Türkiye'den açıklama! İsrail'in Gazze'yi işgal kararına dünyadan sert tepkiler
İsrail Güvenlik Kabinesi, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme planını onayladı. İsrail'in topyekun işgal kararına dünyadan tepkiler geldi. Dışişleri Bakanlığı, "Askeri harekatı genişletme kararını kınıyoruz." dedi.
İsrail Güvenlik Kabinesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme planını onayladı.
İsrail, savaşı sona erdirmek için belirlediği 5 ilkeyi açıkladı. İlkeler arasında "Filistin'de yeni bir yönetim kurulması" ve "Gazze'de İsrail güvenlik kontrolünün sağlanması" ile "Hamas'ın tamamen silahsızlandırılması" gibi maddeler yer aldı.
İsrail'in topyekun işgal kararına dünyadan tepkiler geldi.
Kabine onayladı! İsrail'den skandal adım! Savaşı bitirmek içişn 5 şart
İsrail muhalefeti ayaklandı! Hükümetin Gazze'yi topyekun işgal kararına tepki
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, X hesabından yaptığı paylaşımda, "Fransa, İsrail hükümetinin Gazze'nin tamamen işgalini öngören planını şiddetle kınıyor." ifadesini kullandı.
Barrot, Gazze'ye böylesi bir operasyonun, halihazırda "felaket" niteliğindeki durumu daha da kötüleştireceğini vurguladı.
Öte yandan Fransa Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Fransa'nın, "İsrail'in, Gazze Şeridi'nin tamamını askeri olarak kontrol altına almak için Gazze kentine askeri operasyonlarını genişletme planını" en sert şekilde kınadığı belirtildi.
Fransa'nın, İsrail'in Gazze'yi işgal ve (Gazzelileri) zorla yerinden etme planlarına "şiddetle" karşı çıktığı vurgulanan açıklamada, bu eylemlerin uluslararası hukukun "ciddi" ihlali olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada İsrail'in bu planının "Hamas'ın elindeki esirler dahil İsrail'in güvenliğine hiçbir şekilde katkı sağlamayacağının" altı çizildi.
Ayrıca açıklamada, iki devletli çözüm vurgusu yapıldı.
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, İsrail'in Gazze kentini işgal kararına dair devlet televizyonu TV2'ye açıklamalarda bulundu.
Rasmussen, "İsrail hükümetinin Gazze'deki askeri operasyonu genişletme kararı yanlıştır. Bu, sivil halkın daha fazla acı çekmesine neden olacaktır. Bu nedenle İsrail'i bu karardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz." dedi.
Ateşkes, insani yardıma hızlı ve engelsiz erişim ve esirlerin serbest bırakılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Rasmussen, iki devletli çözüm yoluyla kalıcı barışın sağlanması gerektiğini vurguladı.
Rasmussen, "Ağustos ayı sonunda Kopenhag'da Avrupa Birliği (AB) Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bir araya geldiğimizde, İsrail'e baskıları artırma olasılıkları gündemin en üst sıralarında yer alacaktır." ifadelerini kullandı.
Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon, İsrail'in Gazze kentini işgal kararına ilişkin X sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
İsrail'in Gazze'yi "ele geçirme" açıklamasını şiddetle kınadığını aktaran Fajon, "İsrail'i, Gazze'yi askeri olarak işgal etme niyetini veya girişimini durdurmaya çağırıyorum. Bu tür girişimler, zaten dayanılmaz olan insani koşulları daha da kötüleştirecektir. Acil ve kalıcı bir ateşkese ihtiyaç vardır." ifadelerine yer verdi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze'yi işgal etme kararına tepki gösterildi.
"İşgalci İsrail yönetiminin Gazze Şeridi'ni işgal etme yönünde aldığı kararın en güçlü ve şiddetli ifadelerle kınandığı" açıklamada, İsrail ordusunun ayrıca Filistin halkına dayattığı açlık ve Gazze'de sürdürülen barbarca etnik temizlik suçları kınandı.
Filistin halkının uluslararası hukuka göre o toprakların sahibi olduğu vurgulanan açıklamada, "İsrail işgal makamlarının benimsediği insanlık dışı fikir ve kararlar, Filistin halkının bu topraklarla olan tarihi ve gönül bağlarını kavrayamadıklarını gözler önüne seriyor." denildi.
Uluslararası toplumun ve BMGK'nin İsrail'in saldırı ve ihlallerini derhal durdurmamasının uluslararası düzen ve meşruiyetin temellerini sarstığı gibi soykırım ve zorla yerinden etme gibi korkunç sonuçlara yol açabileceği uyarısının yapıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"İsrail'in sonu gelmeyen bu suçları, uluslararası toplumun, kardeş Filistin halkının maruz kaldığı insani felaketi sonlandıracak caydırıcı ve etkin duruşlar sergilemeyi kaçınılmaz kılıyor."
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, İsrail'in Gazze'yi işgal kararına dair sosyal medya platformu X'teki hesabından açıklama yaptı.
AB Komisyonu Başkanı, "İsrail hükümetinin Gazze'deki askeri operasyonunu daha da uzatma kararı yeniden gözden geçirilmelidir." ifadesini kullandı.
Esirlerin serbest bırakılması gerektiğini belirten von der Leyen, insani yardımların acil ve engelsiz şekilde Gazze'ye erişiminin sağlanması ve bölgede acil ihtiyaç duyulan yardımların ulaştırılması gerektiğini kaydetti.
Von der Leyen, ateşkesin hemen sağlanması gerektiğini vurguladı.
Hamas, İsrail hükümetinin Gazze'yi işgal planını onaylamasına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, "Siyonist bakanlar kurulunun Gazze kentini işgal etme ve sakinlerini tahliye etme planlarını onaylaması, işgal ordusunun kent ve yaklaşık bir milyon sakinine karşı işlemeyi planladığı yeni bir savaş suçudur." ifadeleri kullanıldı.
İsrail'in kurmaya çalıştığı bu "komplonun" kendilerine "ağır bedeller" ödeteceği savunulan açıklamada, İsrail'in işlediği suçlardan ABD yönetimi sorumlu tutuldu.
Açıklamada, kararın "İsrail’in soykırım politikalarının, zorunlu sürgünlerin ve Filistin halkına yönelik etnik temizliğe varan acımasız uygulamaların devamı" olduğu vurgulandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetinin, "esirlerin akıbetine aldırmadığı, saldırının genişlemesinin onları feda etmek anlamına geldiğinin farkında olduğu" belirtilen açıklamada, söz konusu kararın "işgalcilerin son müzakere turundan ani çekilişinin nedenini açıkça ortaya koyduğu kaydedildi.
Hamas, söz konusu turda ateşkes ve esir değişimi anlaşmasına varmak üzere olduklarını hatırlattı.
Açıklamada, "İşgalcilerin 'işgal' yerine 'kontrol' ifadesini kullanması, sivillere karşı işlenen acımasız suçun sonuçlarına dair yasal sorumluluktan kaçmak için aleni bir manipülasyondur. Ateşkes sağlama çabalarında gereken tüm esnekliği ve olumlu yaklaşımı gösterdik, anlaşmaya ulaşmanın yolunu açacak hiçbir adımı atmaktan geri durmayacağız." ifadelerine yer verildi.
Hamas ayrıca, "Birleşmiş Milletleri, Uluslararası Adalet Divanını ve Uluslararası Ceza Mahkemesini yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye, bu planı derhal durdurmak için harekete geçmeye ve işgalci liderleri Filistin halkına karşı işledikleri suçlardan dolayı yargılamaya" çağırdı.
Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Gazze'deki insani durumun felaket boyutunda olduğunu ve acilen iyileştirilmesi gerektiğini bildirdi.
Veldkamp, "Netanyahu hükümetinin Gazze'deki operasyonlarını yoğunlaştırma kararı yanlış bir hamledir. Bu karar, ne insani durumu iyileştirmeye katkı sağlar ne de rehinelerin evlerine dönmesine yardımcı olur." ifadelerini kullandı.
Hollanda hükümetinin her zaman açık bir tutum sergilediğini ve Gazze'nin Filistinlilere ait olduğunu kaydeden Veldkamp, "Şu anda ihtiyaç duyulan şey ateşkes, daha fazla insani yardım, Hamas'ın tüm rehineleri serbest bırakması ve müzakere yoluyla bir çözüm bulunmasıdır." görüşünü paylaştı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Guo Ciakun, basın toplantısında, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ilişkin konuştu.
Guo, söz konusu işgal kararından derin endişe duyulduğunu belirterek, bu kararın bir an önce sonlandırılması için İsrail'e çağrıda bulundu.
Gazze'nin Filistinlilere ait olduğunu vurgulayan Guo, "Gazze'deki insani krizin sona ermesinin tek yolu acil bir ateşkestir." ifadesini kullandı.
Sözcü Guo Çin'in, bölgedeki durumun bir an önce düzelmesi ve Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözümün uygulanması için uluslararası toplumla çalışmaya hazır olduğunun altını da çizdi.
Ürdün Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki işgalini kalıcı hale getirme ve saldırıların alanını genişletme planına ilişkin Güvenlik Kabinesinin aldığı karara tepki gösterildi.
İsrail'in hem uluslararası hukuku hem uluslararası insancıl hukuka yönelik ihlallerini sürdürme kapsamında bu kararı aldığı vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Ürdün Krallığı, Filistin halkına karşı abluka ve açlığı bir silah olarak kullanan İsrail'in radikal hükümetinin politikalarından biri olan bu planı şiddetle reddediyor."
Gazze Şeridi'nin tümünü askeri olarak kontrol altına almanın ateşkesin sağlanmasıyla bölgedeki insani felaketin önüne geçmeyi hedefleyen çabaları baltaladığı vurgulanan açıklamada, İsrail'in uluslararası hukuka uyması ve Gazze'deki saldırılarını derhal durdurması çağrısı yapıldı.
Filistin Devlet Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail Güvenlik Kabinesi'nin Gazze kentini tamamen işgal etme ve yaklaşık bir milyon Filistinliyi yerinden etme yönünde aldığı tehlikeli kararı, "kesin bir şekilde reddettikleri ve şiddetle kınadıkları" ifade edildi.
Açıklamada, söz konusu karar "soykırım politikalarının, sistematik öldürmenin, aç bırakmanın ve ablukanın devamı niteliğinde tam anlamıyla bir suç ve uluslararası insancıl hukuk ile uluslararası meşruiyet kararlarının açık bir ihlali" olarak nitelendirildi.
"Gazze’de eşi benzeri görülmemiş bir insani felaket" konusunda uyarıda bulunulan açıklamada, "Filistin halkının, dayatma politikasını ya da güç yoluyla oldubittileri kabul etmeyeceği; başta kendi kaderini tayin ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkı olmak üzere devredilemez ulusal haklarına bağlı olduğu" vurgulandı.
Açıklamada, "Filistin’in dünya çapındaki ilgili taraflarla acil temaslar kurmaya karar verdiği; bu suçları durdurmak için acil ve bağlayıcı bir müdahale talebiyle derhal Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine başvuracağı" aktarıldı.
Ayrıca "Arap, İslam ülkeleri ve uluslararası toplumun Filistin halkını koruyacak ve saldırıları durduracak ortak bir tutum sergilemesinin koordinasyonu için Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatının olağanüstü toplantılar gerçekleştirilmesi" çağrısında bulunuldu.
Filistin Devlet Başkanlığı, ABD Başkanı Donald Trump'a "bu kararların uygulanmasını durdurmak için müdahale etmesi, savaşın (İsrail’in soykırımı) sona erdirilmesi ve kalıcı barışa gidilmesi" sözünü tutması çağrısı yaptı.
Uluslararası toplum, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden, "acil insani yardımların ve yakıtın (Gazze’ye) hiçbir kısıtlama ya da şart olmaksızın derhal ulaştırılması için harekete geçmeleri, bu yardımların Gazze’deki tüm halka, özellikle yerinden edilen yüzbinlerce insana ulaşmasını sağlamaları” talep edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu trajediyi durdurmanın, güvenlik ve istikrarı sağlamanın tek yolu, Filistin Devleti'nin Gazze Şeridi'nde yönetim ve güvenlik konusunda tam sorumluluk üstlenebilmesini sağlamaktır."
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in Gazze'deki faaliyetlerine ilişkin, X'ten paylaşımda bulundu.
"İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki askeri faaliyetlerini genişletme kararından derin endişe duyuyoruz." ifadesi kullanılan paylaşımda, çatışmaların yoğunlaşmasının, felaket seviyesindeki insani durumu kötüleştirme riski taşıdığı belirtildi.
Paylaşımda, Gazze'ye acilen ve engelsiz insani yardım erişimi ve ateşkes çağrısı yapıldı.
Tüm esirlerin serbest bırakılması gerektiğine de işaret edilen paylaşımda, "Her iki devletin uluslararası kabul görmüş sınırlar içerisinde barış içinde ve güvenli şekilde bir arada var olacağı iki devletli çözüme yönelik siyasi sürecin yeniden başlatılması çağrımızı yineliyoruz." ifadesine yer verildi.
İsrail'in Gazze'nin tamamını askeri olarak ele geçirme planını açıklamasının ardından Belçika Dışişleri Bakanı Prevot, İsrail'in Brüksel Büyükelçisi Idit Rosenzweig-Abu'yu Bakanlığa çağırdı.
Prevot açıklamasında, Belçika'nın İsrail'in kararını kınadığı ifade ederek, "Artık bu, niyetlerin tersine çevrilmesi için güçlü bir şekilde yalvarma meselesi haline geliyor." sözlerini kullanıldı.
Kararın kabul edilemez ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirten Prevot, Filistin devletinin toprak bütünlüğünü tehdit eden E1 projesi dahil, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin eylemlerini de eleştirdi.
Prevot, "Filistin'i haritadan silme potansiyeline sahip tüm bu eylemler kabul edilemez. Tüm bunlar uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı kararlarına aykırıdır." vurgusunu yaptı.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki operasyonları artırma kararının ardından Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek silahların İsrail'e ihracatının askıya alındığını duyurdu.
Merz, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Hamas'a karşı savunma hakkı bulunduğunu savunarak, esirlerin serbest bırakılması ve ateşkes için kararlı müzakerelerin yapılmasının Alman hükümeti için büyük öncelik taşıdığını aktardı.
Hamas'ın silahsızlandırılmasının şart olduğunu ve gelecekte Gazze'de hiçbir rol oynamaması gerektiğini yineleyen Merz, "İsrail kabinesi tarafından geçtiğimiz gece İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki askeri eylemlerini sertleştirmesi kararı Alman hükümeti için bu hedeflere nasıl ulaşılabileceğinin giderek daha az anlaşılır olmasına yol açmaktadır. Bu koşullar altında Alman hükümeti, Gazze Şeridi'nde kullanılabilecek silah ihracatına ikinci bir duyuruya kadar onay vermeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Merz, Alman hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki sivil halkın devam eden acılarından derin endişe duyduğunu belirterek, planlanan saldırıyla İsrail hükümetinin halkın ihtiyaçlarının karşılanması konusunda artık her zamankinden daha fazla sorumluluk taşıdığını vurguladı.
İsrail hükümetinin Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ve diğer sivil toplum örgütleri de dahil olmak üzere yardım malzemeleri için kapsamlı bir giriş imkanı sağlaması gerektiğini kaydeden Merz, İsrail'den Gazze'deki insani durumu kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde iyileştirmeye devam etmesini istedi.
Başbakan Merz, "Ayrıca Alman hükümeti, İsrail hükümetinden Batı Şeria'nın ilhakına yönelik başka adımlar atmamasını acilen talep etmektedir." ifadesini kullandı.
İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, İsrail'in Gazze'yi topyekûn işgal planını kınadı.
Albares, yaptığı açıklamada, "İsrail hükümetinin Gazze'deki askeri işgalini artırma kararını şiddetle kınıyoruz. Bu, daha fazla yıkıma ve acıya yol açacaktır. Kalıcı bir ateşkes, acil ve büyük çaplı insani yardım akışı ve tüm rehinelerin serbest bırakılması acilen gereklidir." ifadelerini kullandı.
Albares ayrıca, "Bölgede kesin barış ancak gerçekçi ve yaşayabilir bir Filistin Devleti de dahil olmak üzere iki devletli bir çözümün kurulmasıyla sağlanabilir." görüşünü bir kez daha dile getirdi.
İskoçya Başbakanı John Swinney, İsrail hükümetinin Gazze kentinin kontrolünü ele geçirme kararının kabul edilemeyeceğini belirterek, uluslararası topluma İsrail'i durdurması çağrısında bulundu.
Swinney, İsrail Güvenlik Kabinesinin Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal altına alınmasını öngören yeni planı onaylamasına ilişkin, X hesabından paylaşım yaptı.
İskoç lider, "İsrail hükümetinin Gazze kentinin kontrolünü ele geçirme kararı tamamen ve kesinlikle kabul edilemez. Bu karar, Filistin halkı için daha fazla insani acı yaratacak ve çatışmayı daha da tırmandıracak. Uluslararası toplum İsrail'i durdurmalı ve ateşkes sağlamalı." ifadelerini kullandı.
İsveç Dışişleri Bakanı Maria Malmer Stenergard da İsrail'in Gazze topraklarını ilhak etme planının uluslararası hukuku ihlal ettiğini ve büyük endişe kaynağı olduğunu aktardı.
İsrail Başbakanlık Ofisi, 10 saat süren toplantının ardından sosyal medyadan yaptığı açıklamada, Başbakan Netanyahu'nun Gazze'yi topyekün işgal planının onaylandığını duyurdu.
Hamas, işgal kararına karşı yaptığı açıklamada, "Netanyahu'nun Gazze planı müzakere sürecine indirilmiş bir darbe, Gazze'yi kontrol altına alma soykırım ve zorla göç ettirme politikasının devamı. Gazze'deki saldırıları genişletme planı 'Netanyahu'nun, İsrailli esirleri kendi kişisel çıkarlarına ve aşırı ideolojik gündemine feda etmeye çalıştığını' gözler önüne serdi. Gazze işgale ve vesayet kurma girişimlerine direnecek. Filistin halkına yönelik saldırılar İsrail ordusuna pahalıya patlayacak." dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, konuya ilişkin yazılı açıklamasında, İsrail'in planının acilen durdurulması gerektiğini belirterek, "Bu plan, Uluslararası Adalet Divanının (UAD), İsrail'in işgaline mümkün olan en kısa sürede son vermesi, üzerinde mutabakata varılan iki devletli çözümün hayata geçirilmesi ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkının tanınması gerektiği yönündeki kararına aykırı." vurgusunu yaptı.
Türk, İsrail'in bu planının, bugüne kadar elde edilen tüm kanıtlara göre, bu şiddet tırmanışının, daha fazla kitlesel zorla yerinden edilmelerin yanı sıra daha fazla ölüm, dayanılmaz acı, anlamsız yıkım ve vahşet suçlarına yol açacağını bildirdi.
"Gazze'deki savaş hemen sona ermeli. İsrailliler ve Filistinlilerin barış içinde yan yana yaşamalarına izin verilmeli." ifadelerini kullanan Türk, İsrail hükümetinin, bu savaşı yoğunlaştırmak yerine, insani yardımın tam ve sınırsız akışına izin vererek Gazze'deki sivillerin hayatlarını kurtarmak için tüm çabasını göstermesi gerektiğinin altını çizdi.
Ana muhalefet partisi "Gelecek Var" lideri Yair Lapid, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Güvenlik Kabinesi'nin aldığı işgal kararını daha fazla yıkıma yol açacak bir "felaket" olarak niteledi. Lapid, kabinenin işgal kararını İsrail ordusu ve güvenlik güçlerinin itiraz etmesine rağmen alındığı belirtti. İşgal kararıyla kabinedeki bazı aşırı sağcı bakanların Netanyahu'yu, Gazze'deki İsrailli esirlerin ölümüne, çatışmalarda çok sayıda İsrail askerinin öldürülmesine ve Tel Aviv'e milyarlarca dolara mal olacak bir sürece sürüklediğini kaydeden Lapid, bu saldırıların aylarca sürebileceğini ifade etti.
Muhalif lider Yair Golan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla işgal kararına tepki gösterdi. Golan, işgal kararın Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir'in itirazlarına rağmen alındığını ve "nesiller boyu sürecek bir felaket olduğunu" belirtti. İşgal kararının Gazze'deki esirler için "idam cezası" olduğunu ifade eden Golan, Netanyahu hükümetinin devrilmesinin "hayatlar kurtaracağı" yorumunda bulundu.
Evimiz İsrail Partisi lideri Avigdor Liberman ise, işgal kararının güvenlik kaygılarına ve Gazze'ye saldırıların hedeflerine aykırı olduğunu kaydetti. Liberman, "7 Ekim başbakanı (Netanyahu), koltuğu uğruna bir kez daha İsrail vatandaşlarının güvenliğini feda ediyor." ifadesini kullandı.
İsrail muhalefeti ayaklandı! Hükümetin Gazze'yi topyekun işgal kararına tepki
Dışişleri Bakanlığı, İsrail Kabinesi'nin aldığı "Gazze'yi işgal" kararını kınadı.
Yapılan açıklamada, "İsrail'in bölgedeki yayılmacı ve soykırımcı politikasının yeni bir aşamasını teşkil eden, Gazze'deki askeri harekatını genişletme yönündeki kararını en güçlü biçimde kınıyoruz. Fundamentalist Netanyahu hükümetinin Filistinlilere karşı uyguladığı soykırımı sürdürmek ve işgali genişletmek için attığı her adım, uluslararası barış ve güvenliğe ağır darbe vurmakta; bölgesel istikrarsızlığı artırmakta ve insani krizi daha da derinleştirmektedir. Bölgemizde kalıcı barışın tesisi ancak uluslararası hukukun üstünlüğü, diplomasinin önceliği ve temel insan haklarının korunmasıyla mümkün olacaktır. İşgalci İsrail, savaş planlarını derhal durdurmalı, Gazze'de ateşkesi kabul etmeli ve iki devletli çözüm doğrultusunda müzakerelere başlamalıdır. Gazze'yi yaşanmaz hale getirmek suretiyle Filistinlileri kendi topraklarından zorla göç ettirmeyi amaçlayan bu kararın uygulanmasını önlemek üzere uluslararası toplumu sorumluluklarını yerine getirmeye ve BM Güvenlik Konseyi'ni İsrail'in uluslararası hukuka ve insani değerlere aykırı eylemlerini önleyecek bağlayıcı kararlar almaya çağırıyoruz." ifadeleri kullanıldı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İsrail hükümetinin Gazze'yi işgal kararına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösterdi.
Başbakan Starmer, "İsrail hükümetinin Gazze'deki saldırılarını daha da şiddetlendirme kararı yanlıştır ve bu kararı derhal yeniden gözden geçirmesini talep ediyoruz. Bu eylem, çatışmayı sona erdirmek veya rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için hiçbir fayda sağlamayacaktır. Sadece daha fazla kan dökülmesine neden olacaktır." dedi.
Gazze'deki insani krizin her geçen gün daha da kötüleştiğini, Hamas'ın elindeki esirlerin şartlarda olduğunu belirten Starmer, "İhtiyacımız olan şey ateşkes, insani yardımların artırılması, Hamas'ın elindeki tüm rehinelerin serbest bırakılması ve müzakere yoluyla bir çözümdür." ifadelerine yer verdi.
Starmer, Hamas'ın Gazze'nin geleceğinde olmaması gerektiğini belirterek, "Müttefiklerimizle birlikte iki devletli çözümün bir parçası olarak bölgede barışı güvence altına almak ve nihayetinde Filistinliler ve İsrailliler için daha parlak bir gelecek sağlamak amacıyla uzun vadeli bir plan üzerinde çalışıyoruz. Ancak her iki taraf da müzakerelerde iyi niyetle hareket etmezse bu ihtimal gözlerimizin önünde kaybolup gidiyor. Mesajımız açıktır: Diplomatik çözüm mümkündür, ancak her iki taraf da yıkım yolundan uzak durmalıdır." ifadelerini kullandı.
Rusya'nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polyansky, İsrail hükümetinin Gazze Şeridi'nin tamamının işgal planının tüm BM kararlarını ihlal edeceğini kaydetti.
Polyansky, İsrail-Filistin meselesine ilişkin tek seçeneğin iki devletli çözüm olduğunu vurguladı.
İsrail hükümetinin Gazze'yi tamamen işgaline ilişkin planı hakkında bir soruyu yanıtlayan Polyansky, Rusya'nın tutumunun BM Güvenlik Konseyi'nde hemen hemen herkesle aynı olduğunu ifade ederek, "Bu çok kötü ve yanlış yönde bir adım olur. Bu yönde faaliyetleri kınıyoruz." diye konuştu.
İsrail'in topyekün işgaline ilk tepkiyi Avustralya verdi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun İsrail'in Gazze'nin askeri kontrolünü ele geçirme niyetinde olduğunu söylemesinin ardından İsrail'i "bu yola girmemeye" çağırdı.
Wong, bu durumun yalnızca insani felaketi daha da kötüleştireceğini kaydederek, "Kalıcı barışı güvence altına almak için tek yol iki devletli çözümdür, uluslararası tanınan sınırlar dahilinde, yan yana yaşayacak İsrail devleti ve bir Filistin devletidir." dedi.
İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, İsrail güvenlik kabinesi, Gazze'deki savaşı sonlandırmak amacıyla 5 ilkeyi kabul etti.
5 ilke şu şekilde sıralanıyor:
- Hamas'ın silahsızlandırılması,
- Tüm rehinelerin -yaşayanlar ve hayatını kaybedenler- geri getirilmesi,
- Gazze'nin silahlardan arındırılması,
- Gazze'de İsrail güvenlik kontrolünün sağlanması,
- Ne Hamas'a ne de Filistin Yönetimi'ne bağlı olmayan bir sivil yönetimin kurulması.
İsrail Güvenlik Kabinesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Gazze'yi işgal etme planını onayladı.
-
Erdal 2 gün önce Şikayet EtTarih kendini nasıl anlatıyor Hitler öldürmüş öylemi siz hala inanınBeğen
-
önce vatan 2 gün önce Şikayet EtTürkiye pakistan dan gizlice 100 tane atom bombası getir ülkeye israili haritadan silBeğen Toplam 2 beğeni
-
Misafir 2 gün önce Şikayet EtEy vicdan sahibi ülkeler şu Lanetlenmişleri durdurmak çin daha neyi bekliyorsunuzBeğen Toplam 2 beğeni
-
Asyalı 2 gün önce Şikayet EtTürkiye de bütün marketler israil ürünleri ile dolu amerikan arabaları ile doluBeğen Toplam 2 beğeni
-
Adnan 2 gün önce Şikayet EtTürk colega tarih dersleri YouTube Dinleyin kardeşim bunlar boş islerBeğen