Dünyanın gidişatını belirleyecek masada Türkiye'ye özel davet: 'Ana aktör olacak'

• Haber7 - ÖZEL

Ukrayna'daki güvenlik garantileri için yürütülen kritik müzakereler, Türkiye'yi yeniden masanın merkezine oturtuyor. 

Yunanistan’da yayınlanan haftalık Proto Thema gazetesi, Türkiye’nin Ukrayna için güvenlik garantileri pazarlığında yeniden masaya çekildiğini yazdı. Haberde, Ankara’nın hem Moskova hem de Kiev ile ilişkilerinin bu süreçte Türkiye’yi öne çıkardığı vurgulandı.

AVRUPA YÜKÜN ALTINDA KALDI, ÇARE TÜRKİYE

Proto Thema’nın aktardığına göre, Ukrayna’ya sağlanacak güvenlik garantileri Avrupa için ağır bir yük oluşturuyor. Avrupa başkentleri bu yükü paylaşmak için “ortak” arayışında ve bu noktada Türkiye öne çıkıyor. Gazete, Ankara’nın hem Moskova hem de Kiev ile dengeli ilişkilerinin bu tercihi kolaylaştırdığını belirtti.

UKRAYNA'NIN NATO ÜYELİĞİNİN ÖNÜ KAPANDI

"Ukrayna için güvenlik garantileri pazarlığı Türkiye'yi yeniden müzakere masasına getiriyor" başlıklı Haberde, ABD Başkanı Donald Trump’ın açıklamaları geniş yer buldu. Proto Thema, Trump’ın Alaska ve Beyaz Saray’daki görüşmelerinin ardından yaptığı şu sözleri aktardı:

“Ukrayna için güçlü güvenlik garantileri olacak.”

Ancak Trump, Ukrayna’ya Amerikan askerinin gönderilmesini reddetti. Gazete, bu durumun Moskova için “kırmızı çizgi” olan Ukrayna’nın NATO üyeliği ihtimalini fiilen ortadan kaldırdığını yazdı.

MACRON TÜRKİYE’Yİ MASAYA ÇAĞIRDI

Proto Thema’nın haberinde dikkat çekilen bir diğer ayrıntı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un çıkışı oldu. Macron, Trump-Putin-Zelenski üçlü görüşmesinin ardından “Avrupalıların ve Türkiye’nin katılacağı genişletilmiş bir toplantı yapılması gerektiğini” söyledi. Gazeteye göre bu çağrı, Türkiye’nin sürece doğrudan davet edilmesi anlamına geliyor.

NATO'NUN ANAHTAR ÜLKESİ TÜRKİYE OLMADAN OLMAZ

Gazete, Salı günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO Genel Sekreteri Mark Rutte arasında yapılan telefon görüşmesine geniş yer verdi. Türk Cumhurbaşkanlığı açıklamasını aynen aktaran Proto Thema şunları yazdı:

“Türkiye’nin Ukrayna’daki barış sürecindeki ve Karadeniz’in güvenliğindeki önemli rolüne değinildi. NATO’nun en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye’nin barış sürecine katkısı ve yakın koordinasyon konusunda anlaşıldı. Ayrıca uygulanabilir ve sürdürülebilir güvenlik garantileri hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.”

ANKARA HAZIR

Proto Thema, “Gönüllüler Koalisyonu” toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan adına katılan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarını da manşete taşıdı:

“Türkiye, Ukrayna’da barışın sağlanmasına güçleriyle katkıda bulunmaya hazırdır.”

YOĞUN DİPLOMASİ TRAFİĞİ

Proto Thema, Trump’ın sözlerinden sonra Türkiye’nin diplomatik temaslarını artırdığını aktardı. Gazete şu görüşmelere dikkat çekti:

• Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile görüştü.

• Fidan, ayrıca Almanya Dışişleri Bakanı G. Wanderful ve İngiltere Dışişleri Bakanı N. Lammy ile Ukrayna’daki durumu değerlendirdi.

TÜRKİYE AVRUPA SAVUNMASINDA ANA AKTÖR OLACAK

Proto Thema, Ankara’nın Ukrayna barış sürecine asker gönderme dahil güvenlik garantileri üstlenmeye hazır olduğunu yazdı. Haberde, bu adımın hem Trump ile işlevsel ilişkiyi kuvvetlendireceği hem de Avrupa ile stratejik bağı güçlendireceği belirtildi.

Gazete ayrıca, Türkiye’nin savunma sanayii üzerinden Avrupa savunmasının geliştirilmesine doğrudan dahil olma çabasına da dikkat çekti.

Yunan merkezli Proto Thema gazetesinin haberi şu ifadelerle sona erdi:

Türkiye'nin, Ukrayna'da bir barış sürecinde, topraklarına asker göndererek güvenlik garantilerinde üstlenmeye istekli olduğu role yatırım yaptığı, böylece Amerikan Başkanı Trump ile güçlü bir işlevsel ilişki kurduğu ve aynı zamanda Avrupa ile ilişkilerini güçlendirdiği açıktır. Bu, Ankara'nın Türk savunma sanayii aracılığıyla da doğrudan dahil olmak istediği Avrupa Savunmasının geliştirilmesi için süreçlerin de paralel olarak devam ettiği bir zamanda oluyor. Ancak her şeyden önce, Tayyip Erdoğan ve Türk diplomasisinin sık sık savunduğu şeyi, yani Türkiye'nin Avrupa'nın kolektif güvenliği için değerli ve yeri doldurulamaz bir ortak olduğunu vurgulamayı amaçlıyor.

ÜRKTÜLER

Yunan merkezli Sofokleousin gazetesi ise Atina’nın son gelişmelerden duyduğu korkuyu sayfalarına taşıdı

"Macron'dan arkadan bıçaklama - Erdoğan ve Türkiye'nin rolünü yükseltiyor" başlıklı haberde, "Macron'un Türkiye'ye ve Ukrayna'da oynayacağı daha geniş role karşı aldığı olumlu tutum, Atina'da kafa karışıklığına, hayal kırıklığına ve endişeye neden oluyor." denildi.

Haberde, "Fransa Cumhurbaşkanı, Erdoğan'ın katılımıyla Ukrayna için dörtlü bir zirve yapılmasını ve Kiev'in güvenliği için garanti olarak Türk ordusunun konuşlandırılmasını istedi. Güvenlik garantilerine ilişkin planı sunarken Macron, Türkiye'yi oyuna dahil ediyor ve onu Avrupa'nın Ukrayna için ihtiyaç duyduğu önemli bir jeopolitik oyuncu olarak konumunu yükseltiyor." ifadeleri kullanıldı.

'PARAYI BİZ HARCIYORUZ MASAYA TÜRKLER OTURUYOR'

Yunanistan'ın Fransa'dan aldığı yüksek maliyetli savunma sanayii ürünlerinin hatırlatıldığı Sofokleousin gazetesinin haberinde şu sözler yer aldı:

"Bu, Fransa'dan milyarlarca dolarlık Fransız silahı (fırkateynler, rafale) satın almak için para harcayan ve Atina ile Paris arasında yıllardır bir savunma anlaşması bulunan Yunanistan'a Macron tarafından yapılan büyük bir boşaltmadır. Ülkenin görünüşte en sadık müttefiki,... hassasiyetlerini dikkate almıyor ve Türkiye ile işbirliği eli uzatıyor.

Avrupa'nın 'Gönüllüler' girişimine liderlik eden Macron'un, güvenlik garantileri planı kapsamında Ukrayna'da konuşlandırılacak Avrupa ordusuna Türk kuvvetlerinin katılımını önermesi, jeopolitik ve diplomatik düzeyde çok kötü bir etki yaratıyor."

FÜZELERİ TÜRKİYE'YE SATACAKLAR

Yunan gazetesinin haberi Paris yönetimine şu serzenişlerle son buluyor:

"Gerçek şu ki, Yunanistan-Fransa arasındaki kırılmaz cephe uzun zaman önce su almaya başlamıştı ve Paris tutumundaki değişikliği gösteriyordu. Fransa'nın Meteor füzelerini Ankara'ya satma niyeti, bunun ilk işaretleriydi ve bunu, Atina ve Lefkoşa'nın Türkiye'nin Avrupa savunma programından dışlanması çağrısına Fransa'nın kayıtsız kalması izledi."