Çocuklarını öldürüp cesetlerini bavullara saklayan anneye müebbet hapis
Yeni Zelanda’da iki çocuğunu öldürüp cesetlerini bavullara saklayan Hakyung Lee, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Auckland Yüksek Mahkemesi, Lee’nin 2018 yılında 8 yaşındaki Yuna Jo ile 6 yaşındaki Minu Jo’yu öldürdüğüne hükmetti.
Mahkeme, sanığın en az 17 yıl cezaevinde kalmadan şartlı tahliye başvurusu yapamayacağını kararlaştırdı. Lee, cinayetler işlendiği sırada akıl sağlığının yerinde olmadığını savunmuştu.
DEPODA YILLAR SONRA BULUNDU
Olay, çocukların cansız bedenlerinin 2022 yılında Auckland’da terk edilmiş bir depolama ünitesinin içeriğini açık artırmada satın alan bir çift tarafından bulunmasıyla ortaya çıktı.
Soruşturma, cinayetlerin Lee’nin eşinin kanserden hayatını kaybetmesinden kısa süre sonra işlendiğini ortaya koydu.
Lee’nin eşi Ian Jo, Kasım 2017’de yaşamını yitirmişti. Lee, cinayetlerin ardından adını değiştirdi, Yeni Zelanda’dan ayrıldı ve doğduğu ülke olan Güney Kore’ye gitti. Eylül 2022’de burada gözaltına alındı ve aynı yıl içinde Yeni Zelanda’ya iade edildi.
MAHKEME: EYLEM HESAPLI
İki haftadan uzun süren yargılama sürecinde Lee’nin avukatları, müvekkillerinin eşinin ölümünden sonra ağır bir çöküş yaşadığını, ailenin “birlikte ölmesinin daha iyi olacağına” inanmaya başladığını savundu. Savunmaya göre Lee, kendisine ve çocuklarına antidepresan nortriptilin ilacını meyve suyuna karıştırarak içirdi, ancak dozu yanlış ayarladı. Lee’nin uyandığında çocuklarının ölmüş olduğunu gördüğü aktarıldı.
Savcılık ise bunun, “yalnız başına ebeveynlik yükünden kurtulmak için yapılan bencilce bir eylem” olduğunu belirtti.
Mahkeme öncesinde hazırlanan psikiyatri raporunda, Lee’nin cinayetler sırasında “alışılmışın dışında bir depresyon tablosu” ve uzun süren bir yas dönemi yaşadığı değerlendirildi.
Yargıç Geoffrey Venning, kararında Lee’nin ruh sağlığının bozulduğunu kabul etti ancak eylemlerin hesaplı olduğunu vurguladı. Venning, Lee’nin cezaevinde “özel hasta” statüsünde tutulmasına ve tedavi görmesine hükmetti.
Duruşmada okunan duygusal mektuplarda, Lee’nin ve hayatını kaybeden Ian Jo’nun ailelerinin yaşadığı acı aktarıldı.
Lee’nin annesi Choon Ja Lee, kızının eşinin ölümünden sonra “yaşama isteğini kaybettiğini” söyledi ve onu bir uzmana götürmediği için pişman olduğunu belirtti. Anne, “Eğer ölmek istiyorsa neden tek başına ölmedi? Neden masum çocukları da yanında götürdü?” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Ian Jo’nun kardeşi Jimmy Jo da, “Böyle derin bir trajedinin ailemizin başına geleceğini hiç düşünmemiştim” dedi. Jo, annesinin – çocukların diğer büyükannesinin – hâlâ Yuna ve Minu’nun öldüğünü bilmediğini, bu gerçeği ona söyleyemediğini anlattı ve “Bu, benim için süresi olmayan bir ceza. Bundan asla ‘tahliye’ olamayacağım” ifadelerini kullandı.