmasını hamam böceğini dahi doğurmamasıyla sonuçlandı. Türkiye'ye ne bir kınama, yaptırım var. Yalnızca Türkiye'ye Yunanistan ile görüşme tavsiyesi var. Bu seçimin sonuçları dalga dalga büyüyor. 

MISIR İDDİASI

Zincirin üçüncü ve bir sonraki halkasında da Mısır var. Mısır'da Mübarek, Mursi ve Sisi dönemleri var. Mübarek'in çocuklarının hazineden çaldığı paraların Rum off-shore bankalarında saklanması karşılığında, Mısır hükümeti Rum tarafıyla iki sahil arasındaki denizin ortasını, ortay kabul etti. Bu şekilde Mısır 30 bin kilometre kare kaybetti, Yunanistan da 15 bin kilometre, Rum tarafı da 30 bin kilometre karelik bir alan kazandı. Sisi hükümeti bunun farkına vardı, yapılan anlaşmaları iptal etti. Yeni bir MEB için Mursi Türkiye ile anlaşmaya hazırlanırken ömrü yetmedi, 2012'de Sisi darbeyle başa geldi. Sisi de Mursi'nin yapmak istediğini bir kenara itip Mübarek'in anlaşmasını kabul etme yoluna girdi. Mısır şuan 45 bin kilometrelik toprağı kaybetmiş durumdadır. Türkiye'nin kapısını çalıyor Mısır. Bundan iki ay önce Mısır ile istihbari toplantılar başladı. Bu toplantıların devamında eminim ki bir kaç yıl içerisinde Türkiye ile Mısır Doğu Akdeniz'de MEB ilan edecek, anlaşma yapacaktır. Mısır kaybettiği 45 bin kilometre karenin farkında ve bunu geri almak istiyor. 

Bu 300 bin nüfuslu ülkenin seçimleri, aslında suya atılan bir taşın oluşturduğu dalga gibi. Büyüye büyüye bölgeye çok etkisi olacak. Hepsi budur. 

EMETE GÖZÜGÜZELLİ: İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN BENİMSENMESİ

KKTC'de sandıklardan çıkan sonuçlar bizlere, federasyon anlayışından uzaklaşan, iki devletli bir çözümü benimseyen ve Ana Vatan'ın yanında olan bir anlayışın benimsendiğini gösteriyor. Bu noktada özellikle Ana Vatan ile iyi ilişkiler kuran bir adayın tercih edildiği görülüyor. Sayın Ersin Tatar, bizzat Ana Vatan ile kurduğu iyi, samimi  ilişkiler neticesinde Kıbrıs Türkleri'nin ve Ana Vatan'ın takdirini kazanmıştır.

 

SEÇİM SONRASI BEKLENTİLER

Bu durum elbette ki siyasi ev askeri açıdan da pek çok gelişmeye gebedir. Bu bir değişim sürecidir. Bu süreçte coğrafyayı etkileyecek pek çok gelişme, önümüzdeki günlerde gerçekleşecektir. Kıbrıs Türk Devleti'nin ismi çokça duyulacaktır. Maraş'ın açılmasıyla ekonomik anlamdaki kalkınma programlarına hız verilecek. Bununla birlikte altyapı çalışmalarının hızlandırılması ve başkanlık sistemi için anayasa değişikliği gibi faaliyetlerin de meydana gelebileceğinin kanaatindeyim.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER

Türkiye'nin politik pozisyonu, verdiği mesaj bu noktada çok net. Bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve toprakların paylaşılmayacağı ile göçmen konumuna düşülmeyeceği konusunda net bir tavır var. Adadaki Türkiye garantörlüğünün devamı noktasında çok etkin ve net bir mesaj verilmiştir. Yeni dönemde hidrokarbon ve Maraş konusunda da proaktif bir süreç bizi bekliyor. Türkiye, Kıbrıs hak ve menfaatlerinin tarafında olduğunu zaten belirtmişti. Ersin Tatar da bu noktada aynı şekilde Türk hak ve menfaatlerinin korunması konusunda destekleyeceklerini belirmiştiler. 

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM MODELİ

İki devletli çözüm noktasında atılacak ilk adım anayasa değişikliği, devletin isminin Kıbrıs Türk Devleti olarak neşredilmesidir. Tabi ki bunun için meclis iradesinin ortaya konması gerekiyor. Bizzat başkanlık sistemine geçiş için de önümüzde bir erken seçim ihtimali görünmekte. Bu seçimle birlikte Kıbrıs'ta oluşacak yeni meclis iradesiyle müşterek, uyumlu, uluslararası platformlarda sesimizin duyurulacağı sistemin kurulması sağlanacaktır.

OSMAN ERTUĞ: KIBRIS TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA

Bu seçimler Kıbrıs Türk halkının tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. Bundan önce 52 yıldır süren ve bir netice vermeyen federasyon görüşmeleri yapılıyordu, bu görüşmelerin bir netice vermeyeceği Kıbrıs Rum tarafının KKTC ile toprak paylaşmak istemediği açık seçik ortaya çıkıyordu. Bunun en son örneği 2004 yılında Annan Planı olarak bilinen BM Planı'nın çoğunlukla  Rumlar tarafından reddedilmiş olmasıdır. Aynı planı Türk tarafı yüzde 65 gibi bir oyla kabul etmişti. Bundan sonra görüşmeler fasıllarla tekrar devam etti. En son 2017'de Haziran-Temmuz arasında İsviçre'nin Crans-Montana kentinde yine görüşmeler yapıldı ve bu görüşmeler de artık federasyon çözüm arayışlarının çöküşüyle sonuçlandı.

"KIBRIS HALKI İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMDEN YANA OYUNU KULLANDI"

Burada sayın Akıncı "Bizim neslin son denemesi" ifadesini kullanmıştı. Bundan sonra genç nesillerin kendilerine çözüm aramaları tavsiyelerinde bulunmuştu. Yani federasyon görüşmelerinin burada son bulduğunu ifade etmişti. Ancak orada çöken bu süreç yeniden canlandırılmaya çalışıldı. Sayın Akıncı buna dayanan bir zemin üzerinden kendi kampanyasını yürüttü. Kıbrıs Türk halkı, Sayın Tatar'ın önderliğinde yürütülen iki devletli çözüm anlayışı doğrultusunda oyunu kullandı. Böylece Kıbrıs Türk tarihinde iki devletli çözüm olarak özetleyebileceğimiz yeni bir sayfa açılmış oldu.

KIBRIS İÇİN DÖNÜM NOKTASI

Tarihi bir gün. Ana vatanımız, garantörümüz olan ve bu milli davada iş birliği yaptığımız Türkiye de federasyon görüşmelerinin artık bittiğini, bundan sonra egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözümün gündeme getirilmesi gerektiğini söylüyordu. Bu yapılan oylama ve Sayın Tatar'ın galibiyeti sonucunda, Türkiye ile uyum içerisinde yeni bir dönemin başladığına şahit oluyoruz. Bu çok güzel bir dönüm noktasıdır. Kıbrıs Türkleri için yeni ufuklar açacaktır. Bundan sonra KKTC'yi içte ve dışta layık olduğu yere getirmek için daha çok çalışılacak. Bunu Türkiye ile iş birliği içerisinde yapacağız.

KAYNAK: HABER7 | ÖZEL
YORUMLAR 20
  • yolcu 3 yıl önce Şikayet Et
    Mısır iddiası , başlıklı yazının altında ki "Sisi hükümeti bunun farkına vardı, yapılan anlaşmaları iptal etti " yazısı yanlış olmuş .Şöyle olması gerek : Mursi hükümeti bunun farkına vardı ,yapılan anlaşmaları iptal etti. Yeni bir MEB için Mursi Türkiye ile anlaşmaya hazırlanırken ömrü yetmedi .Olması gerekiyor .
    Cevapla
  • ALİ ERDEM 3 yıl önce Şikayet Et
    dünyayı gerçek HÜRRİYETE kavuşturmak için ; Müstevli- kan EMEN - BATILILARI ve izindekileri BIRAKIP, Kendi Milli ve Dini DEgerlerimize dönerek Dünyaya nefes aldırmalıyız. ( SİYAHİ Bağımsızlik - Özgürlük Mücadelecisi MALKOM X) "Bizim ölümümüz, DÜŞMANLARIMIZA (sömürgenlere) BENZEMEK, Onları taklit etmekle Başlar. Bilge Başkan ALİya İZZET BEGOVİÇ) Baksanıza o NA-Medeni örnekliğimiz FRANSA, hala, 15 - ÜLKEDEN (Müstemleke) külliyetli tutarda HARAÇ alarak - büyük Bütçe aciğını savıyor. Bazı hamakat sahibleri de Türk ve islam İLlerinin GÖRÜNEN haline bakarak, DİN bunları geri bıraktı, diyor, gaflet ve cehaletle
    Cevapla
  • konyalı 3 yıl önce Şikayet Et
    yavruvatana seçmen göndereceğiz de anavatanı ne yapacağız? işimiz zor, bizim seçimler de cepte değil. adamlar yalanla seçim kazandılar hâlâ da yalana devam ediyorlar, ve hâlâ bunlara çanak tutan inanan insanlar var. yav adam diyor ki ey seçmenim siz malsınız, onlar da başgan haklı diyor
    Cevapla
  • vatansever 3 yıl önce Şikayet Et
    anadoludan yeni bir göç olması lazım önümüzdeki beş yıl sonrasını düşünmeliyiz çünkü beş bin oyla kazandık az fark
    Cevapla
  • Mustafa 3 yıl önce Şikayet Et
    Maalesef o zihniyet bizide çok etkiliyor.Avrupa'nın ve Amerika' ın ajanları.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
DİĞER HABERLER
İsrail baskınında Nasır Hastanesi'nde bulunan 2 bin Filistinlinin akıbeti bilinmiyor
Macaristan'dan dikkat çeken açıklama: Brüksel’de yeni bir dünya savaşı hazırlığı yapılıyor