BM'de liderler "Filistin" diye haykırdı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nun 23 Eylül'de başlayan 80. Genel Kurulu'nda konuşma yapan çok sayıda dünya lideri, İsrail'in Gazze'deki soykırımının durdurulması ve Filistin'e destek çağrısı yaptı.

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'nda çok sayıda ülke liderinin yaptığı konuşmalarda, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'deki insanlık krizi ve soykırımın durdurulması çağrısının yanı sıra Filistin devletinin kurulmasına yönelik destekler gündem oldu.
BM üyesi ülkelerin lider ve üst düzey temsilcilerini bir haftalığına New York'ta bir araya getiren, 23-29 Eylül tarihlerinde düzenlenen BM 80. Genel Kurulu'nda Filistin'e destek konuşmaları damga vurdu.
İSRAİL'İN GAZZE'DEKİ SALDIRILARININ DURDURULMASI VE FİLİSTİN'E DESTEK GÜNDEM OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de bir yanda elinde en modern ve en öldürücü silahlar olan düzenli ordu, diğer tarafta ise masum sivil ve çocukların olduğunu belirterek, "Bu, terörle mücadele değildir. Bu, 7 Ekim (2023) olayı öne sürülerek yürütülen bir işgal, tehcir, sürgün, soykırım daha doğrusu bir toplu kıyım politikasıdır." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bütün dünya liderlerine sesleniyorum, gün bugündür. Gün, insanlık adına Filistinli mazlumların yanında dimdik durma günüdür." ifadelerini kullandı.
İngiltere Başbakan Yardımcısı David Lammy, Gazze'de yaşananların insanlık dışı olduğu ve sona ermesi gerektiğini belirtirken, İtalya Başbakanı Giorgia Meloni Tel Aviv'in Filistin Devleti'ni engelleme ve Batı Şeria'da yeni yerleşim yerleri inşa etme hakkına sahip olmadığını vurguladı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da ülkesinin Filistin Devleti'ni tanıma kararı almasının ardından Gazze için "güvenilir bir barış planı" benimsediklerini söyledi.
Danimarka Dışişleri Bakanı Lars Lokke Rasmussen, "Filistin Devleti'nin tanınmasının, anahtarlarının artık İsrail hükümetinin elinde olmaması gerektiğini" vurgularken, Slovenya Dışişleri Bakanı Tanja Fajon ise Gazze'nin, "uluslararası toplumun başarısızlığının ders kitabı örneği" haline geldiğine dikkati çekti.
Öte yandan, İsrail'i "tüm Filistin topraklarının tam kontrolünü ele geçirmeye" çalışmakla suçlayan Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Vassily Nebenzia, Gazze'nin "sistematik olarak yok edildiği" uyarısında bulundu.
Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı ve Hırvat Üyesi Zeljko Komsic, Gazzelilerin, BM sözleşmelerine göre soykırımla karşı karşıya olduğunu vurgularken, Karadağ Cumhurbaşkanı Jakov Milatovic de Gazze'deki Filistin halkının kötüleşen insani durumdan derin kaygı duyduklarını aktardı.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarında on binlerce kadın ve çocuğun öldürüldüğünü belirten Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic ise, kalıcı barışın Filistin halkının meşru siyasi emellerinin evrensel olarak tanınmasıyla sağlanabileceğinin altını çizdi.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de İsrail'in saldırılarının, işgal altındaki Filistin topraklarında şiddeti, bölgesel ve küresel barışı tehdit edecek şekilde daha da derinleştirdiğini vurguladı.
İsrail'in Gazze'deki saldırılarının "kesinlikle kabul edilemez" olduğunu belirten Japonya Başbakanı İşiba Şigeru, Tel Aviv'in iki devletli çözümü engelleyecek adımlarını sürdürmesi halinde ülkesinin Filistin Devleti'ni tanıyabileceğini söyledi.
Güney Kore Dışişleri Bakanı Cho Hyun da ülkesinin "İsrail'in Gazze kentinin kontrolünü ele geçirmek için başlattığı kara harekatından derin endişe duyduğunu" belirtti.
Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, ellerini kürsüye vurarak yaptığı konuşmada, "Bugün, Gazze'de hala felaket niteliğindeki bir durum gözlerimizin önünde yaşanıyor, masum insanlar yardım için ağlıyorlar. Kurtarılmak için ağlıyorlar. Onları kim kurtaracak? Masum insanları kim kurtaracak?" dedi.
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva da Gazze'deki mevcut soykırımı hiçbir şeyin haklı gösteremeyeceğine dikkati çekerken, Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce "(İsrail ve ABD) İki ülkenin kararıyla şu anda bir soykırım uygulanıyor." ifadelerini kullandı.
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric ise, Gazze'deki katliamlar nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun uluslararası bir mahkeme tarafından yargılanması talebinde bulundu.
Öte yandan, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati Gazze Şeridi’ne uluslararası güç gönderilmesi fikrine açık olduklarını söylerken, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de iki devletli çözümün önündeki tek engelin İsrail hükümetinin aşırı sağcı tutumu olduğunu söyledi.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan ise, Filistin yönetimini finanse etmek için bazı ortaklarla acil uluslararası bir koalisyon kurulduğunu açıkladı.
Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, BM Güvenlik Konseyi’ne Filistin devletinin kurulmasını destekleme çağrısında bulunarak İsrail’in Suriye’yi bölme girişimlerini reddettiklerini ifade etti.
Ürdün Kralı 2. Abdullah da İsrail'in barış temellerini yıktığını ve Netanyahu hükümetinin barışı istemediğini dile getirdi.
Cezayir Dışişleri Bakanı Ahmed Attaf da Gazze'deki durumu "tam teşekküllü bir soykırım kampanyası" olarak nitelendirdi.
Nijerya Devlet Başkanı Bola Ahmed Tinubu ise, Gazze'de iki devletli çözümün Filistin halkı için kalıcı barışın en onurlu yolu olduğunu kaydetti.
Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, İsrail'in Gazze'de soykırım işlediğine dair artan bir küresel mutabakat olduğunu belirtirken, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ise Filistinlilere yönelik "soykırımın durdurulması" çağrısında bulundu.
ABD tarafından vizesi iptal edildiği için New York'a gidemeyen ve BM Genel Kurulu katılımcılarına telekonferansla hitap eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas da İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını derhal durdurması, insani yardımların önkoşulsuz girmesine izin vermesi ve Gazze'de açlığı silah olarak kullanmasına son vermesini talep etti.