Başkent Kulisi'nde uzmanlardan çarpıcı analizler... İran o füzeyi henüz kullanmadı!

Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunumuyla yayınlanan Başkent Kulisi'nde uzmanlar İran-İsrail savaşına ilişkin çarpıcı analizlerde bulundu. Özellikle İran'ın 2500 km menzilli Hürremşehr füzesinin hala kullanılmadığının altı çizildi.

GİRİŞ 22.06.2025 12:33 GÜNCELLEME 22.06.2025 16:14

Kanal7'de Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunumuyla yayınlanan Başkent Kulisi'nin bu haftaki konuğu; Prof. Dr. Salih Yılmaz, Doç. Dr. İskender Karakaya ve Dr. Hurşit Dingil oldu.

İsrail'in İran saldırılarında kaç kişinin öldüğü açıklandıİsrail'in İran saldırılarında kaç kişinin öldüğü açıklandı

Konukların açıklamalarından satırbaşları:

Dr. Hurşit Dingil ABD'nin Fordo Nükleer Tesisi saldırısına ilişkin şu ifadelere yer verdi:

Amerika B-2 savaş uçaklarını kullanmak suretiyle yaklaşık 6 B-2 savaş uçağı, bunlar da GBU-57 olarak da bilinen sığınak derici mühimmatlar kullanıldı.

İsrail'in de sürekli gündeme getirdiği kum bölgesindeki Fordo Uranyum Zenginleştirme Tesisi Amerika ile birlikte hedef alındı.

Bu tesis aslında doğal şartları itibariyle oldukça korunaklı bir nükleer tesis. Çünkü dağın 800 metre derinlikte bir tesis olduğunu söylemişti. Diğer açık kaynak bulgularına göre ilk katmanı yaklaşık 100 metrelik bir sert granit kayadan olduğuna dair açık kaynak bulgularından bahsediliyordu.

Nitekim saldırı sonrası yapılan açıklamada "90 metreye yerin altındaki tesisi vurduk" diye söylendi.

Bu GBU-57'lere baktığımız zaman bunlar 60 metre sert zemine penetre edebiliyor, nüfus edebilen mühimmatlar.

Şimdi bu B-2'ler 2 tane mühimmat taşıyabiliyor. Yani 6 tane uçak olduğunu düşündüğümüz zaman 12 tane GBU-57 kullanıldı. Bu şekilde de bir argüman ve iddia var. Bu durumda 720 metreye aslında bir nüfus gerçekleştiğinden bahsedebiliriz. ABD mi yoksa İran mı? Hangisi daha güçlü? İşte kalem kalem karşılaştırma...

Sırayla atıyor. Her 60 metre sonra bir tane daha atıyor. Her 60 metre sonra onları bekleyip kuvvetle muhtemel aşağıdaki o hedefe ulaşana kadar. Ama bu doğrulanmış bir veri değil. Çünkü içeride basınç oluşturmak gerekiyor. İmha edebilmek için

Acet'in "Peki maksat hasıl oldu mu Amerika açısından, İsrail açısından?" sorusu üzerine konuşmasına devam eden Dingil şu ifadelere yer verdi:

Aslında bu saldırı bir noktada Amerika'nın bir gösterisi, -yani bir noktada caydırıcı bir gösteri- diyebiliriz. Yani bir noktada da sembolik bir saldırı, yani sembolik bir hava saldırısı olduğunu da söylememiz lazım. Çünkü hemen ardından İran'ın yaptığı açıklamalar, Amerika'nın yaptığı açıklamalar bu içerideki nükleer materyallerin bir gün öncesinden güvenli yerlere taşındığı yönünde argümanlar var.Sığınak delici bombalar

Nitekim uydu görüntüleri yeni yayınlanan, buraya gelmeden önce uydu görüntülerini inceledim açık kaynakta. Orada da Ford'un nükleer testinin giriş kısmının toprakla kapatıldığı ​görülüyor.

Şimdi burada toprakla kapatılmanın şöyle bir önemi var. Aslında o basıncın, o sığınak delici, mühimmatın oluşturacağı içeriği yönelik o etkiyi basıncı sınırlamak için böyle bir eylemde bulunduğunu söylemek mümkün.ABD İran'a saldırdı! İran'dan sert misilleme!

Yani genel itibariyle saldırının karakteristiği bu şekildeydi ve aynı zamanda 30 tane Tomahawk füzesi yani bunlar seyir füzesi İsfahan'daki Natanz Nükleer Tesisleri'ni vurdu.

Bazı açık kaynak verilerine göre Şiraz'da bir balistik füze üssü vardı buranın da vurulduğu söyleniyor. Bu çok gündeme gelmedi. Deniz altından atılıyor. Bunların etkili menzili 1600 kilometre diyebiliriz. Savaş başlıkları da 450 kilogram mühimmat taşıyor.

Gün önce deniz görev güçlerini oraya yönlendirmişti Amerika. Muhtemelen o grubun içindeki denizaltıları burada rol oynamış olduğunu düşünüyorum. Diğer taraftan buna karşılık aslında sabah 7.30 civarında İran bir balistik füze saldırısı yaptı. Bu da Sadık Vaad 3 operasyonun 20. dalgasıydı.

Bu kapsamda ilk aşamada 22 balistik füze fırlatıldı. Ardından ikinci aşamasında da 5 balistik füze fırlatıldı. Devrim Muhafızları Ordusu'nun açıklamalarına göre katı ve sıvı yakıtlı balistik füzeler birlikte kullanıldı.

Uzun menzilli diyorlar ama bu füzeler orta menzilli balistik füzeler. Kuvvetle muhtemel katı ve sıvı yakıtlı vurgusu bize İMAD ve Kadir F sınıfı olduğunu söylüyor. Kadir F ve İMAT bunlar da sıvı yakıtlı. görece eski tür balistik füzeler ama Kadir F sınıfının şöyle bir özelliği var. Savaş başlığı içinde parçacıklı bir yapıya sahip atmosfere yeniden giriş aşamasında ve savaş başlığı parçaları ayrılaraktan daha dağınık bir şekilde vuruş yapabiliyor.

Bu da hava savunma sisteminin etkisizleşmesine neden oluyor diyebiliriz. Diğer taraftan bu saldırıda Hayber Şiken'in kullanıldığına dair bulgular da var ki Hayber Şiken bence önemli bir balistik füze.

Çünkü Şubat 2022'de tanıtılan aslında FETTAH sınıfı dediğimiz bu FETTAH, hipersonik olarak da adlandırılan onun ilk neslinin ilk örneklerinden 'Hayber Şiken'. Yeni nesil balistik füze.Hayber Şeken

"İRAN HENÜZ HÜREMŞEHR-4 FÜZESİNİ FIRLATMADI

Dr. Hurşit Dingil "İran 'Hürremşehr' füzesini henüz fırlatmadı" dedi.

"Hayberşikenler burada gerçekten önemli. Bundan önce kullanıldığını varsayılıyordu. Ama Devrim Muhafızları Ordusu ilk kez bu saldırıda Hayberşiken kullandığını söyledi. Bundan önce mesela Hürremşehir 4'ten de bahsediliyordu. Ben geçen yayında da size bunu söylemiştim. Aslında Hürremşehir 4 daha kullanılmadı. Görüntüler servis edildi ama o görüntüler 2023'e ait."

2500 km menzili var ve aynı zamanda 1800 kg ağırlığında bir savaş başlığı var. O kullanılırsa onun tahribatı -anlaşılır derecede- çok daha yüksek olur. 

HÜRREMŞEHR FÜZESİ NEDİR? 

Hürremşehr-4, İran'ın balistik füze filosunun en ağır yüküne sahip ve analistler, silahı ülkenin dini lideri tarafından konulan 2,000 kilometrelik menzil sınırının altında tutmak için tasarlanmış olabileceğini söylüyor.
 
İran füzenin 1,500 kilogramlıkbir savaş başlığı ile 2,000 kilometre menzile sahip olduğunu söylüyor.
 
Füze adını 1980'lerde İran-Irak Savaşı sırasında ağır çatışmalara sahne olan bir İran şehrinden alıyor. Füze ayrıca 7. yüzyılda Müslümanlar tarafından fethedilen bir Yahudi kalesi olan ve bugün Suudi Arabistan sınırları içinde yer alan Kheibar'ın adını taşıyor.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Salih Yılmaz ise konuya ilişkin açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:


Savaşları bitireceğim. İnsanlar ölmeyecek. Niye insanlar ölüyor deyip. Daha dün daha  2 hafta süre verdik. İran'a anlaşma olursa saldırmayacağız. Olmazsa saldıracağız deyip de hemen bu açıklamanın ertesinde böye bir saldırı yapması…

Artık birincisi Trump'ın yönettiği Amerika Birleşik Devletleri'nin güvenilmez olduğunu gösteriyor bize. Yani burada bir manevra yaptılar. 

İsrail-İran Savaşı: ABD ordusu İran'ı bombaladı! Peş peşe açıklamalar
Yani hem Avrupa Birliği'ni kullandılar. Yani İranlı temsilciler şu anda Türkiye'deyken, Cenevre'de işte Avrupa Birliği temsilcileri ile görüşürken belki de bugün anlaşma çıkacaktı.

Yani bunu hiç beklemedi bile Amerika Birleşik Devletleri… İsrail hiç beklemedi bile... Son sözü söylemediler İranlılar… Ama ilginç bir taraf; vurmadan önce haber verdim diyor. İran'a diyor ki 'Ben bu üç tesisini vuracağım. Beni amacım savaş çıkarmak değil.'

Yani bana cevap verme, bu iş burada bitsin. Yani biz üç tane vurduk. Eğer sen cevap verirsen Biz yine karşılık vereceğiz.

Yani İran hani diyor ya 30 yıldır "Amerika'yı yok edeceğim, İsrail'i yok edeceğim" diye hep söylüyorlar. Yani İran'ın bu siyaset yapma tarzında bu var ama kapasitesi var mı? Yok, söyleyim...

Arakçi net konuştu! ' Saldırılar durmadıkça müzakere olamaz'Arakçi net konuştu! " Saldırılar durmadıkça müzakere olamaz"

Yani İran'ın yapacağı en güzel şey bir an önce bu Amerika Birleşik Devletleri ile bu anlaşmayı yapıp İsrail'i kendisinden uzak tutmak. Bakın eğer ABD ile İran anlaşmazsa İsrail burayı Gazze'ye çevirecek. Yani İsrail'in asıl amacı anlaşma olmasın. Süreci yayayım. Ve her gün istediğim yeri bombalayayım.

Amerika diyor ki Anlaşmayı imzalamazsanız Ben yeni yerleri vuracağım diyor. Yani onun sadece İsrail'e saldırması süreci durdurmuyor.

Yani 2 haftalık sürede eğer anlaşmayı sağlarsanız tamam bitirelim ama anlaşma olmazsa diyor ben yeniden devreye girip yeni hedefleri vurabilirim.

Yani bu şu demek: Rejimi bir şekilde bir de sahipsiz yakaladılar. Tek başına İran'ın mücadele etmesi mümkün gözükmüyor. Bu füzeleri siz ne kadar süre atabilirsiniz?

Bir de binlerce füzenizin olması önemli değil. O füze rampaları konusunda İran sıkıntı çekiyor. O taşıyıcılar... İsrail'de bunu bildiği için taşıyıcıları hedef alıyor. Taşıyıcıları bulmaya çalışıyor. İran'ın bu taşıyıcılar ne kadar sürer?

20 bin tane füzeniz olsun. Ama onu fırlatacak taşıyıcı sıkıntısı çekerseniz belli bir zaman sonra o füzeleri de atamazsınız. 

MUHTEMEL SENARYO: SÜKUNET Mİ?

Acet'in "O zaman muhtemel senaryo bir sükunet mi?" sorusu üzerine konuşmasına devam eden Yılmaz şu ifadelere yer verdi:

Kesinlikle ben ona inanıyorum. Eğer İran zaten bu süreci uzatırsa kendi içerisindeki çatışma -halk değil- rejimin orduyla devrim muhafızları arasındaki sistemsel çatışması derinleşir. Birbirlerini yok etmeye başlayacaklar.

TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLER?

Pazartesi günü piyasalar açıldığı zaman Türkiye'ye etkilerinin anlaşılacağının altını çizen Yılmaz "Böyle bir durumda eğer savaş  uzarsa İran kendine bile petrol yetemez duruma gelecek. Yani arıtamaz duruma gelecek. Daha önce -o Körfez krizinde biliyorsunuz- Türkiye'den satın alır duruma gelmişlerdi. Öyle bir tersine bir durum söz konusu. Ticaret sadece Türkiye üzerindendi..."

Bir diğer nokta ise tüm hayatınızı ilgilendiren gıda maddeleri şu bu falan filan Türkiye üzerinden gitmek zorunda. İran'ın tek nefes borusu artık Türkiye...Bu ekonomik olarak fayda sağlayabilir.

Ancak bir de şöyle bir durum var. İran'ın buradan ders almalı, bundan sonra Karabağ'da Türkiye'nin karşısına çıkmasın, Suriye'de Türkiye'nin karşısına çıkmasın, Libya'da Suriye'nin karşısına çıkmasın...

 Şu anda İran'a yapılan saldırı Ermenistan'a da yapılmış sayılıyor aralarındaki gizli anlaşmaya göre. Ama Ermenistan'dan ses yok. Demek ki İran buradan bir ders çıkaracak. Türkiye'yi karşısına almayacak. Çünkü Türkiye Müslüman ülkeleri bir araya toplayabilecek bir güce sahip. Pakistan gibi nükleer gücü yanına alıp kendini koruyabilecek...

 Doç. Dr. İskender Karakaya ise konuya ilişkin açıklamalarında önemli soru işaretlerine değinerek şu ifadelere yer verdi:

Bölgede Amerikan hakimiyeti çok net görülüyor. Şimdi İran'da bu saatten sonra zayıflamış olarak bu savaştan çıkacak gibi duruyor. Hem nükleer, hem askeri, hem siyasi, hem de ekonomik ve sosyo-kültürel..

İsrail-İran arasında karşılıklı saldırılar

Türkiye'nin bu noktada Irak ve Suriye'deki mevcut statükoyu bir kere koruması lazım. Irak'la olan ilişkileri, Suriye'nin yeniden restorasyon sürecini, İran'dan gelebilecek bir göç dalgası konuşuluyor olur mu olmaz mı?

İran'daki nükleer meselenin Türkiye'yi Çernobil gibi etkileyip etkilememesi meselesi var. İsrail'in bu maksimalist politikaları mesela daha da Husi'lere ve diğer bölgelere uzanır mı? Yani İsrail'de de "Sonunda İran'ı da yerle bir ettik, topraklarımıza toprak katalım" diyen bu İsrail hükümeti içerisinde tipler var yani... Ultra siyonist bakanlar... Bu zihniyet İsrail'i daha böyle iddialı bir konuma götürür mü onu bilemiyorum. ABD buna izin verir mi?

Bir yerde bu iş bitecek. Ondan sonra diğer meseleler gündeme gelecek. Çin'le ABD arasında Hurşit hocanın söylediği gibi 7 Ekim saldırıları olmasaydı bu IMEC projesi yani Hindistan'ın İsrail'e ulaştığı proje gerçekten Çin için önemli bir tehditti.ABD’nin İran'da kullandığı mühimmat GBU-57

Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir toparlanma emareleri vardı ama 7 Ekim'deki olaylardan sonra hem Çin'in hem Hindistan'ın bölgedeki bütün sosyoekonomik girişimleri çöktü"

KAYNAK: HABER7
Fatih Yoncalık Haber7.com - Dış Haberler Editörü
Haber 7 - Fatih Yoncalık

Editör Hakkında

İstanbul Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Fatih Yoncalık, yüksek lisansını İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde yaptı. Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktora programına devam eden Fatih Yoncalık, öğrenim hayatı boyunca muhtelif gazete ve dergilerde bilhassa dünya gündemi ve Orta Doğu üzerine çeşitli yayınlar yaptı. Meslek hayatına AKŞAM Gazetesi’nde başlayan Yoncalık, Eylül 2024’ten bu yana Haber7.com’da “Dış Haberler Editörü” olarak görev yapmaktadır.
YORUMLAR İLK YORUM YAPAN SEN OL
DİĞER HABERLER
Korkulan oluyor! İran'dan son dakika Hürmüz kararı
Sizce kârda mıyız, zararda mı?