Tatar net konuştu: Ortaklık cumhuriyeti bitmiştir
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, basın mensuplarına verdiği demeçte iki devletli çözüme ilişkin net konuştu. Tatar, "Ortaklık cumhuriyeti bitmiştir. Türkiye ana vatandır, garantör devlettir. İki devletli çözüm yegane çözümdür" dedi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, "Ortaklık cumhuriyeti bitmiştir, federasyon kapanmıştır ve Türkiye ana vatandır, garantör devlettir. Bu bölgenin en güçlü ülkesidir. Türkiye’nin de söz hakkı olduğuna göre artık burada iki devletli çözüm yegane çıkış yoludur. Çünkü barışın, huzurun, istikrarın devamı için Türk askerinin, buradaki varlığı bizler için yaşamsal öneme sahiptir. Kıbrıs Türkü genelde böyle düşünür" dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İstanbul’dan gelen basın mensuplarına 19 Ekim’de gerçekleşecek seçimler, son 5 yılda dış politikada ortaya koydukları başarılar, hayata geçirdikleri projeler, hedefleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin İsrail'den aldığı silahlar ve Ürdün'ün hellim alımını durdurması gibi gündemdeki konulara yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin KKTC için önemine değinen Tatar, "Buradaki halkın gelecek umutla bakabilmesi için Türkiye büyük fedakarlık yapmıştır. Geçen haftaki Birleşmiş Milletler Zirvesi'nde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon çözüm modelinin geride kaldığını ve iki devletli siyasetle çözüm olabileceğini açıklamıştır. Dün akşam Türkiye’deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında benzer bir karar çıkmıştır. Artık iki devletli siyaset yegane çözüm modelidir" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE, KKTC'NİN ARKASINDADIR"
1 Ekim'de Cumhuriyet Meclisi'nin açıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, "Ben orada Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür ettim. 15 Kasım 2020’deki ziyareti sırasında toplantının yapılacağı bina küçük ve artık ihtiyaçlara cevap veremeyecekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a durumu anlattık, arazi bulmamızı söyledi. 500 dönümlük bu araziyi bulduk. 4 yılın sonunda 3 Mayıs’ta buranın açılışını yaptık. Dünyaya KKTC halkının egemenliği, bağımsızlığı, hürriyeti ve yaşam hakkı olduğu mesajını verdik.
Türkiye'mizin de desteğiyle buraya kazandırdığımız egemenliğimiz ve bağımsızlığımızın sembolü olarak bu eser ortaya çıkmıştır. Türkiye Cumhuriyeti bu devletin arkasındadır. Türkiye Cumhuriyeti hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkını, kendi soydaşlarını yalnız bırakmaz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bağımsız bir Türk devleti olarak huzurunun, güveninin, refahının, istikrarının devam edebilmesi için anahtar rolündedir" diye konuştu.
"AMBARGOLARA RAĞMEN TURİZM BÜYÜYOR"
KKTC için THY ve AJET’in önemine ilişkin değerlendirmede bulunan Tatar, "Bizi dünyaya bağlayan iki önemli hava yolu şirketi. Dolayısıyla tüm yöneticilerine, pilotlara, hosteslere ve çalışanlara teşekkür ediyorum. Yeni açılan Ercan Devlet Havalimanları terminaliyle yolcu sayımız 2 milyondan 10 milyona kadar artacaktır.
Birkaç sene sonra inşallah 15 milyonu da buluruz. Bunu başardık ve Türkiye’mizin desteği çok önemli. Birtakım ambargolar olmasına rağmen buraya 100’den fazla ülkeden turist ve öğrenci geliyor. KKTC ambargolara rağmen çok büyüdü, gelişti, yatırımlarımız var" dedi.
"RUMLARIN ELİNDE OLSA KISITLARLAR"
Cumhurbaşkanı Tatar, 20 yıl önce KKTC'de turizm alanında yatak sayısının 10 bin olduğunu vurgulayarak, "Şu anda 35 bine çıktı. Binlerce konut yapıldı. Dışarıdan binlerce yatırımcı geldi. İnternet üzerinden çok sayıda turist geliyor.
Artık dünya küçüldü. Bize ambargo koydular ama teknolojiyle baş edemediler. Rumların elinde olsa bu teknolojiyi de kısıtlayacaklar ama güçleri yetmez. İnternet iletişimdir, Şimdi burada Türk Telekom'un büyük bir projesi başladı. İnşallah yakın bir gelecekte bütün ada fiber optik ağla örülecek, iletişim ağı daha da güçlenecek" açıklamasını yaptı.
"KKTC BİLİŞİM ADASI OLACAK"
KKTC’nin Türkiye üzerinden bütün dünyaya bağlandığını söyleyen Tatar, "TEKNOFEST günlerinde büyük bir heyecan duydum. 1-4 Mayıs’ta 225 bin kişi ki bu bizim nüfusumuza göre çok önemli bir rakamdır yani her iki kişiden 1'i TEKNOFEST'i ziyaret etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanıtımı için de çok güzel bir etkinlik oldu. Dijital dönüşümle ki oluyor inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bilişim adası olacak. Çünkü ortam bunun için müsait, üniversitelerimiz var. Üniversitelerle iş dünyası ve sanayi bölgelerindeki bazı çalışmalarla burası bilişim adası olma potansiyeline sahip" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE'DEN GELEN SU, BÜYÜK BİR DEĞER"
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'den getirilen suyun, tarım ve ziraatın gelişmesi için büyük bir değer olduğuna dikkat çekerek, "Bunun için ‘asrın projesi’ dedik ve bunu başardık. Tabii bütün bunlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği büyüktür. 2010 yılında Anamur’da projenin temelleri atıldı, suyun tazyikini alacak borular için fabrika kuruldu. O borularla bu suyu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne getirdik. Asma borular kullandık, boruları denizin dibine indiremezdik, tazyikten patlardı.
Dolayısıyla mühendisler öylesine bir sistem geliştiriyor ki, asma borularla deniz üstünden 200 metre aşağıda 2010’dan beri her yıl 75 milyon metreküp su buraya akıyor. Buranın çehresi değişti. Artan nüfus ve turist sayısıyla su rezervlerimiz azalmıştı. Nitekim Türkiye’den gelen bu suyla hem temel ihtiyaçlarımız karşılanıyor hem de tarım ve hayvancılıkta kullanılıyor" diye konuştu.
TATAR: "GÜVENLİK SORUNU" SAFSATADIR
Suyun toprakları daha bereketli hale getirdiğini aktaran Tatar, "Dolayısıyla çok şey başardık. Kim ne derse desin inanmayın. Burada bazı muhalif çevreler 'Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti tanınmıyor, çözümü olan bir şey olmaz, halk yok oluyor, güvenlik sorunu var' diyorlar ama hepsi safsatadır. Esas itibarıyla burada büyük bir eser yarattık, başarı öyküsü var" dedi.
"MENDERES VE ZORLU’YU UNUTAMAYIZ"
Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında, Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’yu anarak, şunları kaydetti:
"Burada gerçekten kurum kuruluşları, demokrasiyle alt yapısı ile üst yapısı ile modern düzenlemeleriyle bağımsız bir Türk devleti vardır. Türkiye’de Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’yu unutamayız. Bu iki isim 1960 anlaşmasından önce Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulmasına yardımcı olmuştur. Buradaki mücadelesiyle 1960 kuruluş anlaşmalarında Türkiye Cumhuriyeti'nin tek taraflı müdahale hakkını kazanıyoruz. Bu çok önemlidir. Menderes ve Zorlu’nun büyük katkısı vardır. Erenköy savaşlarında Rumlar 1960 anlaşmasına rağmen saldırdı."
"KIBRIS TÜRKÜ DİRENDİ"
Türkiye’nin ilk müdahalesini 8 Ağustos 1964’te Erenköy’de yaptığını hatırlatan Tatar, "Halkımız her yerde mücadele ederken dünyanın çeşitli yerlerinden ve Türkiye’den 600’e yakın öğrenci eğitimlerini yarıda bırakıp Erenköy’e çıkmışlar ve orada büyük çatışmalar olmuş. Rumlar yine durmadı, 'Türkleri nasıl imha ederiz' düşüncesiyle devam ettiler. Kıbrıs Türkü direndi.
İşte Kıbrıs Barış Hareketi en önemli dönüm noktasıdır. 1983 yılında Kuzey Kıbrıs’ın ilan edilmesiyle Kıbrıs Türkünün geleceği, özgürlüğü, egemenliği tesis edilmiştir. Bu tesis öyle bir tesistir ki, kimse geri çeviremez. Burada yaşam vardır, bir halk vardır ve halkın mücadelesi vardır. Buradan sadece 60 kilometre uzaklıkta olan Türkiye Cumhuriyeti vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin de hakkı, hukuku, geçmişi vardır" değerlendirmesinde bulundu.
"TSK'NIN BURADAKİ VARLIĞI YAŞAMSAL ÖNEME SAHİPTİR"
Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözümün altını çizerek, "Ortaklık cumhuriyeti bitmiştir, federasyon kapanmıştır ve Türkiye ana vatandır, garantör devlettir. Bu bölgenin en güçlü ülkesidir. Dolayısıyla garantör ülke olarak Türkiye’nin de söz hakkı olduğuna göre artık burada iki devletli çözüm yegane çıkış yoludur.
Çünkü bütün bu dengelerin sürdürülebilmesi için barışın, huzurun, istikrarın devamı için mutlak sürede kuzeydeki devletin bir Türk devleti olması ve Türk askerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin buradaki varlığı bizler için yaşamsal öneme sahiptir. Kıbrıs Türkü genelde böyle düşünür. Dolayısıyla ben bir kez daha ana vatanıma Türkiye’me, Türk halkına her zaman bizlerin yanında oldukları için hepsine minnet ve şükran duygularını ifade ediyorum" ifadelerini kullandı.
"GÜNEY KIBRIS BOYUNDAN BÜYÜK İŞLERE KARIŞMIŞTIR"
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İsrail’den aldığı silahlara yönelik açıklamada bulunan Tatar, "Güney Kıbrıs bana göre boyundan büyük işlere karışmıştır. Çünkü gerçekten bu münasebetten o tarafta halk da rahatsız. Güney Kıbrıs’ı hedef tahtası yapmıştır. Güney Kıbrıs bir turizm adasıdır, neticede hizmetler sektörüdür. Böyle bir tehlike durumda oradaki yapı çok olumsuz etkilenir ve orada İngiliz üsleri var. İngiltere zaman zaman o üstlerden uçak kaldırıyor, Orta Doğu’ya müdahale eder. Bir bakıma Güney Kıbrıs’ın huzuru için bunlar hep olumsuz şeyler.
Bu olaylar sonrasında Rum basını Amerika ve Fransa’nın üs sahibi olduğunu yazıyor. Havalimanlarını ve limanları kullanabiliyorlar. Bunlar bir günde bitmez. Bu insanlar oraya daha da yerleşecek. Kıbrıs kritik noktada ve Kıbrıs'ın limanı da havalimanı da her türlü lojistik üst olarak çok değerlidir. Çünkü 10 binlerce kilometre uzaktan bütün gün geminin üstüne kalamazlar. Böyle bir yer aradılar, girdiler. Güney Kıbrıs arada kaldı" diye konuştu.
"BUNLARI TÜRKİYE'YE KARŞI YAPIYORSA ÇOK YANILIYOR"
Cumhurbaşkanı Tatar, geçen hafta katıldığı Birleşmiş Milletler (BM) Zirvesi’ne de değinerek, "Orada bütün dünyanın İsrail’e karşı nefretini gördüm. Amerikalıların bile nefretini gördüm. Ama Amerika arkadan destek veriyor, Gazze’de katliamlar devam ediyor.
Dünya bu kadar acımasız ama neticede Güney Kıbrıs olarak sen kimle dans ediyorsun. Güney Kıbrıs olarak sen İsrail ile bu şekilde ilişkilere girmişsen acaba bu seni nereye götürecek? Diğer devletlerle ilişkilerin nasıl gelişecek, nasıl bunun muhasebesini yapacaksın? Ama bütün bunları Türkiye'ye karşı yapıyorsa çok yanılıyor.
Çünkü bu devletlerin Türkiye ile bir derdi yok, ben inanmıyorum. Yani bu devletler Orta Doğu’ya, Gazze’ye yakınlığı dolayısıyla burada lojistik üs kazanma peşinde. Türkiye ile kavgalarının olacağını düşünüyorum. Bunu neden göze alsınlar. Bunun zararı herkese çok büyük olur" dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, "Dolayısıyla Güney Kıbrıs bu konuda çok hata yapmıştır diye değerlendiriyorum. Bizim böyle bir gayemiz yok. Biz kuzeyde Türkiye Cumhuriyeti ile istişare içinde buradaki barışımızın devamı için elbette Türk Silahlı Kuvvetleri yegane bizi destekleyici olarak ve bizim kendi mücahitlerimiz, oradaki barışı ve güvenliği koruyor. Burada bir kez daha bunu ifade etmek istiyorum. Burası çok güvenli bir yerdir" ifadelerini kullandı.
"BU SÖYLEM AYIPTIR, HAKSIZLIKTIR"
Türkiye Cumhuriyeti'nin her türlü donanmaya sahip olduğunu belirten Tatar, "Türkiye'nin İHA'ları, SİHA'ları vardır, gerektiğinde uçakları vardır. Dolayısıyla kimse farklı konuşmasın. Çünkü bizim buradaki muhalif çevreler ‘Türkiye'nin arka bahçesi’ gibi hiç ağza alınamayacak cümlelerle bizim burada güvenli bir yaşamın olmadığını söylüyorlar. Bu çok büyük günahtır, ayıptır, haksızlıktır. Burada olan güvenlik çoğu ülkede yoktur. Bir kere kesin söyleyeyim Güney Kıbrıs’ta kesinlikle yoktur. Burada bizim kendi Güvenlik Komutanlığı’mız, polisimiz, askerimiz Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu imkanlarıyla burası çok güvenli bir adadır" açıklamasını yaptı.
Mutabık kalınan kapıların açılamamasına yönelik Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle konuştu:
"Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis hep gerilime neden oluyor. Belki seçime de oynadı. Bunu BM’de de söyledim. Zannediyor ki, kapılar açılmıyor, diye kuyruklar olacak, halk dönecek Ersin Tatar’a oy vermeyecek. Çok yanlış hesap yaptı. Halk neyin ne olduğunu biliyor. Ben ilk kez iki kapı önerdim, biri Haspolat, diğeri Akıncılar’da. Bunu herkes biliyor. Üç senedir iki kapı öneririm orada duruyor, açmıyor ve karşılığında bu iki kapının açılabilmesi için bizden toprak talebi oldu.
Sayın Hakan Fidan en son New York’taki 5+1 formatındaki toplantıda yanımdaydı, müdahale ederek ‘Bu haksızlık. Biz iki kapıyı açalım siz de iki kapıyı açabilirsiniz’ dedi. Ama o iki kapıyı açtığında teknik bir şey belki ama ara bölgeden geçiş istiyor. Ara bölgeden geçiş kendisine o toprağı iade etmesi anlamındadır. Biz toprak vermeyiz, Kapı açılmaz. Dolayısıyla ben normal şartlarda iki kapı önerdim. O iki kapı açılabilirdi. Kendisi açmadı ve Metehan’ın içinde hemen buradadır.
Burada da zaman zaman halkı bana kışkırtmak için buradaki görevli sayısı azaltıyor ki, kuyruklar uzasın, halk bana dönsün, diye. Karşı tarafta böyle bir sinsi siyaset var. Ama ben milletime güveniyorum, halkıma güveniyorum. Herkes neyin olduğunu bilir ve bilmesi gerekir, diye düşünüyorum. Dolayısıyla ben kapı o noktasında halkımın inanan kendisine şöyle dedim, rakamlara baktığımda güneye geçen Kıbrıs Türk’ü sayısı kadar kuzeye geçen Rum da vardır. Senin vatandaşların sen bu siyasetinle kendi vatandaşlarını da cezalandırıyorsun. O tarafta da bunları haber yaptırdım ki, onun da o tarafta baş ağrısın."
"HELLİMİMİZİN BİLE PEŞİNE DÜŞTÜLER"
Cumhurbaşkanı Tatar, Ürdün’ün hellimi almayı durdurmasına yönelik de açıklamada bulundu. Tatar, "Ben bunu zaman zaman gündeme getiriyorum. Muhalefet çevrelerinin bir kez daha Rum'un zihniyetinin ne olduğunu samimiyetle değerlendirmelerini istiyorum. Çünkü bunlar hep Kıbrıs'ta federasyon modelinde bir anlaşma olsun, diye çırpınıyorlar.
Artık uyanın Rumlar seni ne eşit görüyor ne ve öyle bir niyeti var. Bunları onun için yapıyor. Çünkü onun yaptığı esasında bizi çökertmek. Hellimi bile aldırmamak için onların ticaret odaları dolaşıyor. Nerede bir açık kapı bulurlarsa gidip ‘bunlar işgal altındadır, orası bizim toprağımızdır ama bunlar işgal ettik. Oranın hellimini de almayın. Oranın hellimi de iyi değil’ diyorlar. Bizim gerçekten rekabet eden hellimizi oralarda bu şekilde tanıtmak suretiyle siyasi baskı da kuruyorlar ve aldırtmıyorlar. Hellimimizin bile peşine düştüler" dedi.
"FEDERASYONUN ÇALIŞABİLMESİ İÇİN İKİ TARAFIN BİR DENGE İÇERİSİNDE OLMASI LAZIM"
KKTC’deki üniversiteler üzerinden de baskıya uğradıklarını kaydeden Tatar, "Her gittiği ülkede ‘oraya öğrenci göndermeyin, işgal altında bir yer oradaki üniversitelerin de geçerliliği yoktur. Diploması geçerli değildir’ şeklinde antipropaganda yapıyor. Bu kadar yıldan sonra nerede buluşacaksın da anlaşma yapacaksın? Bu saatten sonra herkes yoluna gitmesi lazım. Bizim nefes almamızı istemiyorlar. Neticede bizim çökmemizi ve burada birbirimize düşmemizi, Türkiye'nin de ‘artık yeter’ demesini ve bunlara teslim olmamızı isteyen bir zihniyet var.
Eğer gerçekten bu kadar yıldan sonra eşitlik temelinde bir federasyon bile niyetleri olsa bu ambargoların, bir hellimizi peşine bile düşme anlayışının hangi vicdanda yeri var? Niyet yok. Dolayısıyla onu söylemeye çalışıyorum. Halbuki niyet olsa bize yardımcı bir değer olması lazım. Çünkü bir federasyonun çalışabilmesi, başarılabilmesi için iki tarafın bir denge içinde olması lazım. Eğer biri daha zayıfsa biri daha güçlüyse o federasyon çalışmaz. Dünyada onu örnekleri çoktur" ifadelerini kullandı.
"RUM'U O TARAFTA BIRAKIN BİZ KENDİ YOLUMUZA BAKALIM"
Cumhurbaşkanı Tatar, "Dolayısıyla abluka siyaseti dediğim yani bu. Federasyon, artık bunu bitirin. Gelin devlete sahip çıkın. Federasyon görüşüldüğünde, dünya diyor ki ‘ya bitiriniz bu işin ondan sonra bakalım. tanıyalım mı tanımayalım mı? Veya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hükümetinin malıdır, mülküdür; birtakım her türlü siyasi dengeleri bakımından federasyon görüşülürken iş başka ortada. Halbuki biz federasyon defterini kapattık dersek ve iki devletli sarılıp o zaman Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmasını da daha samimi şekilde talep edeceğiz. Biz şimdi oyala girdik. Onun için Rum'u o tarafta bırakın biz kendi yolumuza bakalım demek istiyorum" diye konuştu.
-
Misak-ı Milli 3 saat önce Şikayet EtBinlerce şehit verilerek Venediklilere karşı alınan Osmanlı yadigarı Kıbrıs derhal ilhak edilmeli. Doğal uçak gemisi olan Kıbrıs'ı kaybetmek tarihin en büyük aptallığı olur. Rusya ve ABD hala toprak genişletiyorken bizim aval aval bakmamız saflıktan öte birşey olur..Beğen