Acaip bir soru: Hafızlık gerekli mi?

Hürriyet Gazetesi yazarı Özdemir İnce, cami, kuran kursu ve hafızlık üzerine bir yazı kaleme aldı. İnce'den garip iddia:'Kuran öğretmen için klasik Arapça bilmek gerekir!'

Acaip bir soru: Hafızlık gerekli mi?
Acaip bir soru: Hafızlık gerekli mi?
GİRİŞ 27.07.2005 07:27 GÜNCELLEME 27.07.2005 07:27
Bu Habere 1 Yorum Yapılmış

Özdemir İnce'nin Hürriyet Gazetesi'ndeki köşe yazısı:


İSLAMCI çevreleri, Milli Görüşçüleri, Erbakan Hocacıları ve AKP ileri gelenleri ile yandaşlarını on dakika dinleyecek olsanız Türkiye’de din ve inanç özgürlüğünün bulunmadığına inanmak çok mümkün. Oysa, Türkiye’de cami ve mescit sayısı, okul sayısının çok üzerinde.

Köylerde tek okul olmasına karşın birden çok cami var. Bir caminin yeter olduğu durumda neden iki ve üç cami vardır, bunun nedenini açıklamak mümkün değil.

CAMİSİZ İMAMLAR

Gereksiz yere cami yapıldığı için hem para israf olmakta hem de bazı camilere resmi imam ataması yapılamamaktadır. Çünkü yapay gereksinimi karşılayacak kadar kadro yoktur. Kadro bulunduğu durumda diplomalı din adamı yoktur; çünkü imam hatip mezunları başka işler yapmakta ve yapmaları özellikle tavsiye edilmektedir.

Çünkü yeterli sayıda camiye diplomalı din görevi atanırsa, imam ve din görevlisi eksikliğinden şikáyet etmek mümkün olmayacaktır.

Din eğitimi ve uygulaması, özellikle içinden çıkılmaz hale getirilmektedir.

Türkiye’deki cami sayısının nüfusa oranı, Arap ülkelerinin oranının çok üzerindedir.

Yazımın birinci satırında adını andığım çevreleri dinleyecek olsanız Türkiye’de İslam dininin yasaklanmış olduğuna inanmanız mümkündür. Peki bunca cami, her caminin içinde ya da yanında açılan Kuran kursları neyin nesi? Her köyde, her mahallede birden fazla Kuran kursu yok mu? Var! Peki ne isteniyor? Yasaların öngördüğü din öğretim ve eğitiminin biçimi beğenilmiyor.

BİLMEDEN ÖĞRETECEK

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, 12 yaşını bitirmeyenlerin yaz Kuran kurslarına gidemediklerini, 15 yaşını bitirmeyenlerin ise hafızlık eğitimi alamadıklarını söylüyor (Yeni Şafak, 22.06.05). Diyanet İşleri Başkanı günümüz uygulamalarından şikáyet ettikten sonra ‘Ailelerin bu yönde ciddi isteği vardır. Kimse zorla camiye çağırmıyor’ diyor.

Devlet, pedagoji biliminin koşullarını göz önünde bulundurarak bazı önlemler almış. Alınan önlemler beğenilmiyor. Hıristiyan dünyasından, kiliselerden örnekler veriliyor. Ama din bağlamında her konuda doğru ve gerçekler söylenmediği için zihinler bulandırılıyor. ‘Ailelerin bu yönde ciddi isteği var’ iddiasını neye göre yapıyorlar?

Hepsini bir yana bırakalım. Kuran öğrenmek için ilkin klasik Arapça öğrenmek gerekiyor. Oysa Türkiye’de ne din adamları, ne imam hatip mezunları, ne de ilahiyat fakültelerini bitirenler klasik Arapça biliyorlar. Bilmediklerini nasıl öğretecekler?

DVD’LER VARKEN

Bilgisayarların, teyp kasetlerinin, CD’lerin, DVD’lerin zamanında Kuran ezberlemenin ne gereği var. Hafız, hıfz eden, koruyan demektir. Kuran nüshalarının çoğaltılamadığı çağlarda, okuma-yazmanın olmadığı dönemlerde kutsal kitabı ezberleyen insanlara gereksinim vardı. Şimdi yok. Hafızlık da çağın gereği yok olacak mesleklerden biri. Her hafızın elinin altında milyonlarca nüsha Kuran, her müminin elinin altında gene milyonlarca elektronik kayıt var. Ezanı hoparlörle okutanlar, ya hoparlörden ya da hafızlık mesleğinden vazgeçmek zorundadır.

YORUMLAR 1
  • Şeref 10 ay önce Şikayet Et
    İblisin sesini bilirmisin ne mırıldanır. Ben söyleyeyim HAFIZLAR olmasın. Çünkü bilir Kur'an hıfz edilerek korunuyor Mevla Teala hazretleri bu işi sebeb kılmış. Dilediği gibi de koruyabilir Kudret Allah cc ama sistem bu şu an. Hafızlığa uzanan dil iblisin sesde iblisin sesidir. Bu böyle bilinir
    Cevapla
DİĞER HABERLER
Son dakika haberi: İran Cumhurbaşkanı Reisi öldü
Rusya ve 3 ülkeden İran açıklaması